Paylaş
Yeni yüzler, yeni oluşumlar, yeni fikirler her zaman beni heyecanlandırır. Yine öyle oldu. Kordon’da buluştuk.
Karşımda gencecik, pırıl pırıl bir insan. Adeta gözlerinin içi parlıyor.
Konuştukça (ki, kendisiyle ilgili pek cümle kurmuyor) işini, mesleğini, çalışmayı sevdiğini, çalışmadığı zaman rahatsız olduğunu anlıyorum. US Brainworks reklam tasarım şirketinin kurucusu olduğunu, ayrıca kafe&restoran zinciri Bisquitte’in reklam ve iletişim çalışmalarını yürüttüğünü ve birçok markaya sıradışı işler yaptığını öğreniyorum. “Reklamcılığa ne zaman başladın?” diye sorduğumda, “Az önce” diye yanıtlıyor. Aslında çocukluğu biraz çalkantılı geçmiş. İlkokulda resim dışında tüm dersleri zayıfmış, ortaokulu 5 yılda bitirmiş, liseden zar zor mezun olmuş. Üniversiteye kendi rızası ve inadı nedeniyle gitmemiş. “Böyle söylemek ne kadar doğru bilmiyorum ama iyi ki de gitmemişim. Diğerleri ile aynı fabrikadan çıkmadığım için şanslıyım. En azından ben öyle hissediyorum” diyor.
Kendine aşırı güveninden dolayı hep asi, sorgulayan ve kendi pivotlarını koyan bir genç olmuş.
Gülerek, “Belki de bu yüzden reklam işçisi oldum. Kendimi böyle anlatmam hoş durmayabilir, bu söylediklerimle itici gelebilirim, biraz da iddialı olabilirim ama sezgilerim, yeteneklerim ve olmazssa olmaz disiplinimle bir fark oluşturduğumu düşünüyorum” diye ekliyor.
O, Umut Saçan... İnanın, adı gibi umut saçıyor. Şu sıralar ilgi duyduğu okçuluk sporunda olduğu gibi iş yaşamında da hedefi 12’den vuruyor.
HAYAT FELSEFESİ
Aslında kendimle ilgili cümleler kurmaktan pek hoşlanmıyorum ama çok şeyden bahsettim galiba. Son olarak şunu söyleyebilirim, Beatles’ın ‘Fool On The Hill’ şarkısındaki gibi tepedeki aptal olmayı seviyorum. Manzarayı izlemek, anlayabilmek ve üretmek... Sadece bunu diyebilirim.
OTOMOBİL
Benim için stil önemli
* Vintage ruhu yansıtan, karakter sahibi arabaları seviyorum. Kendi kendini tüketen model çılgınlığı bana göre değil. Daha eski model mekanik otomobillere, eski model pick-up tarzı araçlara ilgi duyuyorum.
* Bu saydıklarım tabii ki şehir içinde kullanımı zor arabalar, bu nedenle retro ruhu ve şirinliğiyle beni etkileyen şehir aracı krem beyaz Fiat 500 kullanıyorum.
* Trafikte kurallara uyarım. Otomobilimi çalıştırmadan emniyet kemerimi takarım. Çok acil bir durum yoksa hızlı kullanmam.
* Bisikletten de acayip keyif alıyorum. 20’li yaşlarımda çok sık pedal çevirdim. Çocukluk arkadaşımla birlikte birçok yer gezdik, uzun yollar yaptık. Yeni bir bisiklet almak için internette gezindim, birkaç mağaza araştırdım, her an ‘Pedallara kuvvet’ diyebiliriz.
BESLENME
Dostlarla yemek ruhu besler
* Dostlarım ve iş ortaklarımla birlikte yemek masası sohbetlerini severim, yemeğin iyi dostlarla birlikte ruhu beslediğine inanırım.
* Mümkün olduğunca yavaş yemeye dikkat ederim, gurme değilim ancak iyi bir damak tadına sahibim.
