×
İzmir merkezli Albaş Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Albaş’ın hayatı çalışmak üzerine kurulu. İlkokul 4’ten beri yapmadığı iş kalmamış. Fırında amelelikten tutun da garsonluğa, muavinliğe kadar aklınıza ne gelirse yapmış. Askerlik sonrası aileye ait otobüsle yıllarca direksiyon sallamış. 1983’te Albaş’ı kurmuş. Biri kendinin, üçü kiralık dört araçla taşımacılık işine başlamış. Günümüzde Albaş’ı 800 araç, bine yakın da çalışanı bulunan bir imparatorluğa dönüştürmeyi başarmış. Hala aynı şevkle çalışmaya, kazandığını yeni yatırımlara dönüştürmeye devam ediyor. Bu tempoda yorgunluk atmak için Torbalı’da içinde havuzu, spor salonu da bulunan bir çiftlik kurmuş. Köpek, güvercin, bıldırcın, keklik, kaz, ördek, tavus kuşu, tavuk, kuzudan oluşan mini hayvanat bahçesi oluşturmuş. Bir de sohbet odası yaptırmış. Bir anlamda kendisiyle başbaşa kaldığı, ruhen dinlendiği, kitap okuduğu özel bir yer. Bir sığınak. Sadeliğiyle dikkat çekiyor. Minder ve kilimden başka bir şey yok. Duvarları da kendisine hayat felsefesi yaptığı Yunus Emre’nin sözleriyle dolu...
HAYAT FELSEFESİ
Çalışmak, işimi en iyi şekilde yapmak.
OTOMOBİLGüzel arabaya dayanamam
* İlk arabam 1990 model ikinci el siyah Mercedes’ti.
* Şu an BMW, Range Rover, ara sıra bindiğim Jaguar, ayda bir kullandığım ve kıyıp kimselere veremediğim Lincoln var.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tunçdan Baltacıoğlu, Evliya Çelebi’den farksız... Baltacıoğlu’nun en büyük hobisi, gezmek. Tunçdan Hoca, bulduğu her fırsatı değerlendirdiğini, yeni yerler keşfetmek için yollara düştüğünü söylüyor. Bir dönem özel sektörde çalıştığını, bu sayede dünyada birçok ülkeyi ziyaret etme şansı bulduğunu, Avrupa’da ise ayak basmadık yer bırakmadığını belirten Prof. Baltacıoğlu, “Türkiye’de sadece Kars ve Van’ı görmedim, oralara da en kısa zamanda gideceğim” diyor. Son olarak Kapadokya’ya konuk olan, balon keyfi de yapan İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektörü, çok okumak kadar gezmenin de kişiyi geliştirdiğine inanıyor. Yaşam felsefesini, “Hayattan tat almak” olarak özetleyen Prof. Dr. Tunçdan Baltacıoğlu, spor araba kullanmaktan hoşlanıyor, suşi sevmiyor, koyu masa örtülü mekanlarda oturmuyor, teknolojiyle yakından ilgileniyor, giyime para harcamaktan çekinmiyor, kaçta yatarsa yatsın güne 06.00’da başlıyor. İşte, ayrıntılar...
HAYAT FELSEFESİ
Rahat bir insanım. Her şeyi olumlu yönünden görmeye çalışırım. Hayattan tat almak isterim.
OTOMOBİLEstetiğe önem veririm
İlk arabam 1971 model ikinci el bir beyaz Murat 124’tü. Asistandım, gençlik merakıyla almıştım.
Şu an makam aracı tahsil edildiği için şahsi otomobilim yok, sattım.
Burçin Yandımata... İzmirgaz Genel Müdürü... Yedi yıldır, İzmirlileri konforlu, çevreci ve ekonomik enerjiyle tanıştırmak için tam yedi yıldır gece gündüz demeden çalışıyor. İşine aşık bir insan. İzmir’de gecekondular dahil doğalgazsız konut ve işyeri bırakmamakta kararlı. Türkiye’nin altını nasıl petrol borularıyla döşediyse şimdi de İzmir’i bir uçtan diğerine doğalgaz borularıyla sarmak için ekibiyle birlikte canla başla çabalıyor. Yoğun temponun stresini ise mutfakta atıyor. Balık ve salatada iddialı, üstüne tanımıyor. Çiçeklere de çok düşkün. Balkonunda yok yok. Aynı zamanda iyi bir sinema ve müzik koleksiyonuna sahip. Tarih ve arkeolojiyi de yakından takip ediyor. O anlattı, biz dinledik...
HAYAT FELSEFESİ
Hayat hem çok kısa hem de çok uzun. O nedenle insanlarla iyi geçinirim. Birçok kişinin hatasını art niyet yoksa tolere ederim. Bu dünyada paylaşılamayacak bir şey yok.
