Abdulkadir Selvi

Memur ve emekli zammı ne kadar olacak?

3 Ocak 2022
Enflasyon oranı her ayın 3’ünde açıklanıyor ama enflasyon oranı ilk kez bu kadar önemli oldu.

Çünkü açıklanacak olan enflasyon oranı memur ve emekli maaşlarına yapılacak zamda etkili olacak. Ama dikkat edin, belirleyici olacak demiyorum. Aslında memur sendikaları ile hükümet 2022 yılının ilk 6 ayı için yüzde 5 zam artı son 6 aylık enflasyon oranı, ikinci yarı için de yüzde 7 zam artı ilk 6 ayın enflasyon oranında anlaşmaya varmıştı.

Ancak ekonomide yaşanan dalgalanma, döviz kurlarındaki yükseliş ve fiyat artışı nedeniyle memurlarla hükümet yeniden masaya oturdu, refah payı konusunda bir anlaşmaya vardı. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ile Çalışma Bakanı Vedat Bilgin’in çalışmaları sonucunda bir uzlaşmaya varıldı. Ama asgari ücret artışında olduğu gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan, çalışanların fiyat artışları karşısında ezilmemesi için bizzat devreye girdi. Erdoğan için önce insan...

REFAH PAYI

Bugün enflasyon oranının açıklanmasından sonra hükümet ile memur sendikaları tekrar masaya oturacaklar, yeni yılın maaş zammını belirleyecekler. Yüzde 5 artış artı enflasyon farkı artı refah payı ödenecek. Bir oran konuşulmuyor ama asgari ücretteki seviyenin yakalanması bekleniyor. Ayrıca 2 bin liranın altında maaş alan emekliler için 500 lira seyyanen zam yapılması düşünülüyor.

Memurlar ve emekliler her şeyin fazlasını hak ediyor. Onlar o maaşlarla hem çocuk okutup hem ev geçindirecekler.

BAKANLIK KAPISININ KİLİTLENMESİNİ KİM İSTEDİCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir süredir saat ve mekân bildirip kameralar eşliğinden bakanlıkların kapısına dayanıyor. Son olarak Milli Eğitim Bakanlığı’na gitti. Ama artık bu tarzı kabak tadı vermeye başladı. Çünkü cumhurbaşkanlığı adaylığına hazırlanan, ülkenin ana muhalefet partisinin liderinin marjinal sol sendikalara özenip bakanlıklara baskına gitmesinin hoş karşılanır bir tarafı kalmadı. Halkımız sokak eylemlerine prim verse marjinal solcular iktidar olurdu.

Kılıçdaroğlu

Yazının Devamını Oku

İçişleri Bakanı Soylu’dan tüyler ürperten açıklama

31 Aralık 2021
PKK ile iltisaklı DİAYDER’in referansıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yerleştirilenlere yönelik teftiş başlatması üzerine gelen eleştirilere İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ”Şehirlerde terörizmle mücadele etmeyecek miyiz?” diye tepki göstermişti. Soylu, Sabancı suikastı sanığı Fehriye Erdal örneğini vererek:

Fehriye Erdal kimdi? Çok yüksek korunaklı Sabancı Center’a nasıl girmiştir?” diye sormuştu. DHKP-C Militanı Fehriye Erdal, Susurluk kazasında yaşamını yitiren eski emniyet müdürlerinden Hüseyin Kocadağ’ın referansıyla temizlikçi olarak Sabancı Center’a girmiş ve büyük bir katliama imza atmıştı.

Bunu neden anlattım. İstanbul Belediyesi’ne yönelik teftiş başlatılması üzerine bu durum Ekrem İmamoğlu hakkında mağduriyet algısı oluşturur şeklinde değerlendirmelere konu olmuştu. AK Parti içinde de bu yönde düşünenler vardı.

