Paylaş
‘Svarovsky’ markasıyla votka ve likör üretimi yapan firma, kısa geçmişine rağmen sektörde ağırlığını her geçen gün hissettiriyor. Bunda da en büyük pay hiç kuşkusuz, doğru zamanda, doğru yerde, doğru yatırım yapan ve ekibini başarıyla yöneten Erol Sezer’e ait. 1967 doğumlu Sezer, İstanbul Üniversitesi’nde işletme eğitimi alırken tanıştığı alkollü içecekler sektöründe 19 yıllık geçmişe sahip. 1993-1998 arasında Johnnie Walker ve Gordon Cin’in üreticisi İngiliz kökenli United Distillers’ta çalışan Erol Bey, 1999’dan 2002’ye kadar Chivas Regal’in o dönemki sahibi İngiliz-Amerikan kökenli Seagram’s’ta bölgeler müdürü olarak görev yapmış. Daha sonra Efe Rakı ve Beylerbeyi Rakı’nın kuruluşunda üst düzey yönetici sıfatıyla yer almış. 2008’de kurduğu AllCo Beverages’le başlangıçta ithalatçı olarak hizmet veren Erol Sezer, Rus ortağıyla beraber 2010’da temelini attığı AllCo İçecek A.Ş.’yle de Salihli’deki fabrikayı hayata geçirip Eylül 2011’de Türkiye’nin ilk ‘baş ağrıtmayan’ votkasını piyasaya sunmuş. Halen Svarovsky Vodka’yla birlikte likör ve aromalı votkalardan oluşan 42 çeşitlik ürün gamına ulaşan Sezer, birini bu hafta, diğerini ise temmuzda piyasaya sunacağı iki yeni tatla ülkemizin adını ABD’de de duyurmayı başardı. San Francisco’da düzenlenen Dünya İçki Yarışması’nda (World Spirits Competition 2012) Svarovsky Gold Series Vodka’yla gümüş, Svarovsky Altın Likörü’yle de bronz madalya kazandı. Erol Bey’e ne hissettiğini sordum, “Henüz sekiz aylık bir firma olarak, katıldığımız ilk yarışmada rafa çıkmamış ürünlerimizle çifte ödüle layık görülmek bizi gururlandırdı. Daha çok çalışıp daha büyük başarılara imza atmak, ülkemizin ve Ege’nin adını tüm dünyaya duyurmak istiyoruz. Üretimden satışa kadar deneyimli, genç, üretken, en az benim kadar heyecanlı ve titiz çalışma arkadaşlarım var. Bu ekip her geçen gün büyüyecek, daha nice ödüller alacak” dedi.
İçeriğine o kadar güveniyoruz ki, dışını da aynı özelliklerle çerçeveleyelim istedik
- KAÇ yıllık bir yarışma?
- Bu yıl 12’ncisi düzenlendi.
- Özelliği nedir?
- Dünyanın ilk kapsamlı uluslararası içki yarışması olarak biliniyor.
- Kaç ülke katıldı?
- 60 ülkeden dünyaca tanınmış saygın firmalar yer aldı.
- Toplamda kaç ürün yarıştı?
- Bin 215 ürün dereceye girmek için rekabet etti.
- Gümüş madalya kazanan Svarovsky Gold Series Vodka’nın özelliği ne?
- Şişenin üzerindeki işlemelerde 1.5 miligrama tekabül eden 24 ayar gerçek saf altın var. Ürünümüzün içeriğine o kadar güveniyoruz ki, dışını da aynı özelliklerle çerçeveleyelim istedik. Bizim için içi gibi dışı da altın değerinde.
Erol Sezer, bu noktada Svarovsky Gold Series Vodka’ya bir parantez açtı. Hem rahat içimli hem de dolgun olmasını arzuladıklarını söyledi. Bunun için kullanılan alkolün defalarca distile edildiğini, 15 farklı noktada kalite kontrolü yapıldığını, 7 ayrı gümüş ve karbon filtrasyon işlemine tabii tutulduğunu, şişelenmeden önce 30 gün dinlendirildiğini, kimyasalın yanı sıra duyusal analizlerden de geçtiğini belirtti.
- Ne zaman piyasada olacak?
- Bu hafta sonuna kadar votka severlerle buluşacak.
Sektörün duayeni el attı, 30 yıl aradan sonra, özel reçeteyle piyasada
SEZER, bronz madalyaya layık görülen Svarovsky Altın Likörü’yle ilgili bilgi aktarırken bu çeşidin aslında Türkiye pazarının en eskilerinden olduğunu kaydetti. Tekel döneminde hemen hemen her evde bulunduğunu dile getiren Erol Bey, “30 yıl sonra ilk üreten biz olduk” diye konuştu.
- Bu ürünün farkı ne?
- Votkada altını şişe üzerinde kullanırken bunda ürünün içinde. Temmuzun ikinci haftasından itibaren 50’lik ambalajda piyasaya vereceğimiz Svarovsky Altın Likörü’nün içinde gözle görülür yine 24 ayar gerçek altın parçacıkları olacak.
- Bu altın varakların gramajı nedir?
- Bir şişede yine 1 miligram.
