Paylaş
Hep şöyle haberler yaptım:
*
- Kıyafetleri yüzünden alınmadılar.
- Kıyafetleri yüzünden kapıda kaldılar.
- Kıyafetleri yüzünden kovuldular.
- Kıyafetleri yüzünden...
*
28 Şubat, tarihin çöplüğüne gitmişken...
Gebze’den gelen bir haber, 28 Şubat’ı yeniden hortlatmaktaydı.
*
Haber şuydu:
*
Gebze’de Alaettin Kurt Anadolu Lisesi’nde mezuniyet töreni var.
Çocuklar özenip bezenip giyinmişler.
Fakat o da ne?
Okulun kapısında bazı kızlar, “kıyafetleri açık” diye okula alınmıyorlar.
Kızlar üzülüyor, aileler isyan ediyor.
O kadar ki...
Jandarma falan geliyor okulun kapısına.
*
Neyse ki Gebze İlçe Milli Eğitim Müdürü, olay yerine geliyor ve tüm öğrencileri içeri alıyor.
Helal olsun kendisine.
28 Şubat’ı hortlatma çabasına vurduğu bu esaslı darbe nedeniyle kendisini kutluyorum.
*
Bu arada önüne gelene “FETÖ’cü” damgası vurmaktan hiç hazzetmeyen biri olarak...
Çocukları sırf kılık kıyafetleri yüzünden okula almayan okul müdürü hakkında bir tahkikat yapılmasında fayda görüyorum.
Çünkü bu denli esaslı bir kışkırtmayı, ancak FETÖ zihniyetinin yapabileceğini düşünüyorum.
*
- İnsanın aklına doğrudan 28 Şubat sürecini getiren.
- “Bunlar da 28 Şubatçılar gibi zulmediyor” dedirten.
- 28 Şubat zulümlerini bir anlamda temize çeken.
Böyle bir girişim, ancak FETÖ’vari bir kışkırtma olabilir.
BU BENİM BİLDİĞİM ZUHAL OLCAY OLAMAZ
YAZIİŞLERİ toplantısındayız.
Dünkü Hürriyet’in birinci sayfasında yer alan Zuhal Olcay fotoğrafıyla ilgili olarak kendimden gayet emin şekilde şöyle diyorum:
*
“Bu fotoğraf Zuhal Olcay’a ait olamaz. Başkasının fotoğrafını Zuhal Olcay diye mi koyduk? Nasıl böyle bir hata yaparız.”
*
Yazıişleri masasından sesler yükseliyor:
*
- Yanılıyorsun. Bu fotoğraf Zuhal Olcay’ın.
- Kendisi paylaşmış fotoğrafı.
- Aha bak! Bu da kanıtı.
*
Allah Allah!
Fotoğrafın Zuhal Olcay’la o kadar alakası yok ki...
Ben sağlam kanıtlara rağmen bir süre daha aksileşmeye devam ediyorum.
*
Neyse... Neyse...
Sonunda mecburen ikna olmak zorunda kaldım.
Ama kafamdan “Benim bildiğim Zuhal Olcay bu değildi” fikrini atmam çok da kolay olmadı hani.
AYRILSAK DA BERABERİZ
DÜNKÜ Sabah’ta Okan Müderrisoğlu’nun yazısının başlığı şöyleydi:
*
“Devlet Bey ‘Ayrılsak da beraberiz’ mi dedi?”
*
Okan Müderrisoğlu, Devlet Bahçeli’nin tartışılan, yorumlanan çıkışıyla ilgili olarak bu zamana kadar yapılmış en enfes saptamayı yapmış.
Harika. Cuk. Şahane.
*
“Ayrılsak da beraberiz” diyorsun ve iki kelimeyle her şeyi ama her şeyi çok iyi açıklıyorsun.
BENİM GALİBA TATİLE ÇIKMA VAKTİM GELDİ
DÜN sabah telefonumun WhatsApp mesajı hunharca, acı acı öttü.
Telaşla açıp baktım.
Mesaj tam olarak şöyleydi:
*
“Değerli Ahmet Hakan.
Çorum’u CHP kazanmadı.
İkinci kez AK Parti (Cumhur İttifakı) adayı olarak Dr. Halil İbrahim Aşgın kazandı.
Aslında Çorumlular kazandı.
Düzeltirseniz memnun olurum.
Hayırlı günler dilerim.
Dr. Halil İbrahim Aşgın Çorum Belediye Başkanı”
*
Çorum’u CHP’nin kazandığını yazmıştım dünkü yazımda.
Kırşehir, Adıyaman falan derken CHP’nin Anadolu’yu silme aldığı algısına teslim olan zihnim adına Dr. Halil İbrahim Aşgın’dan bin özür.
*
Benim galiba biraz tatile çıkıp kafayı boşaltmamın vakti geldi de geçiyor bile.
YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM ŞEYLER
- Çok da şey etmeyeceksin.
*
- Hiçbir yeri ve kişiyi bıraktığın gibi bulamazsın.
*
- Yazın dağlara, kışın sahillere.
*
- Her zaman bundan daha kötüsü olur.
*
- Bir insanı tam olarak asla tanıdığını iddia etme.
*
- Mutluluk içimizde değil.
*
- Akşamları salata yiyerek zayıflanmaz.
*
- Yanında saçmalayacağın bir dostun olmalı.
*
- Bir gün açığa çıkacak olan süper güçlerin yok.
*
- Fanatizm bir anlam arayışı değildir.
*
- Kibirlenince dışarıdan çok komik görünürsün.
Paylaş