Hem bu olay hem de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Tüm belediyelerimizin telefonları dinleniyor’ iddiası, AK Parti MKYK’da gündeme getiriliyor. Orada İçişleri Bakanı Süleyman Soylu enteresan bir bilgiyi paylaşıyor. Öğrenince irkildim. Çünkü Soylu, İçişleri Bakanı olarak devletin önemli bilgilerine sahip birisi. 

8 AYDIR TAKİP ETMİŞLER

Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na yakın bir mevkide İçişleri Bakanlığı’nın yeri olduğunu belirterek, ”Ben İstanbul’da olduğum zaman görüşmelerimi orada yapıyorum. 8 aydır beni takip ediyorlarmış. Ben usul olarak misafirlerimi kapıda karşılar, kapıda uğurlarım. Bunların hepsini takip etmişler” diyor.

KİMLERLE FOTOĞRAFLARI VAR?

Süleyman Soylu, sözde din adamlarından oluşan DİAYDER’in PKK ile ilişkisi hakkında da bilgi veriyor. “DİAYDER’dekiler PKK ile bağlantılı. Onların kimlerle fotoğrafları olduğunu, bu fotoğrafları nerede çektirdiklerini biliyoruz”diye konuşuyor.

2022’DE SİVİL İTAATSİZLİK

Yazının Devamını Oku

İYİ Parti, HDP’ye randevu verecek mi?

30 Aralık 2021
Aslında bu soruyu, “HDP bu kez İYİ Parti’den randevu talep edecek mi?” diye sormalıydım.

Biliyorsunuz HDP, ortak erken seçim teklifi vermek önerisiyle muhalefet partilerini ziyaret ediyor. Şimdiye kadar DEVA, Gelecek, Saadet Partisi ve CHP’yi ziyaret ettiler. Ama burada asıl kritik nokta İYİ Parti’yi ziyaret edecekler mi? İYİ Parti randevu verecek mi? İYİ Parti ve HDP kulislerine göre bu sorunun yanıtını vereceğim. HDP’nin ortak erken seçim önerisi muhalefet partileri arasında bir heyecan yaratmadı. Çünkü muhalefet, HDP ile birlikte hareket ediyor görüntüsü vermekten kaçınıyor.

Bu teklifi ilk olarak Selahattin Demirtaş gündeme getirmişti. Selahattin Demirtaş hapiste ama önerdiği politikalar HDP’nin rotasını çiziyor. Demirtaş, “Hiç değilse Meclis’te temsil edilen partilerin genel başkanlarının, ortak basın toplantısıyla hükümeti istifaya çağırmalarının ve yedi bölgede yedi ortak miting yaparak halkla birlikte derhal seçim istemelerinin önünde bir engel var mı? Bugün değilse ne zaman?” demişti.

HDP bunu muhalefet partilerinin Meclis’e ortak erken seçim teklifi sunmaları şeklinde formülleştirdi. HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ile Mithat Sancar muhalefet partilerini ziyaret ederek önerilerini iletiyorlar.

BULDAN VE SANCAR’IN TEMASLARI

Buldan ve Sancar şimdiye kadar Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, Temel Karamollaoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü. Şu ana kadar HDP ile ortak erken seçim teklifi sunma önerisinin kabul gördüğüne dair bir işaret yok. Ama reddedildiğini de söylemek mümkün değil. Ama bir ilerleme sağlandı. Daha önce HDP heyeti CHP’yi ziyaret ettiğinde Kılıçdaroğlu birlikte fotoğraf vermemiş, ortak açıklama yapmamıştı. Bu durum HDP tabanında rahatsızlığa yol açmıştı. HDP tabanından, “Biz CHP’ye İstanbul seçimlerini kazandırdık ama onlar bizimle ortak fotoğraf vermekten kaçınıyor” şeklinde itirazlar yükselmişti.

