Türkiye onunla affediyor!

Bırakın Ege’yi, sanırım Türkiye’de bu kadar uzun süreli başka bir köşe yoktur. Ama her şeyin bir başlangıcı olduğu gibi sonu da var! Altı yıl sonra final yapma, tadında bırakma zamanı. Geçen süreçte iş dünyasından siyasete, eğitimden sağlığa, spordan sanat-kültüre hepsi birbirinden renkli simaları bilinen özelliklerinin dışında ‘sıradışı’ yönleriyle de tanıtmaya çalıştım. Son konuğum ise kişisel gelişim uzmanı İkbal Kaya... Bilmeyenler için açıklayayım, İkbal Kaya benim tam 22 yıllık eşim, canım, sırdaşım, yol arkadaşım, özetle her şeyim... Bugün buraya konuk oluşu ise asla eş kontenjanından değil. Ve eminim ki okuyunca siz de bana hak vereceksiniz. İkbal Kaya, Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi’nden emekli. 15 yıldır kişisel gelişimle ilgileniyor.

Üniversitede çalışırken 7 sene kişisel gelişim derslerine girdi. Bireysel danışmanlıklarının yanı sıra çeşitli kurum, kuruluş, STK ve belediyelere eğitimlere, seminerlere gidiyor. Son dönemde ise ‘affetmek’ konusuna odaklandı. “Kendi kendimize güttüğümüz ağır bir kan davası” olarak nitelendirdiği ‘affetmeme’nin hayatımızı nasıl olumsuz etkilediğini örnekleriyle ortaya koyup insanlara ayna tutabilmek için “Türkiye affediyor” temasıyla il il, ilçe ilçe, kasaba kasaba, köy köy geziyor. “Amacım, etkinliğime katılanların hayatına dokunarak en az birinin ‘affet’mesini sağlamak. Sonrasında bunun suya atılan taş misali oluşturacağı halkalarla daha çok kişiye ulaşmak” diyor. Her anı yeni bir başlangıç kabul ediyor. Yeninin gücüne inanıyor. Tam bir kova kadını. Yeniliğe açık, özgürlüğüne düşkün, disiplinli biri. Uçlarda yaşamayı seviyor. Hayatında düşme ve tekrar yükselme ihtimali daima var. Dengeyi bulmaya çalışıyor. İtiraf edeyim ki; güçlü, kafasına koyduğunu yapan, asla pes etmeyen, hayata ve olaylara olumlu tarafından bakabilen, bir o kadar da inatçı ve zor bir kadın. Aynı zamanda da iyilik sever, paylaşımcı, duygusal bir insan. Fotoğraf çekmeyi seviyor. Yarı değerli doğal taş biriktiriyor. Dahası mı, buyurun o zaman...

HAYAT FELSEFESİ
Her an yeni bir başlangıçtır. Şimdinin gücüne inanırım. Anı yakaladığınızda hayatın hiç de kısa olmadığını fark edersiniz.

OTOMOBİL
Özgür kız gitti kara kız geldi

* İlk arabam elma yeşili Opel Corsa’ydı. Ona ‘Özgür Kız’ adını koymuştum. O dönemlerde otomobilimde Nil Karaibrahimgil’i çok dinlerdim. Hem Nil’in şarkıları, hem de arabamla gezmek içimdeki özgür kızı daha çok ortaya çıkarıyordu. O yüzden nerede eski model bir yeşil Opel Corsa görsem yüzümü gülümseme, içimi heyecan kaplar. Şu anki aracım siyah bir Fiat 500L. Onun adı da ‘Kara Kız’. Çok şükür kendi kendimin şoförüyüm. Ama daimi bir co-pilota ihtiyacım var. Eşim yanımda olduğu sürece de bu konuda rahatım. Bir otomobilden beklentim güvenli olması. İç donanımdan önce beni dış görüntüsü etkiliyor. Yüksek ve spor araçları seviyorum. Koltuğa oturduğumda özellikleri ve görüntüsüyle beni yansıtmalı. Trafikte nereden geldiğini kestiremediğim içimden dişi bir canavar çıkıyor. Kontağı kapattığımda nereye kayboluyor bilemiyorum.

