Bodrum’da bir Çalıkuşu

‘HER insanın bir öyküsü vardır, ama her insanın bir şiiri yoktur’ der Özdemir Asaf... Ama Süheyla Kiraz’ın hem ‘Sıradışı’ bir öyküsü, hem de ‘Nazım’ın kaleminden çıkma bir şiiri var. Aslen Denizlili. Rüzgar onu Bodrum’a 1998’de atmış, öğretmen olarak. ‘Çalıkuşu’ misali, müdür olarak atandığı Çiftlik Köyü İlkokulu’nu kendi çabalarıyla bulduğu sponsorlardan aldığı destek ve sivil toplum örgütlerini harekete geçirerek bambaşka bir çehreye kavuşturmuş. Kısacası, bir öğretmen mucizesine imza atmış. Yetinmemiş, köyün kadınlarına iş imkanı sağlamak için AB projelerine dalmış. Kurslar açmış. Gençlerin İngilizce öğrenmesine önayak olmuş. Bu başarı ona Mahinur-Cemal Uslu İlköğretim Okulu Kurucu Müdürlüğü görevini getirmiş. 5 yılın sonunda emekliye ayrılmış. ‘Yoğun çalışmaya alışan biri emekli olunca hayat amacı kalmıyor’ düşüncesinden hareketle ‘Eğitime devam’ diyerek Özel Kiraz Etüt ve Eğitim Merkezi’ni açmış. Şimdilerde, eylülde hizmete sunacağı Özel Kiraz Anaokulu’nun hazırlıklarını yapıyor. Zira; 50’li yaşları ona, bireyselden toplumsala, insanlara değil, olaylara bakmayı ve hayatının anlamını bulması gerektiğini öğretmiş. Hayatın anlamını da ardına baktığında iyi bir şeyler bırakabilmek, yaşamını anlamlı kılacak bir misyon üstlenerek bu yolda ilerlemek, bir kıvılcım yakalamak ve kendisiyle uyumlu bir amaç edinmek olarak belirlemiş. Nazım Hikmet gibi, ‘Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı / Yetmişinde bile mesela, zeytin dikeceksin / Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil / Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için/ Yaşamak yanı ağır bastığından’ diyor. ‘Anladım ki ait olmak demek, yaşamak demekmiş’ diye de ekliyor. ‘Şükür’e inanıyor. Şükretmenin mutluluğun ve başarının temel anahtarı olduğunu düşünüyor. İnanılmaz güler yüzlü, sosyal. Adı gibi hoş, dinamik, detaycı. İnsanın içini ısıtıyor. Atom karıncadan farksız. Kıpır kıpır. Yorulmak nedir bilmiyor. Son derece pozitif ve enerjik. Kendisini eğitime adamış. Varsa yoksa çocuklar için didinip duran Bodrum’un Çalıkuşu, mütevazı yaşamının kapılarını Sıradışı’na açtı.

HAYAT FELSEFESİ
Yaşadığımız her anı güzel kılmak, sonraki nesillere öğretiler bırakmak, komşularımız, akrabalarımız, çocuklarımız, eşimiz ve sevdiklerimizle anılar biriktirmek, farkındalığı yüksek, iyi-ahlaklı, vatanına sevgiyle bağlı çocuklar yetiştirmek. Bütün yıldızlarımın yörüngesini kalbime bağladım. Kalbim attığı sürece sevgimi dağıtmaya devam edeceğim.

OTOMOBİL
‘Kızım’ diye seviyorum

* Bodrum’a ilk geldiğim yıl arabam yoktu. Bitez Belediye Başkanı Remzi Güngör’ün çocuklarına derse gidiyordum, 18.00’de bitiyordu. O zamanlar Bitez’den Bodrum’a son minibüs ise saat 17.00’deydi. Remzi Bey’in eşi Suzi, ‘Süheyla Hanım size bir araba alalım, ders vererek borcunuzu ödersiniz’ dedi. 2 bin liraya bir Lada aldık. Direksiyonu o kadar sertti ki, bir süre sonra pazularım bile kuvvetlenmişti! O araba benim için çok özeldi. Şimdi bile Suzi’yle konuşup gülüşürüz. Şu anda 2008 model kırmızı bir Peugeut 107’im var. Daha 48 bin kilometrede. Onu ‘Kızım’ diye seviyorum. Çok ekonomik. Tam bir Bodrum arabası. Ufacık, samimi, sıcacık.

BESLENME
Ayvalı ve portakallı kerevizim beğenilir

* Kahvaltımda mutlaka çay, yanında hepsi doğal peynir, zeytin, mevsimine göre domates, salatalık, yeşil biber olur. Pazarları daha çok özen gösteririm. Kardeşler Fırını’ndan börekler, poğaçalar, gözlemeler alırım. Bal-kaymak, mandalina reçeli, közlenmiş kırmızı biber, domates-peynirle yapılmış salata ve üzerlerine şahane Yalıçiftlik zeytinyağı... Öğlen yemeklerini okulda öğrencilerimle yerim. Akşamları sebze ağırlıklı beslenirim. Her hafta mutlaka deniz ürünü tüketirim. ‘Mutfakla aram çok iyi’ diyebilirim. Zeytinyağlıları güzel pişirdim söylenir. Ayvalı, portakallı kerevizimi ve Denizli usulü patlıcan gömmemi tadanlar çok beğeniyor.