KILIÇDAROĞLU’NUN TAVRINDAKİ DEĞİŞİM

Bu kez Kılıçdaroğlu hem ortak fotoğraf verdi hem de ortak açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu’nun yaklaşımının değişmesinde daha önceki eleştirilerin payı oldu mu? CHP kulislerini yokladım. Daha önce birlikte fotoğraf vermemekten kaynaklı eleştirilerden ziyade, Kılıçdaroğlu’nun geleceğe dair cumhurbaşkanlığı adaylığına işaret ettiler. Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor. Onun için HDP’nin desteğine ihtiyaç var. HDP heyetiyle görüşmesi, ortak açıklama yapılıp birlikte fotoğraf verilmesi cumhurbaşkanı adaylığına yönelik bir yatırım olarak değerlendiriliyor.

İYİ PARTİ RANDEVU VERECEK Mİ?

Yazının Devamını Oku

Kılıçdaroğlu, Abdullah Gül’ü neden devre dışına itti

29 Aralık 2021
Kılıçdaroğlu, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı adaylığı konusunda uzun bir aradan sonra ilk kez konuştu. En son 1 yıl önce Ruşen Çakır’ın programında değinmişti.

Kılıçdaroğlu, “Abdullah Gül yeniden gündemde mi?” sorusuna, “Bunu da sizden duydum. Ne konuştuk ne de telaffuz ettik. Devletin ne olduğunu bilen bir değil, binlerce insan var” yanıtını verdi.

Abdullah Gül isminin ısıtılıp tekrar sorulmasının nedeni ise, Kılıçdaroğlu’nun çizdiği cumhurbaşkanı adayı profili oldu. Kılıçdaroğlu, “Adayın devleti tanıması, bilmesi lazım” deyince, akla Abdullah Gül’ü getirdi.

Ancak Kılıçdaroğlu verdiği yanıtla Gül seçeneğini ortadan kaldırdı. Hatta çok planlı bir şekilde Abdullah Gül faktörünü denklem dışına çıkardı.

2018 seçimlerinde Abdullah Gül’ün ortak aday olmasını istemiş, “Derenin taşıyla derenin kuşunu vurmayı” hedeflemişti. Abdullah Gül’ü aday göstererek Erdoğan’ı devirmeyi planlamıştı. Gül de çok istekliydi. Ama olmadı. Meral Akşener’in çıkışı, Gül planının çöpe atılmasına neden oldu.

ABDULLAH GÜL FORMÜLÜ SUYA DÜŞTÜ

Bugün ise Kılıçdaroğlu istese dahi Abdullah Gül’ü aday gösteremez. Konjonktür değişti. Bu kez Kılıçdaroğlu da Gül’ün adaylığını istemez. Neden?

1. Abdullah Gül gündemden düştü. Şu ana kadar Türkiye’nin gündemindeki hiçbir konuda kendisini alternatif haline getirecek bir çıkış yapamadı. Aslında Abdullah Gül, kendini alternatif olmaktan çıkaralı çok oldu. Ama birileri hâlâ anlamamakta ısrarlı.

2.

Yazının Devamını Oku

İmamoğlu görevden alınacak mı, yerine kayyum atanacak mı?

28 Aralık 2021
İddia, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bütçe konuşmasında gündeme geldi. Soylu, 10 Aralık tarihli konuşmasında Ekrem İmamoğlu döneminde PKK ile iltisaklı kişilerin İBB’de göreve alındığını açıklamıştı.

Ama şimdi öğreniyoruz ki, operasyon daha önce başlamış. PKK’nın sözde din adamlarından oluşan DİAYDER isimli örgüte yönelik operasyondan söz ediyorum. DİAYDER, Öcalan’ın 2013’te İmralı’da BDP heyetine verdiği  talimat üzerine kurulmuş. DİAYDER, PKK’yla irtibatlı sözde din adamlarından oluşuyor. Hatırlarsanız alternatif Cuma namazları kılınmıştı. Güneydoğu’da vatandaşlarımıza
T.C.’nin camilerine gitmemeleri yönünde propaganda yapılmıştı. Ama Kürt kardeşlerimizin feraseti nedeniyle oynadıkları oyun tutmadı.

