“Kafa kopartan” lakabı ile tanınan Fatih Keleş, İmamoğlu şirketlerinin Genel Müdürü Tuncay Yılmaz, İmamoğlu’nun avukatı ve son seçimde milletvekili seçilmesini sağladığı Beylikdüzü eski İlçe Başkanı Turan Taşkın Özer. Bu olayda ismi gündeme gelmedi ama İmamoğlu’nun yakın ekibinden Ertan Yıldız. Ama biri var ki İmamoğlu için çok önemli bir isim.
BİLGİLERİNE BAŞVURULMALI
İl Başkanlığı binasının alımı sırasındaki görevleri nedeniyle Canan Kaftancıoğlu, Kılıçdaroğlu ve Bülent Kuşoğlu’nun da bilgisine başvurulması gerekiyor.
CHP kulislerinden edindiğim bilgi, bina sahibi ile elden para verilmesi şeklinde bir pazarlık yapılmamış. Zaten Siyasi Partiler Yasası’na da aykırı. Kayıp trilyon davasında Erbakan’ın başına gelenleri biliyorsunuz. 2 yıl 4 ay Erbakan hapis cezasına çarptırılmıştı.
BİNA SAHİBİ İFADE VERDİ
Savcılık dün binanın sahibi Ali Rıza Braka’nın ifadesini aldı. Bu paranın nereye ödendiğini anlamak için Braka‘nın banka hesaplarının kontrol edilmesi yeterli olur. Sanıyorum mahkeme bunu yapacak. Bu arada savcılık, binanın alınmasıyla ilgili olarak CHP’nin kasasından yapılan ödemeyi sorarsa, banka dekontlarının hazır olduğu söyleniyor. CHP’nin resmi banka hesabından yapılan ödeme ile balya balya sayılan paralar arasında fark çıkarsa, işte o zaman para kulelerinin arkasındakiler korksun.
Temiz siyaset için para kulelerini unutma, unutturma diyorum...
GÖKHAN ZAN OPERASYONUNUN ARKASINDA KİM VAR
Ama bu benim Irak’a yapılacak olan harekât konusuna eğilmeme engel olamadı. Çünkü çok kritik bir sürecin içinden geçiyoruz. Türkiye ile Irak ilişkilerinde çok iyi bir ivme yakalandı. Sadece güvenlik değil, ekonomik ilişkilerin de konuşulduğu bir iklime girildi.
İRAN TOPUK DİKENİ
Ama söz konusu Irak olunca bir gözünüzün de İran’ın üzerinde olması gerekiyor. Maalesef ki İran birçok başlıkta karşımıza engel çıkarıyor. İran hem Irak hem Suriye konusunda ‘topuk dikeni” gibi.
İran faktörünün altını çizdikten sonra önemli başlıklara maddeler halinde değinmek istiyorum.
1- ORTAK HEYET TOPLANTISI
14 Mart’ta Bağdat’ta, Türk ve Irak heyetleri arasında verimli bir toplantı yapılmıştı.
Türkiye’yi Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın temsil ettiği toplantıya Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Irak Savunma Bakanı, Irak Ulusal Güvenlik Müsteşarı, Haşdi Şabi Komisyonu Başkanı, İstihbarat Teşkilat Başkanı Vekili ve IKBY İçişleri Bakanı katılmıştı.
Irak’la ortak toplantı sürecini başlatan ilk adım 19 Aralık’ta Ankara’da atılmıştı. Bağdat’taki toplantının ardından ise Türkiye-Irak heyetinin üçüncü kez, 1 hafta 10 gün içinde Türkiye’de bir araya gelmesi bekleniyor.
Başkan Hilmi Güler’in bu mücadelesini 22 Ağustos 2022 tarihli Hürriyet’te “Ordu belediye Başkanı Hilmi Güler: Fındık için savaşacağım” diye manşetten duyurmuştuk. Karadeniz’deki fındık üreticisini sevindirecek bir gelişme yaşandı. Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler, Ferrero firmasına karşı verdiği mücadeleyi kazandı.
FİYATLARI DÜŞÜRDÜ
Ferrero hakkında 2022 tarihinde soruşturma açan Rekabet Kurulu firmanın alım gücünü kullanarak fındık alım fiyatlarının düşmesine neden olduğu sonucuna vardı. Ferrero firması Rekabet Kurulu’na Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan fındık taban fiyatının altında alım yapmayacağı yönünde taahhütte bulundu.
İtalyan firma bunu kamuoyuna açıklayacak. Ferrero firması Nutella, Kinder, Ferrero, Rocher ve Raffaello ürünlerinin üreticisi.
