Paylaş
Siyasetin takvimi de etkilenmeye başladı. MHP, Antalya kampını iptal etti. CHP’nin 28-29 Mart tarihlerindeki kurultayının ertelenmesi de gündemdeydi. Ancak PM toplantısı devam ederken Muharrem Erkek, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile irtibat kurdu. Sağlık Bakanı’nın “Henüz ertelemeyi gerektirecek bir durum yok” demesi üzerine, iptal kararı alınmadı. Ama MYK’ya yetki verildi. AK Parti’nin Kızılcahamam kampı da iptal edildi.
ARKA KAPI DİPLOMASİSİ
Bu arada koronavirüse rağmen siyasetin takvimi de işliyor. Kurultaydan önceki son toplantı olması nedeniyle CHP’nin dünkü PM toplantısı önemliydi. Özellikle de Engin Özkoç açısından. Özkoç’un dokunulmazlığının kaldırılması için harekete geçildi. Fezleke jet hızıyla Meclis’e geldi. Ancak CHP’nin ortamı yumuşatma çabaları nedeniyle karma komisyonda gündeme alınmadı. Bu arada AK Parti ile CHP arasında arka kapı diplomasisi işliyor. Özkoç’un grup başkanvekilliğinden alınması durumunda, dokunulmazlığının yeniden değerlendirileceği yönünde bir eğilim oluştu. Ancak Kılıçdaroğlu, grup toplantısına Engin Özkoç’la birlikte geldi, PM toplantısında da bu yönde bir değerlendirme yapılmadı. Aslında başından beri Kılıçdaroğlu’nun geri adım atmasını beklemiyordum. Çünkü Engin Özkoç, Kılıçdaroğlu’nun talimatını yerine getirdi. Özkoç, Cumhurbaşkanı’na hakaret eden o konuşmayı yaptıktan sonra CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan, genel merkezde bir grup gazeteciyle bir araya geliyor. Erdoğan’ın suçlamaları karşısında Kılıçdaroğlu’nun “Ben asla bu düzeye inmeyeceğim. Bu düzeyde karşılık vermeyeceğim. Ama grup başkanvekillerimiz her sözüne aynıyla karşılık verecek” diye talimatının olduğunu paylaşıyor. Sizce Kılıçdaroğlu bu durumda Engin Özkoç’un harcanmasına imkân verir mi?
AK Parti’de kafalar karışık. O nedenle Engin Özkoç kararı Erdoğan’a bırakıldı.
BABACAN’IN PARTİSİ NEREDEN OY ALACAK?
ALİ Babacan’ın kuracağı parti için öyle bir hava oluşturulmuştu ki, sanki “dertlere deva, hastalara şifa” olacak, bütün sorunları bir dokunuşta çözecekti. Ancak tartıya çıktılar, ağırlıkları belli oldu.
Parti kurulduktan 24 saat sonra, “DEVA Partisi kendine deva olacak mı?” sorusu sorulmaya başlandı. Yeni partiler için artık ne kadar oy alacaklar denilmiyor, iktidardan ne götürecek diye hesap yapılıyor. Peki Ali Babacan’ın partisi hangi partiden oy alacak? Abdullah Gül ve Ali Babacan’ın AK Parti kökenli olmaları, kurdukları partinin de AK Parti’den oy alacağı anlamına mı geliyor?
Yüzde 50 artı 1 sistemi, yeni partilerin ne alacağından ziyade ne götüreceğini önemli kıldı.
Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu partilerinin AK Parti’den ne kadar oy alacağı yönünde hesaplar yapılıyor.
Bu hesapta bir nokta gözden kaçırılıyor. Seçimlere ittifaklar halinde giriliyor. AK Parti ve MHP ‘cumhur ittifakı’nı; CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi ise HDP destekli ‘millet ittifakı’nı oluşturuyor.
24 Haziran 2018 seçimlerinde Saadet Partisi 2 milletvekili çıkardı ama yapılan hesaplara göre CHP’ye artı 32 milletvekili kazandırdı. Çünkü CHP’nin üç bin-beş bin oyla kaybettiği yerlerdeki “buçuk oyları” Saadet Partisi tamamlamış oldu.
24 Haziran seçimlerinde, AK Parti’nin 1 Kasım 2015 seçimlerinde aldığı yüzde 49.5 olan oyu, yüzde 42.6’ya geriledi ama oyların önemli bölümü MHP’ye gittiği için ‘cumhur ittifakı’, Meclis’teki çoğunluğunu korudu.
Babacan’ın partisinin siyasi denklemi değiştirebilmesi için ‘cumhur ittifakı’ndan aldığı oyları ‘millet ittifakı’na taşıması gerekiyor. Babacan’ın partisinin havası biraz Cem Boyner’in YDH’sini andırıyordu. Babacan’ın konuşmasında muhafazakâr tonları geri planda tutup, liberal ve seküler kesime mesaj vermeyi tercih etmesi başka bir denklemi gündeme getirdi. Eğer arayışta olan İYİ Parti ve CHP tabanından oy alırsa, o zaman aynı havuz içinde kalacağı için siyasi denkleme beklenen etkiyi yapamayacak. Değerlendirme yaparken, partilerle birlikte ittifakları da hesaba katmak gerekiyor.
ÇOCUKLAR TATİLDE PEKİ ANNE BABALAR
KOronavirüs ortaya çıktıktan bu yana Türkiye çok başarılı bir sınav veriyor. Ne paniğe kapılmak ne de rehavete girmek gerekiyor. Önce tedbir sonra tevekkül. Dün Cumhurbaşkanının başkanlığında yapılan toplantıda okulların tatil edilmesi kararı alındı. Yerinde bir karardı. Ama alınan kararların birbirini tamamlaması gerekiyor. Tatil kararının açıklandığı sırada CNN TÜRK’te Gece Görüşü programında canlı yayındaydık. Sorular yağmur gibi yağmaya başladı. O kadar siyasi program yaptık ama ben bu kadar soru sorulduğunu görmedim.
1- Çalışan anneler izinli olacak mı?
2- Özel okullar, anaokulları ve kreşler bu uygulamaya tabi olacak mı?
3- Hamileler idari izinli sayılacak mı? Canlı yayında hem bu konuları gündeme getirdik, hem de siz ekranda yayınları izlerken, biz diğer taraftan bakanlarla irtibat kurarak bilgi almaya çalıştık. Canlı yayında Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a bunları sorduk. Tatil kararının Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı tüm kurum ve kuruluş için geçerli olduğunu söyledi. Çalışan eşlerden birinin izinli olması konusunda ise, “Cumhurbaşkanlığı’nın açıklamasını beklemekte yarar var” dedi. Edindiğim izlenim eşlerden biri izinli sayılacak. Virüsün çıktığı Vuhan’da dahi alınan tedbirler etkili olmaya başladı, tedbir almakta geciken İran ve İtalya’da ise yaygınlaştı. Her kriz anında olduğu gibi sosyal medya koronavirüste de bir çöplüğe döndü.
Paylaş