14 Mayıs akşamı yaşanacak hayal kırıklıklarının nedeni
*
SEÇİME çok az bir süre kala taraflar, artık gitgide daha çok yankı odalarına hapsolmuş durumdalar.
*
Sadece duymak istediklerini duymayı tercih ediyorlar, sadece görmek istediklerini görmeyi tercih ediyorlar.
Her iki taraf da...
Farklı, ters, ezber bozan, “O iş tam olarak öyle değil ama” diyen, gerçekçi, soğukkanlı analizlere kulaklarını ve gözlerini kapatmış durumdalar.
*
Millet İttifakı taraftarları...
Erdoğan’ın kazanma ihtimali olduğunu söyleyen herhangi bir öngörüyü işitmek bile istemiyorlar.
Bu yüzden sadece Kılıçdaroğlu’nun kazanacağını muştulayan yorumlara, anketlere, analizlere hayatlarında yer veriyorlar.
*
Cumhur İttifakı taraftarları da...
Kılıçdaroğlu’nun kazanma ihtimaline kendilerini tamamen kapatmış durumdalar.
Onlar da sadece kendilerinin kazanacağına işaret eden anketlere, analizlere, yorumlara dikkat kesiliyorlar.
*
Sosyal medyada da durum böyle.
*
Erdoğan taraftarları, “Erdoğan kazanacak” diyen hesapların peşinde koşuyor.
Kılıçdaroğlu taraftarları da “Kılıçdaroğlu kazanacak” diyen hesapları takipte.
*
Geçen bir arkadaşım, “Twitter’a baktım. Moralim düzeldi. Kesin kazanıyoruz” dedi.
Kendisini “Ama Twitter’da tam tersini söyleyenler de var” diye uyardım.
“Onları dikkate almıyorum. Onları görünce moralim bozuluyor. Keyfim kaçmasın diye takip etmiyorum onları” dedi.
*
Kısacası...
Yankı odasına hapsolmak, artık şuursuz bir savrulma durumu değil.
Yankı odasına hapsolmak, artık bilinçli bir tercih.
*
14 Mayıs akşamı yaşanacak hayal kırıklıklarının yüzde 89’u...
Yankı odasından çıkmak istememeyi gayet bilinçli bir biçimde tercih etmek nedeniyle yaşanacak.
ÖZLÜ SÖZLERİM
- Kaçarken nereye kaçtığını değil, nereden kaçtığını bilmelisin.
*
- Politika her şeye değer, sadece kalp kırmaya değmez.
ŞUNU SÖYLESE YETERDİ
KEMAL Kılıçdaroğlu’nun kampanya sürecinde yaptığı en büyük yanlış, Bayraktar’la giriştiği polemik oldu.
*
Oysa Kılıçdaroğlu’nun bu konuda söylemesi gereken tek şey vardı:
*
“SİHA’lar konusunda Türkiye başarılıdır. Erdoğan’ın damadıymış! Umurumda değil. Destekleyeceğim.”
*
Bunu söyleyen bir aday oldu mesela.
Muharrem İnce, geçen gün konuya tam olarak bu cümlelerle girdi.
*
Yani asıl Kılıçdaroğlu’nun yapması gerekeni Muharrem İnce yapmış oldu.
GAFLA UĞRAŞILMASINI HİÇ SEVMİYORUM
KEMAL Kılıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon programında...
“Ben Maliye Bakanlığı’ndayken” demek isterken araya soru sıkıştırıldığı için “Ben Maliye Bakanı’yken” diyor.
Kastının bu olmadığı açık. Farkında olmadan yapılmış bir hata olduğu da açık.
*
Fakat bununla uğraşılıyor.
“Maliye Bakanlığı yapmadığı halde ‘Ben Maliye Bakanı’yken’ dedi” diye videosu paylaşılıyor da paylaşılıyor.
*
Hiç sevmediğim bir uğraşmadır bu.
*
Unutulmasın: İnsana özgü hatalardır bunlar. Bugün Kılıçdaroğlu yapar, yarın sizin çok sevdiğiniz siyasetçi yapar.
Uğraşılmamalı bu tür şeylerle.
AZERBAYCAN’I SADECE ERDOĞAN’A BIRAKMAK
MİLLET İttifakı, milliyetçi oylara da talip. Oradan da oy alması gerekiyor.
Milliyetçi damarın en hassas olduğu konu ise Karabağ ve Azerbaycan.
Bakıyoruz:
Bu alan, tamamıyla Erdoğan’a terk edilmiş durumda.
*
Şunu anlıyorum:
Erdoğan hükümetinin Karabağ savaşında Azerbaycan’a verdiği destansı destekten sonra...
Azerbaycan konusunda psikolojik üstünlük, tabii ki Cumhur İttifakı’nda.
*
Ancak durum böyledir diye bu alanın tamamen boş bırakılması, CHP’li Ünal Çeviköz’ün Karabağ savaşı sırasında yaptığı skandal açıklamanın telafi edilmeye bile tenezzül edilmemesi bana tuhaf geliyor.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev
HANGİSİNİN ETKİSİ NE KADAR
- MİTİNG YAPMAK: 10 kaplan gücünde.
*
- VİDEO ÇEKMEK: Sersemletmeyen tokat gücünde.
*
- KAPI KAPI DOLAŞMAK: Bire on kazandırma gücünde.
*
- AFİŞ / PANKART: Seksen minik serçe gücünde.
*
- TELEVİZYON REKLAMI: Yetmiş yedi aslan gücünde.
*
- TWEET ATMAK: Üç kanarya ötüşü gücünde.
*
- TELEVİZYON PROGRAMI: Güce güç katma gücünde.
AMAN DİKKAT
- “Filmi çekerken biz çok eğlendik” deniliyorsa... O film garanti kötüdür.
- Kim sürekli sadakatten söz ediyorsa... Aldatmaya meyyaldir.
- Yazısını paylaşmak için aşırı gayret sarf eden yazar... İyi yazamıyordur.
- Eleştiriye açık olduğunu fazla vurgulayan kişi... Burnundan kıl aldırmıyordur.
