Paylaş
MALUM, İzmir Büyükşehir Belediyesi ulaşım modeline tramvayı da ekledi.
Yılbaşından bu yana test sürüşlerinin yapıldığı Karşıyaka hattında ön işletme seferleri geçtiğimiz günlerde başladı.
Her yatırımda olduğu gibi bunda da beğenen kadar beğenmeyen de var.
“Karşıyaka’ya gerdanlık çok yakıştı. Artık rahat bir şekilde seyahat edeceğiz” diyenler olduğu kadar...
“İlçenin ortasından hançer gibi geçince hem yollar daraldı, hem trafik katledildi” diyenler de söz konusu.
Ama bu iki kutbun ötesinde tramvayın varlığına hala alışamayan bir kesim var ki, işte o çok tehlikeli!
Tam 63 yıl sonra yeniden devreye giren tramvaya henüz alışamayan kimi sürücülerden kaynaklı birkaç kaza ucuz atlatılırken...
Önceki gün çekilen bu fotoğraf ise, “Yok artık” dedirtecek türdendi.
Bakar mısınız, İstanbul plakalı bir araç, Vilayetler Evi’nin olduğu bölgede tramvay yoluna park etmiş.
Hem gidiş, hem de geliş yönünü boylu boyunca kapatırcasına...
Bir süreliğine ulaşımın kesintiye uğradığını, seferlerin aksadığını sanırım yazmama gerek yok!
Allah’tan makinist fark edip frene basmış da olası bir faciadan dönülmüş.
Şu bir gerçek ki, bölgede yaşayanlar başta olmak üzere, tramvayın geçtiği güzergahta bulunanlar hala otopark konusunda adaptasyon sağlayabilmiş değil.
Kimi vatandaşlar daı ellerinde telefon ya da başka bir uğraş halindeyken tramvay yolundan yürüyor.
Sonradan üzülmemek için, yol yakınken tüm bunlara çözüm olacak formül üretmek şart oldu.
***
HAFTANIN FOTOĞRAFI
BU fotoğraf Denizli Merkezefendi’den...
DHA muhabiri Deniz Tokat tarafından geçen hafta çekildi.
Belediye, ‘isim babası’ da olan mesir macununun mucidi Merkez Efendi’nin daha iyi tanıtılması ve gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla düzenlediği Tıp Günü’nün üçüncüsünde Zeytinburnu Belediyesi’nin hediyesi 30 bin fesleğeni halka dağıtıyor.
‘Bayramyeri’ adeta ‘savaşyeri’ne dönüyor.
50 kuruşluk, bilemediniz 1 liralık fesleğen için insanlar birbirlerini yiyor.
Bu manzara benim güzel ülkeme hiç ama hiç yakışmıyor.
***
SONRADAN GO(U)RME
Romantik bir
akşam için
EŞİNİZ ya da sevgilinizle şöyle keyif dolu, sessiz sakin, rahatsız etmeyen müzik ve eşsiz lezzetler eşliğinde baş başa bir yemek mi planlıyorsunuz?
İşte benden size 10 öneri:
Her zamanki gibi alfabetik, torpilsiz, zincirsiz.
A7 (Bayraklı), Asansör (Karataş), Cumba (Bornova), Equinox (Alsancak), İsabey Bağevi (Menderes)...
La Cigale (Alsancak), Miko (Alsancak), Sardunaki (Karşıyaka), 360İzmir (Bayraklı), Vadi Kule (Çiğli)...
***
PORTRE
Nermin Hanım’ın
zeytinliği var
ONUN için, “Kazdağları’nın hanım ağası” diyorlar.
Nermin Gelbal Gökduman aslında İTÜ mezunu bir metalurji mühendisi.
4 yıl çelik sektöründe çalıştıktan sonra evlendi.
Sonra telekom sektörüne geçti, Avea ve TTNET’te yöneticilik yaptı.
Bu arada dünyalar tatlısı iki kızı oldu.
Çalışma hayatı boyunca gerçekte nasıl bir iş ve aile hayatı olursa daha mutlu olacağını, ne istediğini hep sorguladı.
Hayatta kendisi için en önemli olan değerlerin başında sağlığın geldiğinin farkına vardı.
Doktorlar gibi doğrudan sağlığa etki alanı olmasa da dolaylı olarak kendisine ve çevresindekilere bu alanda nasıl katkı sağlayabileceğini düşünüp bir çıkış yolu aradı.
YENİDEN OKULLU OLDU
Edremit’te, oksijeni bol Kazdağları’nın eteklerinde yer alan kendi bahçelerindeki zeytin ağaçlarından zeytinyağı üreterek bu amacına ulaşabileceğini düşündü.
‘Ölümsüz ağaç’ olarak bilinen zeytin ağacının sağlığa katkısını, kutsallığını öğrendikçe daha da sevdi ve daha fazla araştırma yapmaya başladı.
Araştırdıkça zeytin-zeytinyağına olan merakı ve tutkusu daha da arttı.
Zaman kaybetmeden çiftçi kayıt sistemine üye oldu.
Balıkesir Üniversitesi Edremit Meslek Yüksek Okulu’nda zeytinyağı üretimi ve tadımıyla ilgili eğitimlere katıldı.
Bu eğitimler sırasında Edremit, Burhaniye, Ayvalık’taki tesisleri görme ve inceleme imkanı buldu.
Edindiği bilgileri zeytinliğinde çalışan işçilere her fırsatta aktardı.
Onların da kendisi gibi bilgilenmelerini sağladı.
800 AĞAÇLA BAŞLADI
“Artık öğrendiğimiz doğrularla üretim yapmanın vakti geldi” dedi...
Ve 2012’de Altınoluk Avcılar’da 52 dönümde 800 ağaçla işe başladı.
Bugün toplam 500 dönüm üzerinde 8 bin asırlık zeytin ağacıyla üretim yapıyor.
“Bahçelerim Altınoluk Avcılar, Güre, Çamlıbel, Kızılkeçili, Dereli köyleri yamaçlarında bulunuyor.
Zeytinlik seçiminde en kaliteli yağları elde edebilmek için özellikle hafif eğimli, yazın sürekli rüzgar alan, denize yamaç bol oksijen üreten Kazdağı eteklerini tercih ettim.
Bahçelerimin toprak analizlerinden başlayarak ağaçların bakımı, budama, zeytin ve zeytinyağı üretim süreçlerinin her aşamasını titizlikle takip ediyor ve yönetiyorum.
Sadece yağ değil, sağlık iksiri üretiyorum.
Markam ‘Ovilo’ çok saylıda ulusal ve uluslararası ödüller kazandı.
Bu ödüller beni daha da motive etti” diyor.
HEYBESİ DOPDOLU
Nermin Gelbal Gökduman da zeytine kadın eli değdiğinde işin renginin nasıl yeni bir boyut kazandığını gösteren iyi bir örnek.
Biliyorum ki, heybesinde bu sektör ve yarattığı Ovilo markası için daha çok şey var.
Günü geldiğinde her biri gün ışığına çıkacak, ben de sizlerle paylaşacağım.
Paylaş