Yeni dönemde Meclis’i ne bekliyor?

Meclis’e ilk adım attığımda HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, basın girişinde Meclis’e girmeyeceklerini açıklıyordu. Basın bürosundan giremeyince iktidar kulisinden giriş yaptım. Meclis’in açılışına yarım saat olmasına rağmen AK Parti milletvekilleri birer ikişer geliyorlardı. Milletvekilleriyle kuliste selamlaştık, ayaküstü sohbet ettik. Önceden Genel Kurul saatine kadar kuliste oturup çay-kahve içerek sohbet eden milletvekilleri koronavirüs nedeniyle Genel Kurul salonuna girmeyi tercih ettiler.

MİLLETVEKİLLERİ KİLO VERMİŞ

Yaz tatili sırasında milletvekillerinin kilo verdiği dikkatimi çekti. AK Partililer, düzenli olarak spor yapmaktan ziyade yürüyüş yapmayı tercih etmişler. “10 bin adımın altına düşmedim” diyen de oldu, “Dağ bayır yürüdüm” diyen de. Hep gerilim içinde gördüğüm milletvekillerini tatil nedeniyle dinlenmiş buldum. Ama koronavirüs nedeniyle biraz tedirginlerdi.

BAHÇELİ ERKEN GELMİŞTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan gelmeden muhalefet kulisinin nabzını tutmak istedim. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli her zaman oturduğu locadaydı. MHP grup başkanvekilleri ve milletvekilleri etrafında bir halka oluşturmuştu. Bahçeli, Harran Belediye Başkanı’nın kılıç hediyesini kabul ettikten sonra bir süre locada dinlendi. Çay-kahve içmedi. Su içmeyi tercih etti. Zaten 15 dakika önceden Genel Kurul salonuna girdi.

MECLİS BAŞKANI ÖNCEDEN KONTROL ETTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gelişini beklerken, bakanlarla ve milletvekilleriyle sohbet ettik. AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’e, “Meclis’i özlemişim” dedim. “Aynen, ben de öyle” diye karşılık verdi. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise kilo vermişti. “Biraz kilo verdim. Ama devam edeceğim” dedi. Meclis Başkanı Mustafa Şentop ise oturum başlamadan 15 dakika önce Genel Kurul salonunu kontrol etti.

AZERBAYCAN BÜYÜKELÇİSİ

AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem yakasına Türkiye ve Azerbaycan bayraklarının bulunduğu bir rozet takmıştı. “Azerbaycan’la dayanışma adına, Azerbaycan dostluk grubu üyeleri olarak bu rozeti taktık” dedi. Zaten kordiplomatik locasında da tek bir büyükelçi vardı. Pandemi nedeniyle diğer ülkelerin büyükelçileri davet edilmezken, Meclis Başkanı Mustafa Şentop sadece Azerbaycan Büyükelçisi Hazar İbrahim’i davet etmişti. Bu da önemli bir mesajdı.

ERDOĞAN’LA DİYALOG

Cumhurbaşkanı Erdoğan meclise geldiğinde AK Parti milletvekilleri kapıda kalabalık bir karşılama yapıyorlardı. Pandemi nedeniyle karşılamaya izin verilmedi. Ama yine de bir yoğunluk yaşandı. Meclis Başkanı Şentop tarafından karşılanan Erdoğan, Genel Kurul salonuna doğru yürürken, milletvekilleriyle diyaloğa girdi. Eski Şanlıurfa milletvekili Halil İbrahim Çelik’e “Eski milletvekillerini içeri almıyorlar mı?” diye seslendi.

GENEL KURUL SALONUNDAN İZLENİMLER

Parlamenter sistemde bakanlar kurulu üyeleri hükümet sıralarına otururlardı. Ancak başkanlık sistemi olunca bakanlar locada yerlerini almışlardı. Yüksek yargı organlarının başkanları ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de oturumu locadan izledi. Koray Aydın’ın kurultaydaki liste darbesi nedeniyle sıkıntılı günler yaşayan İYİ Parti’de Meral Akşener’i beklediğimden daha sakin buldum.

