Türkiye’nin fotoğrafı

İSTANBUL’da yol çalışmaları yapılıyor. Bu nedenle, yollar o bölgelerde kapatılıyor. Bunlardan biri de, Maslak’ta.

Türkiye’nin fotoğrafı
Yol dubalarla kapatılıyor. Normal ve sıradan bir işlem. Oradan geçmek tehlikeli. O zaman, oradan geçmek yok. Normal bir insanın en doğal refleksi.

Yok, hayır. İki gece önce, bir taksi şoförü o yoldan geçmek istiyor. Arabadan iniyor, yolu kapatan dubayı kenara çekiyor. Sonra da, kapalı yolda taksiyle devam ediyor ve biraz ilerdeki on metrelik çukura düşüyor.

Parlak zekalı, işini bilen, becerikli şoför yaralanıyor ve hastaneye kaldırılıyor.

Dubayı kenara çekip, kapalı yolda devam etmek, sonra da çukura düşmek. Aslında, bu Türkiye’nin Fotoğrafı.

Türkiye’yi anlatmak için, bu olay ve bu fotoğraf yetiyor. Bu olay ve bu fotoğraf, Türkiye’nin özeti. Her yönüyle, her durumda, her koşulda, bizim hallerimizin aynası.

KURAL TANIMAZLIK

Trafik kazalarında her gün yirmi, otuz kişi ölüyor. Kırmızı ışıkta geçme, yanlış sollama, aşırı hız, içkili araba kullanma, ölen ölene, fark etmiyor. Uyarılar boşuna, hatalara ve serseriliklere devam.

Bina yapılırken, çimento çalıyor, demir çalıyor, bina birkaç yıl içinde çöküyor. İnsanlar ölüyor. Fark etmiyor, hatalara, serseriliklere, hırsızlıklara devam.

Erkeklik raconu ve kabadayılık kol geziyor. "Ben" duygusu, sokaktaki insandan ülkeyi yönetenlere kadar herkeste çılgın bir egoya, karşı konulmaz bir isteriye dönüşüyor.

Söz veriyor, önemli değil. Sözünde durana madalya takılıyor, çünkü sözünde durmak, artık erdem kabul ediliyor.

Ülkeyi soymak sıradan işlerden. Hesap sormak bir yana, soyanlar baş tacı. Hala en lüks lokantalarda, sosyete haberlerinde onlar arz-ı endam ediyor.

Sürekli seçim kaybeden liderler, koltuklarına yapışmış, yüzleri kızarmadan ve hala halkın karşısına çıkıp, ahkam kesebiliyor. Daha vahimi, birileri onları hala alkışlıyor.

Çocuklarını ve eşini döven, hayvanları döve döve öldüren, onca uyarıya rağmen, geliyorum diyen depreme sırt çeviren, onca uyarıya rağmen, sularını biriktirmek için baraj yapmayı geri plana iten bir toplum.

Bildiğinden şaşmayan, acaba yanılıyor muyum kuşkusuna kapılmayan, özensiz, düzensiz, duyarsız, dikkatsiz, hoş görüden uzak gibi sıfatlar, bireylerin ortak özelliği.

Yol kapalı, ama o akıllı ya, dubayı kenara çekiyor, yola devam ediyor ve çukura düşüyor. Sersemlik, aptallık, kural tanımazlık diz boyu.

Türkiye pek çok konuda her gün o çukurlara düşüyor. İnatla, hiç ders almadan, yeniden ve yeniden aynı çukurlara düşüyor.

O fotoğraf Türkiye’nin fotoğrafı.
Yazarın Tüm Yazıları