Paylaş
*
- İKİNCİ İZLENİM: Burada tek gündem var: Trump. Taksiye binince taksiciye, kafeye gidince garsona laf arasında sorulan tek soru şu: “Trump kazanır mı?”. Sokağın diline kulak verecek olursak, evet, kazanır. Yani geliyor gelmekte olan. Ama ben temkinliyim. Bizim Hakan Bayrakçı, “Trump seçimi alır arkadaş. Üstelik kılçıksız kazanır” demediği sürece asla kesin konuşmam.
TÜRK DOKUMASININ NEW YORK ŞAHLANIŞI
Denizli’den Hoşgör... Erzurum’dan Ehram... Antalya’dan Gılamık... Burdur’dan İbecik... Tekirdağ’dan Karacakılavuz... İzmir’den Keyfiye... Gaziantep’ten Kutnu... Siirt’ten Şal Şepik... Giresun’dan Tamzara...
Hepsi Türk tarihinden gelen dokumalar... Hepsi nazlı nazlı şahlandılar New York’ta.
*
“Dokuma Atlası” adlı sergiyi geziyorum Türkevi’nde.
Türk tarihinden bugüne gelen birbirinden güzel dokumalar.
Hepsinde bir asalet var. Hepsinde bir alçakgönüllülük var.
Renkler bağırmıyor, okşuyor. Desenlerden hiç de sıkıcı olmayan bir ağırbaşlılık yükseliyor.
*
Tarihimizin unutulan değerlerinin ortaya çıkmasını sağlayan kurum ta İsmet Paşa zamanında kurulan Olgunlaşma Enstitüleri.
Projeye kol kanat geren isimse Emine Erdoğan.
*
Peki amaç ne?
Amacı Emine Erdoğan, şöyle açıklıyor: “Anadolu’nun eşsiz kültür hazinelerini, insanlığın evrensel mirasına katmak.”
*
Çok etkilendim bu sergiden. New York’ta Anadolu topraklarının nasıl zengin değerler barındırdığını duyumsadım. Bu sergi için Emine Erdoğan’a, Olgunlaşma Enstitüleri öğrencilerine, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Hümeyra Şahin Oktay’a, serginin kreatif direktörlüğünü yapan Nur Banu Yentür’e, sergiye omuz veren İTHİB’e bin teşekkür.
ALİBABA’NIN YATIRIMI
Ne zaman “Görevimiz Tehlike” filmi izlesem filmin en başında beliren “Alibaba” yazısına gözüm takılır ve aklıma şu soru gelir:
*
“Çin’den yükselen bu dev firma, Alibaba ismini neden ve nasıl almış acaba?”
*
Biraz araştırınca öğrendim. Şirketin kurucusu “Ali Baba” isminin iyi bir isim olduğunu düşünüyormuş. San Francisco’da bir kafedeymiş. Gelen garsona “Alibaba’yı biliyor musun?” diye sormuş. Garson, “Evet” demiş, ardından da bu ünlü Doğu masalının sihirli cümlesini söylemiş: “Açıl susam açıl.” Ve bu olayın ardından şirketin kurucusu “Tamam, bu iş olmuştur” demiş.
*
Türkiye’ye 2 milyar dolarlık yatırım yapmayı planladıklarını öğrendiğimde bu şirkete bir sempati beslemeye başlamıştım. İsmiyle ilgili bu hikâyeyi öğrendiğimde ise sempatim daha da arttı.
*
Alibaba Grup Başkanı Michael Evans ile Trendyol Grup Başkanı Çağlayan Çetin, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından geçen hafta kabul edildiler.
Şu ana kadar Türkiye’ye 1.4 milyar dolarlık yatırım yapan Alibaba, yeni dönemde de 2 milyar dolarlık yatırım planladıklarını söylemiş Erdoğan’a.
*
Hoşuma giden bir ayrıntı daha: Evans ve Çağlayan, Erdoğan’a İsmail Acar’ın “Kaftan” adlı eserini armağan etmişler. İsmail Acar, bu eseri Trendyol Sanat için özel olarak tasarlamış.
GEZİDEKİ BAKANLARA DAİR
- MAHİNUR ÖZDEMİR GÖKTAŞ: Yeni Aile Bakanı ile ilk kez New York’ta karşılaştım. Azimli, enerjik, dinamik, odaklanmış, diyaloğa açık bir izlenim veriyordu. Biraz sohbet ettim. Alışmış yeni görevine. “Yapılacak çok iş var” dedi.
*
- HAKAN FİDAN: Sürekli bir koşuşturma halindeydi. Otel lobisinden hızla geçerken gördüm kendisini. Ayaküstü selamlaştım. Dışişleri Bakanlığı’nın süper aktif olduğu bu gezide Central Park’ta sabah yürüyüşü için fırsat bulabildi mi acaba?
*
- ÖMER BOLAT: Uzaktan gördüm kendisini. Her zamanki gibi nazik, dikkatli tavırlarıyla dikkat çekiyordu. Ticaret Bakanı olarak iş dünyasından gelen konuklarla yakından ilgileniyordu. Kendisiyle görüşemedim. Uzaktan da olsa selamlaşamadım. Ama danışmanıyla kulaklarını çınlattım.
*
- MEHMET ŞİMŞEK: Takımdan ayrı düz koşu yaptı bu gezide Maliye Bakanı Mehmet Şimşek. Yatırımcılarla toplantı üstüne toplantı. Gecenin geç vakti sadece bir danışmanıyla otele girerken gördüm kendisini. Her zamanki gibi mütevazıydı. Ayak üstü minik bir sohbetin ardından “Çok yorgun görünüyorsunuz, gidip dinlenin” demekten kendimi alamadım.
*
- MEHMET ÖZHASEKİ: New York’ta Kayseri havası estirdi. Esprileriyle, hoş sohbet tarzıyla ilgi odağıydı. Gündemindeki en önemli konu: Depreme hazırlık. Meclis açılır açılmaz hazırlanan yasanın Meclis gündemine geleceğini söyledi.
*
- FATİH KACIR: Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’la ilk kez karşılaştım. “Ne kadar da gençmiş” dedim içimden. Mesafeliydi ama teması da ihmal etmiyordu.
*
- ALPARSLAN BAYRAKTAR: Yine otel lobisi, yine koşuşturan bir bakan. Enerji Bakanı Bayraktar’ı üç kez gördüm uzaktan. Üçünde de bir yerlere yetişmeye çalışıyordu. “Kolay gelsin” demeye bile fırsat bulamadım.
Paylaş