Paylaş
Bugünü işaret ederek Afyon’da olacağını söyledi. “CHP’nin yalanları, AK Parti’nin icraatları bitmez” dedi. Slogan gibi bir sözdü.
İRONİ YAPTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan kalabalık heyetle giriş yapınca konuşmasını izlemek üzere AK Parti grubuna geçtik. Bu arada seçimin ucu gözüktü ya, partilerin grup toplantılarında bir izdiham yaşanıyor. Sanıyorum milletvekili listeleri kesinleşene kadar bu iş sürecek. CHP’nin, İYİ Parti’nin grup toplantılarına da yüksek bir katılım oluyor. AK Parti grubunda ise iğne atsan yere düşmez. Bizim millet siyaseti seviyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı izlerken ilk dikkatimizi çeken üslubundaki farklılıktı. Hatta basın locasında Cumhurbaşkanı’nın konuşmasını yazan mı değişti diye aramızda konuştuk. Konuşma metnini yazan değişmemiş ama Erdoğan zaman zaman ironi yaptı.
BAY BAY KEMAL
Söz konusu, “Bay Kemal” olunca kendini tutamadı, espriler üst üste geldi. “Muhalefetin adayının sloganını bulmak da bize kaldı. Madem Bay Kemal bu ifadeyi o kadar sevdi. Yeni sloganını da vereyim. Bay Bay Kemal... Alsın tepe tepe kullansın” dedi.
Espri siyaseti renklendiriyor. Geçmişte Erbakan ve Demirel’in çok tatlı benzetmeleri olurdu. Erdoğan da yapınca kıvamında yapıyor.
GÜLTEKİN UYSAL, ÜMİT ÖZDAĞ
Koca koca adamlar. Parti liderleri sosyal medyada birbirine laf sokmak için neler yapıyorlar. İki tık fazla alayım, takipçi sayım artsın diye kendilerini kaybediyorlar. Önceden söz Meclis’ten dışarı diye bir laf vardı. Siyasetçilere bunu hatırlatırdık. Artık siyasetçiler sosyal medyadan dışarı diyecek hale geldik. Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın Ümit Özdağ’la ilgili paylaşımı yakışmadı. Ümit Özdağ’ın fikirlerine karşı olmama rağmen, üsluptan rahatsız oldum. Zaten Gültekin Uysal da tweet’ini silip kamuoyundan özür diledi. O da bir erdemdir.
VİZYONSUZ
Tekrar AK Parti grubuna dönecek olursak Erdoğan konuşmasını 6’lı Masa’nın açıkladığı “Ortak Politikalar Mutabakat Metni” üzerine yaptı. Kılıçdaroğlu ile Ali Babacan’ı hedef aldı. Yazmazsam içimde kalır. 6’lı Masa Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ni “Türkiye’nin geleceğine imza” temasıyla açıkladı ya, satır satır inceledim. İçinde her şey var ama bir şey yok. Gelecek vizyonu yok. Aslında “Türkiye’nin geçmişine selam” deseler daha tutarlı olurdu.
BABACAN’IN GAFLARI
Ali Babacan, tam bir siyaset acemisi. Partisini kuralı bir yıl oldu ama yaptığı gafları 40 yıllık siyasetçi yapmadı. Milliyetçiliğin bu kadar yükseldiği bir çağda, Anayasa’dan Türk milleti ibaresinin çıkarılması tartışmaya açılır mı? İHA’ların, SİHA’ların milletin ortak gururu olduğu bir dönemde, Bayraktar için Azerbaycan’da, Ukrayna’da marşlar yazılırken, onlar hedef alınır mı? İsveç’te, Hollanda’da, Danimarka’da kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim yakılırken, “Avrupa’dan ortak metne bakacaklar ve aferin Türkiye’ye diyecekler” denilir mi? Tabii aklını kraliçeye kiralık verirsen dersin. Cumhurbaşkanı Erdoğan da oradan yüklendi. “Yazıklar olsun. Sen Batı’nın aferin demesine bu kadar muhtaç mıydın?” diye çıkıştı.
