Takas anlaşması yeniden gündeme geliyor

TORONTO’da zenginler zirvesi (G8), Türkiye’nin de aralarında bulunduğu G20 toplantısından önce bir araya gelerek İran ile ilgili çok ilginç bir kararı açıkladılar.

Haberin Devamı

Zirve’nin sonuç bildirgesinde İran, nükleer programı konusunda şeffaf bir diyaloga çağrılırken, Türkiye ve Brezilya’nın anlaşma sağlamak için harcadıkları çabalara da dikkat çekildi.

Uluslararası toplum bir yandan yaptırımları ağırlaştırma kararında ısrar ederken, diyalog kapısını da açık tutmak istiyor.

Bunun böyle olduğuna dair işaretler geçen hafta geldi.

Türkiye ve Brezilya kötü duruma düşürüldükleri için kenara çekildiler ama bu kez, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin İran ile takas anlaşması temelinde görüşmelere devam etmek istediği açıklandı.

Washington’dan da takas anlaşmasının masada olduğunu belirten açıklamalar geliyor.

Madem öyle, neden anlaşmaya karşı çıkıldı ve Türkiye ile Brezilya Güvenlik Konseyi’nde yalnızlaştırıldılar?

* * *

Haberin Devamı


TAHRAN Deklarasyonu’nun zamanlaması ve içeriği nedeniyle uygun görülmediği söyleniyor.

Gerçekten de Washington ile Ankara arasında, üstü kapalı da olsa gerilime, kızgınlıklara yol açan İran’ın takas anlaşması masada mı?

Evet, anlaşma masada. Ama Ankara bu kez temkinli.

Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili, eğer Washington’dan bir talep gelirse Türkiye’nin, sorunun diyalog yoluyla çözülmesi için yine devreye girebileceğini söylüyor ama bir şartla.

Bir dışişleri Bakanlığı yetkilisi, “Bundan sonra ikircikli tutum kabul etmeyiz. Bizden ne istenirse kamu oyu ile paylaşacağız” diyor.

İkircikli tutum ile ABD Başkanı Obama’nın mektubunda verdiği mesaj ile Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’dan gelen mesajların farklılığı kast ediliyor.

* * *


ANKARA’ya göre, takas anlaşmasının masada kalmasının nedeni Türkiye’nin Güvenlik Konseyi’nde, Brezilya ile birlikte “Hayır” oyu kullanması.

Dışişleri Bakanlığı kaynakları, “Eğer biz, BM Güvenlik Konseyi’nde hayır demeseydik İran, anlaşmadan vazgeçecekti. Biz müzakere zemini hazırlayacak ortamın devam etmesini sağladık” diyorlar.

Ankara, İran konusundaki tartışmaların derinleşmesinde, İsrail krizi ile aynı zamana denk gelmesinin payı olduğu görüşünde.

Çünkü, Türkiye’nin neden yaptırımlara karşı olduğu sorgulanmıyor. Bunun, İran’ı marjinalize ederek Ortadoğu’nun kırılganlığına karşı önlem olduğu Batı’da anlaşılıyor. Bölgenin istikrarsızlaşmasının Türkiye için de tehdit oluşturacağını herkes kabul ediyor.

Türkiye’nin sorunu diyalog ile çözüm yaklaşımının Avrupalı bir yaklaşım olduğu kesin ama ne yazık ki bu yaklaşım ile kullanılan dil arasında uçurumlar oluştu.

Başbakan Erdoğan, yaptırımlara karşı diyalogu savunurken İran Yönetimi’ni savunmaya başlayınca kafalarda sorular yarattı.

* * *

Haberin Devamı


GÜVENLİK Konseyi’nde yaptırımlara karşı çıkmasına rağmen Türkiye, karara uyacağını açıkladı. Bunda şaşılacak bir şey yok ama Toronto’daki toplantıda da çağrıda bulunulduğu gibi İran’a ek yaptırımlar konusuna Türkiye soğuk.

Batı’da eğilim, yaptırımlarla birlikte diplomasi yolunun da açık bırakılması yönünde gelişirken İran, takas anlaşması için yeni koşullarla masaya oturacağı açıklamasını yaptı. Türkiye, diyalog çizgisini soğukkanlı bir duruş ve dille savunabilirse, tarafsızlık çizgisini taraftarlığa kaydırmamayı başarırsa önümüzdeki
dönemde de süreçte etkili rol oynayabilir.

Yazarın Tüm Yazıları