Vasiyetimdir, mezar taşıma Göztepeli sabuncu yazılsın

İzmirli ünlü işadamı Fatih Dalan, özel yaşamını Sıradışı’na açtı. En büyük tutkusunun Göztepe olduğunu söyleyen Dalan, “İlk kez sekiz yaşındayken Göztepe maçına giden babam Adil Bey, beni de dört yaşımdayken Trabzonspor karşılaşmasına götürdü. Sonrasında başka takım tutma şansım kalmadı. Ben de geleneği bozmayıp oğlum Adil’i üç yaşında Göztepe’yle tanıştırdım. Ailecek Göztepeliyiz. Hiçbir maçını kaçırmayız. Başka da takım tutmayız. Keşke her İzmirli sadece İzmir takımı tutsa... Ölünce mazar taşıma ve gazete ilanıma ‘Göztepeli sabuncu’ yazın diye vasiyetim var” dedi. Bir dönem DP İl Başkanlığı yapan, Süleyman Demirel’e hayranlığını her fırsatta dile getiren, kitaplarını dönüp dönüp bir daha okuyan, “Çünkü onlardan çıkarılacak çok ders olduğu fikrindeyim” diyen Fatih Dalan, hayat felsefesini de, ”Her zaman bardağın dolu kısmını görürüm” şeklinde özetliyor. Güne sade Türk kahvesiyle başlayan, hayali Kemalpaşa civarında keçi çiftliği kurmak olan, 50’sinden sonra Mercedes keyfi yapmak isteyen, tespih ve puro biriktiren Dalan anlattı, biz dinledik...

HAYAT FELSEFESİ
Her zaman bardağın dolu kısmını görürüm. Aynı şekilde dostlarımın da iyi yönlerini görürüm. Dostluğun bir kere çatlarsa eskisi gibi olamayacağına inanırım ve o noktaya getirmemeye çalışırım.

OTOMOBİL
50’imde Mercedes istiyorum
İlk arabam 1986’da satın aldığım ikinci el siyah bir Opel Ascona’ydı. Şu an 2011 model gri Volvo S80’im var.
Trafikte kural hatası yapanlara saygısızım. Kimsenin hakkını yemem, hakkımı da yedirmem.
Bir araba alırken yaygın servis, ekonomiklik, yakıt tasarrufu ve konfor ararım.
Bir gün otomobilimi değiştirmeye karar verirsem tercihim Toyota olur. 50 yaşımdan sonra da gönlümde Mercedes var.
 
BESLENME
Uyanır uyanmaz sade kahve
Kahvaltı alışkanlığım yok. Yaparsam, öğlene doğru midem bulanıyor. Ama evden çıkmadan önce mutlaka meyve yerim. Bir de olmazsa olmazım kalkar kalkmaz sade Türk kahvesi.
Öğlen öğünlerini önemserim. Prensip olarak 12.00-13.30 arası ofisin dışına çıkarım. Bir arkadaşımla ya Özsüt’e ya da Kitchenette’e giderim. Kuzu etli lezzetleri tercih ederim.
Akşamları evdeysem muhakkak kuzu etli bir sebze yemeği tüketirim. Yanında zeytinyağlılar ve bulgur pilavı olur. Dışarıda isem sadece ince kıyılmış kırmızı soğan ve rokalı salatayla balık yerim. Mezeye ekmek banmam.
Ara öğün olarak 10.30’da yoğurdum, 16.00’da da meyvem var.
En çok kıymalı yeşil mercimek severim, tavuk olmasa da olur, maydanozu da hiç sevmem.
Japon mutfağı (suşi) favorilerim arasında gelir. Otantik Arap mutfağına da (Fas gibi) hayır demem.
Eşim Didem bana göre mükemmel bir aşçı. Üstüne tanımam. Hiç kimse onun kadar iyi tarama, Arnavut böreği yapamaz. Enteresan mezeler de bilir. Bu nedenle benim mutfağa girmeme gerek kalmıyor. Ben sadece malzemeden çalmasın (tereyağını az koymasın) diye girer, kontrol ederim.
Mangalda balıkta iddialıyım. Büyük balığı da çok iyi pişiririm. En son üç arkadaşıma 6 kilo 840 gramlık trança yaptım, herkes parmaklarını yedi.
 
MEKAN
Çeşme’de yemek yemiyorum
İzmir’de; Bizim İnegöl Köftecisi, Balıkçı Hasan, Cumba, Yengeç (Urla). Çeşme’de gittiğim bir yer yok. Çünkü İstanbullular yüzünden astronomik rakamlar ödemeyi sevmiyorum.
İstanbul’da, Zuma. Adana’da, Mesut Usta ve Hacı Salih. Gaziantep’te, Halil Usta.
Yurtdışında; gitmeden araştırırım. Öğlenleri yerel lezzetler sunan salaş yerlere, akşamları en kaliteli mekanlara giderim.
Bir mekanda hijyen, servis ve lezzet-fiyat dengesi ararım.
 