* İşbirliği içinde olduğum restoran ve kafeler sayesinde damak tadım da gelişti, balık ve et yemekleri tercihlerim arasında.
* Sokak yemeklerini de severim. Temiz olanlarını keşfetmeye çalışırım.
* En sevdiğim lezzet doğru kullanılan baharatlar, az pişmiş etin kendine ait tadı. En sevmediğim ise sosu fazla kaçmış yemekler.
* Türk, Akdeniz, Uzakdoğu ve İtalyan mutfakları favorilerim arasında.
* Zaman buldukça mutfağa girer kendim de hazırlarım. En iyi pişirdiğim yemek balık (özellikle ızgarada)...
MEKAN
Evimdeymiş gibi hissetmeliyim
* Bir mekanda öncelikle kendimi rahat hissetmeliyim ve temiz olmalı.
* İzmir’de Bisquitte, Cafe Del Mundo, Deniz Restoran, Ferdi Baba; İstanbul’da Zuma, Gina, Eftelya en sevdiğim yerler.
* Yeni yerleri keşfetmeyi de ihmal etmem tabii.
* Yurtdışında ise kendine özgü deneyimler sunan yerlere giderim.
SPOR
Şu ara okçuluğa ilgi duyuyorum
* Zamanında sıradışı sporlarla uğraştım. Downhill, bisiklet, skateboard, kiteboard, rollerskate, snowboard, tırmanış gibi...
* Adrenalin seviyesi yüksek sporlardan sonra ilginç bir şey oldu ve okçuluğa ilgi duymaya başladım.
* Yay burcuyum, hedefe kilitlendiğimde 12’den vurma gibi bir durumum var, içinde konsantrasyon ve odaklanma olan bu spor sanırım şu sıralar bana göre.
* Futbolla hiç alakam yok, takım tutmuyorum.
TATİL
Çalışmayı seviyorum, yapmıyorum
* Ben çalışmayı seviyorum, çalışmadığım zaman rahatsız oluyorum, o tatilin bana bir faydası olmuyor.
* Yurtdışına tatil diye çıkmak gibi bir bahanem olsa da bu bile işim için başka yerleri görme amacımdan başka bir şey değil.
* Hafta sonlarımı Çeşme’de geçiriyorum, bu da yetiyor şimdilik.
HOBİ
Müzik dinler, kitap okurum
* Ruhum o an neyi arzuluyorsa o müziği dinliyorum. Klasik müziği anlama, derinliğini sezgisel olarak keşfteme hobim de var.
* Bunun dışında çok okurum, çok gözlemlerim. Patti Smith, Jack Trout, Martin Lindstrom, Al Ries, Laura Ries beğendiğim isimler.
* Eski reklam arşivlerinden derlemeler biriktiriyorum. Dijital ortamda, çok profesyonelce değil. Hobi demek ne kadar doğru olur bilmiyorum!
KARİYER
Az önce reklamcı oldum
* Bir arkadaşımın önerisi ile yerel bir gazetede işe başladım. Yaptığım ilk tasarım bence standart olmasına rağmen ana sayfada manşette çıktı. Bu o zaman beni çok heyecanlandırmıştı, yaptığım ilk işin gazetede çıkmasıyla mutlu oldum. O zamanı unutmamak adına o gazete kupürünü hala ve her zaman cüzdanımın bir gözünde taşırım.
* Reklamcılığa ne zaman başladın dediklerinde, ‘Az önce’ diyorum.
* Ticari fayda getiren etkili işlerin peşindeyim, strateji odaklı samimi iletişim modelleri oluşturma metodunu izliyorum.
* Strateji ile samimiyet bir arada olur mu, olur. İşim dengeleri sağlamak.
