Yok mu başka bir babayiğit daha?

MALUM, turizmde son yılların en zor dönemini yaşıyoruz.

Haberin Devamı

Bu krizden İzmir de etkilendi.

Öyle böyle değil hem de...
Turizm istatistikleri tepe taklak.
Hele hele kruvaziyer bir fecaat.
Geçen yıl 116 seferde 227 bin 38 yolcu getiren yüzen saraylar bu sene Rusya’yla yaşanan kriz, artan terör olayları, ekonomideki daralma ve yabancı ülkelerde yapılan, “Türkiye’ye gitmeyin” yönündeki haberlerin de etkisiyle İzmir’i rotadan çıkardı.
Bu saatten sonra sürpriz bir gelişme olmazsa 2016’yı ‘0 sefer, 0 yolcu’ olarak kapatacağız.
Ancak görünen o ki, İzmir’i kruvaziyer turizmle tanıştıran Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş buna razı değil.

Yok mu başka bir babayiğit daha

En azından 2017’yi kaybetmek istemiyor.
Tabloyu tersine çevirmek adına çoktan kolları sıvamış.
Demirtaş, bayramda yaptığı açıklamada, ilk etapta bu ay içinde Japonya, Paris ve İspanya’da turizm fuarlarına katılacağını bildirdi.
“Onlar gelmiyorsa bizim gidip onları bulmamız gerekiyor.
2017’de gemileri tekrar İzmir’e getirmek öncelikli hedefimiz.
Zaten şirketlerin de Türkiye ve İzmir’le ilgili bir endişesi yok ama yolcuların çekincesi olduğunu belirtiyorlar. Bunu kırmamız gerekiyor.
Belki bir anda geçtiğimiz yıllardaki 500 bin rakamını yakalayamayız ama tekrar yükselişe geçmek istiyoruz” dedi.
Ekrem Demirtaş, -deyim yerindeyse- doğumuna tanıklık edip, sonrasında gözü gibi bakıp büyüttüğü kruvaziyer turizminin genç yaşında göçüp gitmemesi için elinden ne gelirse yapıyor.
Ayakbastı ücretlerini ödüyor.
Kruvaziyer gemilerde römorkör hizmeti alma zorunluluğunun kaldırılması için çalmadık kapı bırakmadı ve başardı.
Şimdi de bu avantajlara fener ve sahil sıhhiye ücretlerinin alınmamasının eklenmesi için çabalıyor.
Ve biliyor ki, bu teşvikler kruvaziyer şirketlerinin bir miktar fikrini değiştirebilir ama yanı sıra esaslı bir imaj çalışması da gerekiyor.
İyi de İzmir’de bu konuda elini taşın altına sokacak bir babayiğit daha yok mu?
Ya bir gün o da yorulup, “Benden bu kadar” derse?

 

***

Haberin Devamı


AYNEN KATILIYORUM

Haberin Devamı

Amerika’yı yeniden
keşfetmeye gerek yok

Yok mu başka bir babayiğit daha

EGE Bölgesi Sanayi Odası işin kolayına kaçmamış.
Dersine çok ama çok iyi çalışmış.
1980’li yıllara kadar bir tık daha yukarıda olduğumuz Güney Kore’nin...
Bugün bizi nasıl geçtiğine vurgu yapmanın ötesinde, bunu nasıl başarabildiğini de detaylarına inerek anlamaya çalışmış.
‘Almamız gereken dersler var mı?’ diye bakarken önemli çıkarımlarda da bulunmuş.
Başkan Ender Yorgancılar özetle diyor ki:
“Bu hikayenin içinde eğitim her zaman en öncelikli konu.
Transformasyon süreci hikayenin gövdesini oluşturuyor.
Hikayenin bir başka alt başlığı ise KOBİ’lerin Ar-Ge yapmasının teşvik edilmesi.”
Yorgancılar, bu noktada Amerika’yı yeniden keşfederek enerjimizi boşa harcamamıza gerek olmadığı görüşünde.
İzlememiz gereken yolun Güney Kore’nin kalkınma sürecindeki bu 3 temel belirleyiciyi kendi yapımıza ve günün gereklerine uygun kurgulamak olduğunun altını çizen EBSO Başkanı, ekliyor:
“Bu sayede orta gelir tuzağından da uzaklaşabiliriz.”
Aynen katılıyorum.
Artık ayakları yere basan, bizi somut çıktıya götürecek alanlara yönelme vakti.
Konuşmanın değil, eyleme geçmenin zamanı.
Bu yönde siyasi irade de, kadrolar da mevcut.
Firmalarımızda da bu istek ve gayret fazlasıyla var.
O zaman Amerika’yı yeniden keşfetmeye çalışmayalım.
Unumuz var, şekerimiz var, helvamızı kendimiz yapalım.

