Üslubuna, belagatine bayılırım.
Onun “Zeytindağı” adlı eseri, başucu kitabımdır.
*
Falih Rıfkı Bey’in “Gezerek Gördüklerim” adlı bir kitabı da var.
O kitapta yer alan bir bölüm şöyledir:
*
“Fransızların Midilli adasını işgal ettiği haberi İstanbul’a geldiği zaman birçok Türk’ün sözü şu olmuştu: ‘Bakalım İngiltere ne diyecek?.’ Şark âleminde kendini İngiltere’den ilk tedavi eden memleket Türkiye oldu.”
*
“Erdoğan–Biden görüşmesi 20 dakika sürecek.”
*
Bazıları hemen atışa geçti:
*
- Ne kadar da kısa bir süre!
- Bu kadar kısa bir sürede ne konuşabilirler ki!
Falan...
- Adında Atatürk olması şahane.
*
- Eski AKM’ye gönderme yapması muazzam.
*
- Cumhuriyet, hepimizin ortak paydası haline gelmiş.
*
- Cumhuriyet, kutuplaştığımız değil, birleştiğimiz yer olmuş.
*
- Cumhuriyet’in kadri, kıymeti bilinir olmuş.
*
-
BUGÜNLERDE etrafımızda “ben sultanım”, “ben şehzadeyim”, “ben padişah torunuyum” falan diye gezen bazı tipler, hepimizin kafa bulduğu birer karikatüre dönüşmüşlerse...
Bu Cumhuriyet sayesindedir.
Efendiler!
*
Türkiye Cumhuriyeti devleti, yaşadığı tüm sorunlara rağmen içinde bulunduğu coğrafyanın pırıl pırıl parlayan ve gıpta edilen bir yıldızı halindeyse...
Bu Cumhuriyet sayesindedir.
*
O gün bugündür bekliyordum.
“Faruk Acar acaba İYİ Parti için ne yapacak?” diye.
Ve sonunda Faruk Acar, İYİ Parti için ilk işini yaptı.
“Ömer’in Yolu” adlı bir reklam filmiyle çıktı kamunun huzuruna.
*
Aşağı yukarı şöyle bir film:
*
10 büyükelçi krizinin çözülmesi hakkında şöyle bir saptama yaptı Bedri Baykam:
*
“Bu kriz, çok dahiyane bir formülle çözülmüş gözüküyor. Bu formülü bulanları tebrik ediyorum. Üniversitelerde ders diye okutulacak örnek olaydır bu.”
*
Tarafsız Bölge devam ederken reklam arasında Dışişleri yetkililerinden bir isim aradı beni.
* Hayat pahalılığıyla ilgili sorunlar.
* Pandemi etkisi.
* Üzerinden atamadığı atalet.
* Yeni bir hikâye yazamaması.
* Yeni bir iletişim dili kuramaması.
MUHALEFETİN ZORLUKLARI
* Çok parçalı oluşu.
* Aday belirlemedeki belirsizlikler.