Paylaş
Erdoğan, ABD’ye gitmeden önce de Türkiye’de faaliyet gösteren Amerikan firmalarının temsilcileriyle bir araya gelmiş ve “Kendinizi ülkenizde hissedin. Sıkıntılı olduğunuzda ben buradayım” diye güvence vermişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan yabancı yatırımcılarla bir araya geldiğinde iki konuda güvence veriyor:
1) Serbest piyasa ekonomisinden taviz verilmeyecek.
2) Kendinizi güvende hissedin. Sıkıntınız olursa beni arayın.
Trump’ın Türkiye’yi hedef alan tweet’lerine karşı iPhone’larını yakıp dolar turşusu kurmak gibi komikliklere imza atanlar oldu, ama Erdoğan hem ABD, hem de Almanya gezisinin en önemli bölümlerini iş dünyası ile toplantılara ayırdı. Amerikan ve Alman firmalarının Türkiye’ye yönelik endişelerini gidermeye özen gösterirken onları yatırım yapmaya davet etti. Hatta kişisel kredisini ortaya koyarak, bir sıkıntıları olduğu takdirde kendisine başvurmalarını istedi. Erdoğan’ın bu çabası karşılık bulmuş olmalı ki hem Amerika’da hem de Almanya’da Microsoft, Boeing, Bosch, Deutsche Bank, BMW gibi dünya devleri bu toplantılara iştirak ettiler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’den ayrılmadan önce son toplantısını Amerikalı yatırımcılarla yapıyor. Onlara, “Biz ülkemizde kimseye yabancı yatırımcı olarak bakmıyoruz. Küresel sermaye olarak görüyoruz. Ülkemizde 1700’ün üzerinde Amerikalı şirket var. Türkiye’de biz size yabancı olarak bakmıyoruz, sizi bizden sayıyoruz. Çünkü bizim ülkemizde yatırımlarınızı yapıyorsunuz” diye sesleniyor. Yabancı yatırımcıya en çok duymak istediği güvenceyi veriyor. Yabancı yatırımcılar ise önlerindeki engellerin kaldırılmasını, güven ortamının sağlanmasını talep ediyor.
Erdoğan’ın başarılı geçen ABD ve Almanya gezileri ekonomik krizin aşılması ve Türkiye’nin AB ile ilişkileri açısından Ankara’nın umutlarını güçlendirdi. Türkiye, hem yalnız olmadığını gördü hem de yerinin Batı ligi olduğunu fark etti.
BRUNSON BAŞVURUSU
Ekonomik ve siyasi olarak önemli kararların alınacağı bir haftaya giriyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugün Meclis’i açış konuşmasında ekonomik ve siyasi süreçlere ilişkin önemli mesajlar vereceği söyleniyor. Meclis ilk kez başkanlık sisteminde açılacak. Erdoğan, parlamenter sistemin cumhurbaşkanı olarak değil, başkanlık sisteminin başkanı olarak konuşacak. Erdoğan’ın konuşmasında iklimin yumuşaması ve Türkiye’nin normalleşmesi açısından ipuçları vermesi bekleniyor.
Türkiye’yi ekonomik krize götüren yoldaki mayınlar bir bir temizlenmeye çalışılıyor. ABD ile yaşadığımız krizin tetikleyicisi olan Brunson olayında önemli gelişmeler bekleniyor. Brunson’ın avukatı İsmail Cem Halavurt’la konuştum. 3 Ekim Çarşamba günü Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunacağını doğruladı. Mehmet Altan kararını gerekçe göstererek, Brunson hakkındaki adli kontrol şartının kaldırılmasını talep edecek. Ayrıca 12 Ekim’deki mahkemede Brunson’la ilgili kararın sonuçlanması bekleniyor. Yani, işlediği suçlardan dolayı mahkûmiyet verilip yargılamasının adli kontrol şartı olmadan devam etmesi gibi. Bu durumda 13 Ekim’de Brunson’ı ABD’de uçağın merdivenlerinden inerken görebiliriz.
BAHÇELİ İLE GÖRÜŞME
Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasında bir temasın olması bekleniyor. Bu belki Meclis Başkanı Binali Yıldırım’ın daveti ile bir kahve içmek şeklinde gerçekleşebilir. MHP Lideri Bahçeli’nin dün ‘cumhur ittifakı’ konusunda verdiği mesajlar üzerine iki liderin kısa bir süre içinde bir araya gelmesi bekleniyor. Erdoğan ile Bahçeli ‘cumhur ittifakı’ konusundaki tereddütleri gideren bir görüşme yapacaklar. Ancak görünen o ki yerel seçim ittifakı İstanbul’la sınırlı tutulacak. Her parti kendi adaylarını çıkaracak. Ancak Erdoğan’ın, Bahçeli’nin memleketi olan Osmaniye’de kendisine bir jest yapması beklenebilir.
Paylaş