SAVAŞACAĞIM DEMİŞTİ
Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Hilmi Güler, Ordu’nun fındığı için savaşacağını belirterek, “Fındığı birkaç spekülatörün insafına bırakamayız. Buna yeni bir boyut kazandıracak çalışmalar içindeyiz” demişti.
SÖZÜNÜ TUTTU
CHP İstanbul İl yönetimi tarafından yapılan her açıklama ise kuşkuların daha da artmasına neden oluyor.
KURUŞUNA KADAR ÖDENMİŞ
İşin merkezinde CHP’ye alınan il başkanlığı binası var. Ama il binasının parası CHP’nin Hazine yardımından kuruşu kuruşuna kadar ödenmiş. Ödemeler CHP’nin resmi banka hesabından yapılmış. Zaten Siyasi Partiler Kanunu’na göre partiler elden ödeme yapamaz, elden bağış alamaz. O kayıtdışılığa girer.
CHP’NİN HESAPLARINDA YER ALMIYOR
CHP’nin hesapları Anayasa Mahkemesi ve Sayıştay tarafından incelenmiş. İl binası için ödenen paraların banka dekontu CHP’nin hesapları arasında yer alıyor. Ama tam aksine CHP’nin hesaplarında bir avukatın bürosunda sayılan paralardan, tutulan tesellüm tutanağında yer alan 15 milyon 510 bin lira yer almıyor.
Yok eğer tapuda 24 milyon TL gösterilip üstü elden ödendiyse, o zaman CHP kayıtdışı para kullanmış ve vergi kaçırmış demektir. Bu da suçtur.
‘NAMIDİĞER KAFA KOPARAN’
Para sayma görüntülerinde
Dubai’de dünyanın en yüksek kulesi olan Burç Halife var. Buna bir de CHP’lilerin para kulesi eklendi.
Seçim sürecinde ortaya çıkan bu tür şeylere kuşkuyla yaklaşırım. O nedenle sosyal medyada CHP’lilerin para sayma görüntülerini izleyince önce mesafeli yaklaştım. CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın açıklaması ise bu işin arkasında başka şeyler var duygusuna neden oldu. Bir de deste deste Euro’ların olduğu görüntüler ortaya çıkınca bu işin devamında ne gelecek diye merak ettim. CHP kulislerine uzandım. Burnuma tuhaf kokular geldi.
MECLİS’TE POŞET İÇİNDEKİ DOLARLAR
Aynen Meclis’te bir milletvekilinin odasında poşet içinde unutulan 250 bin dolar olayı gibi. Seçimlere giderken Özgür Özel’in genel başkan seçilmesiyle birlikte partinin en güçlü isimlerinden biri haline gelen Veli Ağbaba’nın isminin geçmesi CHP’yi karıştırdı. Seyit Torun isminin karıştırılmasına tepki gösterdi. Haklıydı. Çünkü onun değil, başka bir CHP milletvekilinin odasında unutulmuştu içi dolar dolu poşet. Bakalım Meclis Başkanlığı’nın soruşturmasından ne çıkacak?
SHP’Yİ YIPRATMIŞTI
CHP son günlerde parasal konularla gündeme gelmeye başladı. SHP’nin sonunu getiren İSKİ skandalı ve “müteahhitler partisi”ne dönüşmesiydi. SHP’nin Çankaya’da yapılan genel merkez binası için bile birçok şaibe gündeme getirilmişti. Koalisyon hükümetinde Bayındırlık Bakanlığı’nı alan SHP’nin genel merkez binasını müteahhitlere yaptırdığı öne sürülmüştü. SHP, CHP ile birleşerek siyasete veda etti. Ama İSKİ skandalı nedeniyle CHP, İstanbul’da 25 yıl seçimleri kazanamadı. Para işleri kötüdür. Hele bir siyasi parti için felakettir.
AYDINLATILMALI
O nedenle öncelikle CHP’lilerin bu işin aydınlatılması için çaba göstermesi gerekir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı para sayma görüntüleri için soruşturma açtığına göre, o dönemin sorumluları ve 4 saat boyunca para saymaktan kolları yorulan şahıslar olayın aydınlatılması için çaba göstermeliler.
Kılıçdaroğlu, yüzde 60’la geliyor havasını veriyorlardı. Ancak bu veriler ciddi anket firmalarının araştırmalarıyla örtüşmüyordu. O zaman, ‘muhalif seçmeni bu kadar gaza getirmeyin, büyük beklentiler büyük hayal kırıklıklarına dönüşür’ diye uyarmıştım. Ama gözleri öyle dönmüştü ki kendilerini uyaran yazarları, işini düzgün yapan anket firmalarını sosyal medyada linç etmeyi tercih ediyorlardı. Yayınlara bağlanıp hakaret ediyorlardı. Sonuç ne oldu?
