Egeliler bize o kadar güveniyor ki evlerinin anahtarlarını bile kasiyerlerimize emanet edebiliyor

A’dan Z’ye yenilenip, Kemalpaşa’daki idari ofislerin de taşındığı İnciraltı’ndaki mağazada bir araya geldiğimiz Tuncer, “Bir kere şunu söylemem lazım. Başta ben olmak üzere Tansaş ailesinin her bireyi, Tansaş’ı Tansaş yapan değerlere, bu şirketin kuruluş amacına sahip çıkıyor, çıkmaya da devam edecek” dedi.
Bunu yaparken, Tansaş’ın kuruluşundan bu yana emeği geçen tüm belediye başkanlarının ve diğer yöneticilerin sanki gözleri hep üzerlerindeymiş gibi hissettiklerini ve bu sorumlulukla çalıştıklarını belirten Şevki Tuncer, “İşte bundandır ki, müşterilerimiz evlerinin anahtarlarını kasiyerlerimize emanet edebiliyor. Bu şaşırtıcı değil. Tasarlayarak da sağlayamazsınız. Bu, Tansaş’ın DNA’sında var. Bir Egeli ve Akdenizli sıcaklığıyla onlara dokunmaya ve bir taraftan da dinlemeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Tansaş’ı diğer marketlerden ayıran en önemli farklılığın şimdilik 2 bin 400 kişilik aileleri, yani çalışanları olduğunu kaydeden Tuncer, ekledi:
- Bir de samimiyet ve sıcaklığımız. Bu, şirketin özünde zaten var. Bunu kimseye zorla öğretemezsiniz. ‘Yap’ demekle yapılmaz. Taklit de edilemez. Çünkü eğer taklit edilirse üzerinize uymayan bir elbise gibi durur ve müşteri bunu hemen fark eder. Bizim her bir çalışanımız hizmet ederken bunu içten ve samimi olarak yapar. Yeni işe aldığımız arkadaşımızda aradığımız en önemli özelliktir samimiyet. Sonuç olarak, Tansaş’ta müşterimiz kendini rahat ve evinde hisseder.

Müşterilerimize dokunduk teşekkür için baklava, börek getiren oldu

YENİDEN Ege’ye odaklanma stratejisi çerçevesinde tüketici güvenini kazanmaya ve aralarındaki bağı güçlendirmeye çalıştıklarını ifade eden Şevki Tuncer’e bunun için ne yaptıklarını sordum, yanıtı şöyle oldu:
- Öncelikle şunu söylemem gerekiyor. Geçen yıl kendi içimizde oturduk, konuştuk, ‘Biz her şeyimizle öz ve öz Egeliyiz. Egeliyim diyebilmenin sorumluluğunu almak gerektiğine inanıyoruz. Öyleyse biz Ege’den ne alıyoruz, karşılığında ne veriyoruz?’ dedik. Her projede de bu soruyu sormaya devam ediyoruz. Geldiğimiz nokta bizim adımıza sevindirici. Büyük kitlelerin takdirini kazandık. Aslında olması gerekeni yaptık.
Tansaş’ın ruhunda müşteriye dokunmak olduğunu, o meseleyi kavradıklarını, ‘Hep bir şeyler satmak değil, bir şeyler de anlatmamız lazım’ diye düşünüp yaşlı, genç, çocuk, kadın, engelli, öğrenciye ayrı ayrı odaklandıklarını bildiren Tuncer, “Özetle her yaş grubu için çok özel hizmetler sağladık. Adnan Bey şimdi size birkaç örnek vermek istiyorum” dedi ve başladı anlatmaya:
- 65 yaş ve üstündeki kesime, ‘Siz Zahmet Etmeyin Biz Taşıyalım’ dedik, dokuz ayda 141 bin 400 kişinin poşetlerini evlerine kadar teslim ettik. Çok güzel tepkiler aldık. Teşekkür için baklava, börek getiren oldu.
- ‘Alışverişte engelleri kaldırıyoruz’ dedik, her engelliye mağazada alışverişi boyunca asistan tahsis ettik. İstediğinde paketlerini evine kadar götürdük. Tam bir duygusal dokunuş oldu.

Mağaza müdürlerimizi, ‘Ama bize gelmediniz’ diye arayanlar var

- BAŞKA ne tür dokunuşlarınız oldu?
- Ege Orman Vakfı işbirliğiyle 367 bin 872 fidan diktik.
- Sabah sporuyla 10 ayda 27 bin 200 İzmirliye spor yaptırdık.
- Liselerarası Bisiklet Yarışması gerçekleştirdik. 52 okuldan 710 öğrenci katıldı. Ayrıca, bin 217 çocuğu ilk kez bisiklete bindirdik.
- EÜ Diş Hekimliği Fakültesi’yle ortaklaşa 4 bin 950 çocuğumuza diş taraması yaptık.
- Çocukların yaratıcı dünyalarına eğilmek istedik. Demonte malzemelerle güneş enerjili araçlar yapmalarını sağladık. Geleceğin 100 bilim insanını ararken 225 miniğe dokunduk.
- Öğretmenler Günü’nde 430 okulu ziyaret ettik, çikolata ve çiçek sunduk.
- 100 bin kişiye, İzmir’in kurtuluş gününde hangi sanatçıyı görmek istediğini sorduk. Tansaş Arena’da 15 bin Egeli’yi Serdar Ortaç’la buluşturduk.
- Mağazalarımızda aşure ve lokma günleri düzenliyoruz, her gün 17.00-19.00 arasında meyve ikram ediyoruz, soğuk günlerde de sıcak ikramlar yapıyoruz.
- Ayrıca, ev ziyaretleri yaparak müşterimizi dinliyoruz. Bugüne kadar 164 bin 252 haneye konuk olduk. Çok iyi ağırlandık. Öyle ki, mağaza müdürlerimizi, ‘Ama bize gelmediniz’ diye arayanlar oldu.
- Peki, bu dokunuşlar cironuza ne şekilde yansıdı?
- Mutlak katkısı oldu. Ancak meseleye böyle bakmıyoruz. Biraz önce sıraladığım projelerin tamamı ticari kaygılardan uzak. Zaten ticari kaygı taşırsanız bunların hiçbirini yapamazsınız. Biz bunları Egeli olmanın bilinci ve gereği olarak yapıyoruz.

