Kadının gücü ve bereketi bu pastanede hayat buldu

ASLINDA açılalı yaklaşık dokuz ay olmuş.

Haberin Devamı

 


Ama uzun zamandır Bornova Küçükpark’a yolum düşmediğinden görmemişim.
Onlardan, eşimin instagram hesabından yaptığı paylaşım sonrası haberim oldu.
Bir de tüm çalışanlarının tamamının kadın ve işletme ortağı olduğunu öğrenince daha da ilgimi çekti.
Dilek Çetmen, Zehra Yenilmez, Senem Aslantaş, Fatma Soyer, Gökçe Özmay, Vahide Güllü, Nesrin Azizoğlu, Narin Cömert, Makbule Demirçivi, Ceren Çanlı, Merve Erim, Aslı Aydın, Aysu Saydam, Süreyya Aydoğdu ve Seren Yılmaz adlı bu 15 kadının yolu, Pastacılar Fırıncılar Derneği’nin açtığı pastacılık kursunda kesişmiş.

Kadının gücü ve bereketi bu pastanede hayat buldu

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın da desteklediği Avrupa Birliği destekli eğitimde zaten mevcut olan el becerilerini ve mutfak bilgilerini pekiştirmişler.
Pasta, kurabiye, makaron, tatlı, brownie, kek, çörek, börek, dondurma vs. konularında uzmanlaşmışlar.
Sonra...
Dernek Başkanı Latif Aslan’ın önderliğinde, küçük sermayelerini bir araya getirerek, İzmir Pasta Ustası Girişimci ve Üretici Kadın Kooperatifi’ni kurmuşlar.
Ardından da, kendi ayakları üzerinde durmak, kendi işlerinin sahibi olmak için Bornova Süvari Caddesi’nde ‘Marta Patisserie’yi açmışlar.
Hz. Meryem’in kız kardeşinin adı olan ‘Marta’yı kadının gücünü ve bereketini temsil ettiği için seçmişler.
6’sı üniversite, 5’i lise, 2’si ilkokul mezunu, 2’si de halen açık lisede okuyor.

Haberin Devamı

Kadının gücü ve bereketi bu pastanede hayat buldu

Kimi daha önce öğretmenlik yapmış, kimi tekstille uğraşmış, kimi pet shop işletmiş.
Aralarında bir dönem pasta eğitmeni olarak hizmet veren de var, emlakçılık yapan da, bulaşık yıkayan da...
Bilgisayar programcılığı danışmanlığı geçmişi olanın yanı sıra halkla ilişkiler ve insan kaynakları uzmanı etiketi taşıyan da...
Sonuçta şimdi 15’i de aynı çatı altında hem çalışan, hem işletmeci, hem de patron.

Kadının gücü ve bereketi bu pastanede hayat buldu

Ama Marta’da hiçbirinin sabit bir işi yok.
İşe ve işletmeye hakim olabilmek için sürekli yer değiştirerek vardiya usulüyle çalışıyorlar.
Yani bir gün hamur açan, ertesi gün ya kasada oturuyor ya da servise yardımcı oluyor.
Ürünlerin tamamını işletmenin içinde yer alan imalathanede hijyen kurallarına uygun şekilde günlük olarak yapıyorlar.
Pasta da ise sınır tanımıyorlar. Sizin hayal etmeniz ve anlatmanız yeterli.
İlkeleri gereği kendi yemedikleri hiçbir şeyi size de yedirmiyorlar.
Hedefleri ise kalitelerini koruyup, öncelikle İzmir’de şubeleşmek, sonrasında da Türkiye’de isim yapmak.
Ne diyelim, yolları açık olsun!