ANKETLER HÜSRAN GETİRDİ
Büyük bir hüsran. Yüzde 60’la kazanacağına inandırılan muhalif seçmen büyük bir travma yaşadı. Seçim zaferini kutlamak için saatler öncesinden CHP Genel Merkezi’nin önünde toplanan kalabalığın gece yarısı nasıl dağıldığını unutamıyorum.
Peki ne yaptılar? Anket firmalarına bir şey olmadı. Onlar hâlâ CHP ile iş yapmaya devam ediyor. Başarısızlığın faturası kime kesildi? ‘Pirom, Dedem, Kemal’im geliyor’ diye ilan ettikleri Kılıçdaroğlu bedel ödedi. Şimdi Kemal Kılıçdaroğlu ağzını açacak olsa bu kez de sosyal medyadan onu linç ediyorlar.
YİNE ANKETLER
Bütün bunları niye hatırlattım?
Çünkü seçim yaklaştıkça eski huyları tekrar depreşmiş. Yine anketler üzerinden algı operasyonuna girişmişler. CHP Genel Merkezi tarafından yapılan ankete göre Ekrem İmamoğlu 5 puan öndeymiş.
6’lı masada yer alan Saadet Partisi, Gelecek Partisi, DEVA ve Demokrat Parti’nin durumu ortada. Birçok yerde aday çıkaramadılar. Bir kısmı ilk seçimde silinip gidecek. İYİ Parti ise yanlış bir kurgulanmanın bedelini ödüyor. CHP’ye seçim kazandırma partisi gibi konumlandı. Ne zaman ki kendi başına seçime girme kararı aldı, parti bölündü.
DOĞRU TERCİH
Yeniden Refah Partisi ise cumhurbaşkanlığı seçiminde doğru bir tercih yaptı. Kılıçdaroğlu’nu değil, Erdoğan’ı destekledi. Bundan da kârlı çıktı. Hem oyunu yükseltti, hem Meclis’e girme şansına kavuştu. YRP’nin görevi de AK Parti’ye seçim kazandırmak değil. O da kendi başına seçimlere girebilir. Ancak bunu yaparken yanlış yerde konumlanmamaya, Saadet Partisi’nin yaptığı hataları yapmamaya, yanlış hedefe ateş etmemeye dikkat etmeli. Bakın yanlış yerde duranlar siyaset sahnesinden bir bir siliniyor.
AK PARTİ’YE KAYBETTİRME PARTİSİ
Yeniden Refah Partisi’ni de böyle bir tehlike bekliyor. Çünkü YRP, yerel seçimlerde kendisini yanlış yere konumlandırdı. AK Parti’nin yeniden aday göstermediği eski belediye başkanları ya da FETÖ’cü eski siyasilerin etkisiyle intikam partisine dönüşüyor. Yeniden Refah Partisi’nin siyasetteki tek misyonu AK Parti’ye kaybettirmeye dönüştü.
İKİ TEHLİKELİ EĞİLİM
Yerel seçim sürecinde YRP’de iki eğilim baskın çıktı.
1-
Burcu Köksal, Afyon’daki mitingde heyecanlı bir konuşma yapıyor. “Seçildiğimde Afyonkarahisar Belediyesi’nin kapıları DEM Parti hariç bütün siyasi partilere açık olacak” diyor.
SÖZLERİMİN ARKASINDAYIM
Özgür Özel ise Afyon’dan sonra geçtiği Uşak’ta “Burcu Başkan’dan size selam getirdim. Sürçülisan oldu. Burcu Başkan, ‘Aman başkanım sen düzelt’ dedi” diye açıklama yapıyor. Bunun üzerine Burcu Köksal, Özgür Özel’e “Dil sürçmesi değil, sözümün arkasındayım” diye yanıt veriyor.
BİTTİĞİ AN
O an itibarıyla Özgür Özel’in genel başkanlığı fiili bitmiş demektir. Düşünsenize “Burcu Köksal benden düzeltmemi istedi” diyorsunuz, Burcu Köksal sizi yalanlıyor. Yetmiyor, “Sözlerimin arkasındayım” diyor. Bu durum CHP’deki liderlik krizini bir kez daha ortaya koyuyor.
Ama kriz burada bitmiyor.
ÜÇÜ ARASINDA YAŞANAN KRİZEkrem