Paylaş
BAHÇELİ’NİN ÇIKIŞI
Bahçeli, “Bre utanmazlar, 128 milyar doları bırakın da, 104 emekli amiralin 4 Nisan bildirisinin hesabını verin. Çünkü alayınız işin içindesiniz. Aradığınız para devletin kasasında, peki siz neredesiniz?” çıkışını yaptı.
KILIÇDAROĞLU’NUN İDDİASI
Kılıçdaroğlu ise 128 milyar dolar üzerinden iktidara yüklenmeye devam etti. “128 milyar doları arka kapıdan kodamanlara sattılar” dedi.
Muhalefet, bu işi sürdürme kararında.
ERDOĞAN: MUHALEFETİN YALANLARI
Cumhurbaşkanı Erdoğan daha önce bu konuya değinmişti. Kılıçdaroğlu’nun, “128 milyar dolar nerede” sorusuna, “Bir süredir maruz kaldığımız ekonomik tuzaklarla mücadele ederken, salgın bahanesiyle yeni bir finansal dalgalanma oluşturmak isteyenlere, elimizdeki tüm araçları kullanarak fırsat vermedik. Kılıçdaroğlu’nun sürekli sorduğu dövizlerin önemli bir bölümü işte bu mücadelede kullanılmıştır. Bu sayede, kuru ve faizi çok yükseklere taşıyarak toplumsal kargaşa peşinde olanların oyunlarını da bozduk” yanıtını vermişti.
95 MİLYAR DOLAR KASADA
Cumhurbaşkanı Erdoğan siyasetten gelme birisi. O nedenle en teknik konuyu dahi halkın anlayacağı dilden anlatmayı biliyor. AK Parti grubunda da yine 128 milyar dolar konusuna değinmiş; “Bunlar sahtekâr, ne diyorlar? Şu anda Merkez Bankası’nın döviz rezervi sıfırlandı, hatta daha ileri gittiler, sıfırın altına düştü. Göreve geldiğimizde 27.5 milyar dolar rezervi vardı Merkez Bankası’nın, şimdi 95 milyar dolar döviz rezervi var. Başbakanlığım döneminde döviz rezervi 132 milyar dolara kadar çıktı. Ondan sonra bir düşüşle 95’e indik. Bu ne demektir, biz yeniden 132’ye de çıkarız, 200’e de çıkarız. Çünkü biz bu işi biliyoruz” demişti.
ERDOĞAN’IN KURMAYLARINA TALİMATI
128 milyar dolarla ilgili tartışmalar siyasetin tansiyonunu yükseltti ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuda rahat olduğu gözleniyor. Çünkü Erdoğan, yapılan her işlemin kaydının tutulduğunu ve Merkez Bankası kaynaklarının gerektiği zamanda ve doğru bir şekilde kullanıldığını düşünüyor. Erdoğan’ın bu konuda kendine olan güveni tam diyorum ama o, bunun topluma doğru bir şekilde anlatılması gerektiğine inanıyor. O nedenle AK Parti MYK toplantısında, kurmaylarına, “Çıkın, anlatın, konuşun. Ne yapıldığını millete izah edin” talimatını veriyor. “Muhalefetin yalanlarını millete izah edin arkadaşlar” diyor.
GRUP TOPLANTISINDA KONUŞACAK
Cumhurbaşkanı Erdoğan aynı zamanda gelen her dalgayı göğüsleyen bir lider. Erdoğan’ın bugün AK Parti grubunda 128 milyar dolar konusunda ayrıntılı açıklamalar yapacağı söyleniyor. Erdoğan’ın hem işin ekonomik boyutunu anlatması hem de muhalefetin, “Buharlaştı, arka kapıdan birilerine satıldı” şeklindeki ithamlarına yanıt vermesi bekleniyor. Yine ne varsa Erdoğan’da var.
DOĞRU OLMADI CANAN HANIM
MUhalefetin görevidir iktidarı sıkıştırmak. Hele milletin parasının hesabını sormak öncelikli işidir. 128 milyar dolar konusunda CHP bir rüzgâr yakaladığını düşünüyor. İktidarı sıkıştırmaya çalışıyor. Ancak bunu yaparken, işin suyunu çıkarmamak gerekir.
