Paylaş
Teknoloji dünyasının son “next big thing”i metaverse…
IT alanında önde gelen araştırma firmalarından Gartner, “metaverse e geçişi analogdan dijitale geçiş kadar önemli" olarak nitelendiriyor; yani içinde bulunduğumuz dönemde yeni bir dijital devrime tanıklık ediyoruz. Metaverse, temelinde gereklilik ve ihtiyaçlardan ortaya çıkıyor. Bir yandan, dijital kanallarda ve çevrimiçi servislerde geçirdiğimiz zaman sürekli artarken; bir yandan da rutinlerimizi, ilgi alanlarımızı ve ritüellerimizi hızla dijital dünyalara kopyalıyoruz. Sanal ve fiziksel gerçeklikler iç içe geçiyor ve dijital dünyayı hiper gerçekçi hale getiriyor. Tüm bu gelişmeler, dijital mülkleri, ilişkileri ve sosyal alanları kapsayan “yeni bir sanal yaşam ekosisteminin” ortaya çıkmasını tetikliyor. Bu yeni dijital platform çağını “metaverse” olarak adlandırılıyoruz...
Metaverse “mobil internetin halefi” olacak. Ancak bu geçiş daha önce de belirttiğim üzere “önce yavaş yavaş, sonra birdenbire” gerçekleşecek. Farklı ürünler, hizmetler ve yetenekler bütünleşip bir araya geldikçe zaman içinde yavaş yavaş metaverse inşa edilecek ve metaverse konsepti somutlaşacak. Metaverse’ün oluşmaya başladığına dair bazı göstergeler, geçtiğimiz yıl içinde kendini göstermeye başlamıştı: Sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) teknolojileri odaklı artan inovasyonlar; sosyal ve kültürel destinasyonlar olarak oyun platformlarının yaygınlaşması ve şirketlerin metaverse’e yönelik kendi perspektiflerinden hak iddia etme yarışı, vb…
Peki herkesin benimseyeceği ortak metaverse tanımı olarak ne kullanabiliriz?
Her ne kadar metaverse tanımı farklı şekillerde yapılıyor ve bugünkü tanımlar hala çok genel ve metaverse’ü gerçekçi olarak gözlerde canlandırmaktan uzak olsa da bir takım tanımlar öne çıkmaya başladı: “Günlük yaşamımızın dijital katmanı”, "birbiriyle bağlantılı ve sınırsız bir sanal dünya”, “ikinci yaşamlarımızı oluşturacağımız ve içinde vakit geçireceğimiz sanal dünya” ya da benim de favorim olan “fiziksel dünyanın dijital ikizi” gibi…
Peki, ne zaman tam olarak “metaverse”de yaşayacağız ya da “metaverse”e geçeceğiz?
New York Times’ta, Temmuz 2021’de yayınlanan bir makalede “ne zaman tam olarak metaverse’e geçeceğimiz” sorgulanmış ve şu tespitler yapılmıştı: “Kripto paralar ile uğraşanlar, metaverse’ü inşa ettiklerini söylüyor. Oyuncular zaten çoktan içinde yaşadıklarını belirtiyor (2021'de metaverse’e yapılan 10.4 milyar dolar yatırımın %72’si oyun şirketlerine gitti (Kaynak: Crunchbase)). Sanat dünyası ise metaverse’den para kazanmaya başladığını düşünüyor…” Bu doğrultuda, NFT bir eseriniz varsa hatta çok az bile olsa bir miktar kripto paranız varsa, metaversal deneyimin bir parçasısınız denilebilir. Dijital bir avatar kullanarak bir iş toplantısına veya bir partiye katıldıysanız, metaverse’e adım atıyorsunuz demek. Hatta, blokzinciri, NFT, sanal ya da artırılmış gerçeklik üzerinde çalışıyorsanız, metaverse’ün inşasında rolünüz bile var denebilir…
Metaverse’de yer tutma yarışı
İlk olarak Neal Stephenson'un 1992 bilimkurgu romanı Snow Crash’te (Kar Çöküşü) tanımlanmasından tam 30 yıl sonra metaverse, gözlerimizin önünde şekilleniyor. Facebook’un Ekim sonunda Meta olarak isim değişikliği, trendi çok daha geniş bir kitlenin dikkatine sunmuş oldu. Aniden perakende devleri, gelecekteki iletişim ve satış stratejilerinde “metaverse”den nasıl yararlanabileceklerini araştırma yarışına girdiler. Şirketler metaverse'nin iş süreçleri üzerindeki etkisini araştırmaya ve bu doğrultuda bir takım uygulamaları test etmeye başladı.
Wunderman Thompson’ın geçtiğimiz Aralık ayında yayınladığı “metaverse trend raporunda” teknoloji devlerinin metaverse alanındaki yarışı şu şekilde özetleniyor: “Ağustos 2021'de TikTok, kendi AR geliştirme platformunu kurduğunu duyurdu. Mart 2021’de yayınlanan bir rapora göre, Facebook'un şu anda AR ve VR odaklı çalışan sayısı 10.000 (tüm Facebook çalışanlarının neredeyse beşte biri). Facebook CEO’su Mark Zuckerberg'in Facebook'un geleceğinin bir metaverse şirketi olmakta yattığını oldukça ses getiren bir şekilde duyurmasının ardından Temmuz 2021'de şirket içerisinde yeni bir metaverse bölümü de kuruldu. Yine Temmuz 2021'de Snap, markaların ürünlerinin 3D sanal versiyonlarını oluşturmalarına yardımcı olan bir şirketi satın aldı (firma AR odaklı akıllı gözlük alanında yaptığı yatırımlar ile de oldukça ses getiriyor). Google'ın cihaz direktörü, verdiği bir demeçte, Google Pixel 6'nın "çığır açan" AR deneyimleri yaratacağını söyledi. Apple'ın 2022'de satışa sunulabilecek bir VR kulaklığı geliştirdiği söyleniyor (Apple’ın, pandemi başlangıcında, 2020’de VR şirketi NextVR'yi satın alması, yeni ürün kategorilerinde AR ve VR teknolojileri geliştirme planları hakkında spekülasyonları artırmıştı). Alibaba da yakın zamanda bir NFT açık artırma sitesi başlatmıştı, geçtiğimiz haftalarda da metaverse’ün daha çok oyun potansiyelini test etmek için yeni bir şirket kurduğunu duyurdu. Microsoft CEO'su Satya Nadella, Ağustos 2021'de Microsoft'un "kurumsal metaverse" oluşturmayı hedeflediğini söyledi.
Oyun şirketleri de, platformlarında metaverse için yer açmaya çoktan başlamış durumdalar. Nisan 2021'de Epic Games, "metaverse için uzun vadeli vizyonunu desteklemek" amacıyla 1 milyar dolarlık bir finansman turunu tamamladı. Nvidia, Ağustos ayında "mühendisler için metaverse” olarak adlandırdığı platformunu tanıttı. Aralık 2021'de beta olarak piyasaya sürülen platform, mühendisleri, tasarımcıları ve otonom makineleri dijital ikizler ve endüstriyel metaverseler oluşturmak için birbirine bağlayacak.”
Metaverse’e yatırım dünyasından, gayrimenkule ve hukuka kadar pek çok farklı alandan da ilgi yüksek. Haziran 2021’de risk sermayesi firmaları Roundhill Investments ve Matthew Ball, bir metaverse yatırım fonu başlattı. Mart 2021'de Metaverse Group, sanal varlıklar için türünün ilk örneği olan bir gayrimenkul yatırım ortaklığı olan Metaverse GYO'yu başlatma planlarını duyurdu. Ve bir hukuk firması olan Reed Smith, Mayıs 2021'de, fikri mülkiyetten mahremiyete ve rekabete kadar değişen yasal sorunları kapsayan ve firmanın "dünyanın şimdiye kadar gördüğü en büyük sanayi devrimi" olarak adlandırdığı, metaverse için yasal bir rehber yayınladı.
Şirketler metaverse girmek için rekabet ederken, bu durum tüketici davranışlarını ve yaşam tarzlarını nasıl etkileyecek?
Teknolojiye güven de dahil olmak üzere, metaverse'ün yapı taşlarını oluşturacak bazı temel araçlar ve altyapılar zaten kurulmuş olsa da, küresel tüketicilerin yalnızca %38'i bu terimi duymuş durumda (bence bu kadar yeni ve tanımı üzerinde spekülasyonlar olan bir teknoloji için oldukça iyi bir oran). Artık, insanlar sadece dijital alanlarda sosyalleşmekle kalmıyor, aynı zamanda orada çalışıyor, alışveriş yapıyor ve ürünleri keşfediyor. Bu nedenle de, markaların, insanların zamanını ve ilgisini çeken dijital alanların bir parçası olması gerekecek, metaverse bunun için oldukça ideal bir platform olabilir. Metaverse’de tüketicilerle anlamlı bir şekilde etkileşim kurmak için markaların eğlencenin ve oyunun ötesinde düşünmesi gerekecek. Sanal dünyadaki süreçlerin gerçek hayatta da sonuçları olacak ve fiziksel ürünlerin test edilme, üretilme ve satılma şekli değişecek.
Sabah kalktığınızda, sanal arabanızla yola çıkmadan önce, avatarınız için kıyafet seçeceğiniz zamanlar, düşündüğünüzden çok daha erken. Pek çok oyuncu bunu zaten yapmaya başladı. Bu durum, günlük işlevsel değeri olan etkileşimli deneyimler görmeye başladığımızda oyunun dışına çıkacak… Şubat 2021'de NFT pazar yeri RTFKT, yalnızca yedi dakikada 600 çift dijital spor ayakkabı sattı ve 3,1 milyon dolarlık satış gerçekleştirdi. Haziran 2021'de, Roblox'ta 4.000 doların üzerinde bir fiyata “yalnızca bir adet” dijital Gucci çantası satıldı. Tüketiciler, fiziksel günlük alışkanlıklarını sanal alemde çoğaltarak dijital varlıklara artan bir değer atfetmekteler. Bu nedenle, tüketimin geleceğinin sanal ürünlerde yattığı tahmin ediliyor.
İş dünyasında metaverse…
Pandemi iş dünyasının pek çok önyargısını yıktı. Uzaktan çalışmaya geçiş ile mekan bağımsız bir şekilde, dijital uygulamalar üzerinden işlere devam edildi. Bu nedenle, iş dünyası da metaverse’ün sağlayacaları yararlar konusunda oldukça hevesli. Metaverse dünyasında işin geleceğinden bahsederken hologramlar, gezici avatarlar, hatta ışınlanmadan söz etmek gerekiyor…
Facebook’un (yeni adı ile Meta), işin geleceğinde VR’ın önemli bir yeri olacağını belirttiğini daha önce paylaşmıştım (https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ergi-sener/facebook-metaverse-ile-neyi-hedefliyor-41935809). Mark Zuckerberg, "2030'a kadar, yeni nesil Oculus’un, kullanıcıların koltuklarından kalkmadan bir yerden başka bir yere ışınlanmalarına izin vereceğini ve bunun sadece oyun ve eğlence amaçlı değil, aynı zamanda iş amaçlı da olacağını” belirtmişti. 19 Ağustos'ta şirket, iş arkadaşlarının VR aracılığıyla takım çalışmaları gerçekleştirmelerine, iletişim kurmasına ve bağlantı kurmasına olanak tanıyan bir "işbirliği deneyimi” olan Horizon Workrooms'u tanıttı. Buradaki hedef, deneyimin mümkün olduğunca gerçekçi olması.
Microsoft da Mesh platformu ile fiziksel ve dijital dünyanın içiçe geçtiği uygulamaları desteklemek için karma gerçeklikten (MR) yararlanıyor. Bu platformun da ana değer teklifini, farklı fiziksel lokasyonlardaki kişilerin farklı cihazlar ile holografik deneyimler aracılığıyla aynı proje üzerinde gerçek zamanlı olarak işbirliği yapabilmesi ve çalışabilmesi oluşturuyor.
Kurumsal etkinlikler, konferanslar ve yönetim kurulu toplantıları da metaverse’de kurgulanmaya başladı. Londra merkezli bir start-up olan Roomkey, insanların "tıpkı gerçek hayattaki bir etkinlikte olduğu gibi" sosyalleşebileceği ve network kurabileceği 3D sanal odalar sağlıyor. Dropbox, Ekim 2020'de “önce sanal bir şirket” (virtual first) haline geldiğini ve işe alımdan günlük çalışmaya kadar tüm çalışan deneyiminin dijital bir sürecinin olacağını duyurdu. WeTransfer, Mayıs 2020'de Hollanda genel merkezinin dijital bir versiyonunu açarak merkezi olmayan çalışmaya izin verdi…
2022’nin ilk yazısında, bu yıl teknoloji gündeminin en üst sırasında yer alacak metaverse’ün güncel statüsünü ve bu alanda öne çıkan gelişmeleri Sizlere aktarmaya çalıştım. Peki, Sizce metaverse’e hazır mıyız?…
Paylaş