Sinema dolu bir hafta

Aralık sonu şirketlerin muhasebe departmanları için kabus gibidir.

Haberin Devamı

Yıl sonunda hesapları kapatmak için gece gündüz çalışır, yine de işleri yetiştiremez, çıldıracak gibi olurlar.

Bizde de çıldırmaya az kaldı.

Çünkü sinema dünyasının hasat zamanı bu yıl ekim ayının ikinci haftasında yaşanacak.

Bu cuma vizyona 7 film -ki aralarında “Şantaj”, “Son Savaşçı”, “Aşkın İkinci Yarısı”, “Ye, Dua Et, Sev” gibi bombalar da var- giriyor, aynı gün sinefillerin vazgeçilmezi olan Filmekimi başlıyor.

Bir gün sonra da Antalya Altın Portakal Film Festivali...

Antalya’da ilk kez gösterilecek Türk filmlerini de görmek istiyorum, Filmekimi’nin o müthiş seçkisini de, vizyon filmlerini de diyen sinemaseverlerin ve sektör çalışanlarının sayısı hiç de az değil.

Aynı benim gibi hepsine de yetişmek istiyorlar.

Seçim yaparken içimiz gidiyor.

Peki yetkililer bunu bize niye yapıyor?

Haftalar çuvala mı girdi...

Haberin Devamı

İşte mutlu ilişkinin sırları

Dünyanın en ünlü ve güvenilir ilişki terapistleri olarak bilinen Dr. John ve Julie Gottman yarın Türkiye’de olacak.

Bu ikili yıllar süren çalışmaları sonunda evliliğin, ilişkilerin sırlarını çözmüşler ve ayrılığın çeşitli tekniklerle önlenebilir olduğunu kanıtlamışlar.

Yarın sırlarını bize daha da kapsamlı anlatırlar tabii ama ben ödevimi yaptım, biraz ön bilgi edindim onlar ve yöntemleri hakkında.

Gottman’ların hiç bitmeyecek ilişki için verdikleri altın öğütler şöyle:

Mutlu ilişki için sorunların kısa sürede çözülmesi gerekmiyor. Hatta her iki taraf da ideallerinden ve davalarından vazgeçmeden, sorunlarla bir süre yaşamak iyi bile olabilir. Anlaşamadan da birlikte ve mutlu yaşamayı öğrenmek adına. Gottman’lar, ilişkilerindeki çok önemli bir problemi çözmenin 5 yıl aldığını itiraf ediyorlar. “Önemli olan 5 yıl bu problemle ve aynı evde yaşayabilmiş olmak” diyorlar. 

Pek çok terapide evlilikte seviyeli diyaloğun altın kural olduğu söylenirken, John Gottman buna ‘geçiniz’ diyor. Her duygu ve düşünceyi de paylaşmamıza gerek yok. “Gün içinde bir sorun yaşandığında çiftler o akşam farklı yerlere gidip, gece eve geldiklerinde hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam edebilirler” diyor Gottman. 

Nevrozlar ya da kişilik problemleri evliliklerin bitmesi anlamına gelmiyor.

Eşlerin farklı ihtiyaç, istek ve diyalog şekillerine sahip olmaları ilişkinin yürümesine engel değil. 

Aynı şeylere ilgi duymak evlilikleri kurtarmaya yetmiyor. 

Sanıldığının aksine çoğu evliliğin bitişinde 3. kişiler rol oynamıyor.

Erkeklerin evli olma fikrine kadınlardan daha uzak olduğu doğru değil. 

Çoğu terapist aşk şarkılarını ve ilişkileri idealize eden romantik Hollywood filmlerini eleştirirken, Gottman’lar bunlara sıkı sıkıya sarılmayı öneriyor.

John Gottman, ne bekler ve ne talep ederseniz onu alırsınız diyenlerden. İlişki yürüsün, sorun çıkmasın diye standartları düşük tutmaya gerek yok. Tutku, aşk empati ve romantizm istiyorsanız, karşınızdakini rahat bırakmamak, istediğinizi elde etmek için savaşmanız gerek. Aşk şarkıları dinlemeye, romantik filmlerle hayal kurmaya ve aksiyona devam.

Haberin Devamı

Kurban Bayramı yaklaşırken

Ayşe Arman, kimsenin yapamadığını yaptı yine.

Linda McCarthy’nin “mezbahaların duvarları camdan olsa herkes vejetaryen olurdu” sözünü gerçeğe dönüştürdü, yazıya dökerek tokat gibi çarptı yüzümüze.

Duvarlarını yıktı, camla çevirdi o mezbahayı.

Mezbaha yazısını okurken boğazım düğümlendi, bayılacak gibi oldum.

Ayşe Arman, Türkiye’nin yazıları ses getiren sayılı gazetecilerinden.

Ama benim en çok ses getirmesini istediğim yazısı işte bu mezbaha yazısı.

Neden bizde Nuh nebiden kalma yöntemler uygulanıyor?

Neden kesim öncesinde bu hayvanları elektro şokla bayıltıp, o işkencenin önüne geçmiyoruz?

Ayşe ve pek çok yazar da aynısını yapacaktır muhakkak ama kendi adıma acısız, modern kesim yaptığını söyleyen ilk et markasının arkasında duracağıma buradan söz veriyorum.

Ve bir yalvarış da yaklaşan Kurban Bayramı için.

Bu bayram hayvanların birbirlerini görmedikleri ortamlarda, şokla kesim yapılamaz mı acaba?

Bakın Doç. Dr. Nihat Hatiploğu, geçen cuma Hürriyet’teki köşesinde ne dedi: “Hayvanları keserken birbirlerini görmesinler, keskin bir malzeme ile yapın bu işi, hayvana en az sıkıntı verecek bir yöntem kullanın diyen Peygamberimiz, bizlere hayvanları bayıltarak, sakinleştirerek kesmeye cevaz verme kapısını açmış oluyor.”

Hayvanlar Allah rızası için acı çektirmeden kesilmeli demek ki.

Dinimizin emrettiği bu.

Karşı gelmek günah olmaz mı?

Yazarın Tüm Yazıları