Kulislerde konuşulanları 40 artı iki madde halinde sıralamak istiyorum.
KILIÇDAROĞLU’NUN B PLANI
1- Kılıçdaroğlu, kasım ayından bu yana her adımda cumhurbaşkanlığı adaylığına daha çok yaklaşıyor.
2- Ancak Kılıçdaroğlu’nun adaylığının A planı olmadığı, B planı olarak yedekte tutulduğu söyleniyor.
3- Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş isimlerinin ön plana çıkmasını önlemek için kendi ismini ön plana çıkardı.
İMAMOĞLU VE YAVAŞ’I DÜŞÜNÜYOR MU?
4- Peki Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş’ı cumhurbaşkanı adayı olarak düşünüyor mu?
5-
Tunus’un en büyük siyasi partisi olan Nahda’nın lideri Gannuşi ise başkanı olduğu Meclise sokulmadı. Tunus’ta demokrasinin yaşaması için diyaloğu esas alan Gannuşi, tüm siyasi partilerin bir masa etrafında toplanarak bir çıkış planında anlaşmasını önerdi.
Tunus darbesi karşısında Batı dünyası yine kendisine yakışanı yaptı. Mısır’da olduğu gibi darbecilerin arkasında yer aldı.
BAE ETKİSİ
Tunus darbesinde dikkat çekmek istediğim farklı bir nokta var. Mısır’daki darbede olduğu gibi Tunus darbesinin arkasında da Birleşik Arap Emirlikleri’nin parmağı olduğu ortaya çıktı.
BAE Veliaht Prensi Muhammed Bin Zayed’in adamı olarak bilinen Dubai Emniyet Müdürlüğü Başkanı Korgeneral Dhahi’nin, darbeden 4 gün önce “Müslüman Kardeşler’e darbe geliyor” şeklinde paylaşımlar yaptığı ortaya çıktı. Muhammed Bin Zayed’in ise Tunus darbesi için 5 milyar dolarlık bir fon oluşturduğu söyleniyor. BAE resmen ve alenen darbe sponsorluğu yapıyor.
15 TEMMUZ GECESİ
15 Temmuz gecesi “Ha düştü ha düşecek” diye Erdoğan’ı takip eden BAE Veliaht Prensi Muhammed Bin Zayed’den başkası değildi. Muhammed Bin Zayed’in Erdoğan’ı devirmek için 3 milyar dolarlık bir fon oluşturduğu söylenmişti. Şimdi Tunus’taki darbeye bakınca Birleşik Arap Emirlikleri merkezli video saldırıları ile ne amaçlandığı daha iyi anlaşılmıyor mu? Bir de bu gözle bakın istedim.
SEÇİM YASASINDA NELER OLUYOR?SEÇİM
DENİZ Baykal’la ilk tanışmam, siyasi yasakların kaldırılmasından sonra Gaziosmanpaşa’daki bürosunda olmuştu. 12 Eylül sonrası siyasete güçlü bir dönüş yaptığı dönemden sonra SHP Genel Sekreterliği sürecinde, Erdal İnönü ile girdiği genel başkanlık yarışında hep izledim. CHP’nin yeniden açılma sürecinde ise büyük bir risk almış, adeta siyasete yeniden başlamıştı. Çevre Sokak’taki tarihi genel merkezde sohbetlerimiz olurdu. SHP’nin koalisyon hükümeti olduğu bir dönemde CHP’nin yeniden açılması siyaseten bir riskti belki ama Baykal o riski aldı ve sonunda kazanan o oldu.
RAHŞAN ECEVİT GİBİ DEĞİLDİ
Uzun bir süredir izlememe rağmen Baykal’ın evine hiç gitmemiştim. Önceki gün Angora Evleri’nde Baykal ailesiyle bir araya geldim. Doğrusu bu kadar sıcak bir ortam beklemiyordum.
Oran Sitesi’ndeki evinde Ecevit’le röportaj yaptığım bir sırada mutfaktan tıkırtılar gelmişti. Ecevit’e “İçeride biri mi var?” diye sorduğumda, “Rahşan mutfakta” demişti. Rahşan Hanım selam vermekle yetinmişti.
OLCAY HANIM, ASLI BAYKAL, YILMAZ ATEŞ
Baykal’ın evindeki tablo ise farklıydı. Olcay Hanım hep bizimle beraber oldu. Aynı masanın etrafında sohbet ettik. Baykal’ın yakın kurmaylarından Yılmaz Ateş bize eşlik etti. Kızı Aslı Baykal ise bir orkestra şefi gibiydi. Aslı Baykal bir tıp profesörü ama babasının basın danışmanı gibi hareket ediyor.
