Paylaş
Öyle ki, yoğun iş temposundan fırsat buldukça soluğu tepelerde alıyor. Türkiye Fahri Konsoloslar Birliği Başkanı, Haşimi Ürdün Krallığı İzmir Fahri Konsolosu ve EBSO Meclis Üyesi olan Kaplan, çocukluk yaşlarında başlayan, son 15 yıldır hız kazanan bu tutkusunda neredeyse tırmanmadık zirve bırakmamış. Kızılderili reisinin, “O kadar hızlı koşmuşuz ki, ruhlarımız arkada kalmış” sözünden etkilenip iş koşturmacasına sert bir fren yapıp yeniden kendini doğaya veren Ömer Kaplan, coğrafya eğitimi almasının da etkisiyle olsa gerek, Teleferik, Radar derken, Bozdağ, Babadağı, Kazdağları, Mahmut, Nif, Dumanlı, Aladağlar, Demirkazık, Artos, Süphan, Kaçkarlar, Ağrı’ya iz bırakmayı başarmış. Şimdi hedefinde Bolkar, Hasan Dağı ve Erciyes var. Yurtdışında ise gözü Klimanjaro’da. 57 yaşındaki Kaplan, aynı zamanda kelimenin tam anlamıyla ‘bal’ hastası. Bal hakkında bilmediği şey yok. Türkiye’nin her yerinden en iyi balı bulup, alıyor. Zeytinyağı dışında yağ tüketmiyor. Sirkeye yatırılmamışsa çiğ sebze yemiyor. Bir otomotiv yan sanayici olarak otomobilde sesten hoşlanmıyor. Gönülden Göztepeli. Türk mutfağının, müziğinin ve milli kahramanlarının devlet politikasıyla hak ettiği yere taşınması gerektiğine inanıyor.
İşte, ayrıntılar...
OTOMOBİL
Benim arabam sessiz olmalı
* İlk arabam lacivert bir Dodge pikaptı. Şu an siyah Mercedes 5.20 var.
* Otomobile çok fazla önem vermem. Dolayısıyla marka ayrımı yapmam. İşimiz gereği zamanında çok kamyon ve otobüs de kullandım.
* Direksiyonda genelde ben otururum. Mecbur kalmadıkça şoför tercih etmem. Araba kullanmak benim için büyük keyif.
* Trafikte sağ özürlü bir özürlüyüm. Kazalarımın çoğu ön sağdandır. Ama kurallara uyarım. Bir yayanın adımını attığını gördüğüm anda dururum. Geçene kadar da beklerim. Kırmızıda asla geçmem. Trafikte en çok kızdığım ve hassas olduğum konu, sol kol dışarı yapıp yola sigara ile çöp atılması. Zaman zaman bunları yapanları ikaz da ediyorum. Eşim, ‘Başına bir şey gelecek’ diye uyarıyor.
* Bir arabada dikkat ettiğim en önemli unsur ses. Motor gürültüsü sevmem. Camların ses yapmasından hoşlanmam. Yalıtımı iyi yapılmış olmalı. Bir de basınca gitmeli.
BESLENME
Balsız bir hayat düşünemiyorum
* Küçüklüğümden beri tatlı tutkunuyum. Öyle ki, sürekli bal ve reçel yerdim. Sonra da kurdeşen olurdum, iğne yaparlardı. Ama kızarıklıklar sönünce gider yine yerdim. Şimdilerde reçeli hayatımdan hemen hemen çıkardım. Bal ise tutku olarak kaldı. Diyebilirim ki, bal hakkında bilmediğim şey yok. Türkiye’nin her yerinden en iyi balı bulur, alırım. Zeytin ve peynire de düşkünüm. Zeytinde tercihim Ödemiş. Evlerde yapılanı tercih ederim. Peynirde ilk sırada Van’ın otlu peyniri var. Ayrıca, Erzincan ve Bergama tulumuna da bayılırım.
* Öğlenleri genelde işyerinde aşçımız Yıldız Hanım’ın hazırladığı tabldottan yerim. Kendisi Batmanlı. Hem o yörenin hem de Ege’nin en leziz yemeklerini yapıyor. Mönüsünde içli köfte bile var. O geldiğinden beri perhiz hak getire... Hepimiz kilo aldık, göbeklendik!
* Akşamları çok hafif beslenmeye çalışırım. Genelde zeytinyağlı ve sebze tüketirim. Kendime fazla yüklenmem. 19.00’dan sonra da bir şey yememeye dikkat ederim.
* Müthiş meyve bağımlılığım var. Baş aktörüm cennet elması. Kirazı da çok severim. Bir oturuşta 1 kilo yiyebilirim. Böğürtlen ve dağ çileğine de bayılırım.