BESLENME
Açken ben ben değilim

* Güne erken başlamayı severim. Her sabah eşimle düzenli kahvaltı yaparız. En önemli konuşmalarımız, paylaşımlarımız hep bu sırada olur. Kızarmış tam buğday bir dilim ekmek, peynir, tereyağı, bal ve eşlik eden çay varsa dünyanın en zengin kahvaltısını yaptığımı hissederim. Öğünlerimden birini mutlaka protein ağırlıklı yaparım. Bu bazen öğle, bazen de akşam olur. Diğer öğünümü de mutlaka zeytinyağlılar ya da salatalarla geçiştiririm. Günde üç kez ara öğün almazsam, “Açken ben ben değilim”e dönüşürüm. Genelde muz, ceviz, fındık, badem, yoğurt, kuru meyve atıştırırım. Enginar ve ızgara balık favori lezzetlerim. Mutfakta yeni şeyler yaratmak beni heyecanlandırır. Sonucunda da beğenilmesi çok mutlu eder. Mutfak bence sevginin doğduğu ve doyduğu çok özel bir yer. Bir Osmanlı yemeği olan ballı mahmudiyem çok sevilir.

MEKAN
Ruh halime göre değişir

* Eğer balık yiyeceksem eğer mutlaka deniz kenarında bir mekan olsun isterim. Ne yemeye karar verdiysem o lezzetin hakkını veren işletmelere gitmek hoşuma gider. Bazen de mekanı ve yansıttığı ambiyansı o kadar çok severim ki ne yediğimin çok da önemi kalmaz. Deniz görüyor, doğanın içindeyse, aile işletmecisi butik bir yerse ve bunlara bir de lezzetler eşlik ediyorsa benim için mükemmeldir. Servis hızı ve hizmete de dikkat ederim. Balık yiyeceksem Özbek’teki Akın’ın Yeri’ne, önceliğim mekan+lezzet+şarap+müzik ise Çamlık’taki Yedi Bilgeler’e, tercihimi mekan+pizza+şaraptan yana kullanacaksam Urlice Vineyards’a ve Reisdere’deki Kolburano’s’a, kahvaltı için de Güzelbahçe’deki La Folie’ye, Urla’daki Pasa’ya ve Ovacık’taki Noni’s House’a giderim. Keşfetmediğim nice güzel yerler, tatmadığım nice lezzetler olduğunu biliyorum ve bu arayışı seviyorum.

SPOR
Düzenli fitness yapıyorum

* Bedenimi seviyorum, düzenli olarak spor salonuna gidiyor, fitness yapıyorum. Zaten birçok kadın bunu başarmak için uğraşmıyor mu? Galatasaraylıyım. Tenisi çok seviyorum. Bir zamanlar oynamıştım. Tekrar başlamak isterim.

TATİL
Kafa sesinden uzaklaşmak demek

* Uzun soluklu tatillerimiz yılda bir ya da iki kez oluyor. 7-10 gün arasında değişiyor. Yeni yerler görmek, farklı kültürler tanımak her zaman tercihim olsa da İtalya’ya tekrar tekrar gitmek, tüm şehirlerini gezmek, sokak sokak keşfetmek, hatta bir süre orada yaşamak isterim. Tatil benim için kafa sesinden uzaklaştığın, içine dönebildiğin, sevdiklerinle paylaşımlar yapabildiğin, huzuru ve sevgiyi hissederek doyum sağladığın aralar demek.

HOBİ
Değerli doğal taş topluyorum

* Fotoğraf çekmeyi çok seviyorum. Elimde makinem varken içimde farklı bir yolculuğa çıkıyorum. Gördüğümü değil de hissettiğimi yansıtmak istiyorum objektife. Yarı değerli doğal taş biriktiriyorum. Kristallere bayılıyorum. Yerin altından farklı sertliklerde ve renklerde çıkmış olması, yaydığı enerjileri beni çok etkiliyor. O yüzdendir ki işlenmemiş hali beni daha çok etkiliyor. İşlenerek yapılan takılara da ‘Hayır’ demiyorum tabii. Özellikle orijinal tasarımları çok seviyorum. İşim gereği kişisel gelişim kitaplarını ve sevdiğim yazarların romanlarını takip ediyorum. Müzik gerçekten de ruhun gıdası. O yüzden iyi müziklerle beslemek gerek. Klasik müzik dinlemeyi çok severim. Çalıştığım ortamda daima klasik müzik açarım. Yabancı eskimeyen şarkılar da arabamda yolda eşlik eder bana. Bir dönem ahşap boyadım, takı yaptım.

KARİYER
Sağlık, mutlu, huzurlu, bolluk
bereket içindeyim, çok zenginim

* Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde okudum. Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi’nden emekliyim. Halen kişisel gelişimle ilgileniyorum. Bireysel ve kurumsal eğitimler veriyorum. Çocukken zenginliğin bir meslek olduğunu düşünüyordum ve zengin olmak istiyordum. Çok şükür oldum da, sağlıklıyım, bolluk bereket içindeyim, mutluyum, huzurluyum, doğayı ve tüm canlıların güzelliğinin farkındayım. Bu anlamda çok zenginim.

GÜNE BAŞLANGIÇ
9’da bilgisayarın başındayım

* Gece 23.00-24.00 arası yatar, sabah 06.30-7.00 arası güne başlamış olurum. Şu an home office çalıştığım için saat 09.00’da bilgisayarın başındayım. Günümü kendim programladığımdan sabah saatleri en verimli olduğum zaman dilimi. Öğleye doğru spor salonuna giderim. Sonrasını iş görüşmelerime ayırırım. Arkadaşlarım için de fırsat yaratmaya çalışırım. Akşam üzerini mutfakta geçiririm. Yemek sonrası eşim ve Daisy ile günün yorgunluğunu atarım. Bazen hafta içi geceleri dışarıya çıktığımız olur. ‘Sadece hafta sonu dışarıya çıkılır’ kuralımız yok!

MODA
Mavi, mor, bordo ve
beyaz benim renklerim

* Günlük hayatta spor ve rahat, eğitimlerde ise neoklasik giyinirim. Canlı renkleri seviyorum. Mavi, mor, bordo, beyaz en sevdiğim renkler. Alışveriş yapmak benim için büyük zevk.

TEKNOLOJİ
Sosyal medyada aktifim

* Teknolojiyi yakından takip ederim. Sosyal medyada Facebook’ta da, Twitter’da da, Instagram’da da varım. İşim gereği günümün yaklaşık iki saatini ayırıyorum. ‘www.ikbalkaya.com.tr’ adlı internet sitemde ve ‘ikbalkayasosyal’ isimli Facebook hesabımda kişisel gelişimle ilgili sosyal mesajlar, gezmeyi sevdiğim için de ‘yeniyerlergormeklazim’ Instagram hesabımda gidip gördüğüm yerleri paylaşmaktan keyif alıyorum.

SEVİMLİ DOSTLAR
Papatyamız henüz 1 yaşında

* Bir köpeğimiz ve bahçede kedilerimiz var. İlk sevimli dostumuz ‘Efe’yi Şubat 2016’da 9 yaşında kaybettik. Şu an yine bir shih tzu’muz var. Hatta kendileri Efe’nin kuzeni oluyor. Ta Malatya’da bulduk, getirdik. Adı ‘Daisy’. Papatya kızımız henüz 1 yaşında.

ASTROLOJİ
Uçlarda yaşamayı seviyorum

* Tam bir kovayım. Yükselenim de yay. Her ikisinin de özelliklerini taşıyorum. Yeniliğe açık, özgürlüğüne düşkün, disiplinli biriyim. Bir kovanın elinden özgürlüğünü alın geriye hiçbir şeyi kalmaz. Uçlarda yaşamayı seviyorum. Yay burcu da bana bu özelliğimle hiç rahat vermiyor. Düşme ve tekrar yükselme ihtimali daima var hayatımda. Dengeyi bulmaya çalışıyorum.

KİMDİR?
Adı ve soyadı: İkbal Kaya
Doğum yeri: Eskişehir
Eğitimi: Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi
İşi: Kişisel gelişim uzmanı
Burcu: Kova
Medeni durumu: Adnan Kaya ile evli