MEKAN
Sıcaklık, güler yüz ve temizlik ararım

* Gittiğim mekanlarda sıcaklık, güler yüz ve temizlik ararım. Mekanın isim yapması değil, ortamı ve yemeklerin lezzeti beni daha çok çeker. Sahibinin enerjisine de inanırım. Örneğin, Bodrum’un çok tutulan mekanlarından Musto’nun bu kadar başarılı olmasının en önemli nedeninin sahibi Mustafa’nın sevilen, sempatik, insan ilişkilerinin iyi olduğunu düşünüyorum. Bodrum’da ayrıca Sünger Pizza ve Chinese Inn gittiğim yerler arasında ilk sıralarda yer alır. Arada hafta sonları Kos’a gidiyoruz. Deniz ürünleri şahane. Bir de Rodos’taki Koykos, sunum, servis, güler yüz ve şahane yemekleriyle favorilerim arasında.

SPOR
Yürüyüş, pilates, dalış

* Her gün 60 dakika yürüyorum. Haftada 3 gün pilatese gidiyorum. Spor beni çok rahatlatıyor. Geçen yıllarda dalmaya merak salmıştım. Kulağım rahatsızlanınca bırakmak zorunda kaldım. Brövemi alamadım. Galatasaray’ı tutuyorum. Ama fanatiği değilim. Beşiktaş’ı da severim. Harika ruhları var!

TATİL
Her şeyi unutuyorum

* Yılda iki kez birer haftalık tatile çıkıyoruz. Yurt dışında favorim İtalya. Amsterdam soğuk bir şehir olmasına rağmen insanları çok sıcakkanlı. Dubrovnik’te Oldcity sanki Ortaçağ’da hissettiriyor insanı. Yunan adalarını da seviyorum. Türkiye’de Karadeniz benim için çok özel. İsviçre Alpleri’ni görünce Karadeniz’i iyi tanıtamadığımızı anladım. Tatilde her şeyi unutuyor, dinleniyorum. Yeni yerler, başka kültürler beni etkiliyor.

HOBİ
Çan biriktiriyorum

* En büyük hobim çiçekler ve ev dekorasyonu. Terapi gibi geliyor bana. Çok okurum. Tarihi ve psikolojik romanları severim. Bir süredir kişisel gelişim kitapları okuyorum. Müziksiz de yapamam. Caz dinlerim. Bir de çok nadide çan koleksiyonum var. Gittiğim ülkelerden alırım. Arkadaşlar da getirir. Yüzlerce oldu diyebilirim.

KARİYER
Hayatımı çocuklara adadım

* Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği mezunuyum. İlk öğretmenliğimi Çorum Alaca’da yaptım. Sonra Kuşadası Mahmut Esat Bozkurt İlköğretim Okulu ve Bodrum Cumhuriyet İlköğretim Okulu Müdür Yardımcılığı, Çiftlik Köyü İlköğretim Okulu Müdürlüğü’nü üstlendim. Burada öğretmenlerim ve köylülerle çok güzel çalışmalara imza attık. Tabii Başkanımız Mehmet Kocadon’un katkısını da unutamam. Sonuçta okulumuz Bodrum’un en güzel kurumlarından biri oldu, eğitim kalitesi yükseldi. Bu başarı Mahinur-Cemal Uslu İlköğretim Okulu Kurucu Müdürlüğü görevini getirdi. 5 yıl çalıştıktan sonra sonra emekliye ayrıldım. Özel Kiraz Etüt ve Eğitim Merkezi’ni açtım. Şimdi Kiraz Eğitim Kurumları bünyesinde açacağımız Özel Kiraz Anaokulu’nun hazırlıklarını yapıyorum. Eylülde eğitime başlayacağız. Çocukken spiker olmayı çok isterdim. 8 yaşında mahalledeki çocuklara tiyatro gösterisi hazırlayıp sunmuş ve ilk paramı kazanmıştım, hiç unutmam.

MODA
Kolyesiz sokağa çıkmam

* Modayı takip etmiyorum. Müdürlük yıllarımda daha resmi giyinirdim. Şimdi takım elbiselerimi kaldırdım, daha rahat kıyafetler tercih ediyorum. Genellikle elbise giyerim. Aksesuvar mutlaka takarım. Kolyesiz yapamam. Yazları canlı, kışları lacivert ve siyahı severim.

SOSYAL MEDYA
2 bin arkadaşım var

* Facebook ve Instagram hesaplarım var. 2 bin arkadaşım mevcut. Sanıyorum yarısı öğrencilerim. Aralarında evlenenler, çocukları olanlar var. Bu harika bir duygu.

SEVİMLİ DOSTLAR
Bir ara 5 kedi
birden baktım

* Kızlarım küçükken köpek, muhabbet kuşu, balık, tavşan besledim. Kızım üniversitedeyken 5 kedi getirdi, onlara da baktım. Ne üzücü ki Bodrum’da her yaz onlarca evcil hayvan bırakılıp gidiliyor. Hayvan bakmanın sorumluluk işi olduğunu düşünüyorum. Çok sık İstanbul’a gidip geldiğim için ileride bir köpek edinmek istiyorum.

ASTROLOJİ
Oğlağım, yükselenim de koç

* Hayatı, ne verirsek onu aldığımız ebedi yolculuğa benzetiyorum. Şu an hayatımızda olan her şeyin bir düşünceyle başladığına inanıyorum. Hissettiklerimiz düşüncelerimizle gelişiyor ve yaşadığımız gerçeklik ortaya çıkıyor.