Erdoğan’ın seçim hazırlığı

6’lı masa şimdiye kadar 6 toplantı yaptı.

Haberin Devamı

Liderler tam 30 kez birbirlerini ziyaret ettiler. Ama ortaya bir cumhurbaşkanı adayı çıkaramadılar. Havalarına baksan yarın seçim olsa iktidar olacaklar ama henüz seçim hazırlıklarına bile başlamadılar. Oysa Erdoğan şimdiden seçim hazırlıklarına başladı. Geçen hafta yapılan sürpriz MYK toplantısı tamamen seçimlere ayrılmıştı. Sürpriz diyorum çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan programında olmamasına rağmen toplantının yapılmasını istemiş ve beklenenden de uzun sürmüş. Toplantıya katılanlar tek tek söz alıp seçimlere ilişkin görüşlerini açıklamışlar. İlk olmasına rağmen verimli geçtiği söyleniyor. Bu ilkti ama bundan sonra seçime hazırlık toplantılarının düzenli olarak yapılacağı ifade ediliyor.

MUHALEFETİN REHAVETİ

Erken seçim mi olur, seçim zamanında mı yapılır orasını bilmem ama bu seçimin öyle sıradan bir seçim olmayacağı belli. O nedenle AK Parti’nin seçimlere doğru bir strateji ile hazırlanması gerekiyor. Hata yapma lüksü yoktur. Muhalefetin ise nasıl olsa bu ekonomi AK Parti’yi götürür, biz de iktidar oluruz havasından bir an önce çıkması gerekiyor. Millet şimdi iktidarı da muhalefeti de izliyor, not alıyor. Seçim günü ise gereğini yapacak.

Haberin Devamı

STRATEJİ EKİBİ

Kamuoyuna çok yansımadı ama AK Parti bir süre önce strateji ekibi oluşturdu. Yeni politikalar üretmek adına olumlu bir adımdı. AK Parti yaptığı reformlarla hem kendi önünü açan hem Türkiye’nin vesayet sisteminden kurtulmasını sağlayan bir parti. Yeni politikaların üretilmesi için bir think tank gibi çalışması gerekiyor.

ERKEN SEÇİM VAR MI

Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem Bahçeli’nin, “Erken seçim yok. Seçimler zamanında yapılacak” açıklamalarından sonra erken seçim iddiasında bulunmak doğru değil. Ama Erdoğan’ın seçim gündemiyle MYK’yı toplamasının da bir anlamı olması lazım. İki ihtimal var.

1- Erdoğan nabız yokluyor.

2- Seçim hazırlıklarına önceden başladı.

AK Parti kulislerinden edindiğim izlenim, erken seçim olmadığı yönünde. Ha muhalefeti dağınık görüp baskın basanındır der, seçime giderse orasını bilemem. Ama yeni çıkan seçim yasasını uygulamak istiyorlar. En fazla 14 Mayıs’ta erkene çekilmiş bir seçim olabilir deniliyor. Üniversite sınavları, LGS, Kurban Bayramı derken yoğun bir haziran ayı bizi bekliyor. Bu yoğunluğun içine seçimleri sokmamak için belki 1 ay önceye çekilebilir deniliyor. Erdoğan bazı tarihleri sever. 12 Eylül’de referanduma gitmiştik. Demokrat Parti’nin tek başına iktidar olduğu 14 Mayıs düşünülebilir.

Haberin Devamı

SEÇİM STRATEJİSİ

Bu seçim aynı zamanda seçim stratejilerinin çarpıştığı bir seçim olacak. Ne iktidarın ne muhalefetin hata yapma lüksü yoktur. Kim doğru strateji izlerse bir sıfır öne geçer. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında yapılan toplantıda da en çok seçim stratejisinin üzerinde duruluyor. Seçimde nasıl bir dil kullanılacak, o tartışılıyor.

Doğru bir tartışma. Can alıcı bir nokta. Ama doğru bir strateji, doğru bir dille seçim kampanyasının yürütülmesi gerekiyor. Yani stratejiyi ve dili tartış ama yanlış bir tercih yap. O olmaz.

