Toksik ve şifalı arkadaşlıklar

Sizi aşağılayan, kanınızı emen, sömüren, özgüveninizi sistematik olarak sarsan, kararlarınızı sürekli eleştiren, aldatan, yalan söyleyen, arkanızdan iş çeviren eşi ne yaparsınız; boşarsınız. O zaman böyle toksik arkadaşları da boşamak gerekmez mi?

“Aşklar geçicidir, arkadaşlıklar kalıcı”. Kabul edin, ayrıldığınız her sevgiliden sonra arkadaşlara sığındığınızda kendinizi böyle avuttunuz.
Haksız sayılmazsınız, gerçek arkadaşlıklar; gelin şuna dostluklar diyelim, bir aşk ilişkisinden çok daha uzun ömürlü. Fakat acaba her arkadaşlık uzun ömürlü olmalı mı? Arkadaştan boşanmak diye bir şey olamaz mı? Ve bunları nasıl ayırd etmek gerekir?
Uzmanlar, uzak durulması gereken arkadaşların altı özelliği olduğunu söylüyor:
1. Sözünde durmayanlar: Sizi sürekli olarak hayal kırıklığına uğratıyor, sözünde durmuyorsa ve bu uzun yıllardır devam ediyorsa, bir davranış biçimi haline gelmiştir.
2. İhanet edip kazık atanlar: Her an yakınınızda olup da hakkınızda yayılan dedikodulara kaynaklık ediyorsa dikkat. Bu tipler diğer arkadaşlarınızla ilişkinizi de bozabilir. Durup dururken sizinle konuşmayı kesen birileri oldu mu bu aralar?
3. Kendiyle alakalı olanlar: Sürekli konuşup, kendini, dertlerini anlatıyor ama konuşma sırası size geldiğinde ne anlattığınızı can kulağıyla dinlemiyor mu?
4. İfşacılar: “Lütfen ikimizin arasında kalsın” dediğiniz her şeyi kafasını sallayarak dinler ama hiçbir şey sır olarak kalmaz. Bu tipler öğrendikleri şeyin yarattığı gerginlikten kurtulmak için hemen konuşur, sırrı başkasına anlatır. Kendilerine engel olmaları hemen hemen imkansızdır. O yüzden en azından özel şeyler anlatmaktan vazgeçin.
5. Rekabetçiler: Arakadaşlar arasında bir miktar rekabet olabilir, hatta motive edicidir ama ileri boyutlara varmamalı.
6. Hata bulucular: Fazlasıyla eleştirel bu tipler için söylediğiniz, giydiğiniz, aldığınız, okuduğunuz hiçbir şey doğru değildir. Muhtemelen mükemmeliyetçi bir ailesi vardı. Çocukluk travmalarıyla uğraşmanıza değer mi, siz karar verin.

BİR KADININ İHTİYACI OLAN 5 KANKA

Bir de insanı besleyen, geliştiren, iyileştiren, mutlu eden, yol gösteren arkadaşlıklar var. Kadınla erkeğin sıkı bir dosttan bekledikleri farklı olmalı, ki Amerikalı uzman psikolog Dr. Cecilia d’Felice, bir kadının sahip olması gereken beş arkadaşın özelliklerini sıralamış...
1. Yol gösterici: Açık sözlü ve güvenilir olur. Karşılaştığınız sorunlar hakkında farkında olmadığınız bakış açıları, çıkış yolları görmenizi sağlar. Objektif olur ama sizi önemserler.
2. Dinleyici: Sizi gerçekten dinleyen birini bulursanız sakın bırakmayın. Dinler ama durumdan vazife çıkarmaya kalkmaz, yargılamaz, sizi değiştirmeye çalışmazlar. Meseleyi olduğu gibi ve korkusuzca anlatmanıza olanak tanır. Böyle insanlarla sadece konuşmak bile bir çözüm bulmanızı sağlar.
3. İyimser: En sıkıntılı anlarda bile gülümsemenizi sağlar. Ruh halinizi yükseltir. Her şeyde olumlu bir yan bulmaya çalıştıkları için iyi gelir. Hayatınızın tekdüze olduğundan şikayet ederken, ne büyük gelişme gösterdiğinizi anlamanızı sağlar.
4. Pragmatist: Gerçekçi tiplerdir. İşleri halletmeye odaklanmıştırlar. Dünyanın nasıl işlediğine dair ansiklopedik bilgileri vardır. Otomobille yolda kaldığınızda ilk arayacağınız kişi odur.
5. Eğlendiren: O olmasa hayat çok sıkıcı olurdu. Hafta sonu gezilerini, akşam yemeklerini ve partileri o ayarlar.