* Biri geliyor ve size diyor ki: Benim ürünüm-hizmetim bu. Bunu tanıt, markalaştır ve satışları artır. Bunu dedikleri o an anlıyorsunuz ki karşınızdaki hak ettiği görünümü istiyor. Çünkü buraya kadar başarmış ürünü veya hizmeti bir yerlere getirmiş, iş şimdi pazarlama, yani işin ambalajlanmasında... İşte orada devreye ben giriyorum. Benim güçlü yanım da bu!
* Bu işte birlikte hareket ettiğim iki ortağım var, Alişan Yıldız ve Arda Galin. Kendileri çok değerli iş insanları, onlarla çalışmak işi daha etkili kılıyor. Şu sıralar üzerinde çalıştığımız konular, empati ve koku, yani kokunun satışta kullanımı.
* Bizim meslekte biraz duality olmak gerekir. İyi iş ortaya çıkana kadar azap, sıkıntı çekersiniz ama iş çıktığında etkisi ve ticari faydasıyla kendisini gösterdiğinde aldığınız haz öyle böyle değil...
* Bu işin sürece bağlı teorik bir eğitimini almadım. Ben kimsenin kimseye bir şey öğrettiğine değil, herkesin birlikte öğrendiğine inanıyorum. Hepimiz değişen dünyada her gün bir şeyleri birlikte öğreniyoruz. Ekibime de bunu aşılıyorum, hep birlikte merak ediyor ve hep birlikte araştırıyoruz. Her zaman şunu söylerim: Çok şey biliyorum seviyesinden hiçbir şey bilmiyorum seviyesine yükselelim.
TOPLANTI
Meritokrasi içinde demokrasi
* Acil bir durum olmadıkça haftada bir kez toplanırız. Online ortamda zaten sürekli iletişim halindeyiz. Sorunlar yerine çözümleri tartışırız, yetenekleri ne olursa olsun herkes birbirini dinler.
GÜNE BAŞLANGIÇ
Bir kahve ve gazete
* Çoğunlukla geç yatarım. Ama her gün 06.00-06.30 gibi uyanırım. Uyumayı zaten pek sevmem. İlk iş, bir fincan kahve ile birlikte internetten gazeteleri, köşe yazılarını okurum. E-postalarımı kontrol ederim. Kahvaltımı yapar, giyinir, 08.00-08.30 gibi çıkarım.
MODA
Bobo stilim var
* Bej ve kahve tonları monokrom renkler, salaş ama kendi dengesinde şık... Takım elbise, kravat falan beni sıkar, tarzım değil. Modayı kendi tarzıma uyarlamayı seviyorum. Bobo bir stilim olduğu söyleniyor, doğrudur.
SOSYAL MEDYA
Sergileyecek hünerim yok
* Söyleyince şaşırıyorlar, bir reklamcı sosyal medyada nasıl olmaz diye! Benim orada sergileyecek bir hünerim, bir iletişimim yok ki! Orası benim için para kazanmak ve kazandırmak için kullanabileceğim bir mecradan başka bir şey ifade etmiyor. Bana, Bruce Wills’in oynadığı “Suretler” filmi gibi geliyor. Biraz da Madison Avenue sanki!
ASTROLOJİ
Yayım, en tepede yaşarım
* Yay burcuyum. Ne yaşıyorsam en haz noktasına kadar yaşarım. Seyahat etmeyi severim. Burcumun temel özelliklerini taşısam da taşımadığım yönleri de var.
SEVİMLİ DOSTLAR
Lastik’in acısı çok yeni
* Bir kedim vardı, adı ‘Lastik’. Bir kamyonetin lastiği üstünde etrafa miyavlarken sokakta bulmuştum kendisini. Ne yazık ki geçtiğimiz günlerde kaybettim. Anne sütü alamadığı için bünyesi zayıf düşmüş.
* Sokak hayvanlarını seviyorum, dışarıdaki onca zorluğa rağmen yaşam mücadeleleri saygı duyulacak türden.
Paylaş