‘Ekin’ler büyüdü HASAT ZAMANI

FEN fakültesinde okumuş. Ardından eğitim yönetimi ve denetimi alanında yüksek lisans yapmış. Kişisel gelişimi ve yöneticilik becerileri için 6 yıl da pisikodrama eğitimi almış. Biyolog olarak devlete tam 11 yıl hizmet vermiş. Sonra... Bu ülkeden kazandıklarını bu ülkeye vermek ve bunu da eğitimle yapmak isteyen biri olarak okul kurmuş. Hem de özel eğitim kurumlarının bu kadar çok olmadığı ve tam olarak da nasıl olduğunun bilinmediği dönemde bunu başarmış. Yasemin Reşitoğlu halen kurucu genel müdürlüğünü üstlendiği Ekin Koleji’ni açıldığı 1998’den bu yana ‘bilgi toplumu okulu’ yapma hedefiyle yoluna devam ediyor. Seyrek Kampüsü’ne seneye Ataşehir’i de eklemenin planlarını yapıyor.
Tam bir STK gönüllüsü ve emekçisi. Derneğe üye olmak değil, bizzat çalışmak, katkıda bulunmak, projeler yapmak ve yürütmek onun için çok değerli. Dostluklar onun için çok önemli. En büyük zenginliğin iyi bir aile ve dostluklar inşa etmek ve de korumak olduğuna inanıyor. Acıma duygusundan yoksun insanlardan ve hayat tarzına müdahaleden hoşlanmıyor. Merkezinde insan var. İnandıklarını sonuna kadar savunmak onun için önemli.
Yaşamını akıl, mantık ve bilimsel verilere dayanarak sürdürüyor. Bir yerde sabit kalmaktan hoşlanmıyor, sürekli hareket olsun istiyor. Bu, hayatının her alanında böyle. Tipik bir kova. Özgürlüğüne düşkün, yaratıcı, hayal gücü yüksek. Aynı zamanda her tür doğa sporu ve olayını çok seviyor. Tiyatro yapıyor, balık tutuyor, kayak kayıyor. Rafting ve kampçılığa da meraklı. O anlattı, biz dinledik...

HAYAT FELSEFESİ

Mevlana’nın, “Asalet boyda değil, soyda; incelik belde değil, dilde; doğruluk sözde değil, özde; güzellik yüzde değil, yürektedir” sözü benim hayat felsefemi içeriyor diye düşünüyorum. Bir de dünyamızın daha yaşanası bir yer olması için Victor Hugo’nun dediği gibi, ‘yardım edilmiş yoksullar yerine ortadan kaldırılmış yoksulluk’ olması gerekir. Bunun için mücadele etmek de önceliklerim arasında.

OTOMOBİL
Biri ‘Cabbar’, diğeri ‘Kına’

* İlk arabam kırmızı bir Opel Astra idi. Bizim bir aile geleneğimiz var. Otomobillerimizin plakasına göre isim verip, “Kına burada mı? Cabbar geldi mi?” diye onları aile bireyi gibi düşünürüz. Örneğin, eşimin önceki arabasının plakası CBR idi ve onun addı Cabbar’dı. Benimki arabam da kırmızı renkli olduğundan adı Kına’ydı.
* Şimdi, Kia Sportage kullanıyorum. Adı var ama hani bir şarkı var ya, “Adı bende saklı” diye... Ben de adı bende saklı kalsın istiyorum.
* Otomobilimi ülkemizde kadın sürücü olmanın zorluklarını göze alarak kendim kullanıyorum. Bu durumdan hoşnutsuz değilim, zorlanmıyorum. Zorlandığım zaman gelirse de artık şoföre de ihtiyacım kalmayacaktır diye düşünüyorum. Bu durumda korkarım hiç şoförüm olmayacak.
* Bir arabada önceliğim güvenlik. Ama rengi ve modeli de bir o kadar önemli benim için.

BESLENME
Bana ‘Rejimoğlu’ diyen de var

* Güne iyi bir kahvaltıyla başlarım. Her günkü rutinlerimin yanında bir spesial olsun isterim. Yumurta ve peynir olmazsa olmazlarım arasındadır.
* Öğlenleri et ve sebze dengesine dikkat etmeye çalışıyorum.
* Akşamları biraz daha hafif şeyler tüketiyorum. Tercihim zeytinyağlılar, otlar ve salatalar. 19.00’dan sonra da ağzıma lokma koymuyorum.
* Hani derler ya bir kitap okudum hayatım değişti, bende Canan Karatay’ın kitabını okuduktan sonra kesinlikle ara öğün tüketmiyorum.
* Hayatımın pek çok döneminde diyet programı uyguluyorum. O kadar ki soyadımı ‘Rejimoğlu’ diye telaffuz eden dostlarım da var!
* Yemek seçmediğimi düşünüyorum ancak yöresel lezzetler sanırım daha çok ilgimi çekiyor.
* Meyve de hayatımda önemli bir yer tutuyor. Öyle ki, meyvesiz bir yaşam düşünemiyorum. Çok sevdiğim için bazen aşırıya da kaçabiliyorum.
* Çiğ balık hariç Uzakdoğu ve füzyon mutfağını çok seviyorum.
* Mutfakla aram şimdilerde pek iyi değil. Zaman sorunu nedeniyle pek yemek yapamıyorum ama yaptığım dönemlerde elimin lezzetinin güzel olduğu söylenirdi.