Siyasetçilerin, hele Deniz Baykal gibi 1970’li yıllardan beri siyasetin zirve noktalarında bulunmuş insanların yurt ve dünya olaylarına ilişkin değerlendirmeleri elbette ki önemli. Tecrübe imbiğinden süzerek anlatıyorlar. Ama onların bir de insani yönleri var. İstedim ki, ikisi birlikte bu söyleşide yer alsın.
OLCAY’LA AŞKIMIZ ÇOK ESKİLERE DAYANIYOR
HDP’nin üçüncü bir ittifak mı oluşturacağı yoksa Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayına mı destek vereceği sorusu, seçimin kaderi açısından belirleyici olacak.
O nedenle HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın 2023 seçimlerine yönelik değerlendirmelerini dikkatle takip ediyorum. Siyaset yapıcılarının da Buldan’a kulak vermesi gerektiğine inanıyorum.
HDP’DEN İLK UYARI
Pervin Buldan kısa bir süre önce, Millet İttifakı’na, “Günah bizden gitti” anlamında bir mesaj göndermişti. Ardından da 2023 seçimlerinde beklentiniz gerçekleşmezse kimse bizden bilmesin diye bir çıkış yapmıştı.
Pervin Buldan, “İstanbul seçimlerinde İzmir, Ankara, Mersin, Antalya seçimlerinde desteklediğimiz Demokratik Güç Birlikleri elbette ki önemliydi. Ancak bundan sonraki süreçlerde hiç kimse bizden aynı tavrı beklemesin. Aynı tavrı göstermeyeceğimizi herkes artık bilsin ve bilmelidir” demişti.
MİLLET İTTİFAKI’NA UYARI
Uyarıları pek anlaşılmamış olmalı ki Pervin Buldan ikinci açıklamasının dozunu yükseltti.
“Millet İttifakı’ndan size herhangi bir katılım çağrısı oldu mu?” sorusuna, “Ne onlardan böyle bir çağrı geldi, ne bizde böyle bir heves var. Buna ihtiyacımız da yok. Parlamento seçimlerinde yüzde 10 seçim barajı gibi bir sorunumuz yok” diye karşılık verdi.
YALAN TERÖRÜ
Erdoğan, “yalan haber” demedi. “Yalan terörü” olarak tanımladı. “Bu konuda da yaptığımız bir çalışma var. Uluslararası alanda özellikle bu yalan teröründe ne tür adımlar atılıyor; ne tür düzenlemeler, ne tür müeyyideler getiriliyor, karşılaştırmalı bir çalışma yaptık” diye konuştu.
UYARICI OLDU
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Bu konuda da yaptığımız bir çalışma var” sözü ile İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un, “Yabancı devletlerin veya kuruluşların fonlarıyla ülkemizde faaliyet gösteren medya kuruluşlarına yönelik bir düzenleme ihtiyacı olduğu açıktır” açıklaması ise benim için uyarıcı oldu.
BEŞİNCİ KOL FAALİYETİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan belli ki sosyal medya konusunu sadece “yalan terörü” olarak görmüyor. İşin bir de rejim boyutu var. Fahrettin Altun bunu “Beşinci kol faaliyeti” olarak yorumladı. Beşinci kol, yani başka bir ülke adına Türkiye’nin içinde faaliyet göstermek. Ya da başka bir deyişle başka bir ülke adına yalan haber yapmak, kaos ortamının oluşmasına hizmet etmek.
REJİM BOYUTU
Ben Cumhurbaşkanlığı’nda sosyal medya işinin bu kadar ciddi bir tehdit olarak görüldüğünün farkında değildim.
Kıbrıs Barış Harekâtı’nın yıldönümü nedeniyle yapılan gezide Erdoğan’ın değindiği konular şöyle özetlenebilir:
1- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in davet edildiğini söyledi. Ama Temel Karamollaoğlu’nun davet edildiği halde gelmemesini biraz sitemkâr bir ifade ile söyledi.
Erdoğan, milli meselelerde davet edilecek isimler konusundaki duyarlılığını ise “Ben de bu tür programlarda bu hassasiyetlere hep dikkat ederim” sözleriyle ortaya koydu.
HEDEF BELLİ
2- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Türk Devleti hedefine odaklanmış durumda. Erdoğan’ın müjde olarak açıkladığı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve yeni Meclis Binası’nın ilan edilecek Kıbrıs Türk Devleti’ne hazırlık olduğunu düşünüyorum. İlan edilecek yeni Kıbrıs Türk Devleti’nin yeni mekânlarda çalışması hedefleniyor.