AYLAN BEBEĞİN CANSIZ BEDENİ
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu tam da bunu yaptı. Kendisi de bir hekim olmasına, bir anne olmasına, bir kadın olmasına rağmen Canan Hanım olmayacak bir işe imza attı. Avrupa’ya gitmek isterken denizde boğulup, cesedi Bodrum’da sahile vuran Aylan bebeğin fotoğrafını kullandı. Altına da “Sorumlu Erdoğan”, “128 milyar dolar nerede?” diye yazdı.
128 milyar doların hesabını
sor ama bunu körpe bedeni sahile vuran cansız bir bebeğin üzerinden yapma.
Aylan bebekleri kimyasal gazla katleden Esed’e selam çak, ama Aylan bebeğe kucak açan Erdoğan’ı sorumlu tut.
Buna vicdan dayanmaz.
Muhalif olmak bu demek değil, Canan Hanım.
KAFTANCIOĞLU’NUN ÖZRÜ
Canan Kaftancıoğlu’nu Aylan bebekli tivitinden dolayı eleştirdim. Akşam saatlerinde ise Kaftancıoğlu’nun özrü geldi. Kaftancıoğlu, “128 milyar doların doğru kullanılması halinde bu ve benzeri manzaraların oluşmayacağına dikkat çekmeyi amaçlarken Aylan bebeğin hala vicdanlarımıza ağır gelen, unutamadığımız görüntüsünü paylaştığım için vatandaşlarımızdan özür dilerim” dedi. Eleştirdiğim gibi takdir etmekten, özür dilemenin bir erdem olduğunu söylemekten çekinmem. Canan Hanım doğru olanı yaptı. Buna rağmen yazımı neden çıkarmadım? Yok saymış olmak istemedim. Çünkü siyasetçiler zaman zaman bu hataya düşüyor. Bunun bilinmesini istedim.
GAZİ ERÇEL OLAYI NEYDİ?
128 milyar dolar hakkında konuşanlar araya bir de Gazi Erçel olayını sıkıştırıyorlar. Ama yeterli bilgi verilmiyor.
Peki nedir bu Gazi Erçel olayı?
19 Şubat’ta MGK’da Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Başbakan Ecevit’e anayasa kitapçığını fırlatması üzerine büyük bir siyasi kriz patlak verdi. MGK toplantısı yarıda kaldı. MGK’yı terk eden Ecevit’in Başbakanlık’ta kameraların karşısına geçip, MGK toplantısında Cumhurbaşkanı Sezer’in, kendisine, “Terbiye dışı bir üslupla” ağır ithamlarda bulunduğunu belirtti. “Ya kendisine aynı üslup içinde yanıtta bulunacaktım veya toplantıyı terk etmek zorunda kalacaktım” ifadesini kullandı.
Ecevit’in açıklamasıyla birlikte büyük bir siyasi kriz patlak verdi. Ama olay kısa sürede Türkiye tarihinin en büyük ekonomik krizine dönüştü.
O GECE YAŞANANLAR
Gazi Erçel’in hikâyesi de işte orada başladı.
19 Şubat günü dolar 685’ti. Ekonomi yönetimi toplandı. 21 Şubat tarihe “kara çarşamba” olarak geçti. Devalüasyon kararı alındı, dolar 685’ten önce 957’ye fırladı, doların yükselişi 1072 liraya kadar sürdü. Faizlerin bir gecede yüzde 7500’lere fırladığı kriz sırasında Merkez Bankası’ndan 7.5 milyar dolar çıkış olduğu tespit edildi.
Gazi Erçel o dönemde Merkez Bankası başkanıydı. Erçel, Halk Bankası hesabındaki 57 milyar 879 milyon 761 bin 941 lira mevduatını 19 Şubat 2001 tarihinde 83 bin 952 dolara çevirmek suretiyle “görevini kötüye kullandığı” gerekçesiyle hapis cezasına çarptırıldı.
MİLLETİ SOYDULAR
Devalüasyon kararının alındığı toplantıda yaşananları üst düzey bir ekonomi bürokratı, “Devalüasyon kararı alındıktan sonra toplantıya ara verildi. Bankalardaki paralarını çekip, arabalarını satabildilerse, o sırada evlerini satıp dolar aldılar. Devleti soydular” diye anlatmıştı.
Paylaş