Unutulmuş bilgiler uyanıyor

Unutulmuş bilgilerin uyandığı bir dönemdeyiz.

Uyandığı diyorum çünkü bilginin unutulması söz konusu değil, sadece bir süre uykuda olabilir. Unutulmuş demek yerine "Uyuyan bilgilerin uyanması" demek, bana daha doğru geliyor. Nasıl ki uyku esnasında bilincimiz uyuyorsa ve bilincimiz uyandığı anda biz de uyanıyorsak, bilginin bilincimizde uyanması da bizim uyanışımızın bir işareti. Kişinin uyuması ve uyanması gibi toplumlar ve hatta medeniyetlerin de uyuduğu ve uyandığı dönemler var.

Binlerce yılda oluşturulmuş medeniyetler, bilginin eseri... Büyük bir gayret ve emek sonunda ulaşılan bilgiyi pratik hayatı kolaylaştırmak için kullanmaya başladıktan sonra bir rehavet dönemine giriliyor ve bu sırada bilginin kendisi değil sonuçları yaşanıyor. Yani bilgi, bilincin derinliklerine gömülüyor ve bilginin aracılığı ile geliştirilmiş sistem ve ürünler esas değer olarak algılanmaya başlıyor.

Bilginin yarattığı ürünler, bilginin yerine geçiyor ve biz artık bilginin kendisiyle değil, ürünlerle ilgilenmeye başlıyoruz. Ve hatta kendimizi bu ürünlere öyle bir kaptırıyoruz ki, hayatımızı kolaylaştırmak için geliştirdiğimiz araçların kölesi haline geliyoruz ve yaşantımız zorlaşıyor.

Ve sonra bir gün, dayanılmaz derecede bunaldığımız bir anda, bilincimizin derinlerinde gömülü olan bilgi uyanıyor. Fakat bilgiyi yorumlayacak durumda olmadığımız için bize neler olduğunu anlayamıyoruz ve aramaya başlıyoruz. Ne aradığımızı bilemeden arıyoruz. Çünkü bilincimizin derinlerinden yükselen ve bizi zorlayan bilgi, şuurumuza arzu ve heyecan olarak tercüme oluyor. Biz de bu arzunun peşinden koşuyor ve arıyoruz.

Ne aradığımızı bilemeden dolaşsak bile içimizdeki heyecan ve arzu, ihtiyacımız olan bilgiyle karşılaşacağımızı işaret ediyor. Şayet karşılaştığınız bir bilgi sizi derinden etkiliyor ve heyecan uyandırıyorsa, orada durun ve bilgiyi içinizde uyandırmak için kendinize izin verin. O zaman aradığınız ile karşılaşacaksınız.

Salgın hastalıklara dikkat

Geçmiş bilgiler ve gizli olayların açığa çıkacağını işaret eden gökyüzünün konumu, yaratıcı çalışmalar yapmak için uygun bir zaman olduğunu işaret ediyor. Çok farklı düşünceler uyanabilir ve zihinsel faaliyetin değişmesiyle birlikte alışkanlıklar da değişebilir. Ancak düşüncelerin değişmesini sağlayacak olayların yarattığı duyguların çok fazla derinleşmesine izin vermemek gerek. O zaman karar vermek zor olacak. Salgın hastalıklara karşı tedbirli olmak gereken bir dönem.
Yazarın Tüm Yazıları