GÜNE BAŞLANGIÇÇiçeklerimle ilgilenirim
* Genelde 23.00-24.00 arası yatarım. Saat 07.00’de kalkarım. Evden işe gitmek için 08.00 gibi çıkarım. Aradaki sürede tıraşımı olur, duşumu alır, giyinir, balkona çıkar çiçeklerimle ilgilenirim.
OTOMOBİLTrafikte hiç acelem yoktur
* İlk arabam 2000’de aldığım birinci el lacivert Renault Clio’ydu. Sonrasında işimden dolayı her türlü otomobili kullandım. Şu an kişisel aracım yok. Şirkete ait Mercedes E250 var.
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Engin tam bir işkolik. Hayat felsefesini ‘Çalışmak, çalışmak, çalışmak’ olarak belirleyen Engin, en büyük hobisinin ve en sevdiği sporun yine ‘çalışmak’ olduğunu söylüyor. “İş yaşamıma üretim dünyasında başladım, orada da devam ediyorum. Üretmek benim için kariyer değil, yaşam biçimi” diyen Bülend Engin, ekliyor: “Hayatım üretim mutfağında geçiyor. Yaşamımda en vazgeçilmez lezzet, ülkemize yeni bir üretim tesisi kazandırmaktır.” Çanakkale’de ileriye doğru atılan her adımı destekleyen, adeta bu kentle yatıp kalkan, seçileli kısa süre olmasına rağmen yat limanı, çarşı, kruvaziyer iskelesi gibi çalışmaların yanı sıra kısıtlı da bütçesiyle gerçekleştirdiği iş ve kongre merkezi yatırımlarıyla dikkat çeken Bülend Engin, iş dışı yaşamını Sıradışı’yla paylaştı.
HAYAT FELSEFESİ
Çalışmak, çalışmak, çalışmak...
OTOMOBİL
Benim için sadece bir araç
* İlk arabam beyaz renkli sıfır kilometre bir Murat 124’tü.
Dünya zeytinyağı tüketiminde zirve Yunanistan’ın... Komşu, kişi başı ortalama 22 kiloyla birinci. Onları 16 kiloyla İtalyanlar izliyor. Türkiye’de ise bu rakam sadece 2 kilo. Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Çetin ise bu rakamları adeta alt üst ediyor. Tam 60 kilo tüketiyor. Çetin, “Nasıl bu kadar tüketiyorsanız derseniz, bizim evde her şey zeytinyağlıdır. Et de sebze de zeytinyağıyla yapılır. Sıcak soğuk ayrımı yoktur” diyor. Coğrafya eğitimi almasına rağmen kendisine tam 22 yıl sonra kavuşan babasının ‘tayin olur da gider’ endişesiyle öğretmen olmasına izin vermediği Çetin, kendi deyimiyle üniversiteli çiftçi olur. 1984’te aldığı, “Tariş Zeytinyağı Birliği Yönetim Kurulu’na atandınız” telgrafıyla adım attığı kurumu o günden beri başarıyla temsil eden Cahit Çetin, “Zeytin ağacı beni okuttu, eğitti, yerimi, konumumu şekillendirdi, karnımı doyurdu. Ben de zeytin ağacına ve onun erbabına olan borcumu öderken, tüketicinin haklarını korumayı da tıpkı üreticinin haklarını korumak gibi kutsal sayıyorum” diye konuşuyor. Gençliğinde yüksek atlayan, zaman zaman gitar çalan, günü yaşamak için uykusu gelse bile yatmamak için direnen, kedi dostu Çetin, iş dışı yaşamını Sıradışı’na anlattı...
HAYAT FELSEFESİ
Daima iyi, daima güzel, daima doğru... Silah çekseler, önüme dağları, altınları yığsalar, her türlü menfaati sunsalar bile bu gerçeği değiştiremezler.
OTOMOBİL
Trafiği okuyarak kullanırım
* İlk arabam 1969 model Çekoslovak kasa Skoda kamyonetti. 26 bin 500 TL’ye almıştım. Şu an Ford Ranger’im var. Dört çeker, arazi aracı. Çift kabin olduğu için hem ailemi taşıyor hem her yere rahatça girip çıkabiliyorum.
Davranış Teknolojileri Merkezi’nin İzmirli kurucusu Tamer Dövücü aslen uluslararası ilişkiler uzmanı, bankacı ve ekonomist. Uzun yıllar üst düzey yöneticilik yaptıktan sonra İngiltere ve ABD’de NLP ve yönetimle ilgili eğitimlere katılmış. Halen dünyada konusunda en prestijli ve büyük psikoterapi enstitüsü olan Milton H. Erickson’un Türkiye’deki kurucu başkanı olarak doktor ve psikologlardan oluşan bir ekiple psikoterapi eğitimleri düzenliyor, danışmanlık yapıyor. 25 yıllık deneyimini “Optimum Denge Modeli” adını verdiği eğitim sistemine dönüştüren Dövücü, iş dışı yaşamını Sıradışı’na anlattı...
