Öcalan’ın garantör ülke ve yasal güvence talebi yok

Ama MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, tüm ezlerberi bozan bir çıkış yaptı. Öcalan’a, Meclis’e gelerek DEM Parti grubunda terörün bittiğini ve PKK’nın tasfiye edildiğini açıklaması çağrısı yaptı. DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan, 43 hafta sonra İmralı’ya giderek Öcalan’la görüştü.

MHP, terörle mücadele konusunda sınava tabi tutulmayacak bir parti. PKK karşıtlığında ise Devlet Bahçeli şüphe duyulmayacak bir lider. Ancak Meclis çatısı altında en radikal öneri de yine Bahçeli’den geldi. Bahçeli, bir anlamda buz kırıcı olarak hareket etti. Tüm şimşekleri üzerine çeken bir paratoner oldu. Bahçeli de 55 yıllık MHP müktesebatını bir kenara atacak değil. Ama Ortadoğu’da haritaların kanla çizildiği bir dönemde iç cephenin tahkim edilmesi adına ‘önce devletim sonra partim’ ilkesiyle hareket etti.

ERDOĞAN’DAN DESTEK

Cumhurbaşkanı Erdoğan da Bahçeli’ye destek verdi. “Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihi fırsatın kişisel hesaplara kurban edilmemesini umut ediyoruz” dedi. Dikkat edin Erdoğan, partimiz ya da Sayın Bahçeli tarafından demedi; “Cumhur İttifakı tarafından” dedi. Bu da Bahçeli’nin kendi değerlendirmesine göre bu çağrıyı yapmadığını, bunun bir ‘devlet politikası’ olduğunu gösteriyor. Erdoğan bu sürecin işaretini 1 Ekim tarihinde Meclis açış konuşmasında verdi.

3 EKİM

Bunun daha öncesi de olabilir ama Bahçeli ile nihai mutabakatlarının 3 Ekim tarihinde MGK toplantısından önce yaptıkları görüşmede gizli olduğunu düşünüyorum. Bahçeli önce 15 Ekim’de, ardından 22 Ekim’de tarihi çağrıları yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da çarşamba günü AK Parti grup toplantısında sürece ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yapacağı söyleniyor.

DEM ÖNCE OLUMLU

DEM Parti, sürecin başında olumlu bir profil çizdi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Bahçeli’nin açıklaması üzerine grup konuşmasını değiştirip olumlu bir konuşma yapmıştı.

“Muhatap Öcalan ve DEM Parti’dir” demişti. Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan ise sorumlu bir açıklama yapmış, ”İmralı hazır, sayın Öcalan hazır, demokratik siyaset hazır. Sıra bu çağrıyı yapanlar ve bu çağrıyı destekleyenlerde” diye konuşmuştu.

Ama ne olduysa sonra oldu. DEM Parti, 22-23 Ekim tarihlerinde yeni sürecin ele alındığı Parti Meclisi toplantısı yaptı. 27 Ekim tarihinde yayınlanan PM bildirisinde ise yeni süreci zehirleyecek bir dil kullanıldı. Peki ne oldu, bu süre zarfında ne yaşandı? Hani, “Öcalan hazırdı, demokratik siyaset hazırdı?”

Bu süreç herkesi samimiyet testine tabi tutuyor. Özellikle de DEM Parti’yi. Kandil’de ve DEM Parti içinde terörün bitmesini istemeyen bir grup var. Bunlar yeni bir sürecin başlamasını engellemeye çalışıyorlar. Geçmiş süreçlerde de benzer sabotajlar yaşanmıştı.

ACELE ETMEK LAZIM

O nedenle bu tür süreçleri zamana yaymamak lazım. Hayırlı işlerde acele etmek lazım. Çünkü süreç uzadıkça başka ülkeler, başka istihbarat servisleri ve Kandil’deki savaş baronları etkili oluyor. Geçmiş süreçleri zehirlediler, sabote ettiler.

