Emniyet’ten yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Spor müsabakalarında ve düğünlerde kullanılan havai fişek, maytap ve meşale (piroteknik maddeler) tarzı eğlence araçları zamansız ve uygun amaçlı kullanılmamaları durumunda halk üzerinde korku ve paniğe neden olmaktadır.
Bu tür maddelerin aynı zamanda güvenlik güçlerine yönelik yapılan eylemlerde de çok sık kullanıldığı görülmektedir.
Bu nedenle piroteknik maddeler kullanılarak suç işlenmesini önlemek kamu düzenini ve güvenliğini korumak amacıyla OHAL süresince piroteknik maddelerin satışı ve kullanımı İzmir Valiliği’nce yasaklanmıştır.”
Peki, ne değişti?
İki kelimeyle özetlersem:
Ekonomist’ten Özlem Bay Yılmaz’ın haberine göre, markasını 22 ülkeye ihraç eden şirket, yurt içinde mağazalaşmaya da hız vermiş.
Narkonteks, Hollanda ve bazı Avrupa ülkelerindeki güvenlik güçleri için teknik tekstil ürünleri de geliştiriyormuş.
Geçen yıl 80 milyon TL ciro yapan şirket bu sene 100 milyon liraya ulaşmayı hedefliyormuş.
Distribütörler kanalıyla 22 ülkeye ihracat yapan Narkonteks, Türkiye’de önümüzdeki 5 yılda 50 şubeye ulaşmayı hedeflerken, Rusya’da da mağazalaşmak için fırsat kolluyormuş.
***
13 ülkeye organik kozmetik
İZMİR Büyükşehir Belediyesi’nin yapımına devam ettiği Konak Tramvayı’nda sıra Alsancak Garı çevresine geldi.
Geçen pazar gününden itibaren Vahap Özaltay Meydanı’ndan Atatürk Caddesi’nin TCDD 3’üncü Bölge Müdürlüğü’ne kadar olan kısımda yolun sağ tarafında iki şerit araç trafiğine kapatıldı.
Trafik akışı tek şeritten sadece Halkapınar yönüne gidiş olacak şekilde düzenlendi.
Liman Caddesi’nden Konak yönüne gidecek olan araçlar 1’inci Kordon’a yönlendirildi.
Sait Altınordu Meydanı’ndan Halkapınar yönüne gidecek araçlar 1’inci Kordon ve Konak yönüne dönüş yapamıyor.
1462 Sokak’ın Atatürk Caddesi ile kesişimi araç trafiğine kapatıldı. Araçlara Şair Eşref’ten Talatpaşa’ya dönüş imkanı sağlandı.
Ziya Gökalp Bulvarı’nın Atatürk Caddesi ile Ali Çetinkaya Bulvarı arasında kalan kısmı Ali Çetinkaya’ya doğru tek yönlü olarak düzenlendi.
Ekonomi Bakanlığı’nın organizasyonunda gerçekleşecek etkinliğe firma temsilcilerinin yanı sıra Katar Ekonomi ve Ticaret Bakanı Jassim El Sani de katılacakmış.
Katarlılar, firma ve tesis ziyaretleri gerçekleştirecekleri gibi...
Üretim, depolama, pazarlama ve dağıtım gibi süreçleri yerinde inceleyeceklermiş.
Bu büyük buluşmada
Bu kez gruptan ayrılan 3’üncü kuşak aile üyelerinin izini sürdüm.
Öğrendim ki, eski Yönetim Kurulu Üyesi ve Pazarlama Grup Başkanı Keskin Keskinoğlu, ‘Dünya Food’ isminde şirket kurmuş.
‘byKeskin’ markasıyla taze - işlenmiş hindi ve piliç ile yumurta...
‘Assos’ ve ‘Assosgurme’ ile de zeytin, zeytinyağı, zeytinyağlı sabun ve kozmetik üretimine başlamış.
Dünya Food’un genel müdürlüğü İzmir’de iken...
Kanatlı üretimini Antalya, zeytin ve türevlerini ise Aydın’daki fabrikalarında gerçekleştiriyormuş.
Neredeyse damlası bile bizi rahatlatmaya yetecek!
Ama geçen salı günü İstanbul’da yaşamadığımıza veya o gün orada olmadığımıza inanıyorum ki bir çoğumuz şükür ediyordur.
Türkiye’nin megakenti sağanak yağışa adeta teslim oldu.
Birçok yeri su basarken araçlar yolda kaldı, bazı vatandaşlar yüzmek zorunda kaldı.
Metro ve tramvay hatlarında da su baskınları yaşandı.
3’üncü kuşak aile üyelerinin şirketten ayrılmasının ardından profesyonel yöneticilerle çalışmaya başlayan...
Yapı Kredi Bankası eski Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Beyazıt, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ve Deloitte Türkiye eski CEO’su Hüseyin Gürer gibi isimlerden oluşan bir icra kurulu ile yönetilen firma...
Reorganizasyon çalışmalarını tamamlamış ve birçok departmanında da müdür ve yönetici değişikliğine gitmiş.
Akhisar’da kurulu 54 yıllık Keskinoğlu, logosunu dahi yenileyecekmiş.
Şirket kurucuları Fevzi Keskinoğlu ve Mehmet Keskinoğlu’nun önderliğinde profesyonel yönetimle yoluna devam eden Keskinoğlu Grubu, ilerleyen günlerde yeni bir marka konumlandırmasını hayata geçirerek, sektöründe yine ilkler gerçekleştirmeye başlayacakmış.
30 Haziran’da ajansların geçtiği bir haberden yola çıkarak...
1 Temmuz’dan itibaren İzmir - Aydın arasındaki 112 kilometrelik otoyolu 1 saat 11 dakikadan kısa sürede tamamlayan sürücülerin hız sınırını aşmış sayılacaklarını ve haklarında cezai işlem uygulanacağını belirttim.
Ancak, otobanda yasal hız sınırı olan 120 kilometreyle giden bir aracın bu yolu 56 dakikada alacağına vurgu yapıp, 71 dakikanın neye göre hesaplandığını sordum.
Ve yine kendi yaşadığımdan hareketle, ‘Yok yere ceza yemeyelim’ diye düşünenlerin bizim gibi ya kenara çekip beklediklerini ya da servis alanlarında oyalandıklarını aktardım.
“Özetle, herkesin kafası karışık” diye de final yaptım.