O da satış masasında

Ama tam olarak teyit edemediğim için yazamamıştım.
Öğrendim ki, Türkiye’nin en büyük alüminyum jant üreticisi İzmir merkezli CMS, çoğunluk hissesinin satışı için HSBC’ye yetki vermiş.
Reuters’in firma içinden iki kaynağa dayandırarak verdiği habere göre, yabancı ortak olmazsa alıcının bir fon olma ihtimali de bulunuyormuş.
Bu arada, aralarında Mercedes ve BMW gibi firmalarının da olduğu toplam 22 marka için alüminyum jant üreten CMS...
Atatürk OSB’deki mevcut jant tesisinin yanına inşa ettiği yeni fabrikayı 2018’in ilk yarısında kadar tamamlamayı, yılda 2.5 milyon jant üretimi yapmayı ve 600 kişiye istihdam imkanı sağlamayı hedefliyormuş.

***
Ege’nin en büyüğü

KELEBEK Doğtaş Grubu, geçen hafta İzmir Kısıkköy’deki Mobilya Şehri’nde yeni bir şube açtı.
Duydum ki, Çözüm Dizayn Mobilya ve DSD Mobilya Group bünyesinde hizmete giren mağaza İzmir ve Ege’nin en büyük Kelebek’i olma özelliği taşıyormuş.
Ege’de büyümeye devam eden Kelebek Doğtaş önümüzdeki günlerde yeni sürprizlere hazırlanıyormuş.

***
Yurt dışına açılıyor

GIDA sektöründen kulağıma gelen bir bilgiye göre, Akhisar merkezli Köfteci Ramiz, 2018’de yurt dışı yatırımlarına hız verip iki kat büyümeyi hedefliyormuş.
İlçede kurduğu ve 10 milyon TL’ye mal olacak tesisi tamamlamayı planlayan firma, 2018 sonuna kadar yurt içinde de 10 yeni şube açacakmış.
Köfteci Ramiz bir süre önce geliştirdiği kiloyla et konseptli Kilogram’la ilgili geliştirme ve altyapı çalışmalarına da devam ediyormuş.

***
ABD’de örnek gösterildi

ÖĞRENDİM ki, TAV’ın inşa ettiği ve işlettiği İzmir Adnan Menderes Havalimanı İç Hatlar Terminali, ABD Yeşil Binalar Konseyi’nin yayınladığı raporda örnek gösterilmiş.
Söz konusu kurum tarafından verilen Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik Sertifikası’na sahip Türkiye’nin ilk terminal binası olma özelliğini taşıyan Adnan Menderes, raporda yer verilen 12 projeden biri olmuş.
Adnan Menderes aynı zamanda karbon salımlarını nötralize ederek Avrupa’daki en çevreci 20 havalimanı arasına girmeyi de başarmış.
Yeni terminalde 5 bin 200 metrekarelik fotovoltaik panel bulunan havalimanı yılda 450 bin kilovat/saatlik elektriği güneş enerjisinden üretiyormuş.
Doğalgazdan elektrik, ısınma ve soğutma enerjisi üreten trijenerasyon tesisini de devreye alan TAV böylece elektrik giderlerinde yüzde 37 verimlilik sağlamış.

***
Hayatı roman oldu

ORTAK dostlar kulağıma fısıldadı, Ege’nin ilk güzellik merkezlerinden Nets Club’ın kurucusu Nur Uzgenç uzun zamandır hayalini kurduğu projelerini ertelemeden ardı ardına hayata geçiriyormuş.
Doğaya ve hayvanlara çok düşkün olan Nur Hanım, geçen yıl Bornova Homeros Vadisi’nin tepesindeki Kayadibi köyünde aldığı bahçeli büyük evi, hem ailesi ve dostları, hem de Nets Club üyelerinin kullanımına açmış.
Manzarası, temiz havası ve sevimli dostlarıyla şehre yakın mesafede kaçamak yapmak isteyenlerin uğrak noktası olan Nets Vadi, Nur Uzgenç’in, “Ömrüme ömür kattığım yer” dediği, adeta cennete dönüştürdüğü bir mekanmış.
Bu arada, 1997’de Manisa’da kozmetik pazarlamacılığından iki küçük çocukla kimseden destek almadan tırnaklarıyla kazıyarak kurduğu Nets Club’ı bugün 6 şubesi, 60 çalışanı ve 100 bin üyesi olan büyük bir zincire dönüştüren Nur Uzgenç’in kısa bir süre önce “Başka kadınlara da örnek olsun” diye hayat öyküsünü anlattığı ‘Hikayemiz Aynı Kahramanları Farklı’ adlı otobiyografik romanı raflarda yerini almış.
Sosyal medyadan takip ettiğim kadarıyla aynı zamanda deniz ve teknelere de çok meraklı olan Nur Hanım yelken eğitimine de başlamış.
Ne diyelim; rüzgarı bol, yolu açık olsun!

***
Keşfeden keşfetmiş

İZMİR’in simge mekanlarından Kemeraltı’ndaki Havra Sokağı’nda yakın zamanda keyifli bir mekan açılmış.
Geçtiğimiz günlerde balık alırken tesadüfen keşfettiğim bu mekana girince duyduğum jazz müzik ve içtiğim enfes Türk kahvesi ile alışverişin tüm yorgunluğunu unuttum.
Ne zaman açıldı, ne zaman bu kadar tutuldu anlayamadım doğrusu.
Mekan ağzına kadar dolu, bloggerlar bile keşfetmiş!
Kemeraltı’na Mezarlıkbaşı’ndan girdiğinizde, Anafartalar Caddesi ile kesişen köşede, hem Havra Sokağı’na, hem de kendi avlusuna bakan cepheleriyle L’Agora Old Town Hotel & Bazaar, 1700’lü yıllarda yapılan Küçük Karaoosmanoğlu Han’ın yerine aslına uygun olarak inşa edilmiş.
Meyve, sebze ve balık tezgahlarıyla belirli bir kitleye hitap eden Havra Sokağı; otel odaları, kafesi, dükkanları, avlusu, sergi salonları da bulunan bu mekanla bence kısa sürede kabuk değiştirecek.
“Yolunuz Havra Sokağı’na düşerse uğrayın” derim!