MEKAN
Hijyen, ambiyans ve de konum

* Yemek olunca her tür mekan ilgi alanımda demektir. Yemek yemek hoşuma gidiyor. Denemekten hiç çekinmem. Michelin yıldızı alan yerlerde yemeyi seviyorum. İzmir’de Sipari, İstanbul’da 360 ve Arnavutköy Balıkçısı favorilerim arasında. Seyahatlerimde ise gittiğim yörenin geleneksel tatlarını mutlaka denerim. Yola çıkmadan önce o yöreyle ilgili kitap okurum, internetten araştırma yaparım. Son dönemde çok iyi blogerlar ve seyahat güncesi tutan insanlar var. Onların önerdiği yerlere giderim. (Bazen zevkler uyuşmayabiliyor ama genellikle iyi sonuç alıyorum.) Sık gittiğim İtalya’da Corso Como 10 veya Ofificana 12’yi öneririm.
* Gittiğim mekanda en çok dikkat ettiğim ilk üç şey hijyen, ambiyans ve konum. Konum derken şu anlaşılmasın, salaş bir yerde de hijyen ve ambiyans yakalanabilir. Bir de mekanın yanında, kimlerle gittiğinde oraya anlam ve değer katıyor. Çok önemli.

SPOR
Parasını ödüyor ama gitmiyorum

* Lise ve üniversitede basketbol oynadım. Boyum çok uzun olmamasına rağmen genellikle takım kaptanıydım. Ayrıca, doğa sporları hep hayatımda oldu diyebilirim.
* Genellikle parasını düzenli ödediğim ama hemen hiç gidemediğim bir spor salonu üyeliğim oluyor. Ancak çok nadir ara vererek 45 dakika tempolu yürüyorum. Ara ara pilates yapıyorum. Dalış sporuyla da ilgiliyim ama brövemi almadığım için gerçek anlamda bir dalış gerçekleştiremedim. Ama belgemi alıp Maldivler ve Kızıldeniz’de dalış yapmayı çok istiyorum. Eskiden hiçbir takım tutmuyordum. Ama artık Beşiktaşlıyım diyebilirim.

TATİL
Her şey dahil bana göre değil

* Uzun süreli olmasa da pek çok kez tatile çıkarım. Teknede tatili çok seviyorum. 5-10 günlük bu 5-6 kaçıştan birinin tekneye denk gelmesine fırsat yaratmaya çalışıyorum.
* Seyahati çok seviyorum. Gidebildiğim kadar ülke, tanıyabildiğim kadar milliyet, görebildiğim kadar yer görmeyi istiyorum.
* İnsanlar genellikle balayı için tercih ederler ama küçük kızıma sözüm var en kısa zamanda birlikte Maldiv Adaları’na gideceğiz.
* Tatil benim için bir dinlenme periyodu değil. Yani yatmak, uzanmak, güneşlenmek gibi bir anlam taşımıyor. Çok fazla coğrafya ve lokasyon görüp tanımak benim için çok önemli. 5 yıldızlı oteller yerine daha butik ortamlar ve küçük yerlerde kalmaktan hoşlanıyorum. Her şey dahil tatil anlayışı bana göre değil. Çadırda da kalabilirim, küçük bir otelde de... Ama en önemlisi dostlar ve ailemle bir arada olabilmek.

HOBİ
Olta balıkçılığı en önemli hobim

* Her tür doğa sporu ve olayını çok seviyorum. Kinestetik bir insan olduğum için hareketli yaşanan her şey ilgimi fazlasıyla çekiyor.
* Ayrıca; tiyatro yapmak, balık tutmak, kayak kaymak, rafting ve kampçılık merakım var.
* Ancak olta balıkçılığı en önemli hobim diyebilirim. Hemen hemen 15 günde bir balığa gidiyorum. Balık tutkusu olan bir grubumuz var. Hava durumunu yakından takip ederek günü birlik Didim, Kuşadası, Dikili gibi farklı lokasyonlara gidiyoruz. Ama eşim hoşlanmıyor, o nedenle hafta sonları onu yalnız bırakmak durumunda kalıyorum. Her geçen yıl tuttuğumuz balıktaki azalma en büyük üzüntü kaynağımız.
* Çok iyi bir okur olduğumu söyleyebilirim. Farklı tür kitapları okurum. Bilim Teknik her hafta kaçırmadan takip ettiğim bir dergi. Bunun yanı sıra eğitim alanındaki gelişmeleri yakından izlemek için süreli yayınları ve güncel kitapları takip ediyorum. Son zamanlarda işim gereği Avrupa ve Uzakdoğu’daki eğitim uygulamaları ve elde edilen başarıları kıyaslayan kitap ve yazıları ilgiyle takip ediyorum.
* Dostluklar hariç bir şeyler biriktirmeyi sevmem.