Boyoz, gevrek diyerek Egeli olunmuyor

2012 için de çok iddialı hedefler koydukları bilgisini veren Tuncer, “En az 32 mağaza daha açacağız. Tansaş halka yakın durmalı. Bu hep böyle oldu. Bundan sonra da böyle olacak. Mahalle aralarına kadar gireceğiz. Bizimle ilgili sosyal medyada çıkan her şeyi izliyoruz. Geçen gün İzmirli bir müşterimizin twiti düştü ekranıma... ‘İzmirli olmak evinin yanı başında Tansaş tabelasını görmektir’ diyor. Bu, durumu çok net özetliyor” dedi.
- İstihdamda nasıl artış olacak?
- Mağaza sayımız arttıkça ailemiz büyüyor. Şimdilik 2 bin 400 kişiyiz. Sözde değil, özde aileyiz. Yaptıklarımızı başka türlü başarmak mümkün değildi zaten. Bu yıl ailemize en az 300-350 yeni katılım olacak. Bu heyecan verici. Aynı zamanda kendi içimizden en az 100 arkadaşımız yönetici kademesine yükselecek. Bizde her çalışanın önü açık. Yöneticilerimizin yüzde 75’ini kendi içimizden seçiyoruz.
Şevki Tuncer, 2012’de de geçen yıl olduğu gibi Egelilere Tansaş’ın doğuş felsefesinden gelen sorumluluklarını yerine getirecekleri sözünü verdi, “Bir şeyler satma değil, anlatma gayretinde olacağız. Bunu yaparken müşterimizi dinlemeyi ihmal etmeyeceğiz. Zira; boyoz, gevrek diyerek Egeli olunmuyor. Ne kadar Egeli olduğunuz bu bölgeden aldığınızdan ziyade ne verdiğinizle orantılı” diye konuştu.

Ulaşılmak istenen hedefler arasında olmak sevindirici

TUNCER’e geçtiğimiz günlerde bir gazetede yer alan, bir yerel market zincirinin Tansaş’a talip olduğu yönündeki haberi hatırlatıyorum...
- Ben de okudum. Her sektörde olduğu gibi bizim sektörümüzde de her oyuncu, gücü ve vizyonu çerçevesinde birbirine talip olabilir. Bu çok doğal. Başka şirketlerin ulaşmak istediği hedefleri arasında olmak sevindirici. Bu, doğru yolda olduğumuzun bir göstergesi diye düşünüyorum.
- Sizin Ege’deki yerel market zincirlerini alma gibi bir
planınız var mı?
- Bir şirket büyürken organik ya da inorganik büyümeyi ya da her ikisini birden seçebilir. Biz süpermarket işinin lideri olarak çevremizdeki bu tür gelişmelere kayıtsız kalamayız ve her zaman takip ederiz.

4 yılda açtığımız mağazaya 1 senede ulaştık 188 olduk, müşteri sayımız da yüzde 11.6 arttı

ŞEVKİ Bey’le Tansaş’ın 2011 değerlendirmesini yapıp, 2012 hedeflerini de konuştuk. Tuncer, 2011’in Tansaş için hem yönetim hem de stratejik açıdan çok önemli kararlara imza attıkları bir yıl olduğunu dile getirdi. Öncelikle Ege ve Akdeniz odaklı büyümeyi seçtiklerini vurgulayan Şevki Tuncer, nedenini de anlattı:
- Çünkü burası bizim en iyi bildiğimiz coğrafya. Aynı zamanda bu coğrafya da bizi iyi tanıyor. Bütün enerjimizi bu bölgeye odaklamayı seçtik. Bu, çok önemli bir stratejik karardı. Baktık ki Tansaş’ı yerinden yönetmek ve yakın olmak önemli, bu nedenle tüm yönetim olarak İzmir’e geri döndük.
- Kaç yeni mağaza açtınız, toplamda kaça ulaştınız?
- Bunların neticesi olarak, geçen yıl bölgede 15 mağaza açtık. Bu şu demek, bu bölgede geçtiğimiz 4 yılda açtığımız mağazayı yine bu odaklanma sayesinde bir senede açmayı başardık. Bununla kalmadık, 55 mağazamızı baştan aşağıya yeniledik. Sonuç olarak, 2011’de 188 mağazaya ulaşırken müşteri sayımızda da yüzde 11.6 artış oldu.