KORAY AYDIN YERİNİ KORUDU

Dün İYİ Parti’de önce grup başkanvekillikleri için seçim yapıldı. Kurultaydaki liste operasyonuna tepki gösteren 9 milletvekili toplantıya katılmadı. Koray Aydın yeni başkanlık divanında ise yerini korudu. Akşener, Koray Aydın’ı devre dışı bırakmayı göze alamadı. Çünkü Koray Aydın’ın da teşkilatlar üzerinde bir gücü var. Ama Koray Aydın olduğu sürece İYİ Parti’de kriz bitmez. İYİ Parti’yi çok dikkatli bir şekilde takip etmekte çok yarar var. Çünkü İYİ Parti önemli gelişmelere gebe. Partide testi çatladı, dışarıya su sızdırmaya başladı.

AKŞENER, ERDOĞAN’I DİKKATLİ BİR ŞEKİLDE DİNLEDİ

Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasını dikkatli bir şekilde izledi. İsrail-Filistin bölümüne geçince Erdoğan’ın konuşma metnini istedi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın üzerinde notlar aldığı konuşma metninin bulunduğu kitapçığı Akşener’e verdi.

İYİ PARTİLİLER DE AYAĞA KALKTI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genel Kurul salonuna girince AK Parti ve MHP’liler ayağa kalkarak karşıladı. İYİ Partililer ilk başta küçük bir tereddüt yaşamalarına rağmen ayağa kalktılar. İYİ Partililer doğru olanı yaptı. Çünkü o saygı Erdoğan’ın şahsından ziyade Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’na gösteriliyor. Beklendiği gibi, CHP’liler ayağa kalkmadı. İYİ Parti ile CHP arasındaki fark bu.

Türkiye ile Yunanistan arasında gerilimin yatışmaya yüz tuttuğu bir dönemde, Doğu Akdeniz krizinin önemini koruduğu bir sırada Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis kürsüsünden iç ve dış kamuoyuna önemli mesajlar verdi. Erdoğan’ın Meclis’i açış konuşmasının öznesi ise Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırısıydı.

CHP’LİLER ONU DAHİ ALKIŞLAMADILAR

CHP’lilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasını alkışlamamasını anlayışla karşılıyorum. Ancak cephede Azerbaycan ile Ermenistan savaşının sürdüğü bir sırada Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı, dünya kamuoyuna Türkiye’nin Azerbaycan’a olan desteğini güçlü bir şekilde ilan ederken CHP’nin buna kayıtsız kalmasını yadırgadım. Erdoğan, “Azerbaycanlı kardeşlerimizin işgal altındaki topraklarını kurtarma ve vatanlarını koruma mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu belirtmek istiyorum” deyince AK Partililer hararetle alkışlamaya başladılar. MHP’liler ve İYİ Partililer alkışlarıyla Erdoğan’a destek verdiler. Aslında o destek Erdoğan’a değil, onun sözleri üzerinden Azerbaycan davasına verilen bir destekti. Erdoğan’ın Azerbaycan’a destek mesajlarına AK Parti, MHP ve İYİ Parti milletvekilleri alkışlarıyla destek verdiler. CHP her defasında sessiz kalmayı tercih etti. Keşke onlar da alkışlasa, hem Azerbaycan’a önemli bir destek olur hem de bundan kendileri de kazançlı çıkarlardı.

Pandemi nedeniyle Meclis’in açılış resepsiyonu yapılmadı. Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis’ten ayrılırken iç politikaya ilişkin mesajlar verdi. İdam ve Bahçeli’nin Anayasa Mahkemesi’ne ilişkin önerisi hakkındaki sözlerini kast ediyorum.

Pandemi nedeniyle Meclis, eskiye oranla sakin bir açılış yaptı. Ama sakin geçmeyeceği belli. HDP’lilerin dokunulmazlığı nedeniyle Meclis’i gergin ve çalkantılı bir dönem bekliyor.