 

***

Haberin Devamı


BUNU YAZMAK GEREK

Yeter ki karar ver!

İZMİR, 7-8-9 Eylül’de müthiş bir organizasyona ev sahipliği yaptı.
Ege basını da bence üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdi.
Öncesinde ve sonrasında sayfalarında hakkı sayılır yer ayırdı.
Ulusal medya için ise ne yazık ki aynısını söyleyemiyorum.
Oysa, bu yıl ikincisi gerçekleştirilen etkinliğin çıkış amacı ve mesajı hepimizi yakından ilgilendiriyor.

Yok mu başka bir babayiğit daha

Türkiye’nin ilk kadın hakları konseptli basketbol turnuvasından, II. Becker Karar Ver Cup’tan bahsediyorum.
Bir kez daha kadına yönelik şiddete, çocuk gelinlere ve başlık parasına basketbol yoluyla dikkat çekilirken toplumda farkındalık yaratılmaya çalışıldı.
Öncelikle, Bornova Becker Spor’u potaya top atan bir basketbol takımı olmaktan öte topluma fayda sağlayacak bu ve benzeri birçok projeyi hayata geçirdiği için bir kez daha kutluyorum.
Aslında Bornova Becker Spor Kulübü, 2015’te bir grup iş insanının kadın sorunlarına sporla çözüm bulmak adına kurduğu bir yapı.
Öykü, 11 Şubat 2015’te Tarsus’ta hunharca öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan cinayetine dayanıyor.
Başkan Volkan Kebir, projenin çıkış öyküsünü anlatırken...
“Hepimizin toplumsal sorunlara ilişkin bireysel tepkileri ve çalışmaları var. Ancak ben, kitleleri etkileyecek bir proje hayal ettim.
Kadına şiddet, töre cinayetleri ve çocuk gelinler konusunda ülkemizdeki rakamları incelediğimde karşıma iç karartıcı tablo çıktı.
Bu noktada toplum olarak sosyal medya hesaplarımızı karartmanın ötesinde ‘Ne yapabilirim?’ sorusunu kendime sıkça sordum. Ve ortaya bu proje çıktı.
2 oğlum var. Yarın öbür gün babalarından onlara kalacak en büyük miras bu proje sayesinde başlık parası verilerek evlenmekten kurtulup basketbol oynamaya başlamış bir kız çocuğunun hikayesi olsun istedim” diyor.
Bir kocaman alkış da Volkan Bey’e...
Dilerim, benzer projelerin devamı gelir.
Özgecan’lar rahat uyur!

Haberin Devamı

Yok mu başka bir babayiğit daha


BU MANİFESTOYA
ŞAPKA ÇIKARILIR
* Kadın olmak ayrıcalıktır.
* Şiddet senin kaderin değil.
* Kendini ifade etmekten çekinme.
* Kendi geleceğine yön verebilirsin.
* Spor seni hak ettiğin başarılı geleceğe ulaştırır.
* Takımında başarılar elde edebilir, örnek sporcu olabilirsin.
* Yeter ki “KARAR VER”, çünkü gelecek senin.

 

***


HAFTANIN FOTOĞRAFI

BU haftanın da fotoğrafı yazıişleri müdürlerimizden Nejat Bekmen’den...

Yok mu başka bir babayiğit daha

Sevgili Nejat bunu İzmir’in en gözde semtlerinden Bostanlı’da çekmiş.
Mesaj o kadar açık ve net ki, ben ne yazsam boş!
O yüzden diyorum ki, yorumsuz...

Yazarın Tüm Yazıları