Haberin Devamı

Kadının gücü ve bereketi bu pastanede hayat buldu

 
UZZK ve New York’ta yine Ege rüzgarı esti

ZEYTİNYAĞI sektöründe geçen hafta iki önemli yarışma daha sonuçlandı.
Koronavirüs nedeniyle -tıpkı Zeytindostu Derneği’nin organizasyonunda olduğu gibi- bunlarda da tören yapılamadı.
Bu yıl dördüncüsü düzenlenen IOC-UZZK Türkiye 2020 Natürel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması’nda dört kategoride 16 ödül sahiplerini buldu.
Yoğun meyvemsilikte ilk üç ‘Nova Vera’, ‘Ahsaf’, ‘Ageo’dan oluştu. ‘Selme’ mansiyona layık görüldü.
Orta meyvemsilikte ‘Kristal’ birinci, ‘Poyraz’ ikinci, ‘Nermin Hanım Zeytinliği-Ovilo’ üçüncü oldu. Mansiyon ‘Terra Vigla’ya gitti.
Hafif meyvemsilikte zirveye ‘Komili’ yerleşirken, onu sırasıyla ‘Tugan Eritenel-Zeytinel’ ve ‘Cmrt 4. Kuşak’ izledi. ‘Egeya’ ise mansiyonla taçlandı.
Olgun meyvemsilikte birincilik ‘Pirgion’un, ikincilik ‘Revnak’ın, üçüncülük ‘Seroliva’nın oldu. ‘Tarım Kredi’ de mansiyon aldı.
Dereceye giren tüm firmaları gönülden kutluyorum.
Zira, bu organizasyon ülkemizdeki en prestijli yarışmaların başında geliyor.
Katılma koşullarından jürinin oluşumuna ve değerlendirmeye kadar her şey çok özel.
Süreç büyük titizlik içinde ilerliyor. Deyim yerindeyse kılı kırk yarıyorlar.
16 firmadan 10’unu diğerlerine göre daha yakından tanıyor ve takip ediyorum.
O nedenle -hafızam beni yanıltmıyorsa- aralarında geçmiş üç yılda ödül alan firmalar da var, listeye ilk kez girenler de...
Ama hepsinin ortak noktası Egeli oluşları.
Birkaçının merkezi bölge dışında olsa da zeytinlikleri Ege’de.
Ama burada ‘Pirgion’a özel bir parantez açmam lazım.
Ahmet Çakıroğlu ve oğlu Kerem Çakıroğlu yönetimindeki, adını antik çağda Birgi’nin ismi olan ‘Pyrgion’dan alan marka, olgun meyvemsilikte dört yıldır üst üste birinci olarak müthiş bir başarıya imza attı.
İlk kez katılıp ikinci, üçüncü olan ve mansiyon alanlar da var.
Onların da önümüzdeki yıllarda daha üstlere çıkıp adlarından sıkça bahsettireceklerinden şüphem yok.


***

Haberin Devamı


Sonuçları açıklanan bir diğer yarışma ise New York Uluslararası Sızma Zeytinyağı Yarışması (NYIOOC 2020) oldu.
Olive Oil Times tarafından düzenlenen ve uluslararası tarafsız değerlendirme kuruluşu EVOO World Ranking tarafından verilen geçerlilik puanına göre top 10 listesinde ikinci sırada yer alan organizasyonda yine Türkiye fırtınası esti.
Alfabetik sırayla...
‘Ania (Yerlim)’, ‘Bozelli’, ‘Büyükkarcı’, ‘Deli Dane’, ‘Eliada’, ‘Genius’, ‘Granpa’, ‘Hiç’, ‘Hilmi Yıldırım’, ‘Kisthene 0.2 (Özem)’, ‘Mavras’, ‘Nermin Hanım Zeytinliği (Ovilo)’, ‘Nova Vera’, ‘Oleamea’, ‘Oleavia (Savrandere)’, ‘Purio’, ‘Safitad’, ‘Sidyma’, ‘Tuay (Zeytinin Efendisi)’ ve ‘Zeytin’ olmak üzere yine tamamına yakını Egeli 20 markamız ödüle değer bulundu, 18 altın ve 10 gümüş madalya kazandı.
New York ve benzeri uluslararası yarışmalara katılmak bütçe, vizyon ve her şeyden önemlisi özgüven işi.
Ve görüyorum ki, her sene bir önceki yıla oranla çok daha fazla Türk markası bu tür organizasyonlarda boy gösteriyor.
Öyle ki, sektöre ilgili biri olarak bu yıl ödüle değer bulunan yerli katılımcılardan üçünün adını ilk kez duydum.
Biliyorum ki, onlar gibi daha nice markamız var.
Ülkemizi başarıyla temsil edip, şu korona günlerinde yüzümüzü güldürdükleri için hepsini tek tek alkışlıyorum.
İyi ki varsınız, üretmeye, yarışmalara katılmaya devam...
Zira, Türkiye’de güzel zeytin çeşitlerinin bulunduğunu ve iyi işlendiklerinde çok kaliteli zeytinyağları üretilebildiğini dünyaya gösterebilmenin yolu bu yarışmalardan geçiyor.
Bu arada, tıpkı UZZK’nın yarışmasında Pirgion’a yaptığım gibi New York’ta da -diğer üreticilerimizin affına sığınarak- Nova Vera için ayrı bir parantez açmak istiyorum.
Bahar Alan yönetiminde henüz ikinci yılında ödülden ödüle koşan firma, NYIOOC’de katıldığı üç kategoriden de altın madalya çıkarmayı bildi.
Sanırım bu gurur tablosu, firmalarımızın bugüne kadar gösterdiği özenli ve titiz çalışmaların en büyük ödülü.
Yüksek puanlar alarak zeytin çeşitlerimizin ve zeytinyağlarımızın adını dünyaya duyuran tüm üreticilerimize bir kez daha selam olsun.

Haberin Devamı



Minik bir not: Eleştiri ve önerileriniz için doğrudan bana ulaşırsanız sevinirim.

Yazarın Tüm Yazıları