KUCAKLAYICI MI KUTUPLAŞTIRICI MI

AK Parti bu seçimlerde kucaklayıcı bir kampanya mı yürütecek, kutuplaştırıcı bir kampanya mı olacak? AK Parti kucaklayıcı bir dil mi kullanacak yoksa bu dil kutuplaştırıcı mı olacak?

Haberin Devamı

AK Parti’nin geçmişte kutuplaştırıcı bir strateji izleyerek seçim kazandığı oldu. Ama bu devir o devir değil. Kutuplaştırıcı bir dil, AK Parti için yapılacak en büyük yanlışlardan biri olur. Kutuplaştırmaya değil, kucaklaşmaya ihtiyaç var. İnsanlar huzur istiyor. Gerilim istemiyor. Zaten ekonomik sorunlar nedeniyle zor bir dönemin içinden geçiyor. Bir de kutuplaştırmaya tahammülü yoktur.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında yapılan toplantıda da kutuplaştırıcı stratejiyi savunan olmamış, tam aksine kucaklayıcı bir dilin kullanılması önerisi ağır basmış.

BİR: EKONOMİ, İKİ: DİL

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında yapılan seçime hazırlık toplantısında iki nokta ön plana çıkıyor. Söz alanlar ittifakla ekonomi diyor. Seçimlere giderken ekonominin mutlaka düzeltilmesi gerektiğini savunuyorlar.

Haberin Devamı

Zaten AK Parti’nin seçimlerdeki en büyük rakibi ne 6’lı masa, ne Kılıçdaroğlu ne de Akşener. AK Parti seçimlerde ekonomiyle yarışacak. En büyük rakibi hayat pahalılığı olacak. Bu sorunu çözdüğü takdirde muhalefetle yarışında sorun yok demektir. Çünkü ekonomik zorluklar en çok AK Parti’nin oy aldığı kesimleri etkiliyor. Söz konusu ekonomi olunca milletin şakası olmaz. Millet ekonomik zorluklar karşısında yapılan iyileştirmeleri de görüyor. Bizim milletimiz feraset sahibidir. AK Parti bu sorunu çözsün, biz de oy verelim havasında.

KUCAKLAYICI ÜSLUP

İkinci sırada ise seçim kampanyasının dili üzerinde duruluyor. Ağırlıklı olarak kuşatıcı ve kucaklayıcı bir dilin kullanılması isteniyor. Hatta bu noktanın ekonomiden dahi önemli olduğu söyleniyor. Doğru bir yaklaşım. Rusya ile Ukrayna savaşında uzlaştırıcı rol oynayarak dünyanın takdirini kazanan Erdoğan, kendi ülkesinde neden kucaklayıcı olmasın? Muhalefetin herkese parmak salladığı bir dönemde, kucaklayıcı olmak en çok Erdoğan’a yakışır.

Haberin Devamı

MİLLETVEKİLİ ADAYLIĞI KRİTERLERİ

Bu AK Parti’nin içini ilgilendiren bir konu ama kimi zaman doğrudan seçim sonuçları üzerinde etkisi oluyor. O da milletvekili adaylığı konusu. Eğer kriterler erken belirlenip uygulanmazsa iç mücadeleye neden oluyor. Yerel seçimlerde bu yüzden kaybedilen yerler oldu. Belediye başkanları, il başkanları ve eski milletvekilleri ile bürokratlar arasında milletvekili adayı olmak isteyenler çoğunlukta. Ayrıca mevcut milletvekilleri de var. Belediye başkanlarının ve il başkanlarının adaylık kriterlerinin erken ilan edilmesi isteniyor. Bir iç mücadeleye sahne olmamak açısından yerinde bir öneri.

SEÇİM KAMPANYASI

AK Parti nasıl bir seçim kampanyası yürütecek? Bundan sonra en çok tartışılacak başlıklardan biri de bu olacak. Seçim sloganı, seçim müziği ve yaptığı kampanyalarla seçimler kazanmış, geniş kitlelerde heyecan uyandırmış bir parti. AK Parti sadece yaptıklarını anlatmakla yetinemez. Topluma geleceğe dair umut verilmesi gerekiyor. Kitlelerde heyecan uyandıracak, insan odaklı, kıpır kıpır bir kampanyaya ihtiyaç var. 

Yazarın Tüm Yazıları