Paylaş
Ama pes etmiyorlar. Son güne kadar yayınlayacakları anketlerle Kılıçdaroğlu’nu kazanıyor gösterecekler. Çünkü anketler üzerinden algı operasyonu yapıyorlar. Önümde tam 7 ayrı anket sonucu duruyor: Benim düzenli olarak takip ettiğim güvenilir firmaların anketlerine göre Kılıçdaroğlu yüzde 47’yi aşamıyor. Muharrem İnce’nin kaset darbesiyle tasfiye edilmesi ise Kılıçdaroğlu’na yaramıyor. Tam aksine mücadelesini kirletiyor. Güvenilir anketlere göre Erdoğan yüzde 50’yi aştı. Seçim ilk turda bitiyor ve Erdoğan yüzde 50’nin biraz üzerinde seçimi kazanıyor. Çünkü son sözü anketler değil, millet söyleyecek.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ FETÖ KASETLERİYLE DİZAYN EDİLMEK İSTENİYOR
Muharrem İnce, çok ağır bir siyasi linçe maruz kaldı. FETÖ’nün porno sitelerden derlediği iğrenç şantaj-montaj kasetleri ile cumhurbaşkanı adaylığından çekilmeye zorlandı.
FETÖ, şantaj montaj kasetleri ile Baykal’ı devirip CHP’yi dizayn etmişti.
Baykal’ı tasfiye ettikleri 10 Mayıs tarihinde bu kez Muharrem İnce’yi hedef aldılar.
Tarih aynı tarih. Merkez aynı merkez. FETÖ’cü isim aynı isim.
Muharrem İnce bir yandan PKK ile, bir yandan FETÖ ile döne döne mücadele ettiğini söyledi. Haklı. Ama bu tehdit ve şantajlara karşı pes etmeyip mücadele etseydi kahraman olurdu. Daha da büyürdü. Geri çekilmek suretiyle onlara prim vermiş oldu.
Siyasette zamanlama ve duruş önemlidir. Muharrem İnce, içinden geldiği CHP’nin seçimi kazanması adına ilk başta çekilse, feragat etmiş bir siyasetçi olacaktı. Ancak kaset şantajı ve ağır siyasi linç karşısında çekilince diz çökmüş oldu.
HEDEF CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
Burada Muharrem İnce’nin geri çekilme kararından ziyade cumhurbaşkanlığı seçimlerinin FETÖ terör örgütü tarafından şantaj ve montaj kasetleri ile dizayn edilmesi önemli.
CHP-FETÖ EL ELE
Ama o görüntüleri sadece FETÖ’cüler değil, aynı zamanda CHP’deki bir odak yaydı. İnce operasyonunda CHP-FETÖ el ele çalıştı. Muharrem İnce hakkındaki 40 gündür devam eden organize linç hareketinin içinde CHP yöneticileri de vardı. “Külliye’ye giden CHP’li” ithamının, Muharrem İnce’nin eşinin altındaki arabadan Saray’dan para aldığı suçlamasına, düzenlenen sahte banka dekontlarına kadar CHP içinde FETÖ’yle işbirliği yapan yapının çalışması olduğunu en iyi Muharrem İnce biliyor.
ÖNCE AKŞENER SONRA İNCE
Meral Akşener, “Üç günde siyasi hayatımda işitmediğim linçe ve hakarete maruz kaldım” demişti. Meral Akşener haysiyet mücadelesi vermek yerine kuzu kuzu gitti, o masaya oturdu. O siyasi linçe boyun eğmiş oldu. Muharrem İnce de diz çöktü.
HAİNDİ KAHRAMAN OLDU
Muharrem İnce 11 Mayıs günü saat 14.00’e kadar CHP’liler tarafından hain ilan edilmişti. Aynı Muharrem İnce 11 Mayıs saat 14.00’te cumhurbaşkanı adaylığından çekildikten sonra kahraman oldu.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİ KASETLE DİZAYN
FETÖ, kaset kumpasıyla Deniz Baykal’ı tasfiye etti. Baykal’ı tasfiye etmekteki maksat, yerine kimin getirileceğiydi. Kimin gitmesinden ziyade kimin geleceği önemliydi. Baykal’ı kaset darbesiyle CHP Genel Başkanlığı’ndan götürenler, Kemal Kılıçdaroğlu’nu getirdi. Muharrem İnce’yi kaset darbesiyle cumhurbaşkanı adaylığından geri çektirenler ise, bu kez de Kılıçdaroğlu’nu aynı yöntemlerle cumhurbaşkanı yapmaya çalışıyorlar.
