Paylaş
Ama Kılıçdaroğlu, daha önce siyasi cinayetler olacağı iddiasını ortaya atmıştı. Savcılık ifadeye çağırdı, gitmedi.
Kılıçdaroğlu, 19 Mart 2014 tarihinde FETÖ’nün kanalı STV’ye çıkıp Erdoğan kaçacak dedi. 26 Mart 2014’te ise Denizli meydanında Erdoğan’ın Sudan’a kaçacağını iddia etti.
Erdoğan o tarihten sonra iki cumhurbaşkanlığı seçimini, iki yerel seçimi, üç genel seçimi, bir de Anayasa referandumunu kazandı. Bir yere kaçtığı yok. Halen Türkiye’de ikâmet ediyor.
Kılıçdaroğlu, 11 Mayıs 2016 tarihinde, “Ey Erdoğan, bu ülkede kan dökmeden Başkanlık Sistemi’ni getiremezsin” dedi. Erdoğan 16 Nisan 2017 Referandumu ile Başkanlık Sistemi’ni getirdi. Bırakın kan akmayı, bir cam bile kırılmadı.
Kılıçdaroğlu, bu kez de Erdoğan’ın kaçış anatomisini açıklayacağım dedi. Biz kaçış krokilerini beklerken, çıka çıka ENSAR ve TÜRGEV vakıflarının ABD’de kurdukları TÜRKEN Vakfı’na gönderdikleri havaleler çıktı.
ABD ADALET BAKANLIĞI
Oysa Kılıçdaroğlu’nun bir gece yarısına randevu verip büyük bir gizem içerisinde dile getirdiği iddiaların en açık ve şeffaf hali ABD Adalet Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alıyor. Erdoğan, ABD’ye kaçmak için çıkardığı havaleleri, tarihleri ve miktarlarıyla birlikte ABD Adalet Bakanlığı’nın resmi internet sitesinden neden ilan etsin? Oldu olacak bir de kaçış bileti alsaydı.
Kılıçdaroğlu galiba bizim aklımızla alay ediyor. Çünkü ABD Adalet Bakanlığı’nın internet sitesine girip “turken” diye yazdığınızda hesap hareketleri yer alıyor.
FETÖ TAKTİĞİ
Kılıçdaroğlu’nun kullandığı yöntemler tam bir FETÖ yöntemi. Hatırlarsanız MHP’ye kaset operasyonu çektiklerinde şu tarih ve şu saate kadar istifa etmezlerse kasetlerini yayınlayacağız diye MHP genel başkan yardımcılarının isimlerini vermişlerdi. Kılıçdaroğlu da gece saat 22.00’ye randevu veriyor.
Bu iş o kadar FETÖ kokuyor ki firari FETÖ’cü Emre Uslu dayanamadı. “Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün açıkladığı belgeleri 5 yıl önce yazmıştık. İşte o vakıf” diye tweet attı. Kim yazmış? FETÖ’cüler yazmış.
TÜRKEN VAKFI
TÜRGEV ve ENSAR Vakfı’nın ABD’de ve İngiltere’de kurduğu TÜRKEN Vakfı, başta New York olmak üzere Washington, Boston, Virginia, Syracuse şehirlerinde Türk öğrencilere hizmet veriyor. Vakıf, ABD’nin merkezindeki Manhattan’da yurt yaptırıyor.
TÜRKEN VAKFI’NIN DENETİMİ
Vergi kaçırmanın en ağır suç olduğu ABD’de TÜRKEN Vakfı, FARA olarak bilinen yasal bir çerçeve içine alınmış durumda. Yani daha sıkı denetleniyor. Ayrıca bir bilgi daha vereyim. TÜRGEV ve ENSAR Vakfı, yurtdışına yaptıkları para transferlerini Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bildirmek zorundalar.
Kılıçdaroğlu’nun ABD’de FETÖ ile içli dışlı olan CHP ABD temsilcisi Yurter Özcan’ın getirdiği havaleleri alıp ‘Erdoğan’ın kaçış planı’ diye ortaya çıkmasına gerek yoktu. Çünkü o havalelerin bir örneği Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde bulunuyor. Oradan temin edebilirdi.
CUMHURBAŞKANI’NI ABD’LİLERE İHBAR
Üzerinde durulmayan bir nokta var. Aslında Kılıçdaroğlu çok tehlikeli bir oyun oynuyor. TÜRKEN Vakfı, ABD’de Yabancı Acentalar Kayıt Sistemi olan FARA sistemine dahil edildiği için ABD, bu vakfın başka ülkelerdeki faaliyetlerini de denetlemekle yetkili. Çünkü TÜRKEN ABD yasalarına göre kurulmuş bir vakıf. Böylece bu vakfa gönderilen havaleleri, yapılan bağışları, bağış yapanları, bağış alanları inceleyip eğer beyan edilmeyen bir şey tespit ederlerse yaptırım uygulama imkânları bulunuyor.
