Son Güncelleme:
Toprağı gümüÅŸ ÅŸehir GümüÅŸhane
Yıllar önce, lise öğrencisiyken Trabzon’a gemiyle gelmiÅŸ, oradan karayoluyla Erzurum’a geçmiÅŸtim. Otobüsümüz Maçka’nın taÅŸlı yollarını aşıp Hamsi Köy’ün içinden geçen eski yoldan kıvrılarak Zigana DaÄŸları’nın zirvesine ulaÅŸmıştı.Gümüşhane’yi hayal meyal hatırlıyorum. Küçük, güzel, hareketli bir çarşısı, nehir kıyısına paralel granit döşeli bir yolu vardı. Ä°ki ay önce, ısının eksi 10 dereceye düştüğü bir kış günü Kelkit’teki Organik Tarım ÇiftliÄŸi’ne giderken Gümüşhane’den geçtim. Geçen hafta, Seyahat ilavesi için fotoÄŸrafçı Senih Gürmen’le üç günlüğüne kent çevresini gezerken bugüne kadar Gümüşhane’yi keÅŸfetmediÄŸim için hayıflandım. MaÄŸaralarını, daÄŸ çiçeklerini, vadilerini, eÅŸsiz güzellikteki tarihi zenginliÄŸini, geleneksel yapılarını, anıtsal eserlerini görüp, pestillerini, kömelerini, peynirlerini, yemeklerini tadınca anladım ki Gümüşhane’yi görmeden ben eksikmiÅŸim. Yediklerim içtiklerimle gördüklerimi de sizinle paylaÅŸacağım. Bu güzel beldeyi mutlaka görmek gerektiÄŸini göreceksiniz. Gümüşhane’nin mazisi 5 bin yıl öncesine uzanıyor. Roma ve Bizans döneminde adı Argyropolis. Yunanca ‘gümüşkenti’ anlamına geliyor. Ä°sim TürkçeleÅŸip Gümüşhane’ye dönüşmüş. Kentin toprağında baÅŸta gümüş olmak üzere çok sayıda maden var. Yeraltı zenginliÄŸi ve Ä°pek Yolu’nun üstünde bulunması nedeniyle tarih boyunca hep bu ÅŸehre göz dikilmiÅŸ. 7. yüzyılın sonlarından itibaren Emeviler Gümüşhane’yi Bizanslıların elinden almak için defalarca hamle yapmış. Zaman zaman da baÅŸarılı olmuÅŸlar. Hazreti Ömer dönemindeki akınlarda kısa süre Arap egemenliÄŸine girmiÅŸ. Hazreti Osman döneminde tekrar Bizanslılar geri almış. 8. yüzyılın başında Hazarlar gelmiÅŸ Gümüşhane’ye. 1071’den çok önceleri bölgeye Hazar Türkleri, Çepniler, Peçenekler ve Türkmen boyları yerleÅŸmiÅŸ. 1164’te Gümüşhane, Kelkit ve Erzincan Anadolu Selçuklu Devleti’ne baÄŸlanmış. Ä°lhanlı egemenliÄŸi ve MoÄŸol istilası sonrasında Osmanlı topraklarına katılma tarihi 1461. Kesin olarak Osmanlı topraklarına 1478’de giren ÅŸehrin o dönemdeki adı Canca.1647’de Gümüşhane’yi ziyaret eden Evliya Çelebi, ÅŸehirde çalışır ve boÅŸaltılmış durumda 70 kadar gümüş madeni bulunduÄŸunu yazıyor. Ocaklardan yedi koldan kurÅŸunsuz gümüş cevheri çıkarılır, Emin Mahallesi’ndeki darphanede akçe basılırmış. Ãœzerinde ‘Azze nasrahu daraba fi canca’ (Canca’da basılmıştır) yazılı birkaç akçenin kendisinde olduÄŸunu bildiriyor Çelebi.Gümüşhane’de doÄŸan her çocuÄŸun gümüşten kaşığının, çatalının ve tabağının olduÄŸu rivayet edilir. 19 Temmuz 1916’da Ruslar’ın eline düşen ÅŸehir 1918’de kurtuldu. Milli Mücadele’de ÅŸehir Anadolu’nun denizle baÄŸlantısı açısından önemli bir rol üstlendi. Gümüşhaneli Kadirbeyzade Zeki Bey, Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti’nin ikinci baÅŸkanıydı. Gümüşhane sancağı 20 Nisan 1924’te il oldu. 1925-1926 Trabzon salnamesi ÅŸehri şöyle anlatmış: ‘Merkez ilçeyle birlikte Bayburt, Kelkit, Torul ve Åžiran ilçeleri, beÅŸ bucak ve 377 köyden oluÅŸuyor. 16.943 evde 101.153 kiÅŸi yaşıyor, halkın bir kısmı işçilik, meyvecilik ve katırcılıkla geçiniyor.’ Bayburt 1989’da il oldu. 1988’de Köse, 1990’da Kürtün ilçe yapılınca il yeniden biçimlendi.SÃœLEYMANÄ°YE BOÅžALDI, HARŞİT ÇAYI DÃœZLÜĞÜNE TAÅžINDILAREskiden Gümüşhane, ÅŸehrin kuzey batısındaki vadinin içindeymiÅŸ. Åžimdiki adı Süleymaniye Mahallesi olan bölgede Türk, Ermeni, Rum birlikte yaÅŸarmış. Ermeni kilisesi, Rum Ortodoks kilisesi ve Müslümanların camileri yan yanaymış. Osmanlı sübyan mektepleriyle Ermeni ve Rum okulları birbirine bitiÅŸikmiÅŸ. Yüzyıllarca kardeşçe yaÅŸandıktan sonra, 1915 trajedisi Ermenilerin gitmesine neden olmuÅŸ. 1924 Mübadelesi’yle Rumlar, Yunanistan’a göçmüş. Gümüşhaneliler, yüzyıllar içinde oluÅŸturdukları anıları, dostlukları kaybedince ıssızlaÅŸan eski kentten soÄŸumaya baÅŸlamış. 1925’te alınan kararla HarÅŸit Çayı’nın düzlüğüne taşınmaya baÅŸlamışlar. Süleymaniye’de birkaç yüz ev kalmış. Bunlar da zaman içinde çekilmiÅŸ. Åžu anda sadece 35 hanenin bacası tütüyor.Eski Gümüşhane’nin her köşesine sinmiÅŸ hüzün bundan üç sene önce dağılmaya baÅŸladı. ÇEKÃœL Vakfı ile Gümüşhane ValiliÄŸi ortaklaÅŸa çalışma baÅŸlattı. Ortaya eÅŸsiz bir proje çıktı: ‘Barışan Kentler Projesi’. Bu proje, farklı dil, din ve kültürden insanların bir arada yaÅŸadığı eski Gümüşhane’deki yıkılmaya yüz tutan camiler, kiliseler, konaklar ve okulların restore edilmesini hedefliyor. Ä°lk etapta restorasyonda çalışacak ustaların yetiÅŸtirilmesi için bir kurs açılacak. 105 usta 4 ay eÄŸitim görecek. Avrupa BirliÄŸi’nin destek verdiÄŸi kursa katılanlara aylık ücret ödenecek. Ardından restorasyonlara geçilecek. Evliya Çelebi, ÅŸehirde 11 mihrap olduÄŸunu yazıyor. Süleymaniye onarılmış durumda. DiÄŸerleri bu projeyle onarılacak. Süleymaniye Mahallesi’nde bir zamanlar kubbelerinde buharların dolaÅŸtığı dört hamam kalıntısı hálá duruyor. Kavaklı Hamamı’nın suyu akıyor ama camekanlı soyunma kısmı ile köşe odası yıkılmış. Bir zamanlar binlerce tüccarın uÄŸradığı Sulu Han, Bülbül Han, MırdıkoÄŸlu Han, Ä°srailoÄŸlu Han ve Yeni Han’dan sadece Sulu Han ayakta. Süleymaniye’den baÅŸlayan çalışma kentin kuzeyindeki daÄŸlara kadar uzanacak, karı Palandöken kadar kaliteli olan daÄŸlarda kayak merkezi kurulacak. Merkez, restoresi tamamlandıktan sonra Süleymaniye Mahallesi’ne teleferikle baÄŸlanacak. Mahalleyi birlikte gezdiÄŸimiz Gümüşhane Belediye BaÅŸkanı Mustafa Canlı, bu projenin bölgenin kalkınmasına çok büyük katkı saÄŸlamasını bekliyor. ‘Bu önemli bir model projedir. Kenti geçmiÅŸiyle barıştıracak ve geleceÄŸe hazırlayacaktır.’ Gümüşhane modern bir kent. Tertemiz, misafirperver, sıcak, yardımsever insanların kenti. EÄŸitim düzeyi yüksek; okuryazarlık oranı yüzde 93. Gümüşhane’nin yoksulları bile çocuklarını okutmak için ellerinden geleni yapıyor. Kentin sokakları, çarşıları aydınlık yüzlü çocuklar ve gençlerle dolup taşıyor. AlışveriÅŸ merkezleri, lokantaları, otelleri pırıl pırıl.BU EVLER TÃœRK SÄ°VÄ°L MÄ°MARÄ°SÄ°NÄ°N ÖRNEKLERÄ°Gümüşhane evleri Türk sivil mimarisi açısından Safranbolu’yu bile kıskandıracak denli büyük bir öneme sahip. GeniÅŸ bahçelere kurulmuÅŸ evler iki ya da üç katlı. Dış cepheleri hatlarla ve kalemiÅŸleriyle süslü, içleri ise zengin ahÅŸap işçiliÄŸi ve bezemeleriyle ünlü. Tüm evlerde iç sofa var. Kırma çatı, üç omuz çatı ve semer çatı sistemleri uygulanmış. Zemin katları orta bölümleri taÅŸlarda döşenmiÅŸ. Bu binalarda dolaÅŸtığınızda zengin, derin ve güçlü bir imparatorluÄŸun yüksek yerleÅŸim kültürünü görebiliyorsunuz. Sarıçiçek Köyü’ndeki köy odaları bu kültürün zirvesinde. Kentin 50 kilometre dışındaki köy 60 haneli. AÅŸağılara doÄŸru taraçalarla inen vadide kurulmuÅŸ. EÄŸer bir gün Gümüşhane’ye gidip de bu evleri görmeden dönerseniz Gümüşhane’yi görmemiÅŸ olursunuz...Â