Viyana'dan Salzburg'a uzanan macera

Olağanüstü tarihi, mimarlığı ve müziği sunan şehri anlatmak için milyonlarca satır yetmez. Viyana’ da geçireceğimiz günler sayılıydı ve her saniyemizi doğru değerlendirmek üzere vakti çok akıllıca kullanmalıydık. İlk iki günde bu muhteşem şehri hissetmek ve doya doya yaşamak için her sokağı ve her gizli köşeyi keşfederek sadece yürüdük. Elbette lezzetli molaları da ihmal etmedik. İlk lezzet durağımız 'Café Hawelka' oldu. Uğradığımızda zorla bir yer bulabildik, içtiğimiz sıcak çikolata, kahve ve elma turtası harikaydı.

O kadar çok lezzet sunan Viyana’da iyice koşturduk, yürüyüş yapmak, koşmak ve bisiklete binmek için çok güzel yerler var. Biz de kaldığımız yere en yakın iki yeri keşfettik, Prater ve Donaukanal su kanalının yanında uzanan yol... İkisi hem koşu hem yürüyüş hem de bisiklet için mükemmel bir seçenek.

Viyana’yı doya doya yürüdükten sonra artık tarihin kucağına atlama zamanı geldi. Öncelikli tercihimiz Viyana Sanat Tarihi Müzesi. Bütün eserlerini görmek için mutlaka bir gün tanımalısınız. Salondan salona gezerken resmen tarihi soluyorsunuz ve yolculuğun sonunda mutlaka müzenin içinde olan kafeyi ziyaret edip kısa bir mola vermelisiniz. Seyahatimizin birkaç saatini Naschmarkt'ın yanında cumartesi günleri kurulan bit pazarına ayırdık, sabahtan kurulup öğle saatlerine kadar devam eden pazarı görmeden olmazdı.

Oradan da boş ellerimizle çıkmadık!  Alper bir dünya maketini satın alırken, ben de iyice eskiyen altın nal kolye ucuna sahip oldum. Pazardan sonra trene atlayıp Salzburg’a doğru yola koyulduk. Trenle ulaşım çok rahat, müthiş manzaralı yolculuk eşliğinde birkaç saatin nasıl geçtiğini anlayamadık. Tepede yükselen kale (Festung Hohensalzburg) kesinlikle görülmeye değer. Şehrin bütün müthiş manzarası ayaklarınızın altında oluyor. Günüde orada batırdık.

Sayılı günler çabuk geçermiş ve artık seyahatimizin sonuna yavaş yavaş yaklaşmış olduk. Viyana’ya ziyaretimizi harika akşam yemeğiyle taçlandırdık.

Viyana’da Gasthaus Schöne Perle’de lezzetli şinitzeli ve ömür boyu unutamayacağım eşsiz tatta Susitorte’yi (çikolatalı kek, üstüne de benzersiz yoğun çikolata mousse) tattık. Sırf Susitorte için hem 100 km. koşulur hem de Viyana’ ya gidilir. Yemek, koşu ve gezi dolu seyahatimiz sona erdi. Bu ziyaretimiz ne ilk ne son olacak, en yakın zamanda tekrar görüşmek üzere Viyana!