BATI HAYRANLIĞINDAN VURDU
Bir yanda Batı’dan aferin almak için yanıp tutuşan bir muhalefet, diğer yanda Batı’ya meydan okuyan, NATO’nun genişlemesinde, tahıl koridorunun açılmasında olduğu gibi Batı’ya diz çöktüren Erdoğan. 14 Mayıs’ta millet bunlardan birine karar verecek.
ÇANKAYA KÖŞKÜ
6’lı Masa’nın toplantısında en çok Cumhurbaşkanlığı’nı Çankaya Köşkü'ne taşıyacağız vaadi alkışlanmıştı. Belli ki bu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı çok rahatsız etmiş. Konuşmasının bir bölümünü Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne ve Çankaya Köşkü’ne ayırdı. Kılıçdaroğlu’na, “Cumhurbaşkanlığı Külliyesi şahsi malımız değil. Tamamıyla milletin malıdır. Aynı şekilde Çankaya da milletin malıdır. Bay Kemal, bunlar seni neden bu kadar rahatsız etti? Neden bu rahatsızlığını sürekli dışa vurdun” diye çıkıştı.
BAŞÖRTÜSÜ KONUSU
Başörtüsü konusunu Kılıçdaroğlu gündeme getirdi ama Anayasa komisyonundaki görüşmeler sırasında CHP ve İYİ Parti salonu terk etti. Çok kötü bir sınav verdiler. Tutarsızlıkları ortaya çıktı. Başörtüsüyle ilgili Anayasa değişikliği mart ayının ilk haftasında Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanacak. AK Parti ve MHP’nin milletvekili sayısı yetmiyor. Muhalefetten 26 milletvekilinin de desteği gerekiyor.
MİLLETVEKİLLERİNE ÇAĞRI
Cumhurbaşkanı Erdoğan milletvekillerine, “Kimin yasaklardan, kimin özgürlüklerden yana olduğunu göreceğiz. Tüm milletvekillerine şu çağırıyı yapıyorum: İradenize ipotek konulmasına izin vermeyin. Kadınlarımıza ve gelecek nesillere karşı mesuliyetinizi yerine getirin. Vicdanlarınızın sesini dinleyerek anayasa değişikliği teklifimize evet deyin” diye çağrı yaptı.
LGBT’DEN VURDU
Başörtüsü konusunda AK Parti ile İYİ Parti ve CHP grup başkanvekilleri arasında zaman zaman görüşmeler yapılıyor. Muhalefet ilginç bir şekilde aileyle ilgili düzenlemeden rahatsız. Onlar aile düzenlemesinden rahatsız olunca Erdoğan da LGBT üzerinden vurdu. “6’lı Masa içinde olanlar, LGBT’yi kimler savunuyor açıklayın” diye yüklendi.
SEÇİM MEYDANLARI
Başörtüsüyle ilgili oylama muhalefet açısından son bir fırsat. Eğer destek vermezlerle Erdoğan seçimlerde onlara meydanı dar eder. LGBT’den girer, başörtüsü düşmanlığında çıkar. Bu millette de karşılık bulur. CHP’yi bilmem ama fatura İYİ Parti’ye kesilir. İYİ Parti de bunun farkında, Erdoğan da. Erdoğan, başörtüsü oylamasında Millet İttifakı’nı çatlatmayı hedefliyor.
İSVEÇ’E KIRMIZI KART
Ali Babacan, Avrupa’dan aferin bekliyor. Erdoğan, Kuran-ı Kerim’in yakılmasına izin veren İsveç’e kapıyı gösteriyor. Fark bu.
Kuran-ı Kerim’in yakılmasına izin veren İsveç aynı zamanda kendisinin NATO’ya giriş biletini de ateşe atmış oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsveç şok olacak” demişti, kararını açıkladı. “Kuran-ı Kerim’in yakılmasına müsaade ettiğiniz sürece NATO’ya girişinize evet demeyiz” dedi.
İsveç’e kırmızı kartı gösterdi, Finlandiya’ya ise yeşil ışık yaktı.
Güçlü liderlik, erdemli siyaset ve akıllı diploması budur işte.
Göreceğiz, İsveç diz çökecek ve özür dileyecek.
Paylaş