Paylaş
İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, atom karıncadan farksız. Boş zamanı yok gibi. Yaşamı hep dakikalarla ölçülü. Bu nedenle güne 05.00’te başlıyor. Her şeyi planlı, programlı ve disiplinli. Tıpkı bir saat gibi, tıkır tıkır... Çalışmaktan arta kalan zamanında en büyük hobileri ise tekne kullanmak, balık tutmak, bahçeyle uğraşmak ve yemek yapmak. Yılda 10 gün teknesiyle açılıyor. Daha çok Orta Ege’yi dolaşıyor. Genelde temmuzu tercih ediyor. “Zira o dönemde imbatlar başlar, kuvvetli rüzgarlar olur. Yani tam benim havam. Hedefe ulaşmak için dalgaya, rüzgara yön vermek, hep mücadele etmek zorundasınız. Güzel bir şey bu. Benim hayatım da bu zaten” diyor. Teknesinin adı Travenious... ‘Hırslı’ demek. Aslında gönlünde bir de Adriyatik yapmak var. Tabii bu yoğun tempoda zaman bulabilirse... Ekrem Bey, ilk arabasını Murat 124’ü, Galatasaray sevdasını, ilk parasını ne zaman nasıl kazandığını, burcunu vs Sıradışı’na anlattı.
OTOMOBİL
İlki bir Murat 124’tü
* İlk arabam beyaz bir Murat 124’tü. 1970’de Fuar’da teşhirden almıştım. Şu an siyah Audi A6 kullanıyorum. Ayrıca, Mercedes 320 makam aracım var.
* Ancak evime mutlaka kendi otomobilimle gider gelirim. Kendim kullanırım. Yaşamım hep dakikalarla ölçülü. Bu nedenle zamana karşı yarışıyorum. Asla arabayla yarış yapmıyorum.
* Sabahları 06.00’da kalkıyorum. 06.30’da otomobilime binmeli, 07.00’de de mutlaka ofisimin kapısından içeri girmeliyim. 10 dakika bile geciksem rahatsız olurum.
* O yüzden trafiğin olmadığı saatte yola çıkarım. Urla’da oturuyorum. Her gün geliş gidiş 90 kilometre yapıyorum. Artık ustalaştım, hızımı öyle ayarlıyorum ki, hiç kırmızıya yakalanmıyorum.
* Bir otomobil alırken hızına, süspansiyonuna ve rengine dikkat ederim.
BESLENME
Günde tek öğün yerim
* Hafta içi kahvaltı yapmam. Hafta sonları da bazen. O zaman soframda kendi bahçemden kendi ellerimle toplayıp yaptığım zeytin olsun isterim.
* Öğlenleri konuklarım varsa yerim. Onlara daha çok İzmir lezzetleri sunarım. Onlara eşlik ettiğimde, akşamı atlarım.
* Akşamları daha çok Ege mutfağını tercih ederim. Bol sebze ve ot. Kırmızı eti çok ender yerim. Bonfile, biftek tüketmem.
* Stres benim en yakın arkadaşım. Yemek yediğiniz zaman bir rehavet çöküyor. O stresi kaybediyorsunuz, enerjiniz düşüyor, daha relaks hale geliyorsunuz.
* Yemek seçmem, değişik lezzetleri denemeyi severim. Gittiğim ülkelerde oranın yemeklerinden tadarım. Kesinlikle Türk restoranlarına gitmem.
* Ama en çok bahçemde yetiştirip topladığım sebzelerle yaptığım yemekleri, tutup pişirdiğim balıkları severim.
* Mutfak benim için büyük keyif. Yemek yaparken dinleniyor ve düşünüyorum.
MEKAN
Ayrım yapmam imkansız
* İzmir’de gerçekten çok güzel yerler var, ayırmak mümkün değil. Zaten dışarıda sadece davetler için yemek yiyorum. Çünkü gidecek zamanım yok. Doğrusu, özlem de duymuyor değilim.
* Ama tabii ki İzmir’de İzmir’i çok iyi temsil eden Deniz Restoran var. Kıbrıs Şehitleri’nde Altınkapı var. Buralara yabancı konuklarımı götürüp bize özel lezzetleri tattırıyorum.
