Paylaş
HDP’nin üçüncü bir ittifak mı oluşturacağı yoksa Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayına mı destek vereceği sorusu, seçimin kaderi açısından belirleyici olacak.
O nedenle HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın 2023 seçimlerine yönelik değerlendirmelerini dikkatle takip ediyorum. Siyaset yapıcılarının da Buldan’a kulak vermesi gerektiğine inanıyorum.
HDP’DEN İLK UYARI
Pervin Buldan kısa bir süre önce, Millet İttifakı’na, “Günah bizden gitti” anlamında bir mesaj göndermişti. Ardından da 2023 seçimlerinde beklentiniz gerçekleşmezse kimse bizden bilmesin diye bir çıkış yapmıştı.
Pervin Buldan, “İstanbul seçimlerinde İzmir, Ankara, Mersin, Antalya seçimlerinde desteklediğimiz Demokratik Güç Birlikleri elbette ki önemliydi. Ancak bundan sonraki süreçlerde hiç kimse bizden aynı tavrı beklemesin. Aynı tavrı göstermeyeceğimizi herkes artık bilsin ve bilmelidir” demişti.
MİLLET İTTİFAKI’NA UYARI
Uyarıları pek anlaşılmamış olmalı ki Pervin Buldan ikinci açıklamasının dozunu yükseltti.
“Millet İttifakı’ndan size herhangi bir katılım çağrısı oldu mu?” sorusuna, “Ne onlardan böyle bir çağrı geldi, ne bizde böyle bir heves var. Buna ihtiyacımız da yok. Parlamento seçimlerinde yüzde 10 seçim barajı gibi bir sorunumuz yok” diye karşılık verdi.
BİRLİKTE FOTOĞRAF BİLE VERMİYORLAR
Millet İttifakı’ndan HDP’ye bırakın resmi çağrı yapmayı, birlikte fotoğraf bile vermiyorlar. HDP Eş Genel başkanı Mithat Sancar’ın CHP’yi ziyaretinde Kılıçdaroğlu ortak basın açıklaması yapmadı. Sancar’la birlikte fotoğraf vermedi. Oysa Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu ve Temel Karamollaoğlu ile görüşmeden sonra Kılıçdaroğlu pek mutlu ve mesut fotoğraflar çektirmişti.
AKŞENER-HDP GERİLİMİ
İYİ Parti ise HDP’nin görüşme talebine yanıt bile vermedi. HDP’yi PKK’nın siyasi uzantısı olarak gördüklerini ifade eden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “HDP seçimlere ayrı bir parti olarak girmeli” demişti.
Yerel seçimlerde HDP, batıda aday çıkarmayarak Millet İttifakı’na destek vermişti. HDP’nin desteğiyle muhalefet İstanbul başta olmak üzere Ankara, Adana ve Antalya’da seçimleri kazanmıştı.
ÜÇÜNCÜ İTTİFAK
2023 seçimlerinde ise HDP’nin Türkiye İşçi Partisi başta olmak üzere sol bileşenlerle üçüncü bir ittifak oluşturması öngörülüyor. Seçim barajı sorunu olmayan HDP’nin seçimlere ayrı girerek, AK Parti’ye gidebilecek Kürt oylarını engellemesi öngörülüyor.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin buldan ise muhalefete yeni bir ittifak modeli önerdi. Buldan, “Mevcut Cumhurbaşkanlığı yerine bu ülkeyi en demokratik şekilde kim yönetecekse, ama bunun içerisinde bizim de olacağımız, HDP’nin temsilcilerinin de olacağı yeni bir yönetime ihtiyaç var. Eğer bir güç birliği olacaksa tekrar, bunun içerisinde elbette HDP’nin, Kürtlerin de temsilcilerinin olacağı yeni bir şeye ihtiyaç var” dedi.
HDP MODELİ
Bu yeni şey ne?
Daha önce Selahattin Demirtaş’ın açıklayıp sonra işi espriye vurduğu, Pervin Buldan’ın ise silüetini gösterdiği bir model bu.
Bunun için
1- HDP Millet İttifakı’na girmeyecek.
2- HDP’nin etrafında üçüncü ittifak kurulacak. Böylece Kürt oylarının Erdoğan’a gitmesi önlenecek.
3- Bunun karşılığı olarak HDP’ye yönetimde temsil imkânı sunulacak.
PÜF NOKTASI
Bu işin püf noktası ise HDP’nin cumhurbaşkanı adayı göstermemesi olacak. Erdoğan’ın karşısındaki adayı destekleyecek olan HDP; seçim kazanıldığı taktirde yönetimde temsil edilerek ödülünü alacak.