Kılıçdaroğlu, şeffaf ve resmi belgeleri, gizli bir iş yapılıyormuş gibi sunarak TÜRKEN Vakfı’nı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve ailesini ABD’ye ihbar etmiş oluyor. Bu ülkenin cumhurbaşkanlığına aday olmayı planlayan birisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’nı ABD’ye ihbar ediyor.
MADE-IN PENTAGON
Peki bu operasyon niye çekildi? Kılıçdaroğlu, Türkiye’yi uluslararası ceza mahkemesinde yargılatmayı amaçlayan ABD -FETÖ ortak yapımı olan MİT TIR’ları operasyonunda başrolleri oynamıştı. Türkiye, NATO konusunda ABD’ye ters düşünce bu operasyonla Erdoğan’a mesaj veriyorlar. Bu operasyon bir ABD-FETÖ ortak operasyonu. Operasyonun siyasi ayağında yine Kılıçdaroğlu yer alıyor. Ama operasyon Made-In Pentagon damgasını taşıyor.
KILIÇDAROĞLU’NDAN TÜRKEN VAKFI’NA BAĞIŞ
Kılıçdaroğlu’nun asılsız iddiaları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aldığı kararı avukatı Doç. Dr. Hüseyin Aydın açıkladı. Hüseyin Aydın, “Kemal Kılıçdaroğlu’ndan tahsil edilen manevi tazminatlardan 150 bin TL, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın tensipleriyle, Kılıçdaroğlu’nun haksız ithamlarla hedef aldığı vakıflara bağışlanmıştır” diye tweet attı. Bu bağış yapıldı. Şimdi TÜRGEV ve ENSAR Vakfı’nın bir karar alıp Kılıçdaroğlu’ndan gelen parayı ABD’deki TÜRKEN Vakfı’na bağışlamaları bekleniyor. Böylece Kılıçdaroğlu, TÜRKEN Vakfı’nın bağışçılarından biri olacak. Zoraki olsa da...
KAÇIŞ BİLETİMİZ DEĞİL, MEZAR YERİMİZ VAR
15 Temmuz’da yapılan tekliflere rağmen kaçmayan Erdoğan şimdi niye kaçacakmış? Hem de kafa tuttuğu ABD’ye kaçacakmış. Kılıçdaroğlu, kendince siyasi ‘James Bond’luk yapıyor ama kendini komik durumlara düşürüyor. İnsanlar, ‘Bu adam mı ülkeyi yönetecek, bu adam mı cumhurbaşkanı olacak?’ diye düşünüyor.
Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere bizlerin ikinci bir vatanı yok. ‘Erdoğan kaçacak’ diyen Kılıçdaroğlu’nun desteklediği FETÖ’cülerin hepsi kaçtı. Ama Erdoğan burada. Çünkü bizim kaçmak için hazırladığımız biletimiz yok ama ebedi olarak bu vatan topraklarında kalmak için aldığımız mezar yerlerimiz var. Başka ülkelere kaçmak için bilet almak yerine kendi ülkemizden mezar yeri almayı tercih ederiz.
GOEBBELS MEZARINDA TERS DÖNÜYORDUR
Bu tespit bana ait değil. AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş’a ait. Numan Kurtulmuş’la Anadolu Yayıncılar Birliği Başkanı Sinan Burhan’ın ev sahipliğinde bir araya geldik. Siyasetçilerle gazeteciler bir araya gelince ne konuşur? Elbette ki Kılıçdaroğlu’nun, ‘Erdoğan kaçacak’ iddialarını konuştuk. Numan Kurtulmuş, entelektüel birikimi yüksek bir siyasetçi. Ölçülü konuşur ama tam işin bam teline basar. “Tam Hitler’in propaganda bakanı Goebbels vari bir durum. Hatta Goebbels’e de rahmet okuttu. Goebbels herhalde, benden daha kabiliyetleri var diye mezarında dört dönüyordur” dedi. Goebbels ne demişti? “Kitleleri etkilemek istiyorsanız ortaya kocaman bir yalan atın. Ama çok büyük bir yalan olsun. İkinci kriter çok basit bir yalan olsun. Sonrasında da bu basit ve çok büyük yalanı sürekli tekrar et.”
Kılıçdaroğlu’nun yaptığı da bu.
Paylaş