* Balık severim. Haftada bir gün yiyebilirsem mutlu olurum.
* Türk, Ürdün, Suriye ve Lübnan mutfaklarından hoşlanırım.
* Fast-food’a karşıyım. Sağlığımız gidiyor, obez oluyoruz. Bu nedenle dünyada benzeri olmayan mutfağımızın devlet projesi haline getirilip desteklenmesi, geliştirilmesi gerektiği düşüncesindeyim.
* Evde mutfağın yolunu bilmem! Sanırım biraz yetişme tarzından kaynaklanıyor. Zaten eşim de girmemi istemez. Eli çok sihirli. Çok lezzetli yemekler yapıyor.
MEKAN
Otların nasıl yıkandığını sorarım
* Dışarıda çok fazla yemek yeme alışkanlığım yok. Tek başıma da yiyemem zaten. Mutlaka koluma birini de takar öyle giderim. Ayşa Boşnak Börekcisi ve Ev Yemekleri, Balıkçı Ferhat (Güzelbahçe), Urit Balık Restoran (Urla) ve Altınkapı (Çeşme) keyif aldığım yerler arasında.
* İlk kez gittiğim bir mekanda önce garsonların tırnaklarına, sonra -eğer mümkünse- mutfağına bakarım. Sofraya salata ve çiğ sebze geldiğinde nasıl yıkadıklarını sorarım. Sirkeye yatırdıklarını söylerlerse gönül rahatlığıyla yerim, aksi halde geri gönderirim. Ne tür yağ kullandıklarını da merak ederim. Zira, zeytinyağı ve tereyağının dışında başka bir yağ yemem. Tabii bir de genel temizlik ve hijyen ararım.
SPOR
Bozdağ’dan Ağrı’ya hepsine tırmandım
* Çocukluktan beri bir dağlara tırmanma tutkum var. Çeşitli nedenlerle bir dönem mola vermek zorunda kaldım. Ama 15 yıl önce, bir Kızılderili reisinin, “O kadar hızlı koşmuşuz ki, ruhlarımız arkada kalmış” sözünden etkilenip iş koşturmacasına sert bir fren yapıp yeniden başladım. Balçova Teleferik, Radar derken; Bozdağ, Babadağı, Kazdağları, Mahmut, Nif, Dumanlı, Aladağlar, Demirkazık, Artos, Süphan, Kaçkarlar, Ağrı vs tırmanmadığım dağ neredeyse kalmadı. Hedefimde şimdi Bolkar, Hasan Dağı ve Erciyes var. Yurtdışında da Klimanjaro’yu istiyorum.
* Ayrıca, yürüyor ve dağ bisikletine biniyorum. Zaman buldukça da yüzüyorum. Paletlerimi giyip, şnorkelimi takıp denizin dibini seyretmekten çok büyük keyif alıyorum.
* İzmir’deki bütün takımları seviyorum ama Göz-Göz’ün yeri başka. Gönülden Göztepeliyim. Adı ne olursa olsun bir İzmir takımı mutlaka Süper Lig’de olmalı.
TATİL
Çok yer gezdim, Türkiye gibisi yok
* Son yıllarda dinlenmeye özen gösteriyorum. Zira, ömürler çabuk geçiyor. Yazları Çeşme’de yazlık kiralıyorum, hafta sonları gidiyorum. Bu yıl eşim ve kızımla, fahri konsolosu olduğum Ürdün’e bir seyahatimiz oldu. İşim ve üstlendiğim sorumluluklar nedeniyle yurt dışına çok gittim ama inanın Türkiye gibisi yok. Türkiye dünyanın düğüm noktası. İlmiğin olduğu yer. Cennette yaşıyoruz, kıymetini bilmek lazım.
HOBİ
Elimden kitap hiç eksik olmaz
* Kitap okumayı çok seviyorum. En son David Passing’in 2050’sini bitirdim. Elimde şu an Enver Altaylı’nın Ruzi Nazar: CIA’nin Türk Casusu var. Ayrıca, Ali Bektaş’ın Her Yönüyle Alevilik’ine de başladım. Aynı zamanda iyi bir gazete okuruyum. Dönem dönem köşe yazıyorum.
* Geçen yıl kızım istedi, Scorpions konserine gittim. Ama kendi müziğimizi hiçbir şeye değişmem. Müziğimize sahip çıkalım, yoksa körelip gideriz.
* Çizgi film seyretmeyi de severim. Ama televizyonlar yayınlananların neredeyse tamamı yabancı kökenli. Bunu çok tehlikeli buluyorum. Kültürümüz elden gidiyor. Bu konuda devlet politikası haline getirilmeli. Ne pahasına olursa olsun Türkiye’de de çizgi film üretilmeli. Milli kapramanlarımız çocuklarımıza tanıtılmalı.