DİAYDER’E OPERASYON

3 Temmuz 2021 tarihinde DİAYDER’E Jandarma tarafından bir operasyon düzenleniyor. DİAYDER’le ilgili düzenlenen iddianamede, gözaltına alınan 28 kişi arasında İBB’de görev yapan şahıslar olduğu, bunlardan 10’unun 2010 yılında Küçükçekmece’de Jandarma’nın servis aracına bombalı eylem olayının faili Mehmet Kazım Sevim ile irtibatlı oldukları belirleniyor. Gassal olarak görev yapan Mehmet İnan’ın ise İBB’den aldığı maaşının bir kısmını DİAYDER’e aktardığı iddia ediliyor.

Sadece PKK ve diğer terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı olduğu iddia edilen isimlerden oluşan uzun bir liste var. Haklarında mahkeme kararı olmadan ayrıntısına girmek ve isim vermek istemiyorum.

ÖNEMLİ SORU

Burada önemli olan nokta, İBB’ye yönelik soruşturmadan Ekrem İmamoğlu bir mağduriyet çıkaracak mı, bunu kendisine yönelik bir siyasi operasyona çevirip terör soruşturmasından bir cumhurbaşkanı adaylığı elde edecek mi?

İçişleri Bakanı

Yazının Devamını Oku

Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu arasında ipler geriliyor

27 Aralık 2021
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçilecek cumhurbaşkanı adına bol bol vaatlerde bulunan Kılıçdaroğlu’na, “Cumhurbaşkanı adayın kim ki adı sanı belli olmayan cumhurbaşkanı adına vaatlerde bulunuyorsun?” diye sordu.

Yerinde bir soru ama yanıtı yoktur. Çünkü Kılıçdaroğlu da cumhurbaşkanı adayının kim olduğunu bilmiyor. Ama kendisi Millet İttifakı’nın ortak cumhurbaşkanı adayı olmayı çok istiyor.

Her defasında sorulduğunda, “Onur duyarım” diyor. Ama kendisinin aday olacağından emin değil. Şimdiye kadar, “Millet İttifakı karar verecek” diyordu. Ona şimdi her liderin gönlünde bir aday olduğu cümlesini ekledi. Böylece kendisine manevra yapacak alan açmaya çalışıyor. Çünkü Akşener’in Ekrem İmamoğlu’nu desteklediğini biliyor. Temel Karamollaoğlu ise Kılıçdaroğlu’nun adaylığına sıcak bakmıyor.

YİNE KIRMIZI KART

Ama Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’nın en büyük partisi CHP’nin lideri. O nedenle Kılıçdaroğlu’nun gücünü yabana atmamak lazım. Kılıçdaroğlu, hem ortak cumhurbaşkanı adayı olmayı çok istiyor, hem de Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanı adayı olmasını istemiyor. Cumhuriyet’ten Mustafa Balbay’a, “Sayın Yavaş ve İmamoğlu’nun ismi öne çıkarılıyor ama İstanbul ve Ankara’nın yönetimini bırakamayız. Seçmenimize anlatamayız” dedi. Mansur Yavaş kendisini cumhurbaşkanı tartışmalarının dışına çekerek, yıpranmayı önledi. Ama Yavaş, cumhurbaşkanlığı denkleminin dışına çıktı mı derseniz, hayır derim. Son ana kadar ismi masada olacak. İmamoğlu ise Kılıçdaroğlu ile Ankara’da yaptığı baş başa görüşmeden sonra strateji değişikliğine gitti.

İMAMOĞLU’NUN DİRENİŞİ

Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’ndan cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili tartışmalara son noktayı koymasını istedi. Ama tam aksi oldu. Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nun kafasında kendisine yer olmadığını net bir şekilde anlamış oldu. Kendisine bir yol haritası belirledi. Teslim olmak yerine mücadeleyi seçti.

Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı konusunda kılıcı çektiği, Kayseri’deki CHP’li belediyelerin toplantısında ortaya çıktı. Milliyet yazarı Zafer Şahin, perde arkasını yazdı. Hepsi doğru. Ankara’daki görüşmeden sonra Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nun, “Benim cumhurbaşkanı adayım Genel Başkan’ım Kemal Kılıçdaroğlu’dur” diye açıklama yapmasını bekliyordu. Ama İmamoğlu, Reuters’un cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili sorusuna, “Günü geldiğinde, en doğru kararın ittifak sürecini yöneten genel başkanlar tarafından verileceğini düşünüyorum” diye yanıt verdi. Topu taca attı.

KILIÇDAROĞLU’NU EŞİTLEDİ

Yazının Devamını Oku

Yeni ekonomiye tematik düzenlemeler geliyor

24 Aralık 2021
Piyasalarda yeni ekonomi politikalarının olumlu etkisi görülmeye başlandı. Dövizdeki gerileme bunu gösteriyor. Şimdi sırada dolardaki yükselişi bahane olarak gösterip fiyatları roket hızıyla yükseltenlerin, fiyatları indirmesi geliyor. Dövizle hiç ilgisi olmayan sektörlerde bile bire iki yüz, üç yüz seviyesinde zam yapanların dolar düşünce fiyatları da makul seviyelere çekmesi gerekiyor. Çünkü fiyat artışları vatandaşlarımızın canını çok yaktı. Artık fiyat artarken zam yapılır, fiyatlar düşünce o fiyatlar yerinde durur zihniyetini kırmamız gerekiyor.

Kriz fırsatçılarının vatandaşlarımızın cebinden elini çekmesi gerekiyor. Bunu onların vicdanına bırakamayız. Bu konuda kamuoyu baskısı oluşturmamız gerekiyor. Devlet bu günler için gerekli. Kazanacakları kadar kazandılar. Artık yeter.

MERKEZ BANKASI AÇIKLADI

Ekonomide yeni bir sisteme geçildi. Türk parası mevduatların farkını Hazine, döviz farkını ise Merkez Bankası ödeyecek. Bu konuda karşımızda önemli bir konu duruyor. Bu ödemelerin yasal alt yapısının olması gerekiyor.

Dövizini bozdurup Türk lirası vadeli hesaplara geçenlere yapılacak ödemelerle ilgili Merkez Bankası uygulama esaslarına ilişkin tebliği yayınladı. Merkez Bankası yasası buna izin veriyor. Peki TL hesabında olanlar kur garantili koruma hesabından nasıl yararlanacak? Nasıl yararlanacakları konusunda sorun yok. Sadece bankadaki mevduatlarında buna göre tercih yapacaklar. TL hesabında, döviz kurunun seviyesine göre eğer faiz oranı yetersiz kaldıysa ona Hazine’den ödeme yapılması gerekecek. Peki bu nasıl karşılanacak?

HAZİNE ÖDEMELERİ İÇİN DÜZENLEME

İşte bu soruya yanıt veren bir açıklama geldi. AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, bu konuda bir yasal düzenleme yapılacağını söyledi. Mustafa Elitaş bir dönem Ticaret Bakanlığı da yaptığı için hem piyasaları hem de hukuki mevzuatı iyi biliyor. AK Parti İstanbul Milletvekili Vedat Demiröz de yasa teklifi için çalışmalara başladı. Elitaş’la konuştum. Kanun teklifini 3-4 Ocak tarihlerinde Meclis’e sunacaklarını açıkladı. TL mevduatları 3,6,9 ve 12 aylık süreyle bankaya yatırılacağı için yasal düzenlemeye ödeme yapılacağı zaman ihtiyaç duyulacak.

Yeni ekonomi politikasına geçiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından pazartesi günü kabine toplantısından sonra açıklandı. Bunun hem döviz hem TL mevduatları olanlara bakan yönü var. İhracatçı firmalarımıza bakan tarafları var. Şimdi Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın koordinasyonunda yasal altyapısı hazırlanıyor.

ŞİMDİLİK 5 MADDE

Yazının Devamını Oku

AK Parti grubunun havası nasıldı?

