Paylaş
Hap gibi konuştu. Satır araları dahil, Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını çok iyi analiz etmek gerekiyor. En çok da Ekrem İmamoğlu’nun kurmaylarını toplayıp, bu mesajları iyi değerlendirmesi gerekiyor.
1- Kılıçdaroğlu, “Bizim adayımızı Millet İttifakı belirleyecek” dedi. Burada daha önceki beyanlarına aykırı bir durum yok.
Ama tabii ortak aday olursa. Bu şerhi neden düştüğümü az sonra anlayacaksınız.
2- “Millet İttifakı liderleri olarak önce ilkelerimizi konuşacağız” dedi.
ÖNCE DEKLARASYON YAYINLANACAK
Burada İmamoğlu’nu sınırlamaya dönük bir manevra var. Çünkü Millet İttifakı güçlü parlamenter sisteme dönüşü savunuyor. Cumhurbaşkanı adayı belirlenirken, kamuoyuna bir deklarasyon yayınlanacak. Ama önce bu deklarasyonu aday olacak kişinin kabul etmesi gerekiyor.
Sistem değiştirilerek 2 yıl içinde parlamenter sisteme geçileceği, seçilen cumhurbaşkanının yetkilerini başbakana devredeceği, icra yetkisinin hükümette ve başbakanda olacağı, cumhurbaşkanının ise sembolik yetkileri olacağı taahhüt edilecek.
3- Kılıçdaroğlu’nun “Konuşulacaksa cumhurbaşkanının nitelikleri tartışılmalı” sözlerinin anlamını biliyorsunuz. Anayasa’da cumhurbaşkanı olacak kişinin nitelikleri yer alıyor. Ama bir de “Kılıçdaroğlu Anayasası” var. Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayıyla ilgili bir profil ortaya koydu.
“Temiz biri olacak, vatandaşlar arasında ayrım yapmayacak, nefsine hâkim olacak, ‘Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmeyeceğiz’ demeyecek. Aday olacak kişinin devleti bilmesi gerek” dedi.
KRİTİK NOKTA
Bu kriterlerin iki yüzü var.
Birinde Kılıçdaroğlu, kendini tarif ediyor. Sadece “Adı Kemal soyadı Kılıçdaroğlu olacak” demiyor. “Seçilirse ‘Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmeyeceğiz’ demeyecek” sözleriyle ise İmamoğlu’nu hedef alıyor. Bu konuda Kılıçdaroğlu cephesinde ciddi bir hassasiyet oluşmuş durumda. O nedenle biraz açmak istiyorum.
Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığını savunanlar, “Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı seçilirse, 5 yıl boyunca tüm yetkilerini kullanarak Erdoğan gibi güçlü bir başkan olarak ülkeyi yönetir. Oysa biz güçlü parlamenter sisteme dönüşü öneriyoruz. Cumhurbaşkanı seçilen kişi 2 yıl içinde parlamenter sisteme dönüşü sağlayıp, yetkilerini başbakana devretmeli. Kendisi sembolik cumhurbaşkanı olmayı kabul etmesi lazım. İmamoğlu bunu yapmaz. Bu durumda bizim parlamenter sisteme dönüş tezimiz çökmüş olur” diyorlar.
Kılıçdaroğlu’nun “Yani bütün yetkileri aldım dolayısıyla ben cumhurbaşkanlığı süresince bütün yetkileri kullanacağım. Hayır. Siz o yetkileri parlamentoya iade edeceksiniz” sözlerinin hedefi İmamoğlu.
İMAMOĞLU, GÜÇLÜ CUMHURBAŞKANI OLUR
Peki İmamoğlu bu konuda ne düşünüyor?
Edindiğim izlenim, bu değerlendirmelerin Ekrem İmamoğlu’nun da kulağına ulaştığı yönünde. İmamoğlu “Millet bana 5 yıl süreyle ülkeyi yönetme yetkisi verdi. Milletin verdiği yetkiyi neden paylaşayım?” eğiliminde mi? Orasını bilmiyoruz. Bir haksızlık yapmak istemem. Çünkü İmamoğlu bu konuda bir değerlendirme yapmadı.
HER PARTİ KENDİ ADAYINI ÇIKARABİLİR
Hep diyorum, kimse Kılıçdaroğlu’nun siyasi zekâsını küçümsemesin. Şimdiye kadar ağırlıklı olarak Millet İttifakı’nın ortak adayı üzerinde değerlendirmeler yaptık. Kılıçdaroğlu da o yönde konuştu. Ama dün, “Birden fazla adayımız olabilir” diye bir çıkış yaptı.
Peki bunu ne zaman yaptı? Meral Akşener’in, Ekrem İmamoğlu’nu, “İkinci Fatih” ilan etmesinden sonra yaptı.
Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu konusunda bir dayatma ile karşı karşıya kalırsam, ortak aday formülü suya düşer, ilk tura her parti kendi adayıyla girer, dedi.
Müthiş bir hamle.
Her parti kendi adayını gösterdiği takdirde, CHP adayı olarak Kılıçdaroğlu kendisini mi yoksa İmamoğlu’nu mu aday gösterir?
AYIP AYIP AYIP
BOLU Belediye Başkanı Tanju Özcan bir yayına katılmış.
Orada kendisinden yardım isteyen başörtülü bir kadınla ilgili anısını anlatıyor.
“Bir açılış yapıyoruz Bolu’da, acelem de var. Bir tesettürlü bayan geldi. ‘Tanju Bey bir konu var, konuşabilir miyiz?’ dedi. Ben de ‘Hemen Ankara’ya dönmem lazım. Özel değilse burada konuşabilir misiniz?’ dedim. ‘Sıkıntı yok’ dedi. ‘Benim bebeğim yok. Bana yardımcı olur musunuz?’ dedi. ‘Hanımefendi ben size nasıl yardımcı olabilirim?’ dedim. Meğer kadın tüp bebek tedavisi olmak istiyormuş. Tabii öyle konuya böyle girince çevredekiler gülüyor.”
Tanju Özcan, bu sözlerinden sonra gülümsüyor, imalı sözler söylüyor.
İnşallah bu yayını Tanju Özcan’ın eşi izlememiştir.
Yardım isteyen kadının bu şekilde anlatılması bir kadın olarak onu da rahatsız eder.
Siz bir şehrin belediye başkanısınız. O şehrin büyüğüsünüz. İnsanlar her türlü derdi için size gelebilirler.
Bir anlamda sizin, siyasetin Hipokrat yeminine sahip olmanız gerekir.
Bir kadın gelmiş, sizden yardım istemiş.
Bu kadın bebeği olmayan birisiymiş.
Yardım isteyen kadının tesettürlü olmasını, “Bebeğim yok. Bana yardımcı olur musunuz?” demesini anlatırken neyi amaçlıyor sunuz? Hele bir de imalı bir şekilde tebessüm etmeler.
Tanju Özcan ayıp ettin. Hem de çok ayıp...
AKŞENER VE ÖZTRAK’A TEBRİKLER
30 Ağustos törenlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajı okunurken CHP Kadıköy İlçe Başkanı Ali Narin sırtını dönmüştü.
Cumhurbaşkanı ülkenin birlik ve beraberliğini temsil eder, sen buna mı sırtını dönüyorsun, demek istemiyorum. Erdoğan oraya darbeyle gelmedi, arkasında yüzde 52.54 oy oranı ve 26 milyon insanın desteği var da demek istemiyorum. Çünkü Ali Narin sırtını dönerken bunları benden daha iyi biliyordu. Sırtını döndüğün Cumhurbaşkanı orada milli iradenin temsilcisi olarak oturuyor. Darbeci Kenan Evren’e sırtını dönmezken, 15 Temmuz’da darbeyi püskürten Erdoğan’a sırtını dönüyor da demek istemiyorum.
Peki ne demek istiyorum?
Siyasette muhalif olursunuz ya da desteklerseniz ama siyaset nezaket gerektirir.
ÖZAL’A AYAĞA KALKMAMIŞTI
Turgut Özal, Celal Bayar’dan sonraki ilk sivil cumhurbaşkanıydı. Kenan Evren’i tanıyanlar sivil cumhurbaşkanı Özal için, “Alışamadık” diye kampanyalar başlattılar.
Özal cumhurbaşkanı olarak Çanakkale Zaferi’nin yıldönümü nedeniyle düzenlenen törenlere katıldı. Çanakkale’nin SHP’li Belediye Başkanı İsmail Özay, Özal gelirken ayağa kalkmadı.
Özal öldü ama unutulmuyor. Peki İsmail Özay’ı hatırlayan var mı? Özal hayırla yâd ediliyor. Ona karşı ayağa kalkmayan İsmail Özay nasıl yâd ediliyor?
İNÖNÜ ÖRNEĞİ
27 Mayıs’ta Menderes’in idamı öncesinde eşi Berin Menderes’in, idamı engellemek için ilk başvurduğu kişi kimdi? İsmet Paşa’ydı.
Siyaset bir günlük bir iş değildir.
AKŞENER VE ÖZTRAK’IN DURUŞU
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajı okunurken sırtını dönen Ali Narin’e ilk tepki İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’den geldi. CHP sözcüsü Faik Öztrak, “Kadıköy ilçe başkanımızın yaptığını doğru bulmuyoruz” dedi.
İlkeli tavır budur. Milli iradeye saygı budur.
Lamı cimi yok. Hem Akşener’i hem Öztrak’ı bu tavırlarından dolayı yürekten kutluyorum.
Paylaş