Paylaş
Genç eğitimci Ceren Damar Şenel’in 1 yıl sonra hâkim, savcı ya da avukat olarak karşımıza çıkacak olan bir öğrenci tarafından öldürülmesi, “Çareyi hukukta değil, silahta arayan birisi mi adalet dağıtacaktı” diye sorulmasına neden olmuştu.
Ancak olayın olduğu birkaç gün bu sorunları konuşup sonra unutmak gibi bir zaafımız var. O yüzden de bir arpa boyu yol alamıyoruz. Ama ben işin peşini bırakmamakta kararlıyım.
19 Eylül 2018 tarihinde, bir önceki Ankara Valisi Ercan Topaca’nın başkanlığında Ankara’daki üniversitelerin rektörleriyle yapılan toplantıda güvenlik tedbirlerinin arttırılması yönünde kararlar alınmıştı. O gün “Cerenler ölmesin diye kararlar alınmış ama uygulanmamış” diye yazdım. Ama aynı zamanda YÖK’te İçişleri Bakanlığı yetkililerinin de katılacağı yeni bir toplantıdan söz etmiştim.
15 Ocak’ta YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın başkanlığında İçişleri Bakanlığı temsilcilerinin de katıldığı, ‘Üniversitelerde Huzur ve Güveni Arttırma’ başlığında bir toplantı yapıldı. Ayrıca geçen hafta Ankara Valisi Vasip Şahin başkanlığında Ankara’daki üniversitelerin rektörleriyle ayrı bir çalışma gerçekleştirildi.
YÖK ARAŞTIRIYOR
YÖK Başkanı Yekta Saraç ile konuştum. “YÖK olarak biz, emniyeti arttıran önlemlerin gerekli olduğuna inanıyoruz. Ancak şiddetin sadece emniyeti arttıran unsurlarla giderilemeyeceğini görüyoruz. Şiddetin nedenlerini ortaya çıkaracak bilimsel çalışmalarla bu mücadelenin desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu yönde de bir çalışma başlattık” dedi. Üniversitelerin olaya sadece adli bir vaka ya da güvenlik boyutuyla bakmaması gerekir. O açıdan Yekta Hoca’nın yaklaşımı yerinde. Bir hukuk öğrencisinin kopya çekerken kendisini yakalayan bir araştırma görevlisini evine gidip, silah alıp gelip vurması, ardından bıçaklamasının ardındaki duyguyu, ancak üniversitelerimiz ortaya çıkarabilir. Ceren Hoca’yı katleden kişinin yargılanıp hak ettiği cezaya çarptırılması kadar önemli bir nokta. Bir insan, acil serviste hastasını kurtarmak için çaba gösteren doktoru niye döver? Yeni Cerenlerin ölmemesi için işin kaynağına inmeliyiz. Bunu da ancak üniversitelerimizin çalışmasıyla öğrenebileceğiz. Yekta Saraç, “Şiddeti daha geniş anlamda algılayıp, sadece öğrenciler arasında değil, öğrencilerle öğretim üyeleri ve öğretim üyelerinin kendi arasında yaşanan şiddeti daha iyi anlayabilmek için bir anket yaptırıyoruz” dedi.
YENİ GÜVENLİK MODELLEMESİ
Sadece karar almak yetmiyor. Bir de alınması gereken güvenlik önlemleri var. YÖK Başkanı, “Bazı üniversitelerimizin kampuslarının birden fazla girişinin olması bir risk oluşturuyor. Bu kapılara X-Ray cihazlarının konulması ve eksik olan güvenlik görevlisi sayısının hızla tamamlanması yönünde bir karar aldık” diye konuştu.
Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Özen, “Beytepe kampusunda girişte kimlik ve çantaların metal dedektörle kontrolünü yapıyoruz. Her binada güvenlik görevlisi bulunduruyoruz. Araçlarda plaka kontrol sistemini oluşturduk. Kamera sistemlerini kuruyoruz” dedi.
Üniversitelerin X-Ray cihazlarının alınması ve onların başına birer güvenlik görevlisinin konulması noktasında bütçeye ve kadroya ihtiyaçları var.
Ayrı bir sorunumuz daha var. Ceren Hoca’nın öldürülmesinden bu yana sadece üniversitelerden değil, liselerden de tehdit edilen öğretmenlerle ilgili mesajlar alıyorum. Riskli olan üniversite ve liselerle ilgili yeni bir güvenlik modellemesine ihtiyacımız var.
YÖK Başkanı Yekta Saraç, “Ayrıca güvenlik önlemlerinin nasıl uygulanacağı konusunda bir uygulama protokolü oluşturduk. Bir tip model oluşturduk. Uygulama esaslarını bir tip protokole bağladık” dedi. Önemli bir adım. Eğitimcilerin, sağlıkçıların güvenliğini sağlama konusunda yeni bir sisteme ihtiyaç var. Cerenler katledildiğinde ya da doktorlarımız saldırıya uğradığında üzülme ve gözyaşı dökme noktasını geçtik. Yeni Cerenlerin ölmemesi için, Cerenleri unutma, Cerenleri unutturma, ama önlem al...
Paylaş