GeriSeyahat Tuz mağarasının görkemini gezmeden anlamak imkansız
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Tuz mağarasının görkemini gezmeden anlamak imkansız

Tuz mağarasının görkemini gezmeden anlamak imkansız

TRT 1’de yayımlanan “Kalk Gidelim”de Esra Alkan (50), ilden ile Türkiye’yi geziyor. Ayak bastığı şehirde, çocukları da yanına alıp adım adım sokakları, günlük hayatı keşfediyor. Programcılığın ötesinde Alkan, aklına estiği anda çantasını toplayıp yola düşen meraklı bir gezgin. Pasaportu, vizeleri her zaman hazır. Şimdiye kadar 33 ülke gezmiş. Yılın bu mevsiminde Türkiye’nin hangi iline gidilmesini önerirsiniz, diye sorduk. “Çankırı” dedi. “Tarih, doğa meraklılarının, yerel lezzetlere düşkün gurmelerin mutlaka görmesi gerekir.”

Program için 81 ile gitmem önerildi. Türkiye bir açık hava müzesi, her kent öne çıkarılacak özelliklere sahip. Kentlerdeki Bizans, Osmanlı, Cumhuriyet izlerinin yanı sıra yerel simgeler, renkler, insan yüzleri, sanatçılar, tarihsel kişilikler ilgimi çekiyor. Çankırı’ya tüm bunları keşfetmeye ve tanıtmaya gittik.
Kentin geçmişini öğrenmek için önce Prof. Dr. Rıfkı Kamil Ulga Araştırma Merkezi’ne uğrayıp, sergi salonlarını gezdim. Tarihi, arkeolojisi, gelenekleri hakkında bilgi edindim. Çankırı’nın turistik tanıtımında kullandığı “Uzak Çağların Yakın Kenti” sloganının anlamını öğrendim: Uzak çağlar, Hititler’den geliyor. Yakınlığı ise Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara’ya iki saat mesafede oluşundan. Dönemin valisi Ali Haydar Öner bu sloganla kentin imajını değiştirmişti. Sloganın içini de doldurmuştu: Geleneksel Çankırı evleri restore edilmiş. Sayıları azalan el sanatları atölyeleri özenle korunuyor. Hititler’den beri tuz çıkarılan mağara sosyal ve kültürel hayata açılmış.
Müzeyi bitirince şehrin meydanlarından geçip Taş Mektebi, Büyük Cami’yi, bölgenin ilk hastanesi Taş Mescit’i, Kara Taş Hamamı’nı ve Çankırı evlerini gördüm. Şehrin merkezindeki dilek taşında dilek tutup, gerçekleşmesi için taş kucaklanıyor. Saat kulesini geçip kaleye çıktım. Kentin panoromik manzarasını seyrettim. Kalenin bir diğer özelliği günbatımı manzarası. Restoranında şarap yudumlayarak izleyebilirsiniz.
/images/100/0x0/55ea7cc0f018fbb8f8832e88

ÇAMAŞIRHANEDEKİ KÜLTÜR MERKEZİ

Gece, sokaklarda kalabalıktan eser kalmıyor. Hayat duruyor. Ertesi sabah gündoğumunda kentin sokaklarından yürüyüp, kaleye çıktım. Şehri seyrettim. Uzaktan bakınca, sıradan bir İç Anadolu şehri. İçine girince pek çok etkileyici tarihi eserle karşılaşıyorsunuz: 17. yüzyıla ait Çivitçioğlu Medresesi, Selçuklu hükümdarı Keykubat’ın Kadı Cemalettin Ferruh’a yaptırdığı bölgenin ilk hastanesi Şifahane, Abdülhamit döneminin en büyüklerinden tarihi çamaşırhane... Şimdi kültür merkezine dünüştürülen çamaşırhanede gelinler kaynanalarını çekiştirip rahatlar, sorunlar paylaşılır, öğütler verilir, dertler azaltılırmış. Yani bir tür grup terapisi yapılırmış.
Cumhuriyet Mahallesi’ndeki bir esnaf lokantasında mola verdim. Sefer Usta, Derya Lokantası’nda yerel lezzetleri sunuyor. “Mıkla” ve yanında “eyşi” ısmarladım. Yani yumurtalı bir yemek ve kızılcık şerbeti. Kan kustuk kızılcık şerbeti içtim dedik, sözü Çankırı’dan çıkma. Kızılcık şerbeti susamayı engellediği için ramazanda sahurda çok içilirmiş. Yemekten sonra panayır helvasını tattım. Aynı mahallede keşfettiğim Tel Dolap’ta kadınlar yerel tatlıları hazırlıyor. Tutmaç çorbasından Çankırı kızılcığına kadar her şeyi burada bulabilirsiniz. Dostlarınıza zarif ambalajlı armağanlar da alabilirsiniz.
Öğleden sonra Ilgaz’ın gizli yüzü Yıldız Tepe’ye çıktım. Keşfedilmekte geç kalınan bakir, muhteşem güzellikler manzumesi. Burada kışın uluslararası kayaklı koşu şampiyonaları yapılıyor. Sonra Çankırı ve Kastamonu valilerinin ortaklaşa çabalarıyla yapılan İstiklal Yolu’na gittim. İstiklal Savaşı’nda İstanbul’dan yüklenen cephane bu yoldan kadınların kağnılarıyla Anadolu’ya taşınmış.