SPOR
Haftada 2 gün yürüyorum
5-6 yıl önceydi, Selçuk’la (Borovalı) yemek yiyorduk, “Spor yapmazsan bir daha aynı sofraya oturmam” dedi. Bu benim için milat oldu. Crowne Plaza’ya gitmeye başladım. 4 yıl devam ettim. Kendimi çok sağlıklı hissettim. Uyku kalitem bile arttı. Ama DP İl Başkanı olduktan sonra aksattım, gidemedim.
Şimdi evde bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Haftada iki gün 1-1.5 saat kadar bantta yürüyorum. Selçuk (Borovalı) da beni zorla kanoya bindiriyor.
Göztepeliyim. Hiçbir maçını kaçırmam. Oğlumu da götürürüm. Başka da takım tutmam. Keşke her İzmirli sadece İzmir takımı tutsa. Ölünce mezar taşıma ve gazete ilanıma ‘Göztepeli sabuncu’ yazın diye vasiyetim var.

 
TATİL
Paramız ülkemizde kalsın
Tatili önemserim ve mutlaka çıkarım. Yılda toplamda 20 gün işten uzaklaşır, dinlenirim. Ülkemizde son yıllarda bayramlar tatil gibi görülür oldu. Ben buna karşıyım.
Çocuklarla birlikte tatil için gittiğimiz tek yer var, Fethiye Hillside... Mayısta sezonu açar beş gün kalırız, bir de ekim sonu gidip üç gün geçirir sezonu kapatırız.
Yurtdışına sırf tatil amaçlı gitmem. Genelde iş gezilerinin sonuna iki gün eklerim. Para ülkemizde kalsın!
Çeşme’de yazlığımız var, yaz boyunca her gün gider gelirim.
 
HOBİ
Keçi çiftliği kuracağım
Benim en büyük hobim sivil toplum örgütlerinde görev almak. Ancak DP İl Başkanlığı’ndan ayrıldıktan sonra her şeyi bırakma kararı aldım. Halen sadece İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi görevim var. Bittikten sonra başka şeylerle uğraşacağım. Hayalim, Kemalpaşa civarında keçi çiftliği kurmak. İçinde bolca zeytin ağacının olduğu, keçinin sütünü de işleyebileceğim küçük bir yer düşünüyorum.
Okumak benim için keyif. İşyerim dahil elimin altında her zaman kitap olur. Türk yazarları tercih ederim. Ayşe Kulin, Ahmet Ümit, Elif Şafak, sağ görüşlü biri olmama rağmen Mina Ungan bunlardan sadece birkaçı. Hayatı, insanı, yaşanmışlıkları anlatan eserleri seviyorum. Yakın tarih ve Ortadoğu’yla ilgili kitaplara da ilgim var. Bir de Süleyman Bey’in (Demirel) eserlerini dönüp dönüp bir daha okuyorum. Onlardan çıkarılacak çok ders olduğu fikrindeyim.
Ayrıca, oldukça zengin tespih ve puro koleksiyonum var.

 
KARİYER
Babamdan çok şey öğrendim
Ege Üniversitesi Kimya’yı bitirdim. İş hayatıyla tanışmam ortaokulda oldu. Yazları bir ay gider, ne olup bittiğini anlamaya çalışırdım. Bu durum üniversitede okurken de sürdü.
Mezun olunca, aile şirketi olan Dalan Kimya’da çalışmaya başladım. Önce işi ve şirketi tanıdım, sonra satış-pazarlamada görev aldım. Yönetim kurulu üyeliğine kadar ilerledim.
Şanslıyım, Adil Dalan gibi dürüst bir insanın oğluyum. Bize her zaman empati yapmayı, kendimizi karşımızdakinin yerine koymayı öğretti. Satış-pazarlamada bunun çok büyük faydasını gördüm.
Sağolsun, amcam Akın Bey’den (Dalan) de üretimi öğrendim.
2006’da babam ve amcam 50 yıllık ortaklıklarını bitirdiler. Dalan Kimya, Akın Bey’de kaldı. Biz de yolumuza Ömer Adil Dalan Kimya olarak devam ediyoruz. Ben de yönetim kurulu başkanıyım.
 
MODA
Gardırobumu yeniledim
1.5 yıl önce gardırobumu tamamen değiştirdim. Öncesinde her gün füme, lacivert, gri ağırlıklı takım, manşetli beyaz gömlek, siyah ayakkabı giyerdim. Dünya kadar değişik kravatım vardı. Bir gün, “Bu hayat hep böyle mi geçecek” dedim ve spor giyime döndüm. Şimdi ağırlıklı olarak kanvas pantolon, dışarıda gömlek, rahat ayakkabı, kısa çorap tercih ediyorum. Renk tercihim de mavi…

ASTROLOJİ
Tam bir yay erkeğiyim
Yay burcuyum. Liderlik, vefa, kadirşinaslık, burnunun dikine gitmek, her şeye anında karar verip uygulamak gibi özelliklerim nedeniyle tam bir yay erkeği olduğum söylenir.
 
SEVİMLİ DOSTLAR
Sonra çok üzülüyorum
Bizim evimizde köpek hep oldu. En son ‘Pako’ isminde bir terrierimiz vardı. Ölünce çok üzüldüm, bir daha almamaya karar verdim. Sonra dayanamayıp babamın ‘Paşa’ ve ‘Zilli’ adlarını verdiği iki Akbaş aldım. Ancak onları da ne yazık ki kaybettim. Çocuklar bastırıyor ama bu kez kararlıyım bir daha almayacağım.