Sık sık mahkûm oluruz

DAVA DGM’lerde mi görülmüş, DGM’lerin (Devlet Güvenlik Mahkemesi) her kararında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Türkiye’yi mahkûm ediyor.

Haberin Devamı

Çünkü, DGM’lerde askeri yargıç var, sivil mahkeme askeri hiyerarşiye bağlı. Neden sonra, Türkiye’de jeton düşüyor, DGM’lerden askeri üye çıkarılıyor.
Son HSYK faciası ile birlikte, yargı özel yetkili Adalet Bakanı’na bağlanıyor. DGM zamanında askeri hiyerarşi, şimdi Adalet Bakanı bağlantısıyla siyasi hiyerarşi.

VENEDİK KOMİSYONU

Venedik Komisyonu Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi’nin anayasal danışma organı.
Demokrasinin emeklediği, örneğin Sovyetlerin parçalanması ile birlikte oluşan devletlere anayasa katkısı sunuyor. Orada kurulan yeni hukuk düzenine danışmanlık yapıyor.
Geldiğimiz hukuk sefaletine bakın, Venedik Komisyonu şimdi HSYK faciasını kayıt altına alıyor. Bunun sonuçları tahminlerin ötesinde vahim.
Komisyonunun fiili yaptırımı yok, ama AB’de etkisi çok. İlk HSYK denemesinde komisyon 14 Ocak’ta Türkiye’yi şiddetle uyarıyor. AB tam dört kez “AB süreci durur” diyor. Ne var ki, AKP’nin dinlediği filan yok.

KARARLAR DÖNER

Venedik Komisyonu’ndan İnternet ve HSYK yasalarına karşı yargının siyasetin emrine bağlandığı yönünde rapor çıktığında ne olacağı belli: Türk mahkemelerinden çıkacak pek çok karar AİHM’den geri döner. Çünkü, siyasi vesayet var, yargı bağımsız değil, adil yargılama kuşkulu.
Eskiden DGM kararlarında olduğu gibi, Türkiye şimdi sık sık ve pek çok AİHM’de mahkûm olur.

YARIN BRÜKSEL’DE

CHP’den iki milletvekili, AİHM’deki eski yargıcımız Rıza Türmen ile Faruk Loğoğlu yarın Brüksel’e gidiyor, AB ile bu hukuk rezaletlerini görüşmek üzere.
AKP kör uçuşta, başına ördüğü çorabın farkında değil.

Haberin Devamı

Gül’ün kaçırdığı fırsat

Toplumu derinden etkileyen her yasa, iktidarın eylemi ve söylemini yuvarlak laflarla geçiştiriyor. Son örnek, HSYK yasası. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yasayı veto etmek varken, yine yan sokağa sapıyor, onaylayıp, Anayasa Mahkemesi’ne gitmekten söz ediyor. Oysa, geçmişte HSYK düzenlemesine karşı çıkıyordu. Şimdi, zor durumda. Veto etse, Tayyip Erdoğan’la bozuşacak, onaylasa söylemine ve topluma ters düşecek. Ara formülle Anayasa Mahkemesi’ni işaret ediyor ve bir fırsatı kaçırıyor. “Ben demokrasiye inanıyorum” mesajı ile belki de günü geldiğinde, cumhurbaşkanlığı seçimi için puan toplamak işten değil, ama yapamıyor.
Reklamdaki gibi, “Yok aslında birbirimizden farkımız”.

Haberin Devamı

‘Alo Fatih’ sansürü

“Alo Fatih” işbaşında. Sosyal medyadaki ses kayıtlarında emir yine yüksek yerden: “Alo Fatih, Mustafa Sarıgül haberlerini kaldırın.” Fatih emre amade, “Tamam”. Ses kayıtları İnternete düşüyor ama, belli bir saatten sonra Youtube’da kayıtlara erişim imkânsız hale geliyor. Açıkça, sansür, AKP’nin amacına, yasanın mantığına uygun biçimde. Haftalardır yazılıp çizildiği gibi. İnternet yasası henüz Resmi Gazete’de yayınlanmış değildi. Buna rağmen, yasa yürürlüğe girmeden önce yasak yürürlük kazanıyor, sosyal medyada konuşmalar kayıt altına alınıyor, erişim engelleniyor, internette sansür başlamış bulunuyor.

Yazarın Tüm Yazıları