Üçüncü anahtar da Özer Bey'den

Tansu Hanım, ona oy verenlere iki anahtar vaadinde bulunmuştu.

Hem bir evleri, hem de otomobilleri olacaktı. Her siyasal vaad gibi gerçekleşmedi, bu hayali anahtar destesine bir tane de Özer Uçuran Çiller ekledi.

Dördüncü de, Tansu Hanım'ın 8 yıllık kesintisiz eğitimdeki tavrını gözönünde bulundurursanız, cennetin anahtarı olacak.

Bay Özer'in ders kitabına alınan yazısının başlığı Mutluluğun Dört Anahtarı.

Şu medyanın yazdığına güvenmemeli. Çünkü onlar Çiller Ailesi için iki mutluluk anahtarından söz etmişlerdi: Power and money.

Nazmi Şentürk, derlediği İlköğretim Kurumları İçin TÜRKÇE Ders Kitabı'na Bay Özer'in Mutluluğun Dört Anahtarı yazısını almış.

Demek ki edebiyat dünyasına yeni bir denemeci-düşünür kazandırıldı. Deneme antolojilerinin toplatılmasını, bu yazının yer aldığı yeni baskılarının yayınlanmasını öneriyorum.

Çocuklar, bu kitaptaki örnek adları ve hayatları öğrenmeli. Ama Şentürk, gençler için ideal yaşamın Bay Özer'inki olduğuna inanıyorsa, onu da Türk çağdaşlığını (!) kavradığı, çocuklara hızlandırılmış başarılı bir hayatı örnek gösterdiği için ayrıca kutlamalıyım.

Üstelik kitabına Bay Özer'i alarak okunmasını garantilemiş.

Eğitimi ticarete dönüştürmenin inceliğini keşfeden, zekâ sınırlarından dışarı kovulmuş bir kurnazlık.

***

NAZMİ Şentürk'ün gerçek yazarları inciten bu tavrını kınıyorum.

Türk edebiyatında, Türk düşünce hayatında Bay Özer diye bir ada rastlamış mı?

Hangi antolojide onun bir yazısını okumuş?

Kendisinde, Osmanlı'da başlayan, Cumhuriyetin tek parti döneminde de bünyemizden atamadığımız tabasbus virüsü nüksetmiş.

Hayatlarımız ifrat ile tefrit arasında, bir uçtan bir uca gidip gelen tel cambazlarına benziyor.

Şentürk, şimdi dilekçe verip o yazıyı kitaptan çıkarttıracakmış, aksini düşünen var mı? O sayfalara Bay Özer'in aleyhinde bir yazı koymalı ki beni şaşırtmasın.

Talim Terbiye Kurulu denilen kurumun artık tartışılması gereğine inanıyorum.

Bu kurumun, resmiyetin, iktidarın tasallutundan kurtarılmasını, lağvedilmesini, onun yerine uzmanlardan oluşan özerk bir kurumun oluşuturulmasını öneriyorum.

Herkes istediği gibi kitap yazabilir, istediği kişiden yazı alabilir, ancak bunu Talim Terbiye Kurulu tarafsız bir tutumla inceler, bu tür saçmalıkları önler, politikanın gölgesini eğitime düşürmekten sakınır.

Şentürk'ün ders kitabı küçük, az zararlı bir örnek. Asıl incelenmesi gereken, Talim Terbiye Kurulu'nun seçip çocuklara tavsiye ettiği eserler.

Eğer onların listelerini ele geçirirsek, iktidarların esintilerinin tavsiye listelerini nasıl yönlendirdiğini kamuoyu görecektir.

Çocuklara günümüzün seçkin edebiyatçılarını okutacakları yerde, Türk edebiyatında değer dairesinin dışında kalanları okutuyorlar.

Talim Terbiye Kurulu, Abdurrahman Nisari takma adıyla Cevdet Kudret'in yazdığı edebiyat kitabını, gerçek adını öğrenince yürürlükten kaldırmıştı.

***

NAZMİ Şentürk'ün kitabı Talim Terbiye Kurulu'nun görevlerini, fonksiyonunu, yetki alanını yeniden düşünmemizi zorunlu kılıyor.

Acaba özelleştirsek mi, ne dersiniz ?