BİR ZEHİRLİ VARİL OLDUĞUNU NASIL ANLARSINIZ

* Her buluşmadan sonra tükenmiş hissediyorsanız
* Buluşmalardan üzgün ya da kızgın ayrılıyorsanız
* Hakkınızda kötücül dedikodular yayıyorsa
* Eşiniz ya da sevgilinizle küçük küçük flört ettiğini fark ettiyseniz
* Başarılarınızı tebrik etmiyorsa
* Tüm sorunlarını sizin sırtınıza yüklüyor ama hiç tavsiyenizi dinlemiyorsa
* Zor zamanlar geçirirken telefonlarınıza çıkmıyorsa

Evliliği bitiren meslekler

ABD’de bir yıl içinde gerçekleşen boşanmalar incelenmiş ve evliliği bitiren mesleklerin listesi çıkarılmış. Daha doğrusu, boşanan çiftlerin mesleklerine bakmışlar ve anlamlı yüzdeler çıkmış. Bizde böyle bir liste var mı diye TÜİK raporlarına baktım ama bulamadım.
Amerikan listesinin tepesinde dansçılar var. Ardından sırasıyla barmenler, masaj terapistleri, kafes dövüşçüleri (zaten bir kafes dövüşçüsüne kim kız verir ki), sıkıp suyunu çıkarma makinesi operatörleri, işçiler, santral memurları, hemşireler, eğlence sektöründe çalışanlar, sporcular, tele-pazarlamacılar, garsonlar ve hizmetçiler geliyor.
Peki bu insanların evlilikleri neden yürümüyor ve meslekleriyle boşanmalarının ne ilgisi var?
Bir kısmının işi, eşini aldatması için çok fazla seçenek sunuyor. Mesela sporcular, eğlence sektöründe çalışanlar ve dansçılar. Bir dans topluluğu turneye çıktı mı aylarca geri dönmüyor, sporcular için de aynı durum geçerli. Üstelik peşlerinde koşan pek çok hayranları oluyor.
Kanımca santral memurları bütün gün haklı haksız birilerini dinlemek ve nazikçe cevap vermek zorunda olduklarından, eve gidince herhangi bir şey duymak istemiyor. Eh, malum sağlıklı bir evlilik için iletişim şart.
Bütün gün bir şeylerin, sıkmak suretiyle suyunu çıkaran arkadaş eve iş götürüyorsa ve karısının suyunu çıkarmaya kalkıyorsa mesele anlaşılabilir.
Hizmet sektöründekilerinse aşırı stres altında uzun saatler çalıştıkları için evlilikleri yürümüyormuş. Gece çalışmak da evlilik hayatını olumsuz etkileyen bir faktör. Normal insanlar gibi akşam 6-7’de eve gelen eş, kendini bekar hissediyor haliyle.
Ben bu listeye, hatta en tepeye gazeteciliği eklemek isterim. Gazeteciyseniz ve şans eseri evlenmeyi becerdiyseniz bile fazla uzun sürmeyeceği ekseriyetle garantidir. Geceniz olmaz, gündüzünüz olmaz, hafta sonu bilmezsiniz, kendi doğum günü kutlamanızı kaçırırsınız, tatile çıkmak ayrı mesele yarıda kesip dönmemeyi becermek ayrı meseledir. Ayın yarısı başka şehirlerde ve ülkelerde geçer...
Öyle kafana göre liste yapmak olmaz, elinde istatistiki veri var mı, diye sorarsanız; kapı gibi veri var elimde. Az önce başımı kaldırıp etrafa baktım, 30 gazeteci gördüm. Bunların 10’u (Allah mesut etsin) ilk eşleriyle evli. Birinin üçüncü, üçünün ikinci evliliği. Dördü boşanmış, gerisi evde kalmış.
Bakın gazetecilik, evde kalmanıza neden olan meslekler listesinin de bir numarası olabilir, şimdi fark ettim.
Yazarın Tüm Yazıları