ROL PAYLAŞIMI
HDP’ye biçilen bir rol var. Rol paylaşımı yapılmış, Pervin Buldan onun zeminini hazırlıyor. Buna kimi “İstanbul modeli” diyor kimi “Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı, HDP yönetime” formülü olarak tanımlıyor.
ERDOĞAN’IN KARADENİZ GEZİSİ
YUKARIDAKİ başlığı görüp Erdoğan zaten hep sahadaydı diyeceğinizi biliyorum ama Cumhurbaşkanı Erdoğan, ağustos ayının ilk haftası Karadeniz turuna çıkıyor.
Cumhurbaşkanı bir süredir AK Partilileri “Sahaya çıkıp, vatandaşın ayağına gidin. Gönüllere girin” diye uyarıyordu. Hatta son toplantıda, “Ankara’da oturmayın. Millete gidin. Kapı kapı dolaşın, yaptıklarımızı anlatın” diye uyarmıştı. Erdoğan’ın bu yönde sayısız uyarısı var.
Kendisi de Zonguldak’tan başlayıp Hatay, Diyarbakır ve Erzurum’da halkla bir araya gelmişti. Erdoğan hem Diyarbakır’da hem de Trabzon’da aynı ilgiyi görebilen bir lider. Erdoğan gittiği her ilde mutlaka gençlerle bir araya gelmeye özen gösteriyor. Erdoğan sahaya çıkınca siyasetin havası da değişmeye başladı.
Erdoğan’ın gezileri hakkında konuştuğum tecrübeli bir politikacı, “Cumhurbaşkanı sadece gittiği yerleri etkilemiyor. Halkla doğrudan temas kurunca kendisi de etkileniyor. Sahadaki gerçekleri daha net görmesini sağlıyor. Erdoğan hem sahayı etkiliyor hem de sahadan etkileniyor” dedi.
Yerinde bir tespit.
ESPRİLİ BAŞKANLAR
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın muhalefetin cumhurbaşkanı adayı konusunda yaptığı değerlendirme gündeme oturmuştu. Lütfü Savaş iktidarın iddiasını iktidar sözcülerinden daha güzel, daha anlaşılabilir ve daha net bir şekilde özetlediği için çok ilgi görmüştü.
Lütfü Savaş katıldığı HRT Akdeniz Televizyonu’nda, gazetecilerin muhalefetin cumhurbaşkanı adayının nasıl belirleneceği yönündeki soruya, “Cumhurbaşkanı adayı sadece başarı, sadece birikimle olmuyor. Ulusal ve uluslararası karar vericilerin işaret edeceği bir insanı aday yapacaklar” diye yanıt veriyordu.
ESPRİ YAPMIŞ
Lütfü Savaş’ın ismi muhtemel cumhurbaşkanı adayları arasında geçtiği için bu sözlerini bir sitem olarak değerlendirebiliriz. Hataylılara yönelik olarak, bizi yapmazlar, uluslararası güçler kimi işaret ederse onu aday gösterirler diye şikâyet olarak görebiliriz. Hatta Türkiye gerçeklerine uygun bir yorum olarak bakabiliriz. Ancak muhalefetten tepki gelince Lütfü Savaş, “Espri yaptım” diye kendini savunmuş.
DEMİRTAŞ ESPRİLERİ
Geçmişte HDP Eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın, 2023 seçimlerinde Millet İttifakı ile birlikte hareket etmeleri karşılığında kendilerine bir cumhurbaşkanı yardımcılığı ve iki bakanlık verileceği yönündeki sözlerini aktarmıştım.
Demirtaş başta sözlerini inkar etti ama İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TRT’deki yayında bunun belgesi olduğunu açıklayınca geri adım atmak zorunda kaldı. “Daha önce Pervin Buldan ve Mithat Sancar geldiğinde bu konu açıldı ve espri yaptık. Ben ‘Hadi bakalım iktidara ortak olup bakanlık da alırsınız ama size İçişleri Bakanlığı’nı vermezler’ diyerek espri yaptım” dedi.
İYİ Kİ VARSINIZ...
Selahattin Demirtaş önce inkar etti ama sonra işi espriye vurdu demiyorum.
İyi ki böyle esprili siyasetçilerimiz var diyor, başka bir şey de demiyorum.
Ya ne diyorum? İyi ki varsınız diyorum. Sizin esprileriniz olmasa bizim bu tezgâhlardan haberimiz olmayacaktı diyorum.
Paylaş