HAYAT FELSEFESİ
Farkındalık, denge, uyum, optimizasyon....
OTOMOBİLSattım, bir daha da almadım
* İlk arabam 1993’te aldığım ikinci el bir Lada’ydı. İlk başta kullanmakta biraz zorlandığımı hatırlıyorum. Londra’ya giderken sattım, bir daha da otomobil almadım.
* Dolayısıyla şu an arabam yok. Nedenine gelince... İstanbul’da otomobilsiz olmanın daha iyi olduğuna dair eşimle hemfikir kaldık. Prensip olarak, işyerimizle evimizin arasını yakın tutmaya ve araba kullanmamaya karar verdik. Şu ana kadar da pişman olmadık. Şimdi de düşünmüyoruz.
* Otomobile sadece yazları ihtiyaç duyuyoruz. Onun da çözümü var, kiralıyoruz.
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün, hayat felsefesini şu dört kelime üzerine oturtmuş: Edep, hizmet, adalet ve hoşgörü... Füzün; edep ve hizmeti babasından miras aldığını, kendisinin de bunun üzerine adalet ve hoşgörüyü koyduğunu söylüyor. DEÜ Rektörü, bu hayat felsefesini öğrencilerle her buluşmasında, özellikle mezuniyet törenlerinde paylaştığını söylüyor. Bir anlamda basından alıp üzerine koyduğu bu mirası genç nesillere aktarıyor. Füzün Hoca’yla sohbetimizde çok iyi kuru fasulye pişirdiğini, Beşiktaş ve Akhisarspor’u desteklediğini, film seyretmekten keyif aldığını, para, yaka etiketi ve anahtarlık biriktirdiğini, 300’ün üzerinde kravatı bulunduğunu, kendi deyimiyle safkan yay olduğunu, ‘Efe’ adlı köpeğine tutkusunu öğreniyoruz.
OTOMOBİLSürati seven bir sürücüyüm
* İlk arabam 1982’de 0 kilometre aldığım beyaz bir Renault 9’du.
* Şu an 2005 model deve tüyü renkli Honda Civic’im var.
* Otomobilimi kendim kullanırım. Kurallara genelde uyan ama sürati de seven bir sürücüyüm. Tüm cezalarım hız yüzünden.
* Bir araba alırken öncelikle ekonomik gücüme uygun olmasına bakarım. Sonra, buna bağlı olarak estetik ve kalite ararım.
BESLENMEKuru fasulyem çok ünlüdür
Bu hafta sizlere dünyaca ünlü İngiliz içecek devi Britvic’in Türkiye Distribütörü Farsa Gıda’nın kaptan köşkündeki genç ve cesur bir yöneticiyi daha yakından tanıtmak istiyorum: Onur Sabuncu... Sabuncu, genç yaşına rağmen, azmi, cesareti ve gözüpekliğiyle geçmişte Türkiye pazarına girme denemeleri yapan ama başarısızlıkla sonuçlanan Britvic’i, ülkemize yeniden getirmeyi başaran Farsa Gıda’nın kurucusu... Genç ama bir o kadar da istediğini bilen bir yönetici. İngilizlere birçok kişinin o tarihte hayal dediği bir adımı attırmayı başaran Onur Bey, iş yaşamında büyük düşünüyor ve çıtayı da bir o kadar yükseğe yerleştiriyor. Onun sayesinde, büyük bir potansiyel taşıyan Türkiye’ye yeniden sıcak bakan Britvic, İzmir’i yakın gelecekte lojistik üssü haline getirmenin planlarını yapıyor. İngiliz Kraliyet ailesinin de sembolik ortaklığı bulunan Britvic’in Türkiye Distribütörü Farsa Gıda’nın Kurucusu Onur Sabuncu için motosiklet, perküsyon ve deniz en büyük üç hobi diyebiliriz. İşte ayrıntılar...
HAYAT FELSEFESİBaşarı...
OTOMOBİLHiç kimse rahatsız olmaz
* İlk otomobilim 2004’te satın aldığım 2000 model BMW 320 Coupe idi. Şimdi 5.20 dizel BMW’m var.
* Şoförüm yok, kendim kullanıyorum. Daha mütevazı yaşamayı tercih ediyorum.
* İyi bir sürücü olduğumu düşünüyorum. Benim aracımda seyahat eden kendini rahatsız hissetmez. Hızı severim ama kurallara da uyarım.