Baltayı taşa vurmak

OLMADI

Tahmin ettiğiniz gibi, Karşıyaka Belediyesi’nin ‘19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’ nedeniyle hazırladığı afişlerden bahsediyorum. “Belki duymayanlar, okumayanlar, görmeyenler” olmuştur diye, kısaca özetleyeyim: Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nden yola çıkarak... “Bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen” cümlesinde ‘şerait’in yerine ‘şeriat’; “Gaflet ve dalâlet, hatta hıyanet içinde olabilirler” cümlesinde de ‘dalâlet’in yerine ‘delalet’ yazdılar.

Sonra da bunları ilçenin dört bir yanındaki billboardlara astılar. Medyada yer alıncaya kadar belediyeden bir Allah’ın kulu fark etmedi. Sonra ulaşabildiklerini apar topar topladılar. Yerine bu kez doğrusunu astılar. Tabii kimse sorumluluğu üstüne almadı. “Tasarım hatası...” “Yanlışlık demo afişler kullanılmasından kaynaklandı” gibi... Komik, özrü kabahatinden büyük açıklamalarla bu koca ayıbı örtmeye çalıştılar. Oysa bunun nedeni çok açık: Bilgisizlik, özensizlik, ciddiyetsizlik vs. Kim yazmış, kim dizmiş, kim kontrol etmiş? Hiçbiri belli değil... Son söz: Eğer işinizi doğru dürüst yapmazsanız birilerinin diline düşmeye devam edersiniz. Benden söylemesi!

***

HELAL

Hep eleştirecek değiliz ya!

NE demişler, “Sezar’ın hakkı Sezar’a...”
Ben de öyle yapıyorum.
İki haftadır eleştiri oklarımı yönelttiğim İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni bu kez kutluyorum.
Zira...
Tüm dünyada piyasaların ‘Sıfırcı Hoca’ olarak bildiği uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, geçen hafta içinde İzmir Büyükşehir’in ‘Aa3’ olan ulusal notunu en yüksek seviye olan ‘Aaa’ya yükseltti.

Büyükşehir böylece 2010’dan bugüne kadar ulusal uzun vadeli yerel ve yabancı para cinsinden kredi görünümleri de dahil olmak üzere notunu tam 17 basamak birden artırmış oldu.
Aralarında ABD, Almanya ve İsviçre’nin bulunduğu çok az sayıdaki ülkenin sahip olduğu bu notun anlamı çok ama çok büyük.
Moody’s bu notu vererek özetle diyor ki:
“Uyguladığınız mali politikaların başarısını teyit ediyorum.”
İzmir Büyükşehir alt ve üst yapıyı hala bir türlü tam rayına oturtamazken, iş para pul mevzusuna gelince aslan kesiliyor.
Bize de alkışlamak düşüyor.

***

İYİ Kİ VARSINIZ

Her patiye bir hane

YAZMAKTA biraz geciktim...
Ama inanıyorum ki, hem projenin mimarları, hem de can dostlar anlayışla karşılayacaklardır.
İzmir’de 4 yılı geride bırakan Tiyatrohane Sanat Okulu, yeni yaşı için “Her Patiye Bir Hane-Patihane” adlı sosyal sorumluluk projesi oluşturmuş.
Halka İlişkiler Sorumlusu Melike Çerçioğlu Bilgiç, bu kapsamda 100’den fazla kedi ve köpeğe ısı yalıtımı olan haneler kuracaklarını söylüyor.
Ve şöyle diyor:

“Sıcak yaz günlerinde biz bile çok zorlanıyoruz.
Sokak hayvanlarını gözlemlediğinizde onların da neler çektiğini görebilirsiniz.
Şehirleşme nedeniyle her yer asfalt, her yer beton...
Ufacık bir gölge bulan kedi ve köpekler oraya sığınmak için resmen savaşıyor.
Geçen yaz patileri erimiş asfalta yapışmış kedi yavruları gördüm, kurtardım.
Yani bilinenin aksine yaz şartlarında sokaklar en az kış mevsimi kadar tehdit doğuruyor.
Biz de bu şekilde elimizden geleni yapmakla yükümlüyüz.
Açılacak ‘Patihane’leri önceden belirlenmiş noktalara gönüllüler eşliğinde dağıtmaya ve düzenli kontrollerle takip etmeyi hedefliyoruz.
Haziran ortasında hedefimiz olan sayıya ulaşmayı planlıyoruz.”
Maili ilk okuduğumda çok duygulanmıştım.
Bu satırları yazarken de aynı duygu yoğunluğu içindeyim.
Projeye şapka çıkartıyor ve tüm can dostlar adına “İyi ki varsınız” diyorum.

***

ALKIŞ

İzmir’de tiyatro da var, duyurulur!

M. Çağlar İşgören...
Bu ismi bilen zaten biliyor, ama ilk kez duyanlar lütfen bir kenara not etsinler...
O, tiyatroya gönül vermiş gencecik bir insan.
İzmir’de, 2005’te, daha 25 yaşındayken birçok kimsenin cesaret dahi edemediği bir işe soyunmuş.
‘Sahne Tozu’ adını verdiği tiyatrosunu kurmuş.

Halen genel sanat yönetmeni olduğu tiyatrosunda aynı zamanda eğitmenlik, yönetmenlik ve aktörlük yapıyor.
Bir yandan insanlara tiyatro sevgisi aşılarken, bir yandan da kendisi gibi pırıl pırıl genç yeteneklerin yetişmesine el veriyor.
Bir de tam 7 yıldır ‘Sahne Tozu Tiyatro Ödülleri’ olarak başlatıp ‘Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri’ ve son 2 senedir de ‘ArmaKatre Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri’ adıyla sürdürdüğü İzmir’in ilk ve tek tiyatro ödülleri var ki...
Bu sanata emek verenleri taçlandırmayı hedefleyen bu yaratıcı fikriyle gözümdeki ve gönlümdeki yeri her geçen gün bir kat daha büyüyor.
Yolunuz açık olsun Çağlar Hocam...
Dilerim, bir gün bu çabalarınızın karşılığını alır, kültür-sanatta birkaç organizasyona sıkışıp kalan İzmir medyasında da hak ettiğiniz yere kavuşursunuz.

***

HAFTANIN FOTOĞRAFI

BU fotoğraf Muğla Akyaka’dan... Görüp de etkilenmemek mümkün mü? Büyükşehir Belediyesi, mavi bayraklı plajı engelli bireylerin de kullanabilmesi için yeniden düzenlemiş. Fiziksel engellilerin denizle buluşmalarını sağlayacak yürüyüş platformu, özel şezlonglar ve soyunma kabinleri oluşturmuş.

Ve de ‘ücretsiz’ olarak kullanımlarına sunmuş. Haziran sonuna kadar Milas, Datça, Bodrum ve Ula’da 4 plajın daha ‘engelsiz’ hale getirileceğini müjdelemiş. Yıllardır deniz kenarında oturup da denize hasret engelli insanlarımızın mutluluğu yüzlerinden okunuyor.

Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler. Dilerim, Türkiye’ye örnek olur!