KARİYER
11 yıl da devlet hizmetim var

* İlkokulu Malatya Namık Kemal’de, ortaokulu Hasan Varol’da, liseyi Malatya Turan Emeksiz’de okudum. Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi’nden sonra yüksek lisansımı eğitim yönetimi ve denetimi alanında Ahmet Yesevi Üniversitesi’nde tamamladım. Kişisel gelişimim ve yöneticilik becerileri için 6 yıl Abdulkadir Özbek Enstitüsü’nde pisikodrama eğitimi aldım.
* Üniversite sonrası sağlık sektöründe ve Menemen Araştırma Enstitüsü’nde biyolog olarak çalıştım. 11 yıl devlet hizmetim var. Şu an Ekin Koleji’nde kurucu genel müdürüm. İşimi severek ve tutkuyla yapıyorum. Aslında çalışmayı seven bir insanım denebilir. İş yaparken kendimi fazlaca kaptırıp zaman mefhumunu unuttuğum zamanlar da oluyor, dengeli gitmek en iyisi!
* Meslek örgütlerinin yanı sıra EWMD Türkiye Yönetimde Kadın, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu, Karşıyaka Rotary, EÇEV ve Liyakat’a üyeyim.
* Çok değişken çocukluk hayallerim oldu. Mühendis, özellikle elektronik mühendisi olmak isterdim. Bir inat uğruna veterinerliği kazandım ama gitmedim. Geriye dönüp baktığımda hayallerimi gerçekleştirmiş şanslı insanlardan olduğumu düşünüyorum.
* Öğrenciyken çalışmaya başladım, ilk paramı da Eczacıbaşı Grubu’na ait Girişim Pazarlama’da marketlere Oralet reklamı yaparak kazanmıştım.

GÜNE BAŞLANGIÇ
Pozitif enerji dopingliyorlar

* Geç yatıp erken kalkıyorum. Çokta erken değil. 07.30-08.00 arası... Ama hiç sabah insanı değilim. Güne erken başlasam da dışarıdaki hayata saat 10.00’dan sonra adapte olabiliyorum. Sabahları mutlaka 45 dakika yürürüm, 1-1.5 saat okurum, TV’de İsmail Karakaya’nın sunduğu haberi mutlaka izlerim. Sonra kahvaltımı yapıp evden çıkarım. Fırsat bulduğumda ana sınıfı öğrencileriyle iş gününe başlamayı seviyorum. Onlar o kadar yalın ve maskesiz ki bana pozitif enerji dopingliyorlar.

MODA
Resmi giyinmekten hoşlanmam

* Aslında pek takip ettiğimi söyleyemem ama günü yakalamaya çalışırım. Kendime yakıştığını düşündüğüm bir kıyafeti moda olmasa da giyebilirim. Resmi giyinmekten ve formallikten hoşlanmam. Renkli giyinmeyi severim ama siyah ve beyaz kombinlerle bej renkli kıyafetler de vazgeçemediklerim arasında. Kolyesiz yapamam!

TEKNOLOJİ
Sosyallikten uzaklaştırıyor

* Sanırım yaş grubum göz önüne alınırsa teknolojiyle oldukça iyi diyebilirim. Açıkçası teknolojinin hayatı kolaylaştıran yanlarını seviyorum. Ancak aşırı kullanılmasının insanları sosyallikten uzaklaştırdığını da düşünüyorum.

SEVİMLİ DOSTLAR
Bir kedim olsun istiyorum

* Çok istememe rağmen maalesef bir hayvan dostum yok. Evde kaplumbağa beslemekten öteye geçemedik. Ama okulumuzda mini hayvanat bahçesi var, oradakilerle yetinmeye çalışıyorum. Köpekleri seviyorum ama yeterince zaman ayırabileceğimi düşünmüyorum. Son zamanlarda bir kedim olsun çok istiyorum ama eşimle aynı fikirde değiliz.

ASTROLOJİ
Özgürlüğüne düşkün bir kova!

* Astroloji ilgi alanımda değil ancak burcumun genel özelliklerini bilirim. Tipik bir kovayım. Kovalar özgürlüklerine düşkün, yaratıcı, hayal güçleri yüksek ve dost canlısı olurlar. Bunları taşıdığımı düşünüyorum. Dostlarım benim için çok önemli. Onları kan bağı olmayan ama seçilmiş akrabalar olarak tarif etmeyi seviyorum. Dostlukları zor edinir, zor terk ederim.

KİMDİR?
Adı: Yasemin Reşitoğlu
Doğum yeri ve yılı: Malatya, 1963
Eğitimi: Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi
İşi: Ekin Koleji’nde kurucu genel müdür
Medeni durumu: -Kendi ifadesiyle- Öğrencilik yıllarından tanıdığı ve sevmekten vazgeçmeyeceği yol arkadaşı Doğan Reşitoğlu (Anka Ticaret, turistik gümüş takı toptancılığı ve grup mağazaları sahibi, Ekin Koleji Kurucusu) ile evli. Hayatının anlamı Hazal (26-marka yöneticisi) ve Elif (22-İtalya’da Politecnico di Milano’da mimarlık okuyor) adlı iki kız annesi.