Erol Sezer, yıllarca Tekel’in likör fabrikalarının müdürlüğünü yapan ve sektörde duayen kabul edilen Kerim Yanık’ın danışmanlığında hazırlanan ürünün içindeki karışımın reçetesinin kendilerine özgü olduğunu da ifade etti, “İnsan vücuduna faydalı şifalı bitki özlerinden ve narenciyelerden oluşturularak hazırlanmış reçeteyle pazara sunuyoruz” bilgisini verdi.
Sezer’e bu altın parçacıklarının ne işe yaradığını da sordum. Yanıtı şöyle oldu:
- Bilinen hiçbir yan etkisi yok. Aksine, mideyi tedavi edici özelliği var. İçindeki altın stresi azaltıyor. Vücuttaki elektriği alıyor. Enerji veriyor.
Sırada rakı ve şarap var. Onlar da votkamız gibi baş ağrıtmayacak
EROL Bey, votka ve likörle girdikleri sektörde daha yolun başında olduklarını dile getirdi, iki yeni yatırımı paylaştı. Erol Sezer, mevcut fabrikanın yanına kurdukları ikinci tesiste rakı ve şarap da üreteceklerini bildirdi. İnşaatı eylülde tamamlamayı, ilk ürünleri yıl sonunda piyasaya sunmayı arzuladıklarını aktaran Sezer, “Toplamda 2 milyon litrelik üretim gerçekleştireceğiz” dedi. Rakıyı yüzde 100 yaş üzümle üreteceklerini ve bunun pazarda bir ayrıcalık olacağını söyleyen Erol Sezer, şöyle devam etti: “Toplamda 5.5 milyon kilo civarında üzüm alacağız. Tamamını Ege’den karşılayacağız. Şimdiden anlaşmalarımızı yaptık, yapmaya da devam ediyoruz.” Şarapta ise çeşitliliği sağlamak amacıyla farklı bölgelerden alım yapacaklarını belirten Sezer, üç Türk, bir İtalyan önologla çalışacaklarını da sözlerine ekledi. Rakı ve şarapta Svarovsky’nin dışında markalarla tüketiciyle buluşacaklarını kaydeden Erol Bey, bu isimleri sır gibi sakladı, “Ege’yi, İzmir’i çağrıştıracak. Toplamda 15 milyon dolarlık bir yatırım olacak” demekle yetindi. Sekiz aylık geçmişlerine rağmen pazarda dikkat çeken bir yatırımcı ve sıkı oyuncu olduklarını ifade eden Erol Sezer, yatırımlarının nonstop devam edeceğini, alkollü içeceklerde üretimini gerçekleştirmedikleri hiçbir ürünün kalmayacağını bildirdi.
- Çünkü biz özünde entegre bir tesisiz. Biz alkol üretebiliyoruz. Dolayısıyla istediğimiz ürünü üretebilecek konumdayız. Rakı ve şaraptan sonra bira devreye girecek.
Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek, ürettikleri votkada gümüş ve karbon filtrasyon sistemiyle alkolden kaynaklı baş ağrısını en aza indirgemeyi başardıklarını hatırlatan Sezer, rakı ve şarap için de aynı sözü verdi.
- Rakıda orantı şu şekildedir. Yüzde 65 hububat alkolü ena, yüzde 35 suma. Biz ise yüzde 100 yaş üzüm ve sumadan üreteceğiz. Dolayısıyla rakıda da ertesi gün baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk gibi şikayetlerin ciddi bir bölümünü silmiş olacağız. Şarapta da kullandığımız hammadde, yeni teknoloji ve uzmanlığımızla yine baş ağrısını yok edeceğiz.
Gençliğin son yıllardaki bir numaralı tercihi
- NEDEN ilk votka üretimiyle başladınız?
- Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de yeni trend votka. Gençliğin son yıllarda bir numaralı içkisi oldu. Rahat ve kolay içimiyle günün her saati tüketilebiliyor. 2006’da Türkiye için satış rakamı 14 milyon litre iken, 2012’de 25 milyon litreye ulaştı. Her yıl düzenli olarak pazardaki satışı artıyor. Bu nedenle biz de işe votkayla başladık.
- Votkada kapasiteniz nedir?
- 3.5 milyon litre üretim kapasitesine sahibiz ve ürettiğimizi satabilecek konumdayız. 22 milyon litrelik votka pazarında her geçen gün tüketim miktarı artış gösterirken hedefimiz yüzde 15’lik pay alabilmek. Ayrıca, yerli üretimi gerçekleştirerek sattığımız her ürünün karşılığında yurtdışına bağımlılığı ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz.
- Mevcutlardan farkınız ne?
- Svarovsky Vodka’nın özgün tadı, yedi kuşaktır votka üretimi gerçekleştiren Rus teknologların işbirliğiyle gerçekleştirildi. Bu reçete sadece Svarovsky Vodka’ya özgün.
- İihracat düşünüyor musunuz?
- Öncelikli hedefimiz Türkiye. İhracattaki payımızı yüzde 8 planlıyoruz.
- Çalışan sayınız...
- Şu an için 60 kişiyiz. Rakı ve şarabın da devreye girmesiyle 110’a ulaşacağız. İstihdamda küçük de olsa rol oynamak bizim için bir gurur, başarı. Devamını sağlayabilmek için var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz.
Paylaş