KARİYER
Aslında coğrafya eğitimi aldım
* Buca Eğitim Enstitüsü’nü bitirdim. Ardından Eskişehir Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Coğrafya Bölümü’nde lisansımı tamamladım.
* 12’den 20 yaşıma kadar ailemize ait kayısı bahçeleriyle ilgilendim.
* 1976’da 4 kardeş Karabağlar’da ‘Kaplanlar’ adı altında ilk yedek parça mağazamızı açtık. Hem okudum, hem çalıştım. 1985’te aynı bölgede ikinci mağaza devreye girdi. Sonra ikişerli ayrıldık. Biz 1. Sanayi’de Emirler A.Ş.’yi kurduk. 90’lı yıllarda kimyasal imalata da girdik. Bir süre sonra ortaklar arasında bölünme oldu. İmalat bana ve kayınbiradere kaldı. O gün bu gündür koşturuyoruz. Oğlum Çağrı da bizimle birlikte. Üretim ve fuarlardan sorumlu.
* Aynı zamanda STK’larda görevlerim var. 1999’dan bu yana Ürdün Haşimi Krallığı İzmir Fahri Konsolosu’yum. Son 2 yıldır Türkiye Fahri Konsoloslar Birliği Başkanlığı’nı da yürütüyorum. EBSO Meclis Üyesi’yim. Geçmişte İrfan Eğitim ve Kültür Vakfı, İzmir Türk Ocağı, İTO, EGOD, BASİFED’de çeşitli görevlerim oldu.
GÜNE BAŞLANGIÇ
Tıraş olurken şarkı söylerim
* 24.00’ten önce yatmak hiç nasip olmuyor. Sabahları ise 06.00’da kalkıyorum. Güne enerjik, neşeli, keyifli başlarım. Duşta ya da tıraş olurken şarkı mırıldanmayı severim.
MODA
İmaj maker’ım eşim Özen Hanım
* Giyim kuşamdan çok anlamam. Bu konuda eşim en büyük yardımcım. Benim imaj maker’ım o. Saatimden kol düğmeme kadar o hazırlar. Kendi başıma giyindiğim gün gırgır konusu olurum. Spor giyinmekten hoşlanırım. İşe spor gelirim. Şapka, bere taktığım da olur. Toplantılarım, ziyaretlerim, konuklarım olduğu günler resmi giyinirim. Alarjim var, yazın kravat takmam. Mendili de eksik etmem. Akrep burcu olduğumdan olsa gerek siyah ve koyu kırmızı renkten hoşlanırım. Takımda gri, lacivert ve siyahı severim. Gömleklerim ise ağırlıklı beyaz ve Ecevit mavisidir.
SOSYAL MEDYA
Balarası gibi olmaya çalışıyorum
* Facebook’ta çok yokum. Twitter’da ise varım. Boş laftan oldum olası hoşlanmam. Mesajlar vermeyi severim. Daha çok bizden ve dünyadan atasözlerini paylaşırım. Balarası gibi olmak, güzel şeyleri bulup çıkarmak ve paylaşmak lazım.
ASTROLOJİ
Liderim, unutmam ama esneğim de
* Akrep burcuyum. Yükselenim de yay. Falla işim olmaz ama astrolojiye inanırım. Her akrep gibi lider ruhluyum, bana yapılanı kolay kolay unutmam. Ama yayın da etkisiyle birçok konuda esneğim, insanlarla diyaloğu severim.
SEVİMLİ HAYVANLAR
Karınca ezmem, kuşlarla konuşurum
* Hayvanları çok severim. Onlarla barışığım. Karıncayı ezmemeye çalışırım. Doğa yürüyüşlerimde kuşlarla konuşurum. Bizimle birlikte yaşayan oğlumun Fransız Buldog’u var. Adı Mia.
HAYAT FELSEFESİ
Sevgi, kardeşlik, dostluk... Bu kadar güzellik, iyilik, sevgi, saygı varken neden zorlanarak kötülükleri ararız çözmüş değilim. Dilimiz, dinimiz, rengimiz ne olursa olsun sonuçta gözyaşlarımız aynı!
KİMDİR
Adı: Ömer Kaplan
Doğum yeri ve tarihi: Van Erciş, 1956
İşi: Sanayici, Haşimi Ürdün Krallığı İzmir Fahri Konsolosu, Fahri Konsoloslar Birliği Başkanı
Eğitimi: Buca Eğitim Enstitüsü. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Coğrafya Bölümü
Medeni durumu: Ev hanımı Özen Kaplan’la evli. Çağrı, Kübra ve Beyza isminde 3 çocuk babası
Paylaş