DEM’İN BİLDİRİSİ

DEM Parti’nin yayınladığı bildiri yeni süreci başlamadan öldürmek isteyenlerin harekete geçtiğini gösteriyor: “Kürt halkının kazanımlarını tasfiye etme girişimine, ekonomik çöküşe ve toplumsal çürümeye karşı halkların tepkisini dindirme amacıyla siyasi iklimin geçici ve taktik bir adımla yumuşatılması mevcut sorunların çözümüne katkı sağlamayacaktır. Bu politikanın iktidarın umduğu sonuçları vermesi de mümkün değildir.”  Bu mudur sorumlu siyaset? Hani “İmralı’nın iradesi iradenizdi”.

Öcalan yeni süreçte rol oynamak istiyor ama siz onu diri diri İmralı’ya gömmeye çalışıyorsunuz.

PERSPEKTİF SUNAMIYORLAR

Yeni sürece ilişkin olarak DEM Parti ne düşünüyor? Bir perspektif ortaya koyabiliyor musunuz? Bu süreçte bir misyon üstlenecek misiniz? Yoksa savaş yanlısı olanların sesi olmaya devam edecek misiniz?

DOĞRU DEĞİL

Gazeteciler görevini yapıyor. Ama yeni süreci sabote etmek için birileri gazetecilere doğru olmayan haberler uçuruyorlar. Öcalan’ın yeğeni Ömer Öcalan’la görüşmesinde yeni sürece ilişkin iki şart ileri sürdüğü haberleri yayılıyor. 

1- Garantör ülke

2- Yasal güvence

Güvenilir kaynaklar bu bilginin doğru olmadığını söylüyor. Çünkü henüz başlayan bir süreç yok.

Ayrıca Bahçeli, yasal güvencenin çok ötesinde bir teklifte bulunuyor.

DEM Partililer de bunu çok iyi biliyor. Peki birileri bunu neden servis ediyor? Niyet çok açık değil mi, süreci sabote etmek.

Ama tüm bu sabotaj girişimlerine rağmen yeni sürecin arkasında durmak gerekiyor. Çünkü Ortadoğu artık eski Ortadoğu değil.

KILIÇDAROĞLU DEKLARASYON YAYINLAYACAK

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın yıldönümünde yeni bir çıkış yapmaya hazırlanıyor. Kılıçdaroğlu’nun bugün bir deklarasyon yayınlayacağı söyleniyor.

Bu arada CHP içinde, Kılıçdaroğlu’nun korumalarının yemek parası üzerinden başlayan polemik sürüyor.

YEMEK FATURASI

Kılıçdaroğlu’nun korumalarının CHP Genel Merkezi’ne 130 bin TL’lik yemek faturası göndermesi üzerine yaşanan gerilim sürüyor. Kılıçdaroğlu’nun korumalarının gönderdiği faturayı yüksek bulan CHP Genel Merkezi’nden Kılıçdaroğlu’na Genel Sekreter Selin Sayek Böke imzasıyla resmi yazı yazılarak korumaların yemek faturalarının bundan sonra ödenmeyeceği, korumaların CHP Genel Merkezi’nde çıkan yemeklerden alabilecekleri bildiriliyor. Yemek faturalarının sorun edilmesine tepki gösteren Kılıçdaroğlu bunun üzerine CHP Genel Merkezi tarafından kendisine tahsis edilen iki aracı iade ediyor.

ŞIK OLMADI

CHP Genel Merkezi’nin bu süreci yönetmesi gerekiyordu. Zaten bir süredir “Kılıçdaroğlu bize muhalefet ediyor, biz onun korumalarının yemek faturasını neden ödüyoruz?” diyen bir grup vardı. Bunlar sığ yaklaşımlar. Kılıçdaroğlu, CHP’nin eski genel başkanı. Böyle bir sorun varsa bu resmi yazıyla bildirilmez. Şık bir davranış değil. Uygun bir şekilde bilgi verilir, Kılıçdaroğlu gereken önlemi alır.

GERİLİM BÜYÜYOR

Bakın CHP’nin hafta sonu İstanbul’da teröre ve şiddete karşı düzenlediği miting vardı. Ama ekranlarda bu miting değil, Kılıçdaroğlu’nun korumalarının yemek parasının ödenmemesi konuşuldu.

CHP ile Kılıçdaroğlu arasındaki ipler geriliyor. Kılıçdaroğlu’nun bugün yayınlayacağı deklarasyonun CHP Genel Merkezi ile yeni bir gerilimin fitilini ateşlemesi bekleniyor.