YARENLER BAMYA İKRAM EDER

Kentin Yaran Sofrası geleneği, UNESCO’nun “Somut olmayan kültürel miras” listesine girdi. Çankırılılara rica ettiğinizde sizi Yaran Evi’ndeki bir buluşmaya davet ederler. Yarenlerin ritüelleri, yemek ve müzik kültürleri şaşırtıcı zenginliktedir. Orta Asya kökenli esnaf dayanışma örgütüdür yarenlik. Kışın her cumartesi akşamı yarenler toplanır. 24 Oğuz boyunu temsilen tam 24 kişi. Büyükbaş ağa, küçükbaş ağa, sekizer usta ve çırak, disiplin çavuşu ve sadendeler. Önce mesleki sorunlar konuşulur. Sonra konuklara da açık yemek ikramı ve müzik bölümü başlar. Takım emeği adlı yemeğin mönüsünde çorba, güveç, pilav ve yumurta tatlısı var. Tatlının ardından bamya ikram ediliyor. Sabaha karşı toplanan çiçek bamyasından, tavukla pişiriliyor. Sebze sevmeyen bile bir porsiyon daha istiyor. Hiç yemeyenlerin cebine, hak geçmesin diye, evine dönerken bamya koyuyorlar.

DEV TUZ MADENİ

Tuz mağarasında dev iş makineleri, yerin 150 metre altında, 8-10 kilometre uzunluğunda yollar oluşturmuş. Galerilerin yüksekliği 12-15 metre. Kaya tuzu parçaları taşınarak fabrikalara gidiyor oradan soframıza geliyor. Bu tuz ayrıca deri, kozmetik ve boya üretiminde, kışın kara yollarında kullanılıyor. Polonya’nın Krokow kentindeki benzeri Wieliczka’yı yılda bir milyon kişi geziyor. Çankırı mağarası da bu potansiyele sahip. Öner’in valiliği döneminde başlattığı projede mağaraya terapi amaçlı bir otel, kristal sanat galerisi, restoran, hastane kurulması planlanıyordu. Bugün mağarada akademi öğrencilerinin tuzdan heykelleri sergileniyor. Tuzdan eşek ise heykel değil, gerçek! 200 yıllık önce mağarada çalışıyormuş, çukura düşüp, ayağını kırmış ve orada heykele dönüşmüş. Çünkü sıcaklık sürekli 17 derece, nem yok. Tur sonunda tuzdan yapılmış gece lambası satın alabilirsiniz. Lambalar ısınınca havaya negatif iyon yayıyor. Bunlar vücudun gün boyu yüklendiği, stres yaratan pozitif iyonları nötralize ediyor.

en sevdiği 5 yer
Adıyaman’ın yüzen adaları · Hatay Samandağ · Nevşehir Uçhisar · Buenos Aires · St. Petersburg

ne okur
Rehberler, sözel tarih kitapları

neyle seyahat eder
Tren, gemi, otomobil, uçak

nerede kalır
Özgün mekanlar, butik oteller

kimle seyahat eder
Sevdikleriyle ve yalnız

çantasının vazgeçilmezleri
Defter, kalem, kitap, mayo, yedek ayakkabı, diş fırçası, telefon, fotoğraf makinesi

ne yiyor
Yerel yemekleri ve içkisi

ne giyer
Yürüyüş ayakkabısı, renkli rahat giysiler

ne alıyor
Taşınması kolay eşyalar
False