23 Aralık 2021
Dövizin ve fiyatların hızla yükseldiği dönemde AK Parti grubunda bir durgunluk vardı. 1 Aralık’taki grup toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni ekonomi politikası hakkında açıklamalar yapmıştı.

Grup toplantısından sonraki kısa süreli sohbetimiz sırasında ise “Milletvekillerine bilgi vermeniz iyi oldu. Milletvekillerinin bilgilendirilmeye ihtiyacı vardı” demiştik.

Ekonomiyle ilgili kararların devreye girmesinden sonra gözlemlerde bulunmak için Meclis’teydik. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ile Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer birlikte geldiler. Etraflarında kalabalık bir heyet vardı. Ticaret Bakanı Mehmet Muş ise Meclis’e adım attığı anda sorularla karşılandı. Muş, fiyatlarda gerileme beklediklerini söyledi. Sanıyorum sadece beklemiyor, o yönde çabaları da var.

MİLLETVEKİLLERİNİN MORALİ

Pandemi sürecinde Meclis’e gelişi sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı karşılamada sadece grup başkanvekilleri ve genel başkan yardımcılarından sayılı isimler yer alıyor. Ancak dün Erdoğan, kalabalık bir grupla Meclis’e giriş yaptı. Dünkü grup toplantısının havası da farklıydı. Dövizin yükseldiği sırada durgun olan milletvekillerinin morali, doların düşmeye başlamasıyla birlikte yükselmişti. Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının sık sık alkışlarla kesilmesinden anlamak mümkündü. Erdoğan’ın konuşmasının bir yerinde milletvekilleri ayağa kalkarak uzun süre alkışladılar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, grup konuşmalarına genellikle o hafta içinde yaptığı çok önemli yurtiçi ya da yurtdışı temasları hakkında bilgi vererek başlıyor. Ama bu kez farklı bir şey yaptı. Konuşmasına doğrudan ekonomiyle başladı. Yeni ekonomi politikasına şöyle bir değindi geçti. Öyle ki her konuşmasında altını çizme gereği duyduğu, “Faiz sebep, enflasyon sonuç” tezine dahi değinmedi. Ayrıntılı bir şekilde dövizin düşmesini sağlayan yeni ekonomi kararlarını anlattı. Geleceğe dair umutlu bir konuşma yaptı. Tabii “Bay Kemal”i es geçmedi. Kılıçdaroğlu’nu da eleştirdi. Ama hedefinde eski Merkez Bankası Başkanı ve İYİ Parti Milletvekili Durmuş Yılmaz vardı.

NEREDEN NEREYE DURMUŞ YILMAZ

Durmuş Yılmaz, Merkez Bankası Başkanı olduğunda ağırlığı olan bir isimdi. Durmuş Yılmaz’ın Merkez Bankası Başkanı olduğu dönemde faiz arttırımı yapılıyor, o dönem çalıştığım Yeni Şafak gazetesi ise faiz artırımına karşı çıkıp sert eleştiriler getiriyordu. İplerin gerildiği bir dönemde ekonomi müdürüyle birlikte Merkez Bankası’nı ziyaret etmiştim. Görüşmede Durmuş Yılmaz ve iki yardımcısı da yer almıştı. Durmuş Yılmaz, “Faizleri indirirsek ekonomi, freni boşalmış kamyon gibi yokuş aşağı tepemize iner” demişti. Durmuş Yılmaz, Merkez Bankası Başkanlığı’ndan emekli olunca Genel Yayın Yönetmeni’nin talebi üzerine görüşmüş, Yeni Şafak’ta ekonomi yazarlığı teklifi götürmüştüm. Bir süre düşündükten sonra medyadan gelmediği için köşe yazarlığı yapmasının kolay olmayacağını, üzerinde Merkez Bankası Başkanlığı yapmış olmanın baskısını hissedeceğini söylemişti.

Durmuş Yılmaz

Yazının Devamını Oku