Paylaş
1 Ekim’de Meclis’in açılışından sonra erken seçim tartışmalarını daha sık yapacağız. Çünkü iktidar Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu’nda köklü değişikliklere hazırlanıyor. Seçim barajının düşürülmesi, yüzde 1 oy alan partilerin dahi Meclis’te temsili yönünde çalışmalar yapılıyor. Seçim sistemi en çok ittifakları etkileyecek. Şimdilik bununla yetinelim. Ama eğer seçim yasası 2021 yılında değişirse, bu aynı zamanda seçimlerin 2021 yılında yapılmayacağı anlamını taşıyor. Çünkü Anayasa’nın 67. maddesinde “Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz” deniliyor.
KILIÇDAROĞLU’NUN PLANLARI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Lideri Meral Akşener seçimlerin 2023’te yapılacağı kanaatinde. Kılıçdaroğlu, 2023’e giderken ‘millet ittifakı’nı genişletme çabası içinde. Dün parti meclisi toplantısında yaptığı konuşmada bunun formülünü de verdi, “Dostlarımızla birlikte yapacağız” dedi. Kılıçdaroğlu’nun dostları Abdullah Gül, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu. Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olarak Abdullah Gül’ü düşündüğü biliniyor. Şu ana kadar “Yok” demedi. Ancak CHP tabanı Gül’e karşı. Onların gönlünde Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş yatıyor. Kılıçdaroğlu’nun CHP’de kendisine rakip olmasını istemediği için Ekrem İmamoğlu’nun adaylığına sıcak bakmadığı söyleniyor. Abdullah Gül ise onun rakibi değil. Hatta önemli bir isim, “İmamoğlu’nu istemez ama Mansur Yavaş’ı bile düşünebilir. Çünkü onun CHP’ye yönelik bir iddiası yok” dedi. Seçimi kazanamamasına rağmen Muharrem İnce bile Cumhurbaşkanı adaylığından aldığı güçle, Kılıçdaroğlu’na “Sen çekil, onursal başkan ol. Partinin başına ben geçeyim” demedi mi?
AKŞENER’İN ROLÜ
Kılıçdaroğlu’nun göz ardı etmemesi gereken biri var. O da İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener. Bahçeli ve Erdoğan’ın “Evine dön” çağrısı ile iyice eli güçlenen Akşener’in “Evet” demediği bir ismin ortak aday gösterilmesi imkânı yoktur. Akşener, “Cumhurbaşkanı olacağım diye Türkiye’nin önünü tıkamam” dedi. Ama bu kendisine sunulan her formülü kabul edeceği anlamına gelmiyor. Tam aksine, ortak aday olma ya da istediği ismi aday gösterme konusunda eli güçlendi.
ÜÇÜNCÜ İTTİFAK
Seçim yasasında yapılacak olan değişiklikleri görmeden 2023 hesapları yapmanın eksik olacağı kanaatindeyim. Yeni seçim sistemini gördükten sonra yapılacak değerlendirmelerin daha sağlıklı olacağı inancındayım. Çünkü yeni bir seçim sistemi geliyor. Yeni sisteme göre üçüncü ittifak neden olmasın?
CHP’NİN MUHARREM İNCE STRATEJİSİ
MUHARREM İnce bir yandan Güneydoğu gezisine çıkarken, diğer taraftan da 29 Ekim’de yapacağı ikinci çıkışın hazırlıklarını yürütüyor. CHP Genel merkezi ise Muharrem İnce’yi sessiz bir şekilde izlemeye çalışıyor. Edindiğim izlenim, Muharrem İnce’nin nefes alışından bile haberleri var ama buna rağmen sessiz kalıyorlar. Çünkü Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’ye cevap verilmemesi için sıkı sıkıya talimat vermiş. Muharrem İnce’yle ilgili stratejide bir değişiklik var mı diye CHP kulislerini yokladım. “Yok saymaya devam edeceğiz. Gündeme almayacağız. Gündeme gelmesine izin vermeyeceğiz” dediler. Muharrem İnce, Kılıçdaroğlu’nun sabrını zorlayacak bir çıkış yapmadığı sürece, CHP onu yok saymaya devam edecek.
EROL MÜTERCİMLER’İN İMAM HATİP AYIBI
EROL Mütercimler, bir TV kanalında, “İmam hatipten mezun olanlar karşımıza bakın ne olarak çıkıyor? Cinsi sapık, sahtekâr, ahlaksız” deyince haklı olarak tepkilerin hedefi oldu. Çünkü bu sözlerin yenilir yutulur bir tarafı yok. Nedir bu imam hatip düşmanlığı? Oysa cinsi sapıklığın, sahtekârlığın, ahlaksızlığın okulu olmaz. Bu iğrenç yakıştırma, bırakın imam hatipler için söylenmeyi, hiçbir okulumuz için söylenmez. Kim ki liselerimiz için, endüstri meslek liseleri için, kız teknikler ve ticaret turizmler, fen liseleri, Anadolu liseleri, kolejlerimiz için aynı şeyi söylesin, karşısında beni bulur. Sapıklığın okulu olmaz. Sapıklık bir okula mal edilemez. Sapıklığın dindarlığı, laikliği, sağcılığı, solculuğu da olmaz. Sapık, sapıktır. Benim sapığım, senin sapığın da olmaz.
İMAM HATİPLER BİR CUMHURİYET PROJESİDİR
Çünkü okullarımız laik Türkiye Cumhuriyeti’nin okulları. Ayrıca imam hatipler bir Cumhuriyet projesidir. Dinin hurafecilerin elinde kalmaması için kurulmuş okullardır. Atatürk zamanında 29 imam hatip okulu açılmıştır. İsmet Paşa döneminde imam hatip kursları hizmet vermiştir. 1951 yılında ise Başbakan Menderes ve Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri’nin gayretleriyle imam hatipler kurulmuştur. İmam hatipler bir modeldir. İslam dünyasında din adına kurulan radikal terör örgütlerine karşılık din ve fen ilimlerinin birlikte okutulduğu, aydınlık din adamlarının yetiştirildiği bir projedir. Bu ülkeye cumhurbaşkanı yetiştirmiş bir okuldur. Unutulmasın, Cumhurbaşkanı Erdoğan da bir imam hatiplidir.
Mütercimler’i El Kaide için söylemediği sözleri imam hatipler için sarf ettiği için ayıplıyorum.
Paylaş