CHP şantaj montaj kasetlerine teslim olmuştu. Ama bu ülkenin cumhurbaşkanlığı böylesine kirli yöntemlerle el değiştirmemeli. Türkiye kaset şantajına teslim olmamalı.
ÖNCE CHP’YE SONRA CUMHURBAŞKANLIĞI’NA
FETÖ’nün kirli yöntemleriyle Muharrem İnce’nin çekilmek zorunda bırakılması, bu seçimi Kılıçdaroğlu hakkında şaibeli hale getirdi. CHP Genel Başkanlığı koltuğuna FETÖ’nün şantaj kasetleri sonucunda oturan Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı makamına da FETÖ’nün kirli kumpasları sonucunda mı oturtulmak isteniyor, sorusu gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan meydanlarda bu soruyu sormaya başladı. Baykal’ın akıbetine ve Muharrem İnce’ye bakınca bu soru haksız bir soru değil.
KİRLİ YÖNTEMLER DEVREYE SOKULDU
Bu seçimde mafya liderleri devreye sokuldu. Bu seçimde Kandil’deki terör baronları devreye sokuldu. The Economist’ten Washington Post’a kadar İngiliz ve Amerikan basını devreye girdi. Kirli siyaset adına sonunda FETÖ’nün şantaj montaj kasetleri piyasaya sürüldü. Erdoğan’ı devirme adına kirli ve karanlık ne kadar kaset, ne kadar kumpas planı varsa sahaya sürüldü. O nedenle bu seçim artık ve patates soğan fiyatlarının hesap edileceği bir seçim olmaktan çıktı.
BU SEÇİM NEYİN SEÇİMİ
Bu seçim, cumhurbaşkanlığını şantaj kasetleriyle dizayn etmek isteyenlerle, onlara karşı direnenler arasında bir mücadeleye dönüştü. Bu seçim, FETÖ’nün kaset kumpası ile demokratik siyaset arasında bir mücadeleye dönüştü.
Bu seçim, aynı zamanda FETÖ ile Erdoğan arasında bir seçim oldu. Bu seçim, Kandil ile Erdoğan arasında bir tercihe dönüştü.
ERDOĞAN SEÇİM GÜNÜ NE YAPAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan müthiş bir seçim maratonu yürütüyor. Peki seçim kampanyası bitip iş oy verme gününe gelince Erdoğan ne yapıyor? Merak ettim, yakın çevresine sordum. Seçimden önceki son yazım olduğu için paylaşmak istedim.
Erdoğan seçim günü sabah namazını genellikle Eyüp Sultan’da kılıyor. Namazdan sonra Eyüp Sultan Türbesi’ni ziyaret edip dua ediyor. Ardından da annesi ve babasının kabrini ziyaret ediyor. Merhum Erbakan’ın kabrini ziyaret edip dua ettiği de olmuştu. Bu kez Ayasofya’yı ziyaret etmesi de beklenebilir. Çünkü daha önceki seçimlerde Ayasofya kapalıydı, Erdoğan açtı.
Eşiyle birlikte oy verdikten sonra bir süre İstanbul’da oy verme işlemlerini takip ediyor: Seçim sonuçları belli olduktan sonra balkon konuşması yapmak üzere Ankara’ya geliyor.
SEÇİM GÜNÜ KİMLERİ ARIYOR
Bunlar, resmi programında olan faaliyetleri. Ancak bir de Erdoğan’ın manevi dünyasını ilgilendiren yüzü var. Eyüp Sultan’da sabah namazını, belki Ayasofya’yı ziyareti kastetmiyorum. Erdoğan seçim günü bazı maneviyat büyüklerini ve AK Parti yönetiminden bazı isimleri arıyor. Seçim İşleri Başkanı, Teşkilat Başkanı ve Genel Başkan Vekilleri gibi. Peki onları arayınca ne diyor? “Seçimler için şu kadar vilayetimize gittim. Şu kadar miting yaptım. Şu kadar yayına katıldım, şu kadar insanla bir araya geldim. Eksik bıraktığım bir şey oldu mu? Elimden geleni yaptım. Allah şahittir. Siz de şahit misiniz? Bundan sonrası Allah’ın takdirine, milletimizin kararına kalmıştır” diyor.
MANEVİ DÜNYASI
Erdoğan vazifesini en iyi şekilde yapmaya çalışıyor. Ama sonunda takdiri Allah’a ve milletimize bırakıyor. Müthiş bir iman, müthiş bir teslimiyet...
Paylaş