SEÇİM YASASI
3-
Bayram sabahı hareketlilik erken başladı. Hala Sultan Camisi’nde bayram namazını kıldık. Kıbrıs’ın manevi mimarlarından olan Peygamberimizin halasının adını taşıyan cami, Sultanahmet Camisi’ne benzer bir mimari ile yaptırılmış. Cumhurbaşkanı Erdoğan yapımıyla yakından ilgilenmiş. Büyük bir cami. Bırakın caminin içini, avluda yer kalmamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın camiye gelişi sırasında bir dalgalanma oldu. Bayram namazını Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş kıldırdı. Namaz bitti ama cami boşalmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan mikrofonu eline alıp, “Selamün aleyküm” deyince camiden tekbir sesleri yükseldi. Erdoğan kısa bir tebrik konuşması yaptı. Ama Cumhurbaşkanı ile bayramlaşmak isteyenler uzun süre camiyi terk etmedi. Coşkulu bir hava vardı.
CAMİDEKİ KONUŞMA
Cumhurbaşkanı Erdoğan bir süredir ısrarla aynı noktaya vurgu yapıyor. Her gün o yönde yeni bir adım atıyor. O da Kıbrıs’ta egemen ve eşit iki devletli çözüm. Camideki kısa konuşmasında da, “Kıbrıs’ın 47 yıl önce yaşadıkları bir daha yaşanmayacak. Güney-kuzey, böyle bir derdin içinde olmayacağız. Kıbrıs Türkü daha güçlü bir şekilde yoluna devam edecek” dedi. Tahmin ettiğiniz gibi bu sözlerden sonra alkış koptu.
SONRAKİ HAMLE NE OLACAK?
Barış Harekâtı’nın 47. yıldönümünde Türkiye’nin güçlü bir şekilde temsil edilmesinin Kuzey Kıbrıs’ta meydana getirdiği olumlu havayı söylemeye gerek yok. Rum kesiminde de o denli endişeyle izlendiği sır değil. Rum-Yunan cephesi güçlü temsilden ziyade Erdoğan’ın bir sonraki hamlesini merak ediyor. Ama merak eden sadece onlar değilmiş. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Bizi arayanlar 20 Temmuz’da herhalde rahatsızlık verecek bir konuşma olmaz diyorlar. Bunun iznini sizden alacak değilim” sözleri bunu ortaya koyuyor. Şimdi ben merak etmeye başladım. Erdoğan’ı arayan kim ya da kimler acaba?
SIR DEĞİL, YENİ HEDEF
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 47. yıldönümü nedeniyle Kıbrıs’a tam bir “devlet” çıkarması yaptı. Meclis Başkanı Şentop başta olmak üzere yedi bakan ve çok sayıda milletvekili geziye katıldı.
İki uçak halinde hareket ettik. Biz Ankara’dan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, BBP Lideri Mustafa Destici ve Oğuzhan Asiltürk ile birlikte AK Partili yönetici ve milletvekilleriyle birlikte uçtuk. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la birlikte ayrı bir heyet ise İstanbul’dan hareket etti. Cumhurbaşkanı ile Kıbrıs’ta buluştuk.
DEVLET UÇAĞI ESPRİLERİ
MHP Lideri Bahçeli ile birlikte olmamız nedeniyle, “Devlet uçağı” esprileri yapıldı. Kıbrıs Barış Harekâtı ve Bülent Ecevit söz konusu olunca DSP ayrı bir program yapmış. Ankara’da şeref salonuna girince DSP Genel Başkanı Önder Aksakal’la karşılaşınca şaşırdım. Önder Bey, “Sayın Cumhurbaşkanı’ndan davet gelince, devletle olalım diye kendi programımızı iptal edip, buraya katıldık” dedi. Önder Aksakal sağduyulu bir politikacı. Keşke iktidarı ve muhalefetiyle Türkiye, Barış Harekâtı’nın yıldönümünde Kıbrıs’ta olabilseydi.
ECEVİT-DEMİREL
Siyah beyaz televizyondan hatırlıyorum. Ama hiç unutmuyorum. Kıbrıs Barış Harekâtı olduğunda muhalefet lideri Süleyman Demirel’in Başbakanlığın merdivenlerinin dibinde yaptığı bir açıklama vardı. Başbakan Ecevit, muhalefet lideri Demirel’i davet edip bilgilendirmiş. Demirel de, “Gün iktidar muhalefet günü değil, Mehmetçiğin arkasındayız. Devletimizi, hükümetimizi destekliyoruz” diye açıklama yapmıştı. Devlet adamlığı budur.
OĞUZHAN ASİLTÜRK İLE SOHBET
Benim için bir sürpriz de şeref salonundan içeri giren