Paylaş
Bu iki cümle kıyametin kopmasına neden oldu. Muhalefet bu konuda başarılı bir sınav veremedi. “7 ay önce söylenen söz neden şimdi gündeme geliyor” diye yarım ağız değerlendirmeler yapıldı. 7 ay değil, 7 yıl sonra da gündeme gelse dahi yürekli bir şekilde, “Biden efendi, sen Türkiye’yi müstemleke memleketi mi zannediyorsun? Erdoğan’la biz demokratik yönden mücadele ederiz. Hadi oradan” demeleri lazımdı. Deseler büyürlerdi.
28 ŞUBAT FORMÜLÜ
Aslında bu yazıyı meslek büyüğüm Hasan Cemal’in yazmasını beklerdim. Çünkü Biden’ın sözünü ettiği model, aslında 28 Şubat’ta uygulandı. Hasan Cemal onu, ‘Türkiye’nin Asker Sorunu’ isimli kitabında gazeteci Cengiz Çandar’ın tanıklığıyla anlattı.
Erbakan’ın devrilmesi, ABD Dışişleri Bakanlığı planlamasıydı. İsrail yanlısı Washington Institute’ta Türkiye bölümünü yöneten Alan Makovsky, eski ABD Ankara Büyükelçisi Morton Abromovitz’e, 12 Mart 1997 tarihinde Dışişleri Bakanlığı’nın 8. katındaki toplantıdan söz ediyor. 28 Şubat’tan 12 gün sonra yapılan, Madeleine Albright’ın düzenlediği ‘Türkiye’ başlıklı toplantı. Toplantıya, darbe dönemlerinden bildiğimiz Amerikan derin devletine mensup isimler davetli. Richard Perle, Paul Wolfowitz, Henri Barkey, Morton Abramowitz, Alan Makovsky gibi. Bunlar herhalde demokrasiyi konuşacak değiller. Erbakan’ın nasıl devrileceğini tartışıyorlar.
KANSIZ DARBE
Toplantıdan “Askeri darbe olmaksızın Erbakan gitmelidir” sonucu çıkıyor. Erbakan’ın gidiş sürecini ABD Dışişleri Bakanı Albright yönetiyor. O dönem Albright’ın, 28 Şubat’çılara “Konvansiyonel yöntemlerle, tankla, topla darbe yapmayın. Demokrasi içindeki mekanizmaları harekete geçirerek Erbakan’ı devirin” talimatını verdiği konuşuluyordu.
28 Şubat süreci ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 8. katında planlandığı gibi yönetilerek sonuç alındı. MGK’da ablukaya alınan Erbakan istifaya zorlandı. DYP bölündü. Parlamento dengeleriyle oynanarak Mesut Yılmaz başkanlığında hükümet kuruldu.
PLANIN GÜNCELLENMİŞ HALİ
“Hiçbir savaş bir öncekinin benzeri olmaz” derler. 15 Temmuz’da darbe ile Erdoğan’ı deviremeyenler, belli ki planlarını güncellemişler. Parlamenter sistemde Meclis’teki dengeleri değiştirerek aldıkları sonucu başkanlık sisteminde başaramayacaklarını görüyorlar. Bu kez Erdoğan’ı tasfiye etmek için karşısına ittifak çıkarmayı seçtiler. Yerel seçimlerde de kısmen sonuç aldılar. AK Parti bunu anlayamadı. Biden da ona işaret ediyor. “Seçim süreci ile İstanbul’dan dışarı atıldı” diyor. Şimdi Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu partilerini de ittifaka dahil ederek kesin sonuç almak istiyorlar.
FORMÜLÜN MESUT YILMAZ’I KİM?
Yeni plan bu. 28 Şubat’ın revize edilmiş hali. Şimdi asıl benim merak ettiğim nokta şu: Biden’ın temasta olduğunu söylediği muhalefet lideri kim acaba? 28 Şubat’taki Mesut Yılmaz rolünü üstlenmesini istedikleri ismi merak ettim.
CUMHURBAŞKANLIĞI HESABI KARIŞTI
CUMHURİYET gazetesinden İpek Özbey, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na “Aklınızdan cumhurbaşkanı adayı olarak hiç Abdullah Gül geçti mi?” diye soruyor. Kılıçdaroğlu, tabii ki “Hiç aklımdan çıkmıyor ki” diye yanıt vermiyor. Ama “Abdullah Gül Cumhurbaşkanı adayımız değil” de demiyor. Tam aksine, Gül’ü ima ederek “Abdullah Gül’den neden bu kadar korkuyorlar” diyor.
Bu durumda, “Erdoğan’ın eski arkadaşını Cumhurbaşkanı yapmak nasıl bir iktidar” çıkışını yapan Muharrem İnce haksız mı?
Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül’dü. Gül planını Meral Akşener bozmuştu. Çünkü kendisi adaydı. 2023 seçimlerinde de Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayının Abdullah Gül olduğu anlaşılıyor. Ancak CHP içinde Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş isimleri seslendiriliyor. Bir de Muharrem İnce aktörü var tabii.
AKŞENER FAKTÖRÜ
Tüm hesaplar 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimine göre yapılırken, göz ardı edilen bir nokta var. Devlet Bahçeli sürpriz bir çıkış yaparak Meral Akşener’e“Evine dön” çağrısı yaptı. Bu davete Cumhurbaşkanı Erdoğan güçlü bir şekilde destek verdi. Ancak Meral Akşener bu kozu değerlendirip ‘cumhur ittifakı’ ile ‘millet ittifakı’ arasında kilit bir rol üstlenmesi gerekirken tam aksine sert bir şekilde karşı çıktı. Hatta “Başıma silah dayasalar mümkün değil” dedi. Akşener’in neden bu denli sert tepki gösterdiğini anlamak için kulislere kulak kabarttım.
Cumhur ittifakının cumhurbaşkanı adayı belli. Cumhurbaşkanı Erdoğan. Meral Akşener, cumhur ittifakına geçtiği takdirde cumhurbaşkanlığı iddiasından vazgeçmesi gerekecek. Ancak millet ittifakının cumhurbaşkanı adayı henüz belli değil. “Bahçeli ve Erdoğan’ın davetiyle eli daha da güçlendi. Akşener, millet ittifakının cumhurbaşkanı adayı olma fırsatını yakaladı. En azından kendisi olmasa da istediği ismi aday yapma gücüne kavuştu” denildi.
Kemal Bey’in Abdullah Gül’ü düşündüğü kadar Meral Akşener faktörünü de aklında tutması gerekecek.
Paylaş