* İstanbul’da yemek yemiyorum, sabah gidip akşam dönüyorum.
* Ankara’da bazen kalıyorum, Trilye’ye gidiyorum.
SPOR
45 dakika bantta yürürüm
* Haftada iki gün 05.00’te kalkıyorum. 45 dakika bantta yürüyorum.
* Çocukluğumdan bu yana Galatasaraylıyım. Maçlarını kaçırmam. Yurtdışında Ipad’imden izlerim.
* İsfendiyar ve Metin Oktay’ı Dolmabahçe Stadı’nda Duhuliye’den izlemiş bir insanım.
* Aynı zamanda Göztepeliyim. Ama sadece Galatasaray’la aynı renkleri taşıyor diye. Geçmişteki başarılarından ötürü. O yıllara özlem duyuyorum ama yapacak bir şey yok. Çünkü herkes sadece konuşuyor ama İzmir sporu için bir şey yapmıyor.
TATİL
Yılda 10 gün tekne keyfi
* Mecburen yaptığım tatiller var. Bayramlar... Hiçbir şey yapmam, evimde dinlenirim. Hafta sonlarımı mümkünse kimseyle paylaşmam. Değerlendirme, planlama ve dinlenmeyle geçiririm.
* Otel, yazlık sevmem. Yılda 10 gün teknemle açılırım. Orta Ege’ye giderim. Genelde temmuzu tercih ederim. Zira o dönemde imbatlar başlar, kuvvetli rüzgarlar olur. Tam benim havam.
* Aslında bir de Adriyatik yapmak istiyorum. Ama şu ana kadar bir türlü gidemedim. Diyorlar ki, “Tekne önden gitsin Dubrovnik’e, sen orada bin.” Ben onu sevmiyorum, kendim gidip gelmeliyim.
* Benim teknem okyanusu geçip geldi Antigua’dan... 29 gün sürdü. Bir gün okyanusu geçer miyim bilmiyorum. Ama 29 gün hiçbir tarafı görmeden gitmenin keyfini göremiyorum.
* Hedefe ulaşmak için dalgaya, rüzgara yön vermek, hep mücadele etmek zorundasınız. Güzel bir şey bu. Benim hayatım da bu zaten. Teknemin adı Travenious... Hırslı anlamında.
HOBİ
Yelken, balık, bahçe, yemek
* En büyük hobilerim yelken, balık tutmak, bahçeyle uğraşmak (bir şey yetiştirmek, onu değerlendirmek) ve yemek yapmak.
* Yurtdışına gittiğimde tohum, baharat, bahçe, balık ve mutfak malzemeleri alırım. En son Tahran’dan bir tencere aldım.
* Lisedeyken pul koleksiyonum vardı. Ama artık pul da kalmadı.
* Şimdi Çeşme’de küçük bir ev yapıyorum. Onun içini tamamen dünyanın değişik yerlerinden aldığım eski şeylerle döşemek istiyorum. 200-300 yıllık vazolarım, halılarım var. Daha sonra yaşayacağım yeri hazırlamaya çalışıyorum.
* Zaman buldukça okurum. Daha çok roman okumayı seviyorum. En son Orhan Pamuk’a başladım ama bitiremedim.
* Yemek kitabı ve İzmir’le ilgili özel kitaplar da ilgimi çekiyor.
* Eskiden Varlık Yayınları’ndan çıkan klasikleri okumayı severdim.
* TRT 3, klasik müzik dinlerim. Ortaokulda mandolin çaldım.
KARİYER
İlk kazancım bardacıktan
* İlk ve ortaokulu Milas’ta okudum. İstanbul Kabataş Lisesi’nin ardından İzmir İktisadi Ticari Bilimler Akademisi’ne devam ettim. Asker dönüşü gazete ilanıyla İzmir’in köklü gruplarından birine ait tütün firmasında dört yıl çalıştım. Bu benim ilk ve son profesyonel çalışma hayatım oldu. Sonrasında hep kendi işimi yaptım.
* Halimağa Çarşısı’nda inşaat malzemesi satarak başladım.
* Bir gün bir arkadaşım geldi, “Ticaret Odası’nda seçim var, birlikte girelim” dedi. İTO’nun yerini bile bilmiyorum. “Ben işime bakıyorum. Gir, seni destekleyeyim” dedim. Israr etti. Kazandık. 31 yıl oldu. Hala devam ediyor.
* Çocukken Galatasaray galip geldiğinde futbolcu, hastalandığımda da doktor olmak isterdim.
* İlk paramı, babamın dostu bir bakkalın dükkanının önünde, sabahın serinliğinde topladığım bardacıkları (taze incir), “Buz gibi” diye satarak kazandım.
TOPLANTI
2-3 saatten fazla sürmez
* Toplantısız günüm yok. Çok uzun tutmam. 2-3 saati geçmez. Gündemsiz toplanmam. O gündemi de uzatmam. Önce herkesin fikrini alırım, sonra kendi düşüncemi söylerim. Ve herkesin onayladığı kararları alırım. 1-2 kişinin ‘Hayır’ dediği toplantılarda kararı sonraya ertelerim.
GÜNE BAŞLANGIÇ
Kesinlikle sabah insanıyım
* Spor yaptığım zaman 05.00’te, diğer günlerde 06.00’da kalkarım. Yatış saatim ise belli olmaz. Evden 06.30’da çıkarım.
* Aradaki sürede tıraşımı olur, banyomu yapar, giyinir ve arabaya binip ofisime doğru yola çıkarım. İlk iş, 07.00 gibi gazeteleri okumak, aynı anda da TV’deki haberleri izlemek olur. Tekneyle açıldığım günler dışında internetten gazete okumam. Sonrasında maillerime bakarım.
MODA
Spor giyimde rengim kırmızı
* Genelde takım giyinirim. Koyu renkleri tercih ederim.
* Gömleklerim beyaz ve mavi ağırlıklıdır. Diktiririm.
* Mesai dışında spor giyimi severim. Cumaları bu şekilde giyineyim diye kendime kural koydum. Kırmızı kazaklarım, tişörtlerim, kaşkollarım var. Ayrıca, mavi ve toprak tonları hoşuma gidiyor.
SOSYAL MEDYA
Mailleri anında yanıtlarım
* Çok yerde görevim olduğu için, yönlendirmem gerek birçok kişi var. İletişimimiz genelde maille oluyor. Sorularının hepsini anında yanıtlarım. Aynısını da isterim. Birlikte çalıştığım arkadaşlarımın önünde laptop yoksa, mail alan telefon var. Ve o telefonları yanlarında olmak zorunda. Gece 24.00’te mail attığımda cevap alamazsan nedenini sorarım.
* Facebook, Twitter için hiç zamanım yok. Adımı kullanıp Twitter açmışlar, hemen kapattırdım.
SEVİMLİ DOSTLAR
Adı gibi ‘Sevgili’ kedim var
* Evin içinde hayvan sevmiyorum. Ama iki yıl önce eve bir kedi geldi. Beslemeye başladım. O kadar sevimli ki, gitmiyor. Balkondan ayrılmıyor. Arada içeriye alıyorum. Bir gün, Yunanistan’ın İzmir Konsolosu Hera Skolazikol yemeğe gelmişti. Bizim sokak kedisini görünce, adını sordu. “Yok” deyince, “Citos (Sevgili) olsun” dedi. Öyle de kaldı.
* Eskiden bahçemde tavuktan bıldırcına, tavus kuşundan kekliğe kadar çeşit çeşit hayvanlarım vardı. Ama şimdi yumurtası için beslediğim tavuklarımın dışında bir şey kalmadı. Zamanım yok, ilgilenemiyorum.
ASTROLOJİ
Tipik bir aslan burcuyum
* Aslan burcuyum. Astrolojiyi takip etmem ama özelliklerini bilirim. Kendine güvenir, liderdir, cömerttir. Bana uyuyor. Tabii insanın ismi de kişiliğiyle uygun olurmuş. Ekrem, ‘ikram’dan geliyor.
HAYAT FELSEFESİ
Herkes kaderini kendi çizer.
Paylaş