‘Taban’ aniden ‘Es’ dedi

2012 Eylül’ünde AKP kongresinde Tayyip Erdoğan parti örgütünden helallik istiyor:
“Milletimize söz verdik, bizden öncekiler gibi, koltuğa yapışıp kalmayacağız, dedik. Bugün sözümüzü tutuyoruz, bu bir ilkenin, bir vaadin yerine getirilmesidir. Biz kenara çekileceğiz, makamlarımızı arkadaşlarımıza bırakacağız”.
Dinleyenler arasında fenalık geçirenler var, ama o kararlı:
“Tüzük gereği son kez genel başkan adayı oluyorum”.
Alkış, haykırış, bağırış çağırış, akla gelen bütün “ış”lar arasında şiirler okuyor, dünyadan insan manzaraları çiziyor.

TUTMAYAN KILIF

O gün “hedefte Başkanlık”, olmaz ise, Cumhurbaşkanlığı cepte keklik. Her yere korku salmış, iş dünyasına vergi denetimleri, havuz medyaları, Balyoz, Ergenekon, Odatv davaları, gözünü budaktan esirgemiyor. Böylesi yüz yılda bir gelir, her şey feda olsun ona.
Önce Gezi, onun dumanı tüterken 17 Aralık yolsuzluk iddiaları hesabını altüst ediyor. Cinayetlere, “Benim kahraman polisim”, yolsuzluk iddialarına “paralel devlet” kılıfı. Maske düşüyor, dünya basınında bir zamanların diktatörleri, yolsuzluk şampiyonları için çizilen karikatürler ve yazılar onun için döşeniyor.

İTİRAF
İşlerin ters gittiğini o da itiraf ediyor:
1- “Sayın Cumhurbaşkanımız bu göreve devam edebilir”.
Yeni anayasa çalışmaları sırasında “başkanlık, partili cumhurbaşkanı” formüllerini ıska geçiyor, yanındakilerin sürekli Çankaya işareti son buluyor.
2- “Seçimde yüzde 38’in üstü bizim için başarıdır.”
Yüzde 38 gerçi geçen yerel seçim oyu, yine de uzun süre perdeyi yüzde ellilerden açarken, şimdi yelkenleri indiriyor.

SON VİRAJ

Cinayetler, yolsuzluk iddiaları, hukuk faciaları arasında yeminli yardımcısı aniden piyasaya çıkıyor:
“Taban çok bastırıyor, Sayın Başbakanımızın devam etmesi için tüzük değişikliği istiyor, vallahi billahi taban istiyor, fena bastırıyor”.
Ayrılacağı için kalp krizinden dönen “taban” suya eriyor, hüzünlü kongrede “Bu veda değil, bitmeyen şarkının içinde es’tir” sözündeki “es’in” anlamı şimdi ortaya çıkıyor.
“Es” aslında, rüzgâra göre değişen es, yol görünüyor, taban “Es” diyor, o da yeniden “esmeye” hazırlanıyor.
Hiç hesapta olmayan “es” nedeniyle protesto gösterilerine biber gazı sıkmakta haklı. “Paralel devlet” icadında haklı. Çankaya’ya esme hesapları yaparken, tüzük değişikliğine esmek, acı ama, gerçek.

DSP’nin AKP ittifakı

SEÇİM otobüsleri, broşürler, para düşünmeden seçim masrafları, müthiş bir seçim seferberliği. Sosyal demokrat, demokratik sol partide bir faaliyet, bir faaliyet, en az AKP kadar, CHP’ye keskin kılıç çekiyor.
CHP’den adaylık bekleyen ve fakat aday olamayan bin yıllık CHP’liler, Üsküp’ten İzmir’e, Zonguldak’tan Çanakkale’ye, İstanbul’a kadar pek çok yerde DSP’den aday oluyor. Gittikleri yerlerde AKP’den daha çok CHP’ye yükleniyor.
Elbette herkesin her partiden aday olma, aday oldukları partiyi elbette savunma hakkı sonuna kadar var. Ama, yıllarca CHP’de yer tutup, aday olamayınca, DSP’ye geçmek siyaset filan değil, Türkiye’nin bugünkü hesaplaşmasında AKP ile ittifaktan başka bir şey değil.
AKP elini ovuşturuyor, DSP’ye her türlü özveride bulunuyor.