Türk kadınları çocuklarının babası kim olsun ister

Bu ayki European Business Dergisi’nde okudum. Japonya’da yapılan bir kamuoyu araştırmasına göre Japon kadınların dörtte biri Nissan’ın eski Renault’nun şimdilerdeki CEO’su Carlos Ghosn’un çocuklarının babası olmasını istiyorlarmış.Uzmanlar bunun nedenini Carlos Ghosn’un Nissan’ın başındayken kazandığı başarılara bağlıyorlar. Diyorum ki, böyle bir araştırma Türkiye’de yapılsa sonuç ne olur acaba? Türk kadınları çocuklarına babalık yapsın diye kimi tercih ederler? Şıkları sıralıyorum... a) Cem Boyner b) Tarkan c) Ozan Güven d) Mehmet Aslantuğ e) Erman Toroğlu... Liste uzatılabilir. Tahmini olan var mı? Kutluyorum...Deniz Baykal ve Mustafa Sarıgül’e ‘müsveddeler’ dedikten sonra ‘ben öyle demedim’ diye yan çizen Hurşit Güneş’i kendi eliyle CHP’ye başkanlık serüvenine son verdiği için kutluyorum. Tam anlamıyla harakiri buna denir.Hangisi?Başbakan Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan olsaydım, CHP kongresinden başkan olarak Mustafa Sarıgül çıkmasın diye dua ederdim. Nereden çıkardın şimdi bunu diyorsunuz değil mi? Pazar günü Milliyet’te Elif Korap’ın Mustafa Sarıgül’ün eşi Aylin Sarıgül ile yapmış olduğu röportajı okudum. Aylin Sarıgül’ün, röportaj yapılırken çekilmiş fotoğrafını dikkatle inceledim. Aylin Sarıgül sarı, ‘tarz’ kesilmiş saçları, makyajı ve aksesuvarları ile genç, çok çağdaş bir portre çiziyor. Eğer Mustafa Sarıgül Başkan seçilirse, medya Emine Erdoğan ve Aylin Sarıgül’ü gazetelerde, ekranlarda çok daha fazla görünür hale getirecek, ortalık, ortaya çıkan zıtlığı vurgulayıp, ‘hangisi?’ sorusunun yanıtını arayanlardan geçilmeyecektir. Böylece Emine Erdoğan’ın ‘konumu ve giyimi’ Türkiye gündeminde daha fazla tartışılır hale gelecektir. Böyle bir tartışmayı da Emine Erdoğan’ın çok fazla isteyeceğini sanmıyorum. Emine Erdoğan ve Aylin Sarıgül’ün fotoğraflarını şimdiden yan yana yayınlarsam sanırım ne dediğimi daha iyi anlatabilirim. Hem böylece ‘Hangisi?’ sorusunu ortaya atacaklara da az da bir yardımım dokunur.Kayahan dinliyorum gözlerim kapalıKayahan’ın yeni albümünü birkaç gündür dinliyorum. Dinledikçe de çok daha seviyorum. Bazı şarkılar vardır sözüyle, bazı şarkılar vardır müziğiyle beni içine çeker. Kayahan’ın şarkıları beni hep Kayahan’ın yorumuyla içine çekmiştir. Kayahan şarkılarını içten, duyarak, samimi söylüyor. Sanki bir odada, onunla oturuyoruz, o da gitarını almış, söyledikçe söylüyor, açıldıkça açılıyor gibi geliyor bana... ‘Bin parçayım hasretinle, yüzüm soldu garip kaldım, boynum bükük yad ellerde, ayrılığın pençesinde, aşkınla perişanım’ diyor Kayahan, ben, neredeyse elimde içki kadehi olsa, ‘Çak’ falan yapacağım. ‘Dövsen ne olur, sevsen ne olur, plancı seni, ölsen ne olur’ diyor Kayahan, ben neredeyse ‘İlahi ne hoş şarkı olmuş’ deyip boynuna sarılacağım. Kayahan’ın albümleriyle olan ilişkim böyle bir ilişki. Her albümünü dinlemekten uzun süre vazgeçemiyorum. Kelebeğin Şansı’ndan daha da bir uzun süre vazgeçemeyeceğim galiba. Birkaç gündür sadece Kayahan’ı dinliyorum. Gözlerim kapalı. Çok sıcak şeyler hissediyorum. Orada mısın Kayahan? Her evde bir Semra Hanım varKaynana Semra Hanım’ın bu kadar çok ‘rating’ alması niye bazılarını şaşırtıyor, anlamak zor. Türkiye’yi ‘özel’ alanda erkek egemen bir toplum sananlar çok yanılıyorlar. Türkiye kamusal alanda erkek egemen bir toplum ama iş özel alana gelince kadın, iktidarını inanılmaz bir şiddetle hissettiriyor... Semra Hanım özel alandaki kadın iktidarının popüler bir göstergesi. Semra Hanım’ın çok izlenmesinin nedeni bu. Şaşırmaya gerek yok. Türkiye’de her evde bir şekilde Semra Hanım var. Sizin evde de, bizim evde de... (Elveda sevgili okurlar, haftaya görüşemeyebiliriz.) Önce CNNTürk, sonra HaberTürk, sonra SkyTürk, EgeTürk, KanalTürk... Bunlar da yetmedi şimdi de Semra Türk... Biraz yaratıcı olalım ne olur. Hiç olmazsa milli kaynanamızı başka bir son ekten üretseydik!GaripsedimKayahan’ın yeni kasedinde şarkılara ‘Açar’ soyadıyla imza atmasını garipsedim. Hukuki bir neden mi var